Rumlar üzerinden otoriterleşmeyi meşrulaştırma

Ümit Kardaş

22-09-2023 03:04

6-7 Eylül olaylarıyla Müslüman-Türk olmayan kesimlerde yaratılan, vatandaş olarak kabul edilmedikleri algısıydı. Artık gelecekte huzur bulma inancı kaybolmuştu. Başlarına ne geleceği konusunda kaygılıydılar. Göçler İstanbul'daki kozmopolit hayatı sona erdirirken, geçmişlerini ve anılarını bırakıp gidenlerin mutlu olması zordu.

DP hükümeti, 1954 yılından itibaren muhalefet ve basın üzerindeki baskıyı artırmaya başlamıştı. CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek'in hükümete yönelik eleştirisi üzerine Samsun'da gözaltına alınıp polis gözetiminde İstanbul'a getirilmesi, çıkarılan Basın Kanunu'yla eleştiride bulunan gazetecilerin tutuklanıp cezalandırılmaları otoriterleşmenin göstergeleriydi.

6-7 Eylül olayları da hükümetin muhalefet, basın ve öğrenci hareketlerini sınırlandırması için bahane yaratmasına zemin hazırlamıştı. Nitekim 7 Eylül 1955'te İstanbul, Ankara ve İzmir'de 6 ay süreyle sıkıyönetim ilan edildi, muhalefetin meclis soruşturması istemi sıkıyönetim gerekçe gösterilerek reddedildi.

Ulus Gazetesi kapatılırken, Milliyet, Tercüman ve Hergün'ün yayınları 14 günlüğüne durduruldu. İstanbul'daki Rum ve Ermeni gazeteleri de sıkı bir sansüre uğradılar. 1956 yılı Haziran ayında yapılan yasal bir düzenlemeyle toplantı ve gösteri hakları sınırlandırıldı. Böylece 6-7 Eylül olayları iktidarın basına ve muhalefete yönelik baskılarının bir bahanesi oldu. Geldiğimiz noktayla ne kadar benzer değil mi? Rejim, son elli yıldır Kürtler üzerinden otokratik niteliğini meşrulaştırıp korumakta. İdeolojik zihniyetin yumruğu aynı yerden gelirken yumruğu yiyenler değişmekte.

Hükümetin tüm çabası, Rum toplumunun saldırıya uğradığını gösteren verileri yalanlamak ve gizlemek istikametinde oldu. Saldırıların boyutlarını gizleme teşebbüsü, İstanbullu Rum fotoğrafçısı Dimitri Kalumenos'un çektiği fotoğraflar ve bunları gazeteci Yeorgios Karagiorgas'ın teşhir etmesi neticesinde başarısızlıkla sonuçlandı.

İngiliz hükümetinin öncülüğünde 29 Ağustos'ta başlayan Londra Konferansı, İngiltere'nin Kıbrıs'taki statüsünün ve çıkarlarının ve Enosis'i  önleme amaçlı politikasının bir sonucu olarak düzenlenmişti ve İngiltere Türkiye'yi bu sürece etkili olarak katma politikası izledi. Konferans, İstanbul'da meydana gelen olaylar nedeniyle 6 Eylül'de kesilirken, İngiltere'nin istediği gibi Kıbrıs üzerinden Türk-Yunan anlaşmazlığı dünyanın gündemine giriyor, ABD de Kıbrıs politikasını İngiltere lehine değiştiriyordu.

Böyle bir amaca hizmet eden saldırılar; hükümet ve gizli servisin planlaması, öğrenci ve gençlik dernekleri, sendikalar ve KTC gibi örgütlerin de katkısıyla gerçekleşmişti. Bu saldırılar kadim etnik-dini homojenleştirme politikalarının uygulamada bir aşama daha katetmesini sağladı. 6-7 Eylül olayları; ancak Kıbrıs sorunu, arındırma politikaları, hükümetin hak ve özgürlükler konusunda otoriterleşmesi ve ekonomik koşullar ekseninde anlaşılabilir.

6-7 Eylül olaylarının bir uzantısı olarak 1964 yılında Rumların büyük bir göç dalgası halinde ülkeyi terk etmelerine yol açan bir olay daha yaşandı. 1963 yılı Aralık ayında Kıbrıs Rumlarının Türklere yaptıkları saldırı üzerine 1964’'te Başbakan İsmet İnönü, 1930 yılında Yunanistan ile imzalanmış olan ve Yunan yurttaşlarının oturma ve çalışma izinlerini düzenleyen anlaşmayı feshetti. Akrabalık ilişkisi nedeniyle, Türk pasaportu olan Rumlar da Yunanistan pasaportu olan İstanbullu Rumlarla birlikte göç etmeye başladılar.

1964 yılı Ekim ayına kadar yaklaşık 30.000 Türk pasaportlu Rum ülkeden göç etti. Gidenler yanlarına sadece 20 dolar ve 20 kiloyu aşmayan bir bavul eşya alabildiler. Göçmenler, ülkeden ayrılmadan içeriğini bilmedikleri bir belge imzalanmaya zorlandılar. Bu belgeyi imzalayanlar Kıbrıs'taki Yunan teröristlere para yolladıklarını, İstanbul Helen Birliği adlı derneğin üyesi olduklarını, izinsiz döviz ticareti yaptıklarını ve ülkeyi kendi istekleriyle terk ettiklerini kabul etmiş oluyorlardı.

Göçmenlerin muhtemel vergi borçları karşılığı malları haczediliyor, servetlerine el konuluyordu. Böylece göç ettirme ve mallara el koyma olayı Kıbrıs sorunu üzerinden Türkiye'nin iç ve dış güvenliği bağlamında meşrulaştırılıyordu. 1974 Kıbrıs çıkartması da kalan son Rumların gitmesine sebep oldu. 1978'de Rum-Ortodoks nüfus 7000 kişiye düşecekti. Bugün ise Rum nüfus 3000 kişinin altına düşmüş bulunmakta.

6-7 Eylül 1955 Pogromu temelde halkın farklı etnik kimlik, din, mezhep, inanç ve görüşe sahip kesimlerini iç düşman gören bir siyaset zincirinin önemli bir halkasını oluşturmakta. Hükümetler 1955-2003 yıllarını kapsayan dönemde, Türkiye'de yaşayan Rum toplumuna yönelik kısıtlama ve baskı önlemlerine devam ederek meşru hukuka dayalı hak ve özgürlük taleplerini göz ardı ettiler.

Bu siyasi programın İttihat ve Terakki zihniyetinin devamı olduğu ve Türk-Müslüman olmayan halkın vatandaş değil, doğduğu topraklarda yabancı olarak algılanmasından ortaya çıktığı açık. Türk-Müslüman olmayan halka karşı güdülen politikalar bilhassa 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra yoğunlaştı ve 1962 yıllında İsmet İnönü'nün başbakanlığından itibaren 2003 yıllına kadar aktif olan Azınlıklar Tali Komisyonu koordinasyonu altında yürütüldü. 1964 sürgünü ve Gökçeada–Bozcaada'nın Rumsuzlaştırılması bu sürecin önemli aşamaları.

Heybeliada Ruhban Okulu kanunlar çiğnenerek kapatıldı. Yargıtay, 1974 yıllında aldığı bir kararla, vatandaşı olan Müslüman olmayan halkı "Yabancı" olarak niteleyerek, Cemaat Vakıflarının 1936'dan sonra edinmiş olduğu binlerce kıymetli gayrimenkule el koymanın yolunu açtı. 2003'ten sonra çıkarılan kanunlar henüz bu kitlesel insan hakları ihlalini giderememiş durumda.

Türk-Müslüman olmayan kesimin okullarına atanan yardımcı müdür vasıtası ile yapılan baskılar ve alınan sistematik birçok idari önlem ile öğrenci sayısı azaltılmış ve bu süreçte çok sayıda Türk-Müslüman olmayan öğretmen işten çıkarılmış durumda. Son 10 yıl içinde sorunların kısmen giderilmesi sınırlı ve yetersiz bir gelişme.

Lozan Antlaşması'nın 14. Maddesi uyarınca Gökçeada (İmroz) ve Bozcaada (Tenedos) Türkiye'ye yerel nüfusun kendini idaresi şartı ile devredildi, ancak bu şart hiçbir zaman uygulanmadı. 1964 yılında devrin hükümeti Eritme Programı kapsamında bu iki adadaki Rum okullarını kapattı ve Gökçeada'da ağır ceza mahkûmlarının tutulduğu açık cezaevi kurarak, adada ciddi güvenlik sorunları yarattı. Aynı zamanda idari önlemlerle Rumların mülkiyet hakları geniş çapta çiğnendi, meraları tazminatsız kamulaştırmalar ile yok edildi. Bu baskıların neticesinde iki adada 12.000'i aşan Rum nüfusu, bugün Gökçeada'da 300 ve Bozcaada'da 10-12 kişiye inmiş durumda.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin ve Avrupa Konseyi'nin kararları ve önerileri ile Rum toplumunun varlığını devam ettirme yönündeki uygulamalarda ilerlemeler kaydedildi ve Gökçeada'da Rum okulları 50 sene sonra açılmaya başlandı.

İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu (İREF) son 5 yıl içinde Hükümet ile geliştirdiği doğrudan temaslarında, Rum toplumuna karşı uygulanan sistemli ve uzun zamandır süren kitlesel insan hakları ihlalleri sonuçlarının giderimini ve haksızlıkların telafisine yönelik acil adımların, artık daha fazla beklenmeden atılmasının kaçınılmazlığını ısrarla dile getirmiş ve şu anda İstanbul'da yaşayan Rum toplumu ile birlikte vatanlarından uzakta bırakılan İstanbul Rum toplumunun sorunlarının çözümü için öneriler sunmuş durumda.

İstanbul Rum toplumunun % 98 oranındaki çok büyük bir bölümü yurtlarından uzakta yaşamak zorunda bırakılmış durumda. İREF'in önerileri arasında vatandaşlıktan çıkarılan  40.000 civarında İstanbullu Rum ile birlikte yeni nesil gençlere vatandaşlık tanınması, Rumca kitapların Rum okullarına kısa zamanda ulaştırılması, azınlık vakıflarının el konulan mülklerinin geri verilmesi, şahsi mülkiyet sorunlarının çözümü, kendi vatandaşlarını rehin olarak gören ve başka hükümetlere baskı aracı olarak kullanılan mütekabiliyet prensibinin terk edilmesi var.

KAYNAKÇA

Dilek Güven, 6-7 Eylül Olayları, İletişim, İstanbul, 2006

Fuat Dündar, Modern Türkiye’nin Şifresi, İletişim, İstanbul, 2008

Hasan İzzettin Dinamo, 6/7 Eylül Kasırgası, May Yayınları, İstanbul, 1971

Hulusi Dosdoğru, 6/7 Eylül Olayları, Bağlam Yayınları, İstanbul, 1993

Nevzat Onaran, Osmanlı’da Ermeni ve Rum Mallarının Türkleştirilmesi 1914-1919, Evrensel Basım Yayın, İstanbul, 2013

Rıfat N. Bali, Bir Türkleştirme Serüveni, İletişim, İstanbul, 2000

Rıdvan Akar-Hülya Demir, İstanbul’un Son Sürgünleri, İletişim Yayınları, İstanbul, 1992

Suat Parlar, Osmanlı’dan Günümüze Gizli Devlet, Mephisto Yayınevi, İstanbul, 2005

Tanıl Bora, “Türk Milliyetçiliği ve Kıbrıs”, Birikim Dergisi, s. 77, 1995

DİĞER YAZILARI CHP: Altı oku revize edebilecek mi? – 3 01-01-1970 03:00 CHP: Çok partili dönem–2 01-01-1970 03:00 CHP: Tek partili dönem–1 01-01-1970 03:00 Seçim sonrasının düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 Hakikat yolunda yürümek 01-01-1970 03:00 1971-1973: Geriye gidişin ara rejimi 01-01-1970 03:00 Hukukla bağını koparan Türkiye 01-01-1970 03:00 Afrika balladı! 01-01-1970 03:00 Güney Afrika Vicdan Girişimi 01-01-1970 03:00 Cumhuriyetin tercihi tekçi otokratik rejim: 1925 Kürt ayaklanması 01-01-1970 03:00 Postkolonyal dönemde insanın durumu 01-01-1970 03:00 İnsanın medeniyetle tanışması 01-01-1970 03:00 İnsan olmanın anlamı 01-01-1970 03:00 Hafıza aktivizmiyle hakikate ulaşma çabası 01-01-1970 03:00 Bahçeden yeryüzüne bakmak 01-01-1970 03:00 'Demokratik süreç odaklı' bir anayasa inşa edebilecek miyiz? 01-01-1970 03:00 İktidarın amaç ve zihniyetiyle yeni-sivil Anayasa inşa edilebilir mi? 01-01-1970 03:00 Kassandra çağrısı 01-01-1970 03:00 Küresel kozmopolit demokrasi 01-01-1970 03:00 Barbarlığı aşamamak: Savaşmaktan vazgeçmeyen insanlık 01-01-1970 03:00 Cumhuriyet oryantalizmi ve modernleştirmeci milliyetçilik 01-01-1970 03:00 'Eylül'ün içinden geçen şiirler 01-01-1970 03:00 6-7 Eylül’e giden süreç–2 01-01-1970 03:00 6-7 Eylül'e giden süreç 01-01-1970 03:00 Değişimin önündeki aşılmaz duvar: İdeolojik zihniyetin kemikleşmesi 01-01-1970 03:00 Türkiye değişebilir mi? 01-01-1970 03:00 Zihniyet değişikliğine ülke isimlerinden başlamak! 01-01-1970 03:00 Tekçi-tek kişilik siyasi rejimin kendi hukukunu oluşturması 01-01-1970 03:00 İktidara uzanan yerleşik düşünceden itirazcı-ihlalci göçebe düşünceye 01-01-1970 03:00 ‘Boşluk’tan ‘toz’a, ‘kültür’den ‘uygarlığa’ 01-01-1970 03:00 İnsanın hangi hali – 2 01-01-1970 03:00 İnsanın hangi hali! – 1 01-01-1970 03:00 Yalanların hakikate dönüşmesi 01-01-1970 03:00 Anayasanın temeli ne olmalı? 01-01-1970 03:00 Vicdan, mazlumlardan kelimeleri esirger mi? 01-01-1970 03:00 Yargının yeniden inşası: Adil yargılanma hakkı 01-01-1970 03:00 Yargının yeniden inşası: Hukuksal pozitivizmden doğal hukuka 01-01-1970 03:00 Enkaz altında kalmanın dayattığı zaruret: Adem-i merkeziyet 01-01-1970 03:00 Sorumlular ayağa kalksın! 01-01-1970 03:00 Kürtlerin siyasal temsilde var olma mücadelesi – 2 01-01-1970 03:00 Kürtlerin siyasal temsilde var olma mücadelesi – 1 01-01-1970 03:00 Hrant'ın ideallerini yaşatmak! 01-01-1970 03:00 Tarihsel kronik çizgi: İktidarın merkezde şahsileşmesi 01-01-1970 03:00 Şiddetin vardığı son nokta: Otosansür 01-01-1970 03:00 Rejimin HDP üzerinden yarattığı gerilim 01-01-1970 03:00 Hukukla bağını kesen devlet şiddeti 01-01-1970 03:00 Devlet - Demokrasi - Değişim 01-01-1970 03:00 Türkiye'nin çıkmazı: Korku duvarını aşamamak (3) 01-01-1970 03:00 Türkiye’nin çıkmazı: Merkeziyetçi devletten bölgesel devlete (2) 01-01-1970 03:00 Türkiye'nin çıkmazı: Sömürge tipi idari vesayet rejimi (1) 01-01-1970 03:00 Neden 'Yetmez ama evet' denildi? (3) 01-01-1970 03:00 Neden 'Yetmez ama evet' denildi? (2) 01-01-1970 03:00 Neden ‘Yetmez ama evet’ denildi? (1) 01-01-1970 03:00 Zihniyetin esaretinde yozlaşan dil 01-01-1970 03:00 Zihniyet ikliminde bir çıkmaz: Kısırdöngüde debelenen Türkiye 01-01-1970 03:00 Halife Sultan II. Abdülhamid 01-01-1970 03:00 Adığe (Çerkez) Katliamı 01-01-1970 03:00 Gerçekdışının karşısındaki güç: Sevgi 01-01-1970 03:00 Otokratik rejimin ceza kanunundaki aygıtları 01-01-1970 03:00 Adaletin yitiminde son nokta: Kavala davası 01-01-1970 03:00 Küreselleşmenin bencil aktörleri: Çöküşe giden yol 01-01-1970 03:00 Duvarları yıkabilecek miyiz? 01-01-1970 03:00 Süpürenler ve süpürülenler 01-01-1970 03:00 Dünya: Hassas kalplerin cehennemi 01-01-1970 03:00 Yeni bir dünya inşası-2: Rusya rol alabilir mi? 01-01-1970 03:00 Yeni bir dünya inşası: Madalyonun iki yüzü 01-01-1970 03:00 Birlikte yapabiliriz! 01-01-1970 03:00 Türkiye Mahkemesi nihai mütalaası: 'Yargı bağımsızlığı ve adalete erişim' 01-01-1970 03:00 Kalıcı istisna hali: Hukuksuzluğun normalleşmesi 01-01-1970 03:00 Şiddetin sıradanlaşması 01-01-1970 03:00 İnsanın güçle sınanması 01-01-1970 03:00 Siyaset-bürokrasi-mafya-organize suç örgütü döngüsü 01-01-1970 03:00 Hukukun askıya alınması 01-01-1970 03:00 Yükseltin vicdanınızı! 01-01-1970 03:00 Bırakın adalet yerini bulsun... 01-01-1970 03:00 Düşüncenin erotikleşmesi 01-01-1970 03:00 Akıldışılığın büyüsüne kapılmak 01-01-1970 03:00 Dekadans: Çöküş! 01-01-1970 03:00 Alevilik (8): Başat kimliğin yarattığı çıkmaz 01-01-1970 03:00 Alevilik (7): Ayrı bir inanç sistemi mi? 01-01-1970 03:00 Alevilik (6): Devletin değişmeyen politikası 01-01-1970 03:00 Tekçi Cumhuriyet'ten Çoğulcu Demokrasi'ye 01-01-1970 03:00 Alevilik (5): 18-19. yüzyıl katliamlar zinciri 01-01-1970 03:00 Alevilik (4): Yeniçerilikle ilişkisi bağlamında Bektaşilik 01-01-1970 03:00 Alevilik (3): 15–16. Yüzyıl: 'Kıyım dönemi' 01-01-1970 03:00 Alevilik (2): Babai Ayaklanması 01-01-1970 03:00 'Turkey Tribunal' ('Türkiye Mahkemesi') 01-01-1970 03:00 Alevilik (1): Aleviliğin oluşum süreci 01-01-1970 03:00 "Tekçi-Otokratik" rejimin simgesi: Diyanet İşleri Başkanlığı 01-01-1970 03:00 12 Eylül'ün simgesi: Diyarbakır Cezaevi 01-01-1970 03:00 "Eylül" 01-01-1970 03:00 Kürtler (13): Talepler - Yeni bir inşa için öneriler - 2 01-01-1970 03:00 Kürtler (12): Yeni bir inşa için öneriler 01-01-1970 03:00 Kürtler (11): Yüzleşme-Müzakere-Uzlaşma-İşbirliği ihtiyacı 01-01-1970 03:00 Kürtler (10): Devlet iktidarının hedefindeki HDP 01-01-1970 03:00 Kürtler-9: Taleplerin siyasallaşmasını engelleme süreci 01-01-1970 03:00 Kürtler (8): 1980 Askeri Darbesi'ne uzanan süreç 01-01-1970 03:00 Kürtler (7): Dersim'den "Tunç Eli"ne 01-01-1970 03:00 Kürtler (6): Ağrı İsyanı'ndan Zilan katliamına! 01-01-1970 03:00 Kürtler (5): Takrir-i Sükûn rejimine geçiş 01-01-1970 03:00 Kürtler (4): 1922-1924 01-01-1970 03:00 Kürtler (3): 1916-1923 01-01-1970 03:00 Kürtler (2): 19. yüzyıl 01-01-1970 03:00 Kürtler (1): 16-18. yüzyıl 01-01-1970 03:00 Çağdaş tiranlığın terör yönetimi 01-01-1970 03:00 Organize suç örgütlenmesi bağlamında mafya 01-01-1970 03:00 "Bir daha asla!" diyebilmek için - 3 01-01-1970 03:00 "Bir daha asla!" diyebilmek için - 2 01-01-1970 03:00 "Bir daha asla!" diyebilmek için 01-01-1970 03:00 İnsanın hangi hali? 01-01-1970 03:00 Mağdurların empati ittifakı 01-01-1970 03:00 "Dil"den "Gönül"lere akmak! 01-01-1970 03:00 Kanımla düşünüyorum! / Hermann Göring 01-01-1970 03:00 Yeni anayasa inşa sürecinin açmazları 01-01-1970 03:00 Türk anayasaları bağlamında yasama-yürütme dengesi 01-01-1970 03:00 Sıfırdan Anayasa İnşası: Yeni Anayasa Platformu (YAP) örneği 01-01-1970 03:00 "Küresel eril sistem"in mağdurları: Kadınlar 01-01-1970 03:00 Çok dilli - çok bölgeli anayasa: Güney Afrika anayasası 01-01-1970 03:00 Tabula Rasa: Sıfırdan anayasa inşası 01-01-1970 03:00 Kayyım atamaları bağlamında 1921 Anayasası 01-01-1970 03:00 Anayasacılık: Batı-Osmanlı anayasa hareketleri 01-01-1970 03:00 Sistemin saldırısı karşısında direniş odağı: Aşk 01-01-1970 03:00 Empati ihtiyacı 01-01-1970 03:00 'Çok Kalpli Asi' 01-01-1970 03:00 Eylül’le gelen 01-01-1970 03:00 Tercihiniz; otokrasi mi, demokrasi mi? 01-01-1970 03:00 Hukukun işlevi 01-01-1970 03:00 Barbarlığın son noktası: Çocuklarına kavuşamadan ölen anneler! 01-01-1970 03:00 Vandalizmin kurumlaşmış hali: Cezasızlık pratiği 01-01-1970 03:00 Beton avluların çocukları: Anne! Toprak ne demek? 01-01-1970 03:00 Medeniyetsizlik: Boğulan adalet 01-01-1970 03:00 Meşruiyet: Temel mutabakat – Kamusal müzakere 01-01-1970 03:00 Frenlenemeyen iktidar sorunu 01-01-1970 03:00 Bu kaçıncı Cumhuriyet! 01-01-1970 03:00 İslam'ın siyasetle serüveni: Milliyetçiliğe savrulma 01-01-1970 03:00 Devlet: Güç ve çıkar çatışmalarının alanı 01-01-1970 03:00 Sürgünün trajedisi: Toprağın tadını özlemek 01-01-1970 03:00 Devletin emrindeki din: Diyanet İslam'ı 01-01-1970 03:00