Alevilik (8): Başat kimliğin yarattığı çıkmaz

Ümit Kardaş

15-11-2021 01:36

Kimliklerin kuşatması altında olduğumuz açık. Etnik kimlikler, dinsel-mezhepsel kimlikler, sınıfsal kimlikler, cinsel kimlikler... Bize dayatılan kimliklerden başat olanının içinde doğmuşsak övünerek ve diğer kimlikleri "öteki"leştirerek; azınlık oluşturan kimlikler içinde doğmuşsak, ya asimilasyona razı olarak ya da direnerek yok olma tehlikesiyle karşı karşıya yaşıyoruz.

William E. Connolly, bu konuda şu saptamaları yapmakta: "Her kimlik bir dizi farklılıkla bağlantılı olarak ve bu farklılıklardan bazılarının da kötü, anormal veya akıldışı, özetle 'öteki' tanımlaması üzerine kurulur. Öteki, sırf varlığıyla bile kimliğin kesinliğini, doğruluğunu, normalliğini, akılcılığını kuşkulu kılar. Bu yüzden de öteki, tarih boyunca hep 'doğru' kimliği benimsemeye davet edilmiş, olmuyorsa üzerinde baskı kurulup susturulmuş; fethedilmiş, o da olmuyorsa yok edilmiştir."

Yine Connolly, demokratik kimlik siyasetinin ne anlama geldiğini de şöyle açıklamakta: "Demokratik bir kimlik siyaseti, aşkın gerçeğe sahip olduğunu iddia eden bir komuta etiğine karşıdır. Kendisinin ve dünyanın belirsizliğinin farkında olan, tartışmaya açık, bu yüzden de kendisine belli bir mesafe ve ironiyle bakan, ötekine özen gösteren ve yaşamın zenginliğine saygı duyan bir etiğe dayanır."

Bu bağlamda Alevi sorunu; Alevilerin inanç kaynaklı kimliklerini yaşayamamalarıyla birlikte, Sünnileştirmeye yönelik sistematik bir asimilasyona tabi tutulmaları sonucu uğradıkları bir dışlanma, ötekileştirilme ve baskı altında tutulma sorunudur.

Alevilerin tarihsel olarak adalet ve özgürlük bilincini temsil etmeleri, sınıfsal, kültürel eşitliği ve ezilenleri savunmaları nedeniyle sol ile buluşma noktaları bulunmakta. Ancak sol düşüncenin, Alevi sorununun kimlik ve inanç olarak ne anlama geldiğini, tarihsel ve felsefi çizgisini ve buna bağlı hak taleplerini kavrayamaması nedeniyle yetersiz kaldığı, Alevileri de sola yabancılaştırdığı görülmekte.

Sünni İslam'ın merkezden dayatıldığı İmparatorluk döneminde hayatları her an tehlikede olan Alevilerin Cumhuriyet'in modernleştirme projesi ve sorunlu da olsa laiklik ilkesinin ön plana çıkarılması kapsamında rejime sahip çıktıkları açık.

Ancak Cumhuriyet tekke ve zaviyeleri kapatıp Sünniliğe hizmet edecek olan Diyanet İşleri Başkanlığı'nı kurarak Alevilerin asimilasyonu konusunda Osmanlı geleneğini sürdürdü. Kürtleri ve diğer etnik kimlikleri Türkleştirme, Alevileri ve diğer inanç gruplarını Sünnileştirme politikaları Cumhuriyet'in demokrasiye evrilmesini engellemiş durumda.

Pierre Bourdieu, insanların silah gücünden çok, onlarla ilgili yaratılan yanlış algılardan ve anlamalardan zarar gördüklerini ve bastırılıp engellendiklerini belirtir ve bunu "sembolik şiddet" olarak niteler.

Mevlüt Özben, Alevi toplum kesimlerine yönelik toplumsal ve kültürel ötekileştirmeyi "kirlilik" kavramı üzerinden anlatmakta ve Alevi toplum kesimlerinin de bir yanlış tanıma biçimi olarak "kirlilik" söylem ve iması üzerinden "sembolik bir şiddete maruz" kaldıklarını belirtmekte.

Kirlilik nedeniyle oluşan leke de belirli bir topluluğu farklılaştırma ve ötekileştirme girişiminin esas kartını oluşturmakta. Farklılığın vurgulanması süreklilik gösterdiğinden onarımı da imkânsız hale gelmekte. Bu nedenle Aleviler için, olduklarına inandıkları kişi olarak görülmelerini, var olmalarını, görünür olmalarını sağlayabilecek tek yol asimile olmaktan ya da asimile olmuş görünmekten geçmekte.

Aleviler bu kirlilik söylemine itiraz ettiklerinde veya direndiklerinde ise bu onların durumunu belirleyen söylemin haklılığının sürekli olarak canlı tutulmasını sağlamakta. Alevilerin durumunu ancak empati (ikileme: bilişsel-duygusal) ile fark edebiliriz. Yani onların neler hissettiğini anlayabilmemiz ve duygusal paylaşım içine girmemiz gerekir.

Diğer taraftan Alevilerin tarihi ortak paydalarını kaybetmeleri kendi aralarında ayrışmalara neden oldu. Bu ayrışmalar Aleviliğin sistemin içinden tanımlanması sonucunu doğurdu. Mesela Ehl-i Beyt Vakfı, Aleviliği İslam'ın normları içinden tanımlamakta.

Cem Vakfı ise, Alevi sermayesinin sistemle bütünleşme ihtiyacı karşısında Aleviliği devletin kırmızı çizgileri içinde sol karşıtı bir noktadan yeniden şekillendirmekte. Bu iki kesim arasında laiklik anlayışı bakımından farklılık olmakla birlikte, Aleviliği İslam'ın içinde ve özünde kabul etmekte birleşmekteler.

Bu iki kesimin dışında kalan ve Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) üst kimliği altında bir araya gelen Hacı Bektaş-ı Veli ve Pir Sultan Abdal vakıf ve derneklerince temsil edilen Aleviler ise, Aleviliğin tarihsel ve felsefi geleneğine uygun bir özgürleşme ve demokratikleşme yönelimi taşımaktalar. Bu kesim sol düşünceye yakın olmakla birlikte, Alevi-sol birlikteliğinde çoklu, çoğulcu ve özgürlükçü temelde bir uyum sağlanamamış durumda.

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu ise, 2006 yılında geleneksel Alevilik anlayışını Işık-Alevi düşüncesine uygun bir anlayışla değiştirmiş durumda.

Alevi sorununun çözümü inanç ve kimliklerin demokrasi ve laiklik paydasında eşitliğinden geçmekte. Hacı Bektaş Dergâhı, müze olarak devletçe rehin tutulmakta. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin varlığı konusunda siyasi partilerin herhangi bir eleştirisi bulunmamakta.

İktidar partisi, Hz. Ali üzerinden İslam'ın kuralları içinde Aleviliği asimile etmeyi hedeflerken, ana muhalefet partisi İslamcılık tehlikesine karşı Aleviliği sahte bir laikliğin destekçisi durumuna sokmaya çalışmakta.

Alevilerin ihtiyacı olan şey, kendilerini tanımlayarak, özgürce tercih ettikleri inanç sistemiyle yaşayabilecekleri çok kimlikli, çok kültürlü, özgürlükçü, hukukun üstünlüğüne dayalı, gerçekten laik ve demokratik bir Türkiye için bir araya gelmeleri; Kürtlerle, solcularla muhafazakâr kesimle bu asgari müşterekte işbirliği yaparak mücadele etmeleridir.

Alevilerin mağduriyetlerine ilişkin tarihsel bağlamda objektif tespitler yapmaya çalıştım. Ne iktidarın, ne de muhalefetin Alevileri tanımlamaya hakları yok. Benim de bu tespitler dışında onları tanımlama haddim olamaz.

Kuşkusuz Aleviler kendilerini tanımlayacaklar. Kimi İslam'ın içinden, kimi de ayrı bir din ya da inanç sistematiği olarak. Bu onların özgür tercihi olmalı. Benim yapmak istediğim, Aleviliği tarihsel mecrasında çok küçük çapta gözlemek, çözümlemeye ve anlamaya çalışmaktı. Kendimce anladığımı sanıyorum.

 

Yararlanılan kaynaklar

Cafer Solgun, Alevilerin Kemalizm'le İmtihanı, Hayy Kitap, İstanbul, 2008

CraigCalhoun, Bordieu Sosyolojisinin Anahatları, İletişim Yayınları, İstanbul, 2007

Erik Jan Zürcher, Modernleşen Türkiye'nin Tarihi, İletişim Yayınları, İstanbul, 2013

Erdoğan Aydın, Kimlik Mücadelesinde Alevilik, Kırmızı Yayınları, İstanbul, 2011

Giorgio Agamben, Kutsal İnsan, Ayrıntı Yayınları, İst.2001

Hüseyin Aygün, 0.0.1938 Resmiyet ve Hakikat, Dipnot Yayınları, Ankara, 2011

Louis Althusser, İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları, İletişim Yayınları, İstanbul, 1994

Mevlüt Özben, Kirlilik Kavramı ve Aleviliğin Asimilasyonu, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 2011

Michel Bourse, Melezliğe Övgü, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 2009

Nuri Bilgin, Kimlik İnşası, Aşina Kitaplar Yayıncılık, İzmir, 2007

William E. Connolly, Kimlik ve Farklılık, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 1995

DİĞER YAZILARI CHP: Altı oku revize edebilecek mi? – 3 01-01-1970 03:00 CHP: Çok partili dönem–2 01-01-1970 03:00 CHP: Tek partili dönem–1 01-01-1970 03:00 Seçim sonrasının düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 Hakikat yolunda yürümek 01-01-1970 03:00 1971-1973: Geriye gidişin ara rejimi 01-01-1970 03:00 Hukukla bağını koparan Türkiye 01-01-1970 03:00 Afrika balladı! 01-01-1970 03:00 Güney Afrika Vicdan Girişimi 01-01-1970 03:00 Cumhuriyetin tercihi tekçi otokratik rejim: 1925 Kürt ayaklanması 01-01-1970 03:00 Postkolonyal dönemde insanın durumu 01-01-1970 03:00 İnsanın medeniyetle tanışması 01-01-1970 03:00 İnsan olmanın anlamı 01-01-1970 03:00 Hafıza aktivizmiyle hakikate ulaşma çabası 01-01-1970 03:00 Bahçeden yeryüzüne bakmak 01-01-1970 03:00 'Demokratik süreç odaklı' bir anayasa inşa edebilecek miyiz? 01-01-1970 03:00 İktidarın amaç ve zihniyetiyle yeni-sivil Anayasa inşa edilebilir mi? 01-01-1970 03:00 Kassandra çağrısı 01-01-1970 03:00 Küresel kozmopolit demokrasi 01-01-1970 03:00 Barbarlığı aşamamak: Savaşmaktan vazgeçmeyen insanlık 01-01-1970 03:00 Cumhuriyet oryantalizmi ve modernleştirmeci milliyetçilik 01-01-1970 03:00 'Eylül'ün içinden geçen şiirler 01-01-1970 03:00 Rumlar üzerinden otoriterleşmeyi meşrulaştırma 01-01-1970 03:00 6-7 Eylül’e giden süreç–2 01-01-1970 03:00 6-7 Eylül'e giden süreç 01-01-1970 03:00 Değişimin önündeki aşılmaz duvar: İdeolojik zihniyetin kemikleşmesi 01-01-1970 03:00 Türkiye değişebilir mi? 01-01-1970 03:00 Zihniyet değişikliğine ülke isimlerinden başlamak! 01-01-1970 03:00 Tekçi-tek kişilik siyasi rejimin kendi hukukunu oluşturması 01-01-1970 03:00 İktidara uzanan yerleşik düşünceden itirazcı-ihlalci göçebe düşünceye 01-01-1970 03:00 ‘Boşluk’tan ‘toz’a, ‘kültür’den ‘uygarlığa’ 01-01-1970 03:00 İnsanın hangi hali – 2 01-01-1970 03:00 İnsanın hangi hali! – 1 01-01-1970 03:00 Yalanların hakikate dönüşmesi 01-01-1970 03:00 Anayasanın temeli ne olmalı? 01-01-1970 03:00 Vicdan, mazlumlardan kelimeleri esirger mi? 01-01-1970 03:00 Yargının yeniden inşası: Adil yargılanma hakkı 01-01-1970 03:00 Yargının yeniden inşası: Hukuksal pozitivizmden doğal hukuka 01-01-1970 03:00 Enkaz altında kalmanın dayattığı zaruret: Adem-i merkeziyet 01-01-1970 03:00 Sorumlular ayağa kalksın! 01-01-1970 03:00 Kürtlerin siyasal temsilde var olma mücadelesi – 2 01-01-1970 03:00 Kürtlerin siyasal temsilde var olma mücadelesi – 1 01-01-1970 03:00 Hrant'ın ideallerini yaşatmak! 01-01-1970 03:00 Tarihsel kronik çizgi: İktidarın merkezde şahsileşmesi 01-01-1970 03:00 Şiddetin vardığı son nokta: Otosansür 01-01-1970 03:00 Rejimin HDP üzerinden yarattığı gerilim 01-01-1970 03:00 Hukukla bağını kesen devlet şiddeti 01-01-1970 03:00 Devlet - Demokrasi - Değişim 01-01-1970 03:00 Türkiye'nin çıkmazı: Korku duvarını aşamamak (3) 01-01-1970 03:00 Türkiye’nin çıkmazı: Merkeziyetçi devletten bölgesel devlete (2) 01-01-1970 03:00 Türkiye'nin çıkmazı: Sömürge tipi idari vesayet rejimi (1) 01-01-1970 03:00 Neden 'Yetmez ama evet' denildi? (3) 01-01-1970 03:00 Neden 'Yetmez ama evet' denildi? (2) 01-01-1970 03:00 Neden ‘Yetmez ama evet’ denildi? (1) 01-01-1970 03:00 Zihniyetin esaretinde yozlaşan dil 01-01-1970 03:00 Zihniyet ikliminde bir çıkmaz: Kısırdöngüde debelenen Türkiye 01-01-1970 03:00 Halife Sultan II. Abdülhamid 01-01-1970 03:00 Adığe (Çerkez) Katliamı 01-01-1970 03:00 Gerçekdışının karşısındaki güç: Sevgi 01-01-1970 03:00 Otokratik rejimin ceza kanunundaki aygıtları 01-01-1970 03:00 Adaletin yitiminde son nokta: Kavala davası 01-01-1970 03:00 Küreselleşmenin bencil aktörleri: Çöküşe giden yol 01-01-1970 03:00 Duvarları yıkabilecek miyiz? 01-01-1970 03:00 Süpürenler ve süpürülenler 01-01-1970 03:00 Dünya: Hassas kalplerin cehennemi 01-01-1970 03:00 Yeni bir dünya inşası-2: Rusya rol alabilir mi? 01-01-1970 03:00 Yeni bir dünya inşası: Madalyonun iki yüzü 01-01-1970 03:00 Birlikte yapabiliriz! 01-01-1970 03:00 Türkiye Mahkemesi nihai mütalaası: 'Yargı bağımsızlığı ve adalete erişim' 01-01-1970 03:00 Kalıcı istisna hali: Hukuksuzluğun normalleşmesi 01-01-1970 03:00 Şiddetin sıradanlaşması 01-01-1970 03:00 İnsanın güçle sınanması 01-01-1970 03:00 Siyaset-bürokrasi-mafya-organize suç örgütü döngüsü 01-01-1970 03:00 Hukukun askıya alınması 01-01-1970 03:00 Yükseltin vicdanınızı! 01-01-1970 03:00 Bırakın adalet yerini bulsun... 01-01-1970 03:00 Düşüncenin erotikleşmesi 01-01-1970 03:00 Akıldışılığın büyüsüne kapılmak 01-01-1970 03:00 Dekadans: Çöküş! 01-01-1970 03:00 Alevilik (7): Ayrı bir inanç sistemi mi? 01-01-1970 03:00 Alevilik (6): Devletin değişmeyen politikası 01-01-1970 03:00 Tekçi Cumhuriyet'ten Çoğulcu Demokrasi'ye 01-01-1970 03:00 Alevilik (5): 18-19. yüzyıl katliamlar zinciri 01-01-1970 03:00 Alevilik (4): Yeniçerilikle ilişkisi bağlamında Bektaşilik 01-01-1970 03:00 Alevilik (3): 15–16. Yüzyıl: 'Kıyım dönemi' 01-01-1970 03:00 Alevilik (2): Babai Ayaklanması 01-01-1970 03:00 'Turkey Tribunal' ('Türkiye Mahkemesi') 01-01-1970 03:00 Alevilik (1): Aleviliğin oluşum süreci 01-01-1970 03:00 "Tekçi-Otokratik" rejimin simgesi: Diyanet İşleri Başkanlığı 01-01-1970 03:00 12 Eylül'ün simgesi: Diyarbakır Cezaevi 01-01-1970 03:00 "Eylül" 01-01-1970 03:00 Kürtler (13): Talepler - Yeni bir inşa için öneriler - 2 01-01-1970 03:00 Kürtler (12): Yeni bir inşa için öneriler 01-01-1970 03:00 Kürtler (11): Yüzleşme-Müzakere-Uzlaşma-İşbirliği ihtiyacı 01-01-1970 03:00 Kürtler (10): Devlet iktidarının hedefindeki HDP 01-01-1970 03:00 Kürtler-9: Taleplerin siyasallaşmasını engelleme süreci 01-01-1970 03:00 Kürtler (8): 1980 Askeri Darbesi'ne uzanan süreç 01-01-1970 03:00 Kürtler (7): Dersim'den "Tunç Eli"ne 01-01-1970 03:00 Kürtler (6): Ağrı İsyanı'ndan Zilan katliamına! 01-01-1970 03:00 Kürtler (5): Takrir-i Sükûn rejimine geçiş 01-01-1970 03:00 Kürtler (4): 1922-1924 01-01-1970 03:00 Kürtler (3): 1916-1923 01-01-1970 03:00 Kürtler (2): 19. yüzyıl 01-01-1970 03:00 Kürtler (1): 16-18. yüzyıl 01-01-1970 03:00 Çağdaş tiranlığın terör yönetimi 01-01-1970 03:00 Organize suç örgütlenmesi bağlamında mafya 01-01-1970 03:00 "Bir daha asla!" diyebilmek için - 3 01-01-1970 03:00 "Bir daha asla!" diyebilmek için - 2 01-01-1970 03:00 "Bir daha asla!" diyebilmek için 01-01-1970 03:00 İnsanın hangi hali? 01-01-1970 03:00 Mağdurların empati ittifakı 01-01-1970 03:00 "Dil"den "Gönül"lere akmak! 01-01-1970 03:00 Kanımla düşünüyorum! / Hermann Göring 01-01-1970 03:00 Yeni anayasa inşa sürecinin açmazları 01-01-1970 03:00 Türk anayasaları bağlamında yasama-yürütme dengesi 01-01-1970 03:00 Sıfırdan Anayasa İnşası: Yeni Anayasa Platformu (YAP) örneği 01-01-1970 03:00 "Küresel eril sistem"in mağdurları: Kadınlar 01-01-1970 03:00 Çok dilli - çok bölgeli anayasa: Güney Afrika anayasası 01-01-1970 03:00 Tabula Rasa: Sıfırdan anayasa inşası 01-01-1970 03:00 Kayyım atamaları bağlamında 1921 Anayasası 01-01-1970 03:00 Anayasacılık: Batı-Osmanlı anayasa hareketleri 01-01-1970 03:00 Sistemin saldırısı karşısında direniş odağı: Aşk 01-01-1970 03:00 Empati ihtiyacı 01-01-1970 03:00 'Çok Kalpli Asi' 01-01-1970 03:00 Eylül’le gelen 01-01-1970 03:00 Tercihiniz; otokrasi mi, demokrasi mi? 01-01-1970 03:00 Hukukun işlevi 01-01-1970 03:00 Barbarlığın son noktası: Çocuklarına kavuşamadan ölen anneler! 01-01-1970 03:00 Vandalizmin kurumlaşmış hali: Cezasızlık pratiği 01-01-1970 03:00 Beton avluların çocukları: Anne! Toprak ne demek? 01-01-1970 03:00 Medeniyetsizlik: Boğulan adalet 01-01-1970 03:00 Meşruiyet: Temel mutabakat – Kamusal müzakere 01-01-1970 03:00 Frenlenemeyen iktidar sorunu 01-01-1970 03:00 Bu kaçıncı Cumhuriyet! 01-01-1970 03:00 İslam'ın siyasetle serüveni: Milliyetçiliğe savrulma 01-01-1970 03:00 Devlet: Güç ve çıkar çatışmalarının alanı 01-01-1970 03:00 Sürgünün trajedisi: Toprağın tadını özlemek 01-01-1970 03:00 Devletin emrindeki din: Diyanet İslam'ı 01-01-1970 03:00