Alevilik (2): Babai Ayaklanması

Ümit Kardaş

04-10-2021 01:05

İkinci dönem Melamiliğin yayılmasında Muhyiddin İbn-i Arabi'nin etkisi bulunuyor. Osmanlı dönemi tasavvufi düşüncesinin yönlendiricileri arasında ilk sırayı işgal eden İbni Arabi’ye göre, Melamiye tasavvufi makamların sonuncusu olup, ondan sonraki makam peygamberliktir. İşte Aslan Baba, Hace Ahmet Yesevi gibi birçok isim, kulun Allah'a doğru aşk ile çekilmesi olan kutsal cezbeyi ve aşkı esas alan melameti sufiliği ön plana çıkarmıştır.

Orta Asya'daki süreçte ortaya çıkan inanç önderleri, İslam dininden esinlenmekle birlikte, egemen gücün dayattığı bu dinin dışında başka bir inanç dünyası yaratıp, bunu halkın duygu ve ihtiyaçları doğrultusunda biçimlendirmek misyonunu yüklendiler.

Alevi inancı Anadolu'da biçimlenmiş olsa bile Budizm, Şamanizm ve Maniheizm gibi Orta Asya inançlarının etkisi altında kaldı, birçok ritüel ve unsur bu inançlardan alındı. 1000-1300 yılları arasındaki ikinci süreçte Ebul Vefa, Baba İlyas ve Hace Bektaş gibi inanç önderleriyle birlikte Alevilik inancı şekillenmeye başladı. Hazar'ın kuzeyinden gelenler Acem topraklarında 12 imam, Ali ve Kerbela kültüyle tanışma ve onu benimseme yoluna girmiş oldular.

11-15. yüzyıllar arası İslamiyet Anadolu'da egemen din haline gelmesine rağmen Gayrimüslimler ve Batıni inançlı göçmenlerin oluşturduğu bir toplumsal yapı mevcuttu. Selçuklular bu dönemde siyasal egemenliklerini kullanarak Anadolu'yu Müslümanlaştırmaya çalıştılar.

1040 yılında Selçuklular ile Gazneliler arasında Dandanakan Ovası'nda gerçekleşen savaşta Gaznelilerin yenilmesi sonucu, Emeviler ve Abbasilerle Arapların siyasi egemenliğinde biçimlenen İslam tarihi, artık Türklerin siyasi egemenliğinde biçimlenecekti. İslam'ın merkez gücü olma fırsatını yakalayan Selçuklular, diğer Türk boylarının da İslam'a yönelmeleri bakımından çekim odağı haline geldiler.

11. yüzyılla birlikte Anadolu'ya başlayan göçlerden sonra büyük göç dalgaları Malazgirt Savaşı ve Moğol İstilası sonrası yaşandı. Bu göç hareketlerinin önünde savaşçı dervişler bulunmaktaydı. Bu savaşçı dervişler, Anadolu Selçuklu Devleti, Anadolu Beylikleri ve Osmanlı Devleti'nin kuruluşunda önemli roller oynadılar. Değişik dinsel akımlara bağlı olan bu dervişler, özellikle köylüler ve göçebe topluluklar üzerinde çok etkili oldular.

Heterodoks olarak nitelenen tasavvuf akımlarına bağlı bu şeyh ve dervişler ve onların tekke ve zaviyeleri, halk tarafından büyük ilgi gördü. Sünni şeyhler ise bu kitleler üzerinde etkili olamıyorlardı. Çünkü kitlelere bağdaştırıcı fikirler daha cazip geliyordu. Kitleler tahta kılıçlarla savaşan ve inançlarını yayan savaşçı ve dinamik dervişlere karşı sakin ve durgun bir hayat geçiren Sünni şeyhleri tercih etmiyordu.

Bu dönemde Anadolu, Orta Asya, Harzem, Horasan, Suriye, İran ve Irak gibi merkezlerle siyasal, sosyal ve ekonomik alanlarda etkileşim içindeydi. 11. yüzyıldan başlamak üzere bu bölgelerdeki dinsel ve kültürel gelişmeler bölgeden gelen çok sayıda derviş ve mutasavvıf vasıtasıyla Anadolu'yu etkiliyordu.

"Türkmen Babaları", "Yesevi Dervişleri", İsmaili Propagandacıları, "Kalenderiye Mensupları" bunlara örnektir. Alevilik, Mevlevilik, Bektaşilik bu hareketliliğin sonucu olarak doğdu.

Anadolu'da yaygınlaşan bu bağdaştırıcı (senkretik) inanç, Sünni şeyh ve mutasavvıflarca şiddetle eleştiriliyordu. Namaz ve oruç gibi yükümlülüklere uyulmaması, İslam'a aykırı kabul edilen ayin ve ritüellerin uygulanması nedeniyle Ahmed Yesevi ve Ebu'l Vefa gibi inanç önderleri eleştirilere uğradılar.

Zikir törenlerine erkeklerin yanı sıra kadınların da katılması katı Sünni inanç önderlerince "şeytan ameli" olarak nitelendirildi. Oysa zikir törenlerine kadınların katılması ve bu törenlerde vecd halinde dans edilmesi İslam öncesi bir ritüelin felsefi bir anlayışla ve kültürel bir gelenek olarak devamıydı.

Selçukluların dağılmasından sonra kurulan Anadolu Selçuklu Devleti de Sünniliği siyasi egemenliğinin bir parçası haline getirdi. Bu durum Sünniliğin dışında kalan ve heterodoks sayılan kesimler ile devlet arasında bir yabancılaşma ve gerilim demekti.

Katı Sünni İslam'a karşı en büyük ayaklanma 1239'da Babai İsyanı ile başladı. Bu isyan kendine özgü birtakım şart ve sebeplerin ortaya çıkardığı siyasi-sosyal bir olay ve Selçuklunun iktisadi yapısıyla da ilgiliydi.

Yolsuzluklar, toprak ve vergi düzeninin adaletsizliği, göçebe hayatı süren Türkmen toplulukları diğer topluluklardan daha zor bir duruma sokmuştu. Türkmenler bu durumda kendilerini kurtaracak ulu bir kişi beklemeye başladılar. Beklenen bu kişi Dede Garkın'ın halifesi olarak kabul edilen Baba İlyas-ı Horasani oldu.

Yesevi tarikatına bağlı, Horasan'dan Anadolu'ya göç etmiş bir derviş olan Baba İlyas, Allah sevgisinin dinin katı kurallarıyla oluşamayacağını, bu aşkın insanın gönlünde yaratılabileceğini, toplumda kadın-erkek ayrımı olamayacağını belirtiyordu.

Ancak katı Sünni inancı merkeze almış bulunan Selçuklular ve egemenliğindeki beyliklerin bu anlayışa hoşgörü göstermeleri mümkün değildi. Moğol istilasından sonra Horasan'dan Anadolu'ya başlayan göçlerden hem Selçuklu yönetimi hem de yerleşik halk ve daha önce göçenler rahatsız olmuştu.

Son göçle gelenler Güneydoğu Anadolu bölgesinde yeterli otlak bulunmadığı için hayvancılık yapamaz hale geldiler ve yoksullaştılar. Toprak sahipleriyle çatışmalar yaşandı. Vergi de veremeyen göçerler, Selçuklu yönetiminin tarafsız davranmaması nedeniyle buyruklara uymamaya başladılar.

Bu ortamda Baba İlyas, haksızlık yapan yönetime karşı bir umut haline geliyor ve bir ayaklanma hazırlığı yapıyordu. II. Gıyasettin Keyhusrev, bu hazırlığı öğrenince 1239'da askerlerini Babailerin üzerine gönderdi.

Buna karşı Babailer, Harezm Türkmenleri ile birlikte ayaklandılar, Elbistan, Amasya ve Kayseri'yi ele geçirdiler. Ancak Baba İlyas yakalanarak, kale duvarına asılarak öldürüldü. Babailerin büyük çoğunluğunun kılıçtan geçirilmesi ve Baba İlyas'ın halifesi olan Baba İshak'ın öldürülmesiyle ayaklanma sona erdirildi.

Ayaklanmanın sona erdirilmesinden sonra Babai inancı etkisini uzun süre devam ettirdi. Değişik inançları bağdaştırarak ve içinde eriterek bir dinsel inanca dönüştü. Babailer Anadolu'nun değişik yerlerine dağılarak zaviyeler kurdular. İç ve Batı Anadolu'da ve 14. yüzyıldan itibaren Balkanlarda etkin oldular.

Böylece Anadolu Aleviliği, Baba İlyas ve Baba İshak'ın yolunu izleyen Hace Bektaş Veli ve Ahi Evren önderliğinde bağdaştırıcı bir karakterde gelişerek Bektaşiliğin ortaya çıkmasını sağladı. Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Bey'in kayınpederi Baba İlyas halifelerinden Şeyh Edebali idi.

Yararlanılan kaynaklar

Abdülkadir Gölpınarlı, Tarih Boyunca İslam Mezhepleri ve Şiilik, Derin Yayınları, İstanbul, 2011

Ahmet Yaşar Ocak, Osmanlı Sufiliğine Bakışlar, Timaş Yayınları, İstanbul

Ahmet Yaşar Ocak, Babailer İsyanı, Dergah Yayınları, İstanbul, 1996

Alevi ve Bektaşi İnançlarının İslam Öncesi Temelleri, İletişim Yayınları, İstanbul, 2007

Anton J. Dierl, Anadolu Aleviliği, Ant Yayınları, İstanbul, 1991

Claude Cahen, Türkler Nasıl Müslüman Oldular, Örgün Yayınevi, İstanbul, 2007

Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, c. VII, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1988

Esat Korkmaz, Anadolu Aleviliği, Berfin Yayınları, İstanbul, 2008

İrene Melikoff, Hacı Bektaş - Efsaneden Gerçeğe, Sistem Yayıncılık, İstanbul, 1999

İsmet Zeki Eyüpoğlu, Alevilik-Sünnilik - İslam Düşüncesi, Der Yayınları, İstanbul, 1989

Bütün Yönleriyle Tasavvuf, Tarikatlar ve Mezhepler Tarihi, Derin Yayınları, İstanbul, 2000

Kemal Karpat, İslam’ın Siyasallaşması, Timaş Yayınları, İstanbul, 2013

DİĞER YAZILARI CHP: Çok partili dönem–2 01-01-1970 03:00 CHP: Tek partili dönem–1 01-01-1970 03:00 Seçim sonrasının düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 Hakikat yolunda yürümek 01-01-1970 03:00 1971-1973: Geriye gidişin ara rejimi 01-01-1970 03:00 Hukukla bağını koparan Türkiye 01-01-1970 03:00 Afrika balladı! 01-01-1970 03:00 Güney Afrika Vicdan Girişimi 01-01-1970 03:00 Cumhuriyetin tercihi tekçi otokratik rejim: 1925 Kürt ayaklanması 01-01-1970 03:00 Postkolonyal dönemde insanın durumu 01-01-1970 03:00 İnsanın medeniyetle tanışması 01-01-1970 03:00 İnsan olmanın anlamı 01-01-1970 03:00 Hafıza aktivizmiyle hakikate ulaşma çabası 01-01-1970 03:00 Bahçeden yeryüzüne bakmak 01-01-1970 03:00 'Demokratik süreç odaklı' bir anayasa inşa edebilecek miyiz? 01-01-1970 03:00 İktidarın amaç ve zihniyetiyle yeni-sivil Anayasa inşa edilebilir mi? 01-01-1970 03:00 Kassandra çağrısı 01-01-1970 03:00 Küresel kozmopolit demokrasi 01-01-1970 03:00 Barbarlığı aşamamak: Savaşmaktan vazgeçmeyen insanlık 01-01-1970 03:00 Cumhuriyet oryantalizmi ve modernleştirmeci milliyetçilik 01-01-1970 03:00 'Eylül'ün içinden geçen şiirler 01-01-1970 03:00 Rumlar üzerinden otoriterleşmeyi meşrulaştırma 01-01-1970 03:00 6-7 Eylül’e giden süreç–2 01-01-1970 03:00 6-7 Eylül'e giden süreç 01-01-1970 03:00 Değişimin önündeki aşılmaz duvar: İdeolojik zihniyetin kemikleşmesi 01-01-1970 03:00 Türkiye değişebilir mi? 01-01-1970 03:00 Zihniyet değişikliğine ülke isimlerinden başlamak! 01-01-1970 03:00 Tekçi-tek kişilik siyasi rejimin kendi hukukunu oluşturması 01-01-1970 03:00 İktidara uzanan yerleşik düşünceden itirazcı-ihlalci göçebe düşünceye 01-01-1970 03:00 ‘Boşluk’tan ‘toz’a, ‘kültür’den ‘uygarlığa’ 01-01-1970 03:00 İnsanın hangi hali – 2 01-01-1970 03:00 İnsanın hangi hali! – 1 01-01-1970 03:00 Yalanların hakikate dönüşmesi 01-01-1970 03:00 Anayasanın temeli ne olmalı? 01-01-1970 03:00 Vicdan, mazlumlardan kelimeleri esirger mi? 01-01-1970 03:00 Yargının yeniden inşası: Adil yargılanma hakkı 01-01-1970 03:00 Yargının yeniden inşası: Hukuksal pozitivizmden doğal hukuka 01-01-1970 03:00 Enkaz altında kalmanın dayattığı zaruret: Adem-i merkeziyet 01-01-1970 03:00 Sorumlular ayağa kalksın! 01-01-1970 03:00 Kürtlerin siyasal temsilde var olma mücadelesi – 2 01-01-1970 03:00 Kürtlerin siyasal temsilde var olma mücadelesi – 1 01-01-1970 03:00 Hrant'ın ideallerini yaşatmak! 01-01-1970 03:00 Tarihsel kronik çizgi: İktidarın merkezde şahsileşmesi 01-01-1970 03:00 Şiddetin vardığı son nokta: Otosansür 01-01-1970 03:00 Rejimin HDP üzerinden yarattığı gerilim 01-01-1970 03:00 Hukukla bağını kesen devlet şiddeti 01-01-1970 03:00 Devlet - Demokrasi - Değişim 01-01-1970 03:00 Türkiye'nin çıkmazı: Korku duvarını aşamamak (3) 01-01-1970 03:00 Türkiye’nin çıkmazı: Merkeziyetçi devletten bölgesel devlete (2) 01-01-1970 03:00 Türkiye'nin çıkmazı: Sömürge tipi idari vesayet rejimi (1) 01-01-1970 03:00 Neden 'Yetmez ama evet' denildi? (3) 01-01-1970 03:00 Neden 'Yetmez ama evet' denildi? (2) 01-01-1970 03:00 Neden ‘Yetmez ama evet’ denildi? (1) 01-01-1970 03:00 Zihniyetin esaretinde yozlaşan dil 01-01-1970 03:00 Zihniyet ikliminde bir çıkmaz: Kısırdöngüde debelenen Türkiye 01-01-1970 03:00 Halife Sultan II. Abdülhamid 01-01-1970 03:00 Adığe (Çerkez) Katliamı 01-01-1970 03:00 Gerçekdışının karşısındaki güç: Sevgi 01-01-1970 03:00 Otokratik rejimin ceza kanunundaki aygıtları 01-01-1970 03:00 Adaletin yitiminde son nokta: Kavala davası 01-01-1970 03:00 Küreselleşmenin bencil aktörleri: Çöküşe giden yol 01-01-1970 03:00 Duvarları yıkabilecek miyiz? 01-01-1970 03:00 Süpürenler ve süpürülenler 01-01-1970 03:00 Dünya: Hassas kalplerin cehennemi 01-01-1970 03:00 Yeni bir dünya inşası-2: Rusya rol alabilir mi? 01-01-1970 03:00 Yeni bir dünya inşası: Madalyonun iki yüzü 01-01-1970 03:00 Birlikte yapabiliriz! 01-01-1970 03:00 Türkiye Mahkemesi nihai mütalaası: 'Yargı bağımsızlığı ve adalete erişim' 01-01-1970 03:00 Kalıcı istisna hali: Hukuksuzluğun normalleşmesi 01-01-1970 03:00 Şiddetin sıradanlaşması 01-01-1970 03:00 İnsanın güçle sınanması 01-01-1970 03:00 Siyaset-bürokrasi-mafya-organize suç örgütü döngüsü 01-01-1970 03:00 Hukukun askıya alınması 01-01-1970 03:00 Yükseltin vicdanınızı! 01-01-1970 03:00 Bırakın adalet yerini bulsun... 01-01-1970 03:00 Düşüncenin erotikleşmesi 01-01-1970 03:00 Akıldışılığın büyüsüne kapılmak 01-01-1970 03:00 Dekadans: Çöküş! 01-01-1970 03:00 Alevilik (8): Başat kimliğin yarattığı çıkmaz 01-01-1970 03:00 Alevilik (7): Ayrı bir inanç sistemi mi? 01-01-1970 03:00 Alevilik (6): Devletin değişmeyen politikası 01-01-1970 03:00 Tekçi Cumhuriyet'ten Çoğulcu Demokrasi'ye 01-01-1970 03:00 Alevilik (5): 18-19. yüzyıl katliamlar zinciri 01-01-1970 03:00 Alevilik (4): Yeniçerilikle ilişkisi bağlamında Bektaşilik 01-01-1970 03:00 Alevilik (3): 15–16. Yüzyıl: 'Kıyım dönemi' 01-01-1970 03:00 'Turkey Tribunal' ('Türkiye Mahkemesi') 01-01-1970 03:00 Alevilik (1): Aleviliğin oluşum süreci 01-01-1970 03:00 "Tekçi-Otokratik" rejimin simgesi: Diyanet İşleri Başkanlığı 01-01-1970 03:00 12 Eylül'ün simgesi: Diyarbakır Cezaevi 01-01-1970 03:00 "Eylül" 01-01-1970 03:00 Kürtler (13): Talepler - Yeni bir inşa için öneriler - 2 01-01-1970 03:00 Kürtler (12): Yeni bir inşa için öneriler 01-01-1970 03:00 Kürtler (11): Yüzleşme-Müzakere-Uzlaşma-İşbirliği ihtiyacı 01-01-1970 03:00 Kürtler (10): Devlet iktidarının hedefindeki HDP 01-01-1970 03:00 Kürtler-9: Taleplerin siyasallaşmasını engelleme süreci 01-01-1970 03:00 Kürtler (8): 1980 Askeri Darbesi'ne uzanan süreç 01-01-1970 03:00 Kürtler (7): Dersim'den "Tunç Eli"ne 01-01-1970 03:00 Kürtler (6): Ağrı İsyanı'ndan Zilan katliamına! 01-01-1970 03:00 Kürtler (5): Takrir-i Sükûn rejimine geçiş 01-01-1970 03:00 Kürtler (4): 1922-1924 01-01-1970 03:00 Kürtler (3): 1916-1923 01-01-1970 03:00 Kürtler (2): 19. yüzyıl 01-01-1970 03:00 Kürtler (1): 16-18. yüzyıl 01-01-1970 03:00 Çağdaş tiranlığın terör yönetimi 01-01-1970 03:00 Organize suç örgütlenmesi bağlamında mafya 01-01-1970 03:00 "Bir daha asla!" diyebilmek için - 3 01-01-1970 03:00 "Bir daha asla!" diyebilmek için - 2 01-01-1970 03:00 "Bir daha asla!" diyebilmek için 01-01-1970 03:00 İnsanın hangi hali? 01-01-1970 03:00 Mağdurların empati ittifakı 01-01-1970 03:00 "Dil"den "Gönül"lere akmak! 01-01-1970 03:00 Kanımla düşünüyorum! / Hermann Göring 01-01-1970 03:00 Yeni anayasa inşa sürecinin açmazları 01-01-1970 03:00 Türk anayasaları bağlamında yasama-yürütme dengesi 01-01-1970 03:00 Sıfırdan Anayasa İnşası: Yeni Anayasa Platformu (YAP) örneği 01-01-1970 03:00 "Küresel eril sistem"in mağdurları: Kadınlar 01-01-1970 03:00 Çok dilli - çok bölgeli anayasa: Güney Afrika anayasası 01-01-1970 03:00 Tabula Rasa: Sıfırdan anayasa inşası 01-01-1970 03:00 Kayyım atamaları bağlamında 1921 Anayasası 01-01-1970 03:00 Anayasacılık: Batı-Osmanlı anayasa hareketleri 01-01-1970 03:00 Sistemin saldırısı karşısında direniş odağı: Aşk 01-01-1970 03:00 Empati ihtiyacı 01-01-1970 03:00 'Çok Kalpli Asi' 01-01-1970 03:00 Eylül’le gelen 01-01-1970 03:00 Tercihiniz; otokrasi mi, demokrasi mi? 01-01-1970 03:00 Hukukun işlevi 01-01-1970 03:00 Barbarlığın son noktası: Çocuklarına kavuşamadan ölen anneler! 01-01-1970 03:00 Vandalizmin kurumlaşmış hali: Cezasızlık pratiği 01-01-1970 03:00 Beton avluların çocukları: Anne! Toprak ne demek? 01-01-1970 03:00 Medeniyetsizlik: Boğulan adalet 01-01-1970 03:00 Meşruiyet: Temel mutabakat – Kamusal müzakere 01-01-1970 03:00 Frenlenemeyen iktidar sorunu 01-01-1970 03:00 Bu kaçıncı Cumhuriyet! 01-01-1970 03:00 İslam'ın siyasetle serüveni: Milliyetçiliğe savrulma 01-01-1970 03:00 Devlet: Güç ve çıkar çatışmalarının alanı 01-01-1970 03:00 Sürgünün trajedisi: Toprağın tadını özlemek 01-01-1970 03:00 Devletin emrindeki din: Diyanet İslam'ı 01-01-1970 03:00