Tercihiniz; otokrasi mi, demokrasi mi?

Ümit Kardaş

16-08-2020 01:09

Türk siyaseti bazı partiler dışında ağırlıklı olarak Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı şeklinde ikiye bölünmüş durumda.

Koalisyon yapmış olmasalar da;  iktidarı temsil eden Cumhur İttifakı'nın bileşenleri AKP, MHP, Büyük Birlik Partisi, Vatan Partisi olarak muhafazakâr-milliyetçi-ulusalcı bir birliktelik oluşturuyor. Bu birliktelik "Cumhur" kelimesine vurgu yapmakla genç Cumhuriyet'in bugüne kadar etkisini gösteren tekçi, milliyetçi, otokratik niteliğine sahip çıktığını göstermekte.

Parlamenter sistemden vazgeçip yasama-yürütme-yargı arasındaki kontrol ve dengeyi altüst ederek, siyasi literatürde yer almayan antidemokratik bir partili cumhurbaşkanlığı sistemini uygulamaya sokan Cumhur İttifakı, tercihini otokrasiden yana kullanmış durumda.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanan siyasi gelişmeler sonucu tek otorite olma özlemini bu ittifaka dayanarak sağlamış durumda. Bu nedenle devlet partileri olarak niteleyeceğimiz MHP ve Vatan Partisi'nin desteğine ihtiyacı bulunmakta, politikalarını bu partilerin ideolojik, tekçi, milliyetçi, ötekileştirici politikalarına göre şekillendirmekte.

Sözkonusu partiler de buna karşılık, Erdoğan'ın kendi tabanını konsolide etme politikalarına ses çıkartmamaktalar. Ortaya çıkan bu durum AKP'yi kuruluş programından uzaklaştırıp yönünü saptırarak otokrasinin altyapısını oluşturma, muhalefeti ve eleştirel bütün düşünceleri yasaklama noktasına getirdi.

Cumhur İttifakı, içerde muhalefet partileri sözcüleri dahil, farklı fikirlere sahip olanları hain ilan edip araçsallaştırdığı yargı yoluyla cezalandırma yoluna giderek, Kürtleri bastırıp HDP'yi kriminalize etmeye çalışarak, Selahattin Demirtaş, Osman Kavala, Ahmet Altan gibi entelektüellerini siyasi suç icadı yoluyla tutuklayıp susturarak iç barışı dinamitlemiş durumda.

Adil yargılanma hakkının yok edildiği, faili meçhul cinayetlerin ortaya çıkarılmadığı, kadınların ve çocukların cezaevlerine doldurulduğu, medeniyetsizlik işareti olan çok sayıda cezaevleri açılması olgusuyla övünüldüğü, yargısal denetimi olmayan KHK tasarruflarıyla işinden uzaklaştırılan yüz binlerce insanın mağdur edildiği bir kâbus hali yaşanmakta.

Adalet, özgürlük, insaniyet, etik, estetik gibi yüksek insani değerlerin yerlerde sürüklendiği, hukukun işlevini yitirdiği, gücün isteğinin ve keyfiliğinin kurmaca bir hukukla meşrulaştırılmaya çalışıldığı bir çöküş haliyle karşı karşıyayız.

Cumhur İttifakı iktidarı içte bu çöküşü yaşatırken, dışta uyguladığı bölgesel savaşlara ya doğrudan ya da paramiliter güçlerle dolaylı olarak katılma politikalarıyla da Türkiye'yi yalnızlaştırmış durumda.

Diplomasiyi akıllıca ve etkin bir şekilde kullanmama, bölgesel çıkar çatışmalarına savaş yoluyla katılma, komşu ülkelere ve AB'ye meydan okuyarak Osmanlı tehlikesi algısı yaratma dış politikanın çıkmazları.

Dış politikada takip edilen yol, askeri harcamaları artırarak ekonominin dengelerini de bozmuş durumda. İnsanlar ekmek mi silah mı ikilemiyle karşı karşıya. F-35 projesine finansman katkısı sağlamışken, Rusya'dan S-400'leri alıp monte edememenin oluşturduğu riskler, ekonomik zararlar siyasi sorumluluk gerektirecek kadar vahim.

Kendi iç barışını sağlayamayan, demokrasisini güçlendirmeyen, hukuku egemen kılmayan, adaletsizlik üzerine oturan bir devlet iktidarının dış politikada ister diplomasiyle, ister güç kullanma yoluyla başarılı olma ihtimali bulunmamakta.

Hukukun tüm evrensel ilkelerinin çiğnendiği, tapunun hukuki güvence sağlamadığı, mülkiyet hakkının özünün yok edildiği, müktesep hakkın geçerliliğini yitirdiği, hukuk güvenliğinin kimse için geçerli olmadığı bir yerde sermayenin kalıcı bir yatırım yapmayacağı, var olanın ülkeden gideceği yaşanan bir gerçek.

Yukarıdaki tablo karşısında; Erdoğan-Bahçeli-Perinçek üçlüsünün Partili Cumhurbaşkanlığı sistemini desteklemeleri otokrasiyi ve hukuksuzluğu savunmak anlamına gelmekte.

Bu nedenle muhalefetin Cumhur İttifakı'nı artık "OTOKRASİ İTTİFAKI" olarak adlandırması ve bu nitelemeyi kullanması daha etkili olacaktır. Böylece bu ittifak gerçek niyeti ve uygulamalarıyla örtüşecek şekilde anılacaktır.

Otokrasi İttifakı'nın karşısında kendini "Millet İttifakı" olarak adlandıran muhalefetin öncelikle milliyetçi çağrışımlara açık bu nitelemeden vazgeçip, otokrasinin karşısına "DEMOKRASİ İTTİFAKI" olarak çıkıp bu ittifakı daha kapsayıcı hale getirmesi gerekmekte.

Kuşkusuz ittifakı genişletmek ve iktidarı otokrasiden geri almak Kürtlerin önemli bir bölümünün temsilcisi olan HDP'nin bu ittifaka katılmasıyla mümkün. Ancak CHP'nin ürkekliği, İYİ Parti'nin tabana yönelik endişeleri durumu zorlaştırmakta.

Muhalefet, iktidar bileşenlerini gerçek nitelikleriyle adlandırıp kendini otokrasinin karşısına demokrasi ittifakı içine yerleştirirken demokrasinin içini doldurmalı. Nasıl bir demokrasi?

Çoklu, çoğulcu, katılımcı, özgürlükçü, hukuk güvenliğine ve hukukun üstünlüğüne, etik ve estetik değerlere dayalı, barışı güvenceye alan bir demokrasi. Bu çağrıya icabet eden her siyasi parti ya da örgüt bu ittifak içinde yer almalı. Etnik kimliği, inancı, felsefesi, siyasi görüşü, dili, cinsel tercihi ne olursa olsun bireyler bu ittifakta kendini bulmalı.

Türkiye toplumunun geleceği otokrasiyi savunanlara karşı demokrasiyi savunacak olanların ferasetine ve cesaretine bağlı.

Metin Akpınar ve Müjdat Gezen'e 4 yıl 8 aya kadar hapis istemi Atilla Aytemur yazdı: 'Nepotizm' dediğin böyle olur! Ankara Barosu'nun Diyanet açıklamasıyla ilgili savunması istendi Hakan Tahmaz yazdı: Seçimler yaklaşırken CHP ve yeni arayışlar Ozan Güven'in 13 yıl 6 aya kadar hapsi isteniyor​​​​​​​
DİĞER YAZILARI CHP: Çok partili dönem–2 01-01-1970 03:00 CHP: Tek partili dönem–1 01-01-1970 03:00 Seçim sonrasının düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 Hakikat yolunda yürümek 01-01-1970 03:00 1971-1973: Geriye gidişin ara rejimi 01-01-1970 03:00 Hukukla bağını koparan Türkiye 01-01-1970 03:00 Afrika balladı! 01-01-1970 03:00 Güney Afrika Vicdan Girişimi 01-01-1970 03:00 Cumhuriyetin tercihi tekçi otokratik rejim: 1925 Kürt ayaklanması 01-01-1970 03:00 Postkolonyal dönemde insanın durumu 01-01-1970 03:00 İnsanın medeniyetle tanışması 01-01-1970 03:00 İnsan olmanın anlamı 01-01-1970 03:00 Hafıza aktivizmiyle hakikate ulaşma çabası 01-01-1970 03:00 Bahçeden yeryüzüne bakmak 01-01-1970 03:00 'Demokratik süreç odaklı' bir anayasa inşa edebilecek miyiz? 01-01-1970 03:00 İktidarın amaç ve zihniyetiyle yeni-sivil Anayasa inşa edilebilir mi? 01-01-1970 03:00 Kassandra çağrısı 01-01-1970 03:00 Küresel kozmopolit demokrasi 01-01-1970 03:00 Barbarlığı aşamamak: Savaşmaktan vazgeçmeyen insanlık 01-01-1970 03:00 Cumhuriyet oryantalizmi ve modernleştirmeci milliyetçilik 01-01-1970 03:00 'Eylül'ün içinden geçen şiirler 01-01-1970 03:00 Rumlar üzerinden otoriterleşmeyi meşrulaştırma 01-01-1970 03:00 6-7 Eylül’e giden süreç–2 01-01-1970 03:00 6-7 Eylül'e giden süreç 01-01-1970 03:00 Değişimin önündeki aşılmaz duvar: İdeolojik zihniyetin kemikleşmesi 01-01-1970 03:00 Türkiye değişebilir mi? 01-01-1970 03:00 Zihniyet değişikliğine ülke isimlerinden başlamak! 01-01-1970 03:00 Tekçi-tek kişilik siyasi rejimin kendi hukukunu oluşturması 01-01-1970 03:00 İktidara uzanan yerleşik düşünceden itirazcı-ihlalci göçebe düşünceye 01-01-1970 03:00 ‘Boşluk’tan ‘toz’a, ‘kültür’den ‘uygarlığa’ 01-01-1970 03:00 İnsanın hangi hali – 2 01-01-1970 03:00 İnsanın hangi hali! – 1 01-01-1970 03:00 Yalanların hakikate dönüşmesi 01-01-1970 03:00 Anayasanın temeli ne olmalı? 01-01-1970 03:00 Vicdan, mazlumlardan kelimeleri esirger mi? 01-01-1970 03:00 Yargının yeniden inşası: Adil yargılanma hakkı 01-01-1970 03:00 Yargının yeniden inşası: Hukuksal pozitivizmden doğal hukuka 01-01-1970 03:00 Enkaz altında kalmanın dayattığı zaruret: Adem-i merkeziyet 01-01-1970 03:00 Sorumlular ayağa kalksın! 01-01-1970 03:00 Kürtlerin siyasal temsilde var olma mücadelesi – 2 01-01-1970 03:00 Kürtlerin siyasal temsilde var olma mücadelesi – 1 01-01-1970 03:00 Hrant'ın ideallerini yaşatmak! 01-01-1970 03:00 Tarihsel kronik çizgi: İktidarın merkezde şahsileşmesi 01-01-1970 03:00 Şiddetin vardığı son nokta: Otosansür 01-01-1970 03:00 Rejimin HDP üzerinden yarattığı gerilim 01-01-1970 03:00 Hukukla bağını kesen devlet şiddeti 01-01-1970 03:00 Devlet - Demokrasi - Değişim 01-01-1970 03:00 Türkiye'nin çıkmazı: Korku duvarını aşamamak (3) 01-01-1970 03:00 Türkiye’nin çıkmazı: Merkeziyetçi devletten bölgesel devlete (2) 01-01-1970 03:00 Türkiye'nin çıkmazı: Sömürge tipi idari vesayet rejimi (1) 01-01-1970 03:00 Neden 'Yetmez ama evet' denildi? (3) 01-01-1970 03:00 Neden 'Yetmez ama evet' denildi? (2) 01-01-1970 03:00 Neden ‘Yetmez ama evet’ denildi? (1) 01-01-1970 03:00 Zihniyetin esaretinde yozlaşan dil 01-01-1970 03:00 Zihniyet ikliminde bir çıkmaz: Kısırdöngüde debelenen Türkiye 01-01-1970 03:00 Halife Sultan II. Abdülhamid 01-01-1970 03:00 Adığe (Çerkez) Katliamı 01-01-1970 03:00 Gerçekdışının karşısındaki güç: Sevgi 01-01-1970 03:00 Otokratik rejimin ceza kanunundaki aygıtları 01-01-1970 03:00 Adaletin yitiminde son nokta: Kavala davası 01-01-1970 03:00 Küreselleşmenin bencil aktörleri: Çöküşe giden yol 01-01-1970 03:00 Duvarları yıkabilecek miyiz? 01-01-1970 03:00 Süpürenler ve süpürülenler 01-01-1970 03:00 Dünya: Hassas kalplerin cehennemi 01-01-1970 03:00 Yeni bir dünya inşası-2: Rusya rol alabilir mi? 01-01-1970 03:00 Yeni bir dünya inşası: Madalyonun iki yüzü 01-01-1970 03:00 Birlikte yapabiliriz! 01-01-1970 03:00 Türkiye Mahkemesi nihai mütalaası: 'Yargı bağımsızlığı ve adalete erişim' 01-01-1970 03:00 Kalıcı istisna hali: Hukuksuzluğun normalleşmesi 01-01-1970 03:00 Şiddetin sıradanlaşması 01-01-1970 03:00 İnsanın güçle sınanması 01-01-1970 03:00 Siyaset-bürokrasi-mafya-organize suç örgütü döngüsü 01-01-1970 03:00 Hukukun askıya alınması 01-01-1970 03:00 Yükseltin vicdanınızı! 01-01-1970 03:00 Bırakın adalet yerini bulsun... 01-01-1970 03:00 Düşüncenin erotikleşmesi 01-01-1970 03:00 Akıldışılığın büyüsüne kapılmak 01-01-1970 03:00 Dekadans: Çöküş! 01-01-1970 03:00 Alevilik (8): Başat kimliğin yarattığı çıkmaz 01-01-1970 03:00 Alevilik (7): Ayrı bir inanç sistemi mi? 01-01-1970 03:00 Alevilik (6): Devletin değişmeyen politikası 01-01-1970 03:00 Tekçi Cumhuriyet'ten Çoğulcu Demokrasi'ye 01-01-1970 03:00 Alevilik (5): 18-19. yüzyıl katliamlar zinciri 01-01-1970 03:00 Alevilik (4): Yeniçerilikle ilişkisi bağlamında Bektaşilik 01-01-1970 03:00 Alevilik (3): 15–16. Yüzyıl: 'Kıyım dönemi' 01-01-1970 03:00 Alevilik (2): Babai Ayaklanması 01-01-1970 03:00 'Turkey Tribunal' ('Türkiye Mahkemesi') 01-01-1970 03:00 Alevilik (1): Aleviliğin oluşum süreci 01-01-1970 03:00 "Tekçi-Otokratik" rejimin simgesi: Diyanet İşleri Başkanlığı 01-01-1970 03:00 12 Eylül'ün simgesi: Diyarbakır Cezaevi 01-01-1970 03:00 "Eylül" 01-01-1970 03:00 Kürtler (13): Talepler - Yeni bir inşa için öneriler - 2 01-01-1970 03:00 Kürtler (12): Yeni bir inşa için öneriler 01-01-1970 03:00 Kürtler (11): Yüzleşme-Müzakere-Uzlaşma-İşbirliği ihtiyacı 01-01-1970 03:00 Kürtler (10): Devlet iktidarının hedefindeki HDP 01-01-1970 03:00 Kürtler-9: Taleplerin siyasallaşmasını engelleme süreci 01-01-1970 03:00 Kürtler (8): 1980 Askeri Darbesi'ne uzanan süreç 01-01-1970 03:00 Kürtler (7): Dersim'den "Tunç Eli"ne 01-01-1970 03:00 Kürtler (6): Ağrı İsyanı'ndan Zilan katliamına! 01-01-1970 03:00 Kürtler (5): Takrir-i Sükûn rejimine geçiş 01-01-1970 03:00 Kürtler (4): 1922-1924 01-01-1970 03:00 Kürtler (3): 1916-1923 01-01-1970 03:00 Kürtler (2): 19. yüzyıl 01-01-1970 03:00 Kürtler (1): 16-18. yüzyıl 01-01-1970 03:00 Çağdaş tiranlığın terör yönetimi 01-01-1970 03:00 Organize suç örgütlenmesi bağlamında mafya 01-01-1970 03:00 "Bir daha asla!" diyebilmek için - 3 01-01-1970 03:00 "Bir daha asla!" diyebilmek için - 2 01-01-1970 03:00 "Bir daha asla!" diyebilmek için 01-01-1970 03:00 İnsanın hangi hali? 01-01-1970 03:00 Mağdurların empati ittifakı 01-01-1970 03:00 "Dil"den "Gönül"lere akmak! 01-01-1970 03:00 Kanımla düşünüyorum! / Hermann Göring 01-01-1970 03:00 Yeni anayasa inşa sürecinin açmazları 01-01-1970 03:00 Türk anayasaları bağlamında yasama-yürütme dengesi 01-01-1970 03:00 Sıfırdan Anayasa İnşası: Yeni Anayasa Platformu (YAP) örneği 01-01-1970 03:00 "Küresel eril sistem"in mağdurları: Kadınlar 01-01-1970 03:00 Çok dilli - çok bölgeli anayasa: Güney Afrika anayasası 01-01-1970 03:00 Tabula Rasa: Sıfırdan anayasa inşası 01-01-1970 03:00 Kayyım atamaları bağlamında 1921 Anayasası 01-01-1970 03:00 Anayasacılık: Batı-Osmanlı anayasa hareketleri 01-01-1970 03:00 Sistemin saldırısı karşısında direniş odağı: Aşk 01-01-1970 03:00 Empati ihtiyacı 01-01-1970 03:00 'Çok Kalpli Asi' 01-01-1970 03:00 Eylül’le gelen 01-01-1970 03:00 Hukukun işlevi 01-01-1970 03:00 Barbarlığın son noktası: Çocuklarına kavuşamadan ölen anneler! 01-01-1970 03:00 Vandalizmin kurumlaşmış hali: Cezasızlık pratiği 01-01-1970 03:00 Beton avluların çocukları: Anne! Toprak ne demek? 01-01-1970 03:00 Medeniyetsizlik: Boğulan adalet 01-01-1970 03:00 Meşruiyet: Temel mutabakat – Kamusal müzakere 01-01-1970 03:00 Frenlenemeyen iktidar sorunu 01-01-1970 03:00 Bu kaçıncı Cumhuriyet! 01-01-1970 03:00 İslam'ın siyasetle serüveni: Milliyetçiliğe savrulma 01-01-1970 03:00 Devlet: Güç ve çıkar çatışmalarının alanı 01-01-1970 03:00 Sürgünün trajedisi: Toprağın tadını özlemek 01-01-1970 03:00 Devletin emrindeki din: Diyanet İslam'ı 01-01-1970 03:00