Kürtler (13): Talepler - Yeni bir inşa için öneriler - 2

Ümit Kardaş

04-09-2021 03:07

Egemenlik

Değerlendirme: Egemenliğin erkler eliyle kullanılması ve erkler arasında denge ve kontrolün güçler ayrılığıyla sağlanması (yatay güçler ayrılığı) ve egemenliğin yerelle paylaşımını öngören (dikey güçler ayrılığı) "bölgesel" yetki vurgusu önem göstermekte. Bölgelere yetki devri yapmadan katılımcı demokrasiyi gerçekleştirmek mümkün değil.

Madde teklifi: Egemenliğin ve iktidarın kaynağı halktır. Halk, bu iktidarı yasama, yürütme ve yargı organları eliyle güçler ayrılığı ilkesine göre kullanır. Yasama ve yürütme erklerine ilişkin yetkiler ülkesel ve bölgesel düzeyde paylaşılır.

Vatandaşlık

Değerlendirme: Kanaatimce, bu konuda bir tanıma ihtiyaç duymamak gerekir. Türkiye coğrafyasında yaşayan herkes, insan olarak hak ve özgürlüklerden ve hukuk güvencesinden yararlanmalı; özne herkes, insan olmalı. Vatandaşlık hukuku ise anayasal ilkelere uygun olarak kanunla düzenlenmeli.

Hak ve özgürlüklerin korunması

Değerlendirme: Anayasanın özgürlükçü bir değere dayanması, vicdani ret hakkı, sığınma hakkı, beslenme hakkı gibi hakları da içermesi önemli. Özgürlüklerin sınırlanması konusunda ise genel sınırlamalardan kaçınılması ve özel sınırlamalarda ise evrensel ölçütlerin kullanılması önem göstermekte.

Madde teklifi: İnsanlar özgür doğarlar. Özgürlükler doğuştan sahip olunanlar ile birlikte sonradan edinilenleri ve tercihleri de kapsar. Bu alan devletin tasarrufuna kapalıdır. Tüm erkleri ile birlikte devletin temel görevi, hiçbir ayrımcılığa başvurmaksızın bu özgürlüklere saygı duymak ve kullanılması için önlemler almaktır. Başkalarına yönelik şiddete teşvik ve tahrik, ırkçılık ve nefret söylemi devletin koruma önlemleri almasını gerektirir.

Eşitlik ve devletin anlamı

Değerlendirme: Anayasanın fırsat eşitliğini de gözeterek birey-toplum ekseninde eşitlikçi ve sosyal bir değere dayanması ve devletin bunu sağlayacak şekilde anlamlandırılması gereği bulunmakta.

Madde teklifi: Hukuk içinde hareket etmesi gereken siyasi ve idari yapı, bireyin ve toplumun tüm kesimlerinin hak ve özgürlüklerini kullanmalarını sağlamak, huzur ve refahını gerçekleştirmek, yoksulluğu ve yoksunluğu aşmak ve ayrımcılığı ortadan kaldırmakla görevlidir.

Anayasa teminatı

Değerlendirme: Özgürlükçü, sosyal, çevreci ve doğaya uyumlu değerlerin anayasada özel bir maddeyle teminat altına alınması önem göstermekte.

Madde teklifi: Anayasa, sosyal adaletin gerçekleşmesini, sosyal, ekonomik ve kültürel hakların kullanılmasını, çevrenin korunmasını, doğaya uyumlu bir gelişmeyi ve açık toplumu garanti altına alır, ayrımcılığı reddeder.

Merkez-bölge yetki paylaşımı

Değerlendirme: Siyasal planda birliği sağlama amacı tüm bölgesel devletler için temel olup, bölgesel devletler de üniter yapıdadır. Ancak siyasi birlik değişik tekniklerle sağlanmıştır.

Federatif sistemler ya da özerklik modelleri sadece farklılıkların yarattığı çatışma ve gerilimlerin yönetilmesinde barış içinde birlikte yaşamayı sağlayan bir seçenek sunmakta. Mesela, federal devletlerde de siyasal iktidar tek olduğu için bu tip devletler uluslararası alanda tek devlet olarak kabul edilmekte. Kanada (Eyaletler), İsviçre (Kantonlar), Avusturya (Land'lar), Belçika (Bölgeler), ABD, Hindistan ve Avustralya (federe devlet) federal modele örnek verilebilir.

Bölgelerin yasa yapma yetkisine sahip olması, yani özerklik, tek siyasi karar merkezli yönetim ile federal yönetim arasında ara bir modeldir. Özerklik modeli, siyasi birliğin güçlendirilmesi, bölgelerin ihtiyaçlara uygun olarak hızlı kalkınması, demokrasi ve özgürlüklerin güçlendirilmesi, sivil bireyin yerelde ortaya çıkması gerekçelerine dayanır. Bölgesel planlama, kalkınma, şehircilik, çevre sorunları, turizm, bayındırlık, balıkçılık, tarım ve güvenlik gibi konular bölgenin yetkisine girer.

Bölgeler Avrupa'sında federal devletlerin yanı sıra özerk bölgeli devletler de bulunmakta. İspanya'da 17 özerk bölge, iki özerk kent, İtalya'da 5 özerk bölge, Yunanistan'da keşişler özerk bölgesi, Portekiz'de Azorlar ve Madeira özerk bölgeleri, Fransa'da özel statülü Korsika bölgesi... Birleşik Krallık'ta Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda özerk bölge olarak yer alır.

Türkiye, dünyada az görülür bir şekilde iç bölgeden, yani merkezden katı bir merkeziyetçilikle yönetilmekte. Kuşkusuz bu rejimden siyasetçiler ve bürokratlar hoşnut. Bazen darbeyle merkezi tekeline, bazen de iktidara geriden ortak olan bir bürokrasi merkezin yetkilerini kullanabildi. Askeri vesayetin gerilediği dönemlerde de parti içi demokrasinin bulunmadığı, lider kültüne dayalı iktidarlar merkezde yetkileri mutlakıyetçi tek adam eliyle kullanmakta. Nevi şahsına münhasır Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminde olduğu gibi.

Merkez bu yetkileri ülke genelinde toplumun kılcallarına kadar yayılan koyu idari vesayet örgütlenmesiyle kullanmakta. Merkezden atanan valiler ve kaymakamlar aracılığıyla. Valilere ve kaymakamlara bağlı Milli Eğitim Müdürlüğü, Bayındırlık Müdürlüğü, Sağlık Müdürlüğü, Emniyet Müdürlüğü gibi örgütlerle. Sözkonusu bürokratik yapı mülki amirler üzerinden merkeze bağlı görev yapmakta.

Bir ülkede federatif bir yapı ya da özerk bölgeler bulunması o ülkeyi üniter devlet olmaktan çıkarmaz. Amaç demokrasiyi yerele yayarak katılımcı ve çoğulcu bir demokrasiyi yerleştirmek ve barışı tesis etmek.

Kuşkusuz Avrupa'da olduğu gibi bazı bölgeler özerkliğin ötesinde bağımsızlığı düşlemekte ve istemekte. İskoçya, Katalonya, Venedik'te olduğu gibi. Ancak bu bölgelerin bağımsızlık talepleri merkeze sonradan katılmaları, merkezden daha gelişmiş olmalarıyla ilgili. Bu örneklerden hareketle katı merkeziyetçiliğe dayalı bir kolonyal örgütlenme modelinde ısrar etmek ülkeyi siyasi istikrarsızlığa ve gerçek bir bölünmeye götürür.

Türkiye'nin asıl sorunu merkezdeki aşırı, denetlenemez yetki toplanmasıdır. Bu ise rejimi ister istemez otoriter kılmakta. Gerçek bir demokrasinin yolunun açılmasının ancak bölgelere yetki devriyle, bölgeye ilişkin kararların bölgelerdeki parlamentolar tarafından alınmasıyla ve bunun sonucu bireyin demokrasi kültürü içinde yetişmesiyle doğrudan bağlantılı olduğu açık.

Ne yazık ki bu mesele bir demokrasi meselesi olarak değil, sadece Kürtlerin dile getirdiği onlara ait ve ülkenin bölünmesine neden olacak bir sorun olarak algılanıyor ya da algılatılıyor. Oysa bu mesele tam anlamıyla ülkenin demokratikleşmesiyle ilgili.

Kürtler, ulaştıkları siyasi bilinçle bunun bir Türkiye meselesi olduğunu kavradılar ve ülkenin geneli için bölgelere yetki devri istiyorlar. Kürtler için ek bir talep bölgelerinde Kürtçeyi ikinci dil olarak kullanmak istemeleri. Bu istek zaten her yerde doğal bir hak olarak tanınmış durumda.

Bölgelere "yerelde demokrasi ilkesi" uyarınca kendilerine ilişkin kararları alma ve uygulama hakkının verilmesi Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği standartları. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'nın amacı genel olarak, yerel halka günlük yaşamda etkili olan kararların alınmasında katılım fırsatları vermek. Şart, yerel yönetimlerin mali, idari ve siyasi bağımsızlığını garanti altına almış ve temel ilkelerin uygulanmasından taraf devletleri sorumlu kılmış durumda.

Türkiye'nin hem Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'na koyduğu çekinceleri kaldırması hem de Ek Protokol'e taraf olması gerekmekte.

Madde teklifi: Siyasi birliği temsil eden ve güvence altına alan ve tüm toplumsal farklılıkların dayanışmasıyla birlikte demokratik bir niteliğe sahip olması gereken cumhuriyet, yetki devrini bölgesel ihtiyaçlara göre ve demokrasinin güçlendirilmesine yönelik olarak tanır ve gerçekleştirilmesini kolaylaştırır. Dış güvenlik ve ulusal savunma, dış politika, yargı, vatandaşlık, gümrük rejimi, devlet maliyesi ve sosyal güvenlik konularında yetki merkeze ait olup; kentleşme, konut planlaması, bölgesel ulaşım, tarım, ormancılık, balıkçılık, bölgesel ekonomik kalkınma, yerel fuarlar, sağlık, eğitim ve kolluk başta olmak üzere diğer yetkiler bölgelere aittir. Bölgeler yetkilerini kullanırken mali özerkliğe sahiptir.

Anayasal kurum ve kuruluşlar

Değerlendirme: Demokratik ve özgürlükçü niteliği ile ilkesel bir çerçeve çizen bir anayasada bürokratik kurumların yer almasına gerek bulunmamakta. İhtiyaç hissedilen kurum anayasal ilkeler çerçevesinde kanunla düzenlenebilir. MGK, YÖK, YAŞ, Devlet Denetleme Kurulu, RTÜK, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi kurumların anayasal organ olmaktan çıkarılması gerekmekte.

Türkiye, hukukun üstünlüğüne dayalı, özgürlükçü, katılımcı, çoğulcu nitelikte bir anayasa yapmakla her alandaki gelişmesine büyük bir ivme kazandıracak ve anayasa metniyle küresel demokrasi idealine de katkıda bulunmuş olacak.

Kürtlerin hak talepleriyle Türkiye'nin genel anlamda demokratikleşmesi ihtiyacı örtüşmekte. Kürtlerin hak talepleri ancak Türkiye'nin herkes için demokratikleşmesiyle güvenceye alınabilir. Türklerin gerçek bir demokratik rejimde yaşayabilmeleri HDP ile yeni bir inşada işbirliği yapmalarıyla mümkün.

DİĞER YAZILARI CHP: Çok partili dönem–2 01-01-1970 03:00 CHP: Tek partili dönem–1 01-01-1970 03:00 Seçim sonrasının düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 Hakikat yolunda yürümek 01-01-1970 03:00 1971-1973: Geriye gidişin ara rejimi 01-01-1970 03:00 Hukukla bağını koparan Türkiye 01-01-1970 03:00 Afrika balladı! 01-01-1970 03:00 Güney Afrika Vicdan Girişimi 01-01-1970 03:00 Cumhuriyetin tercihi tekçi otokratik rejim: 1925 Kürt ayaklanması 01-01-1970 03:00 Postkolonyal dönemde insanın durumu 01-01-1970 03:00 İnsanın medeniyetle tanışması 01-01-1970 03:00 İnsan olmanın anlamı 01-01-1970 03:00 Hafıza aktivizmiyle hakikate ulaşma çabası 01-01-1970 03:00 Bahçeden yeryüzüne bakmak 01-01-1970 03:00 'Demokratik süreç odaklı' bir anayasa inşa edebilecek miyiz? 01-01-1970 03:00 İktidarın amaç ve zihniyetiyle yeni-sivil Anayasa inşa edilebilir mi? 01-01-1970 03:00 Kassandra çağrısı 01-01-1970 03:00 Küresel kozmopolit demokrasi 01-01-1970 03:00 Barbarlığı aşamamak: Savaşmaktan vazgeçmeyen insanlık 01-01-1970 03:00 Cumhuriyet oryantalizmi ve modernleştirmeci milliyetçilik 01-01-1970 03:00 'Eylül'ün içinden geçen şiirler 01-01-1970 03:00 Rumlar üzerinden otoriterleşmeyi meşrulaştırma 01-01-1970 03:00 6-7 Eylül’e giden süreç–2 01-01-1970 03:00 6-7 Eylül'e giden süreç 01-01-1970 03:00 Değişimin önündeki aşılmaz duvar: İdeolojik zihniyetin kemikleşmesi 01-01-1970 03:00 Türkiye değişebilir mi? 01-01-1970 03:00 Zihniyet değişikliğine ülke isimlerinden başlamak! 01-01-1970 03:00 Tekçi-tek kişilik siyasi rejimin kendi hukukunu oluşturması 01-01-1970 03:00 İktidara uzanan yerleşik düşünceden itirazcı-ihlalci göçebe düşünceye 01-01-1970 03:00 ‘Boşluk’tan ‘toz’a, ‘kültür’den ‘uygarlığa’ 01-01-1970 03:00 İnsanın hangi hali – 2 01-01-1970 03:00 İnsanın hangi hali! – 1 01-01-1970 03:00 Yalanların hakikate dönüşmesi 01-01-1970 03:00 Anayasanın temeli ne olmalı? 01-01-1970 03:00 Vicdan, mazlumlardan kelimeleri esirger mi? 01-01-1970 03:00 Yargının yeniden inşası: Adil yargılanma hakkı 01-01-1970 03:00 Yargının yeniden inşası: Hukuksal pozitivizmden doğal hukuka 01-01-1970 03:00 Enkaz altında kalmanın dayattığı zaruret: Adem-i merkeziyet 01-01-1970 03:00 Sorumlular ayağa kalksın! 01-01-1970 03:00 Kürtlerin siyasal temsilde var olma mücadelesi – 2 01-01-1970 03:00 Kürtlerin siyasal temsilde var olma mücadelesi – 1 01-01-1970 03:00 Hrant'ın ideallerini yaşatmak! 01-01-1970 03:00 Tarihsel kronik çizgi: İktidarın merkezde şahsileşmesi 01-01-1970 03:00 Şiddetin vardığı son nokta: Otosansür 01-01-1970 03:00 Rejimin HDP üzerinden yarattığı gerilim 01-01-1970 03:00 Hukukla bağını kesen devlet şiddeti 01-01-1970 03:00 Devlet - Demokrasi - Değişim 01-01-1970 03:00 Türkiye'nin çıkmazı: Korku duvarını aşamamak (3) 01-01-1970 03:00 Türkiye’nin çıkmazı: Merkeziyetçi devletten bölgesel devlete (2) 01-01-1970 03:00 Türkiye'nin çıkmazı: Sömürge tipi idari vesayet rejimi (1) 01-01-1970 03:00 Neden 'Yetmez ama evet' denildi? (3) 01-01-1970 03:00 Neden 'Yetmez ama evet' denildi? (2) 01-01-1970 03:00 Neden ‘Yetmez ama evet’ denildi? (1) 01-01-1970 03:00 Zihniyetin esaretinde yozlaşan dil 01-01-1970 03:00 Zihniyet ikliminde bir çıkmaz: Kısırdöngüde debelenen Türkiye 01-01-1970 03:00 Halife Sultan II. Abdülhamid 01-01-1970 03:00 Adığe (Çerkez) Katliamı 01-01-1970 03:00 Gerçekdışının karşısındaki güç: Sevgi 01-01-1970 03:00 Otokratik rejimin ceza kanunundaki aygıtları 01-01-1970 03:00 Adaletin yitiminde son nokta: Kavala davası 01-01-1970 03:00 Küreselleşmenin bencil aktörleri: Çöküşe giden yol 01-01-1970 03:00 Duvarları yıkabilecek miyiz? 01-01-1970 03:00 Süpürenler ve süpürülenler 01-01-1970 03:00 Dünya: Hassas kalplerin cehennemi 01-01-1970 03:00 Yeni bir dünya inşası-2: Rusya rol alabilir mi? 01-01-1970 03:00 Yeni bir dünya inşası: Madalyonun iki yüzü 01-01-1970 03:00 Birlikte yapabiliriz! 01-01-1970 03:00 Türkiye Mahkemesi nihai mütalaası: 'Yargı bağımsızlığı ve adalete erişim' 01-01-1970 03:00 Kalıcı istisna hali: Hukuksuzluğun normalleşmesi 01-01-1970 03:00 Şiddetin sıradanlaşması 01-01-1970 03:00 İnsanın güçle sınanması 01-01-1970 03:00 Siyaset-bürokrasi-mafya-organize suç örgütü döngüsü 01-01-1970 03:00 Hukukun askıya alınması 01-01-1970 03:00 Yükseltin vicdanınızı! 01-01-1970 03:00 Bırakın adalet yerini bulsun... 01-01-1970 03:00 Düşüncenin erotikleşmesi 01-01-1970 03:00 Akıldışılığın büyüsüne kapılmak 01-01-1970 03:00 Dekadans: Çöküş! 01-01-1970 03:00 Alevilik (8): Başat kimliğin yarattığı çıkmaz 01-01-1970 03:00 Alevilik (7): Ayrı bir inanç sistemi mi? 01-01-1970 03:00 Alevilik (6): Devletin değişmeyen politikası 01-01-1970 03:00 Tekçi Cumhuriyet'ten Çoğulcu Demokrasi'ye 01-01-1970 03:00 Alevilik (5): 18-19. yüzyıl katliamlar zinciri 01-01-1970 03:00 Alevilik (4): Yeniçerilikle ilişkisi bağlamında Bektaşilik 01-01-1970 03:00 Alevilik (3): 15–16. Yüzyıl: 'Kıyım dönemi' 01-01-1970 03:00 Alevilik (2): Babai Ayaklanması 01-01-1970 03:00 'Turkey Tribunal' ('Türkiye Mahkemesi') 01-01-1970 03:00 Alevilik (1): Aleviliğin oluşum süreci 01-01-1970 03:00 "Tekçi-Otokratik" rejimin simgesi: Diyanet İşleri Başkanlığı 01-01-1970 03:00 12 Eylül'ün simgesi: Diyarbakır Cezaevi 01-01-1970 03:00 "Eylül" 01-01-1970 03:00 Kürtler (12): Yeni bir inşa için öneriler 01-01-1970 03:00 Kürtler (11): Yüzleşme-Müzakere-Uzlaşma-İşbirliği ihtiyacı 01-01-1970 03:00 Kürtler (10): Devlet iktidarının hedefindeki HDP 01-01-1970 03:00 Kürtler-9: Taleplerin siyasallaşmasını engelleme süreci 01-01-1970 03:00 Kürtler (8): 1980 Askeri Darbesi'ne uzanan süreç 01-01-1970 03:00 Kürtler (7): Dersim'den "Tunç Eli"ne 01-01-1970 03:00 Kürtler (6): Ağrı İsyanı'ndan Zilan katliamına! 01-01-1970 03:00 Kürtler (5): Takrir-i Sükûn rejimine geçiş 01-01-1970 03:00 Kürtler (4): 1922-1924 01-01-1970 03:00 Kürtler (3): 1916-1923 01-01-1970 03:00 Kürtler (2): 19. yüzyıl 01-01-1970 03:00 Kürtler (1): 16-18. yüzyıl 01-01-1970 03:00 Çağdaş tiranlığın terör yönetimi 01-01-1970 03:00 Organize suç örgütlenmesi bağlamında mafya 01-01-1970 03:00 "Bir daha asla!" diyebilmek için - 3 01-01-1970 03:00 "Bir daha asla!" diyebilmek için - 2 01-01-1970 03:00 "Bir daha asla!" diyebilmek için 01-01-1970 03:00 İnsanın hangi hali? 01-01-1970 03:00 Mağdurların empati ittifakı 01-01-1970 03:00 "Dil"den "Gönül"lere akmak! 01-01-1970 03:00 Kanımla düşünüyorum! / Hermann Göring 01-01-1970 03:00 Yeni anayasa inşa sürecinin açmazları 01-01-1970 03:00 Türk anayasaları bağlamında yasama-yürütme dengesi 01-01-1970 03:00 Sıfırdan Anayasa İnşası: Yeni Anayasa Platformu (YAP) örneği 01-01-1970 03:00 "Küresel eril sistem"in mağdurları: Kadınlar 01-01-1970 03:00 Çok dilli - çok bölgeli anayasa: Güney Afrika anayasası 01-01-1970 03:00 Tabula Rasa: Sıfırdan anayasa inşası 01-01-1970 03:00 Kayyım atamaları bağlamında 1921 Anayasası 01-01-1970 03:00 Anayasacılık: Batı-Osmanlı anayasa hareketleri 01-01-1970 03:00 Sistemin saldırısı karşısında direniş odağı: Aşk 01-01-1970 03:00 Empati ihtiyacı 01-01-1970 03:00 'Çok Kalpli Asi' 01-01-1970 03:00 Eylül’le gelen 01-01-1970 03:00 Tercihiniz; otokrasi mi, demokrasi mi? 01-01-1970 03:00 Hukukun işlevi 01-01-1970 03:00 Barbarlığın son noktası: Çocuklarına kavuşamadan ölen anneler! 01-01-1970 03:00 Vandalizmin kurumlaşmış hali: Cezasızlık pratiği 01-01-1970 03:00 Beton avluların çocukları: Anne! Toprak ne demek? 01-01-1970 03:00 Medeniyetsizlik: Boğulan adalet 01-01-1970 03:00 Meşruiyet: Temel mutabakat – Kamusal müzakere 01-01-1970 03:00 Frenlenemeyen iktidar sorunu 01-01-1970 03:00 Bu kaçıncı Cumhuriyet! 01-01-1970 03:00 İslam'ın siyasetle serüveni: Milliyetçiliğe savrulma 01-01-1970 03:00 Devlet: Güç ve çıkar çatışmalarının alanı 01-01-1970 03:00 Sürgünün trajedisi: Toprağın tadını özlemek 01-01-1970 03:00 Devletin emrindeki din: Diyanet İslam'ı 01-01-1970 03:00