‘Boşluk’tan ‘toz’a, ‘kültür’den ‘uygarlığa’

Ümit Kardaş

23-06-2023 00:04

Ömer Faruk’un ilk denemesi olan 'Yarabıçak – Banka Soymuş Bir Devrimcinin Samimi İtirafları' isimli kitabını ilgiyle ve beğeniyle okumuş, hakkında dört yazı yazmıştım. Daha sonra deneme türünde ufuk açıcı birçok kitap yazan Faruk, tekrar ilk göz ağrısı olan kitabına dönmüş.

Yeni İnsan Yayınevi'nden hacmi oldukça büyümüş bir şekilde âdeta yeni bir yayın gibi çıkmış olan kitabın birçok alt başlığı var. Ana gövdeyi ilk baskıdaki 200 sayfalık metin oluşturuyor. Yeni baskının 600 sayfayı bulduğunu gördüğünüzde kitabın yeniden yazıldığı sonucuna varıyorsunuz.

Nitekim yazar da ilk kitabın yayınlanmasından sonra kitabı tekrar okuduğunda zihnindeki çarpışmanın sonlanmadığını, bitmemişlik duygusunun onu tekrar sahaya sürdüğünü, kitaba tekrar döndüğünü belirtiyor. Soru sordurmayan, ihlale teşvik etmeyen kitap bitmiş demektir, yeri ateştir, yakın gitsin diyerek yazmaktaki amacını açık ediyor.

"Çünkü" başlıklı bölüm diğer bölümlere göre daha kısa olmasına rağmen beni dışına çıkarmıyor. Düşüncenin düşünene hükmetmesiyle düşünenin düşünceye hükmetmesi arasındaki gerilimin yaratıcı karakterine boşluk, toz, imge, gölge temaları üzerinden yaklaşmak hem yaratıcı hem heyecan verici.

Boşluk, doldurulmaya, dolayısıyla özgürlüğe, kalıplaşmış düşüncelerin dışına çıkmaya imkân tanımakta. Budist rahibin sözleri ilham verici: "...boşluk, fani ve maddi olanın gitmesine izin vermek, limitsizliğe, aşkınlığa, özgürlüğe ve aydınlanmaya kucak açmak demektir." (Rebecca Solnit – Kaybolma Klavuzu, aktaran: Ömer Faruk – 'Yarabıçak')

Konfüçyüs, Carl Gustav Jung, Ursula K. Le Guin gibi önemli düşünür ve yazarları etkileyen Çin düşünürü Lao Tzu da toprak bir kabın ya da odanın boşluğunun dışından daha yararlı olduğunu belirtir: "Boşluk, Tao öğretisinde bir potansiyelin varlığına, bir potansiyelin bitmediğine işaret eder. Dolu olanın başka olanağı kalmamıştır." (Doğan Kuban – ‘Lao Tzu: Tao Yolu Öğretisi – aktaran: Faruk- a.g.e.)

Boşluktan imgeye uzanan süreçte yazarın boşluğa sızan tozun karakterini değişik boyutlarıyla açıkladığını görüyoruz. Toz boşluğun ilk ve tek nesnesi, sınırı olmadığından her tarafa sızma yeteneği var. Yersiz, yurtsuz, yabanıl. Tozlar arasında hiyerarşi yok. Ötekisi yok.

Tozun karakterinin değişme dinamiklerini "kültür" üzerinden değerlendirirken gelinen noktada Terry Eagleton’un kültür tanımı öne çıkıyor: "İnsanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğin ölçüsünü gösteren araçların tümü." Buradan kapı, doğanın adına konuşmak ile doğanın kendi adına konuşması ayrımına açılırken kültür-uygarlık ikilemine varılmakta.

Kültür ve taşıyıcısı olan insan ölümlüyken, doğa insan eliyle kirletilse ya da imha edilse dahi kendini yenileme imkânına sahip. İnsanın bütün varlıkların üstünde doğaya da hükmeden bir tür olarak tanımlanması ise doğayla birlikte başka ötekileştirmelere zemin hazırlamakta.

Faruk, kültürün tarım, tarih, teoloji, siyaset ve sanat eylemliliklerinin içerisinde farklı biçimler alarak "uygar"a ulaştığını, uygarın kendi karşıtını da mahkûm ederek ürettiğini ("ilkel" ya da "barbar") belirtmekte. "Uygarlık" insanın atık=çöp=strasfor, plastik, pil ürettiği, yani doğayı çöplüğe çevirip geri püskürttüğü bir duruma işaret etmekte. Buna bizdeki betonlaşmayı da eklemek gerekir.

İnsanın kurduğu sistemin büyük gelişmeler kaydetmesi diğer canlı türlerinin yok olması pahasına olduğu, hatta insanın kendi doğal ortamını yok ederek kendi imhasına zemin hazırladığı açık.

Adorno, uygarlık tamamlanmış bir bütündür derken, "Bütün yanlıştır," cümlesiyle parçanın önemine dikkat çekiyor. Adorno, kültürün bir üst aşaması olan uygarlığın sorun ve dolayısıyla şiddet biriktirdiğine işaret ederken sonucu gösteriyor: "Uygarlığın temeli olan şiddet, herkesin herkese zulmetmesi demektir." Nietzsche tamamlıyor: "Ne denli çok kan ve zulüm yatıyor, bütün 'iyi şeylerin' altında!" (Faruk – a.g.e.)

İnsan farklı bir tür olduğu, doğaya hükmedebileceği ve doğanın kendisine istediği gibi yararlanabileceği bir araç olarak sunulduğu kodlamasıyla doğayı içindeki canlılarıyla birlikte yok etme noktasına gelmiş durumda.

Faruk bu noktada şu önemli soruyu soruyor: "...insan doğanın bir parçası olarak mı kalacaktır, yoksa doğanın doğasını bozarken kendi doğasını da bozan doğa dışı bir tür mü olacaktır. ...... İnsan; ya 'diğer canlı türlerini yok eden bir tür olarak' ya da 'onlarla kendini eşdeğer kabul eden bir tür olarak' devam edecek." Doğadan uzaklaşarak dünyayı içimizden atıyoruz, oysa doğayla uyumlu olursak dünya içimizde olacak.

Gelinen bu yol ayrımında insanın tercihini yaparken "boşluktan imgeye uzanan" yaratma sürecini yaşaması gerekiyor. Faruk, sonrasının ise, düşüncenin düşünene hükmetmesiyle, düşünenin düşünceye hükmetmesi arasındaki gerilim sonucu biçimleneceğini belirtiyor.

Aslında yaratma sürecinde yaşanacak bu gerilim bir hakikat arayışını hedefliyor. Bunun için de yazar bizi imgenin esin kaynağı ışıktan hareketle gölge, perspektif, portre, minyatür kavramları arasında dolaştırıyor. Gölge bizi nerelere götürecek?

DİĞER YAZILARI CHP: Altı oku revize edebilecek mi? – 3 01-01-1970 03:00 CHP: Çok partili dönem–2 01-01-1970 03:00 CHP: Tek partili dönem–1 01-01-1970 03:00 Seçim sonrasının düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 Hakikat yolunda yürümek 01-01-1970 03:00 1971-1973: Geriye gidişin ara rejimi 01-01-1970 03:00 Hukukla bağını koparan Türkiye 01-01-1970 03:00 Afrika balladı! 01-01-1970 03:00 Güney Afrika Vicdan Girişimi 01-01-1970 03:00 Cumhuriyetin tercihi tekçi otokratik rejim: 1925 Kürt ayaklanması 01-01-1970 03:00 Postkolonyal dönemde insanın durumu 01-01-1970 03:00 İnsanın medeniyetle tanışması 01-01-1970 03:00 İnsan olmanın anlamı 01-01-1970 03:00 Hafıza aktivizmiyle hakikate ulaşma çabası 01-01-1970 03:00 Bahçeden yeryüzüne bakmak 01-01-1970 03:00 'Demokratik süreç odaklı' bir anayasa inşa edebilecek miyiz? 01-01-1970 03:00 İktidarın amaç ve zihniyetiyle yeni-sivil Anayasa inşa edilebilir mi? 01-01-1970 03:00 Kassandra çağrısı 01-01-1970 03:00 Küresel kozmopolit demokrasi 01-01-1970 03:00 Barbarlığı aşamamak: Savaşmaktan vazgeçmeyen insanlık 01-01-1970 03:00 Cumhuriyet oryantalizmi ve modernleştirmeci milliyetçilik 01-01-1970 03:00 'Eylül'ün içinden geçen şiirler 01-01-1970 03:00 Rumlar üzerinden otoriterleşmeyi meşrulaştırma 01-01-1970 03:00 6-7 Eylül’e giden süreç–2 01-01-1970 03:00 6-7 Eylül'e giden süreç 01-01-1970 03:00 Değişimin önündeki aşılmaz duvar: İdeolojik zihniyetin kemikleşmesi 01-01-1970 03:00 Türkiye değişebilir mi? 01-01-1970 03:00 Zihniyet değişikliğine ülke isimlerinden başlamak! 01-01-1970 03:00 Tekçi-tek kişilik siyasi rejimin kendi hukukunu oluşturması 01-01-1970 03:00 İktidara uzanan yerleşik düşünceden itirazcı-ihlalci göçebe düşünceye 01-01-1970 03:00 İnsanın hangi hali – 2 01-01-1970 03:00 İnsanın hangi hali! – 1 01-01-1970 03:00 Yalanların hakikate dönüşmesi 01-01-1970 03:00 Anayasanın temeli ne olmalı? 01-01-1970 03:00 Vicdan, mazlumlardan kelimeleri esirger mi? 01-01-1970 03:00 Yargının yeniden inşası: Adil yargılanma hakkı 01-01-1970 03:00 Yargının yeniden inşası: Hukuksal pozitivizmden doğal hukuka 01-01-1970 03:00 Enkaz altında kalmanın dayattığı zaruret: Adem-i merkeziyet 01-01-1970 03:00 Sorumlular ayağa kalksın! 01-01-1970 03:00 Kürtlerin siyasal temsilde var olma mücadelesi – 2 01-01-1970 03:00 Kürtlerin siyasal temsilde var olma mücadelesi – 1 01-01-1970 03:00 Hrant'ın ideallerini yaşatmak! 01-01-1970 03:00 Tarihsel kronik çizgi: İktidarın merkezde şahsileşmesi 01-01-1970 03:00 Şiddetin vardığı son nokta: Otosansür 01-01-1970 03:00 Rejimin HDP üzerinden yarattığı gerilim 01-01-1970 03:00 Hukukla bağını kesen devlet şiddeti 01-01-1970 03:00 Devlet - Demokrasi - Değişim 01-01-1970 03:00 Türkiye'nin çıkmazı: Korku duvarını aşamamak (3) 01-01-1970 03:00 Türkiye’nin çıkmazı: Merkeziyetçi devletten bölgesel devlete (2) 01-01-1970 03:00 Türkiye'nin çıkmazı: Sömürge tipi idari vesayet rejimi (1) 01-01-1970 03:00 Neden 'Yetmez ama evet' denildi? (3) 01-01-1970 03:00 Neden 'Yetmez ama evet' denildi? (2) 01-01-1970 03:00 Neden ‘Yetmez ama evet’ denildi? (1) 01-01-1970 03:00 Zihniyetin esaretinde yozlaşan dil 01-01-1970 03:00 Zihniyet ikliminde bir çıkmaz: Kısırdöngüde debelenen Türkiye 01-01-1970 03:00 Halife Sultan II. Abdülhamid 01-01-1970 03:00 Adığe (Çerkez) Katliamı 01-01-1970 03:00 Gerçekdışının karşısındaki güç: Sevgi 01-01-1970 03:00 Otokratik rejimin ceza kanunundaki aygıtları 01-01-1970 03:00 Adaletin yitiminde son nokta: Kavala davası 01-01-1970 03:00 Küreselleşmenin bencil aktörleri: Çöküşe giden yol 01-01-1970 03:00 Duvarları yıkabilecek miyiz? 01-01-1970 03:00 Süpürenler ve süpürülenler 01-01-1970 03:00 Dünya: Hassas kalplerin cehennemi 01-01-1970 03:00 Yeni bir dünya inşası-2: Rusya rol alabilir mi? 01-01-1970 03:00 Yeni bir dünya inşası: Madalyonun iki yüzü 01-01-1970 03:00 Birlikte yapabiliriz! 01-01-1970 03:00 Türkiye Mahkemesi nihai mütalaası: 'Yargı bağımsızlığı ve adalete erişim' 01-01-1970 03:00 Kalıcı istisna hali: Hukuksuzluğun normalleşmesi 01-01-1970 03:00 Şiddetin sıradanlaşması 01-01-1970 03:00 İnsanın güçle sınanması 01-01-1970 03:00 Siyaset-bürokrasi-mafya-organize suç örgütü döngüsü 01-01-1970 03:00 Hukukun askıya alınması 01-01-1970 03:00 Yükseltin vicdanınızı! 01-01-1970 03:00 Bırakın adalet yerini bulsun... 01-01-1970 03:00 Düşüncenin erotikleşmesi 01-01-1970 03:00 Akıldışılığın büyüsüne kapılmak 01-01-1970 03:00 Dekadans: Çöküş! 01-01-1970 03:00 Alevilik (8): Başat kimliğin yarattığı çıkmaz 01-01-1970 03:00 Alevilik (7): Ayrı bir inanç sistemi mi? 01-01-1970 03:00 Alevilik (6): Devletin değişmeyen politikası 01-01-1970 03:00 Tekçi Cumhuriyet'ten Çoğulcu Demokrasi'ye 01-01-1970 03:00 Alevilik (5): 18-19. yüzyıl katliamlar zinciri 01-01-1970 03:00 Alevilik (4): Yeniçerilikle ilişkisi bağlamında Bektaşilik 01-01-1970 03:00 Alevilik (3): 15–16. Yüzyıl: 'Kıyım dönemi' 01-01-1970 03:00 Alevilik (2): Babai Ayaklanması 01-01-1970 03:00 'Turkey Tribunal' ('Türkiye Mahkemesi') 01-01-1970 03:00 Alevilik (1): Aleviliğin oluşum süreci 01-01-1970 03:00 "Tekçi-Otokratik" rejimin simgesi: Diyanet İşleri Başkanlığı 01-01-1970 03:00 12 Eylül'ün simgesi: Diyarbakır Cezaevi 01-01-1970 03:00 "Eylül" 01-01-1970 03:00 Kürtler (13): Talepler - Yeni bir inşa için öneriler - 2 01-01-1970 03:00 Kürtler (12): Yeni bir inşa için öneriler 01-01-1970 03:00 Kürtler (11): Yüzleşme-Müzakere-Uzlaşma-İşbirliği ihtiyacı 01-01-1970 03:00 Kürtler (10): Devlet iktidarının hedefindeki HDP 01-01-1970 03:00 Kürtler-9: Taleplerin siyasallaşmasını engelleme süreci 01-01-1970 03:00 Kürtler (8): 1980 Askeri Darbesi'ne uzanan süreç 01-01-1970 03:00 Kürtler (7): Dersim'den "Tunç Eli"ne 01-01-1970 03:00 Kürtler (6): Ağrı İsyanı'ndan Zilan katliamına! 01-01-1970 03:00 Kürtler (5): Takrir-i Sükûn rejimine geçiş 01-01-1970 03:00 Kürtler (4): 1922-1924 01-01-1970 03:00 Kürtler (3): 1916-1923 01-01-1970 03:00 Kürtler (2): 19. yüzyıl 01-01-1970 03:00 Kürtler (1): 16-18. yüzyıl 01-01-1970 03:00 Çağdaş tiranlığın terör yönetimi 01-01-1970 03:00 Organize suç örgütlenmesi bağlamında mafya 01-01-1970 03:00 "Bir daha asla!" diyebilmek için - 3 01-01-1970 03:00 "Bir daha asla!" diyebilmek için - 2 01-01-1970 03:00 "Bir daha asla!" diyebilmek için 01-01-1970 03:00 İnsanın hangi hali? 01-01-1970 03:00 Mağdurların empati ittifakı 01-01-1970 03:00 "Dil"den "Gönül"lere akmak! 01-01-1970 03:00 Kanımla düşünüyorum! / Hermann Göring 01-01-1970 03:00 Yeni anayasa inşa sürecinin açmazları 01-01-1970 03:00 Türk anayasaları bağlamında yasama-yürütme dengesi 01-01-1970 03:00 Sıfırdan Anayasa İnşası: Yeni Anayasa Platformu (YAP) örneği 01-01-1970 03:00 "Küresel eril sistem"in mağdurları: Kadınlar 01-01-1970 03:00 Çok dilli - çok bölgeli anayasa: Güney Afrika anayasası 01-01-1970 03:00 Tabula Rasa: Sıfırdan anayasa inşası 01-01-1970 03:00 Kayyım atamaları bağlamında 1921 Anayasası 01-01-1970 03:00 Anayasacılık: Batı-Osmanlı anayasa hareketleri 01-01-1970 03:00 Sistemin saldırısı karşısında direniş odağı: Aşk 01-01-1970 03:00 Empati ihtiyacı 01-01-1970 03:00 'Çok Kalpli Asi' 01-01-1970 03:00 Eylül’le gelen 01-01-1970 03:00 Tercihiniz; otokrasi mi, demokrasi mi? 01-01-1970 03:00 Hukukun işlevi 01-01-1970 03:00 Barbarlığın son noktası: Çocuklarına kavuşamadan ölen anneler! 01-01-1970 03:00 Vandalizmin kurumlaşmış hali: Cezasızlık pratiği 01-01-1970 03:00 Beton avluların çocukları: Anne! Toprak ne demek? 01-01-1970 03:00 Medeniyetsizlik: Boğulan adalet 01-01-1970 03:00 Meşruiyet: Temel mutabakat – Kamusal müzakere 01-01-1970 03:00 Frenlenemeyen iktidar sorunu 01-01-1970 03:00 Bu kaçıncı Cumhuriyet! 01-01-1970 03:00 İslam'ın siyasetle serüveni: Milliyetçiliğe savrulma 01-01-1970 03:00 Devlet: Güç ve çıkar çatışmalarının alanı 01-01-1970 03:00 Sürgünün trajedisi: Toprağın tadını özlemek 01-01-1970 03:00 Devletin emrindeki din: Diyanet İslam'ı 01-01-1970 03:00