'Demokratik süreç odaklı' bir anayasa inşa edebilecek miyiz?

Ümit Kardaş

02-12-2023 02:47

Demokratik süreç odaklı anayasa inşasında önemli bir örnek olan Güney Afrika'da, toplum anayasa inşa sürecine doğrudan katılmış, süreç boyunca konuşmak ve tartışmak üzere harekete geçirilmiş, radyolar 11 farklı dilde yayın yapmış, okullar, kiliseler, il ve ilçe meclisleri, spor kulüpleri tartışma alanı haline getirilmiş, toplumla iletişim % 73 oranında sağlanmış, açık tartışmalar yürütülürken toplumdan 1.7 milyon dilekçe toplanmış, bu dilekçelerden 11.000 kadar öneri çıkarılmış, 90'lı yılların başlarında başlayan süreç anayasanın anayasa mahkemesinden onay almasıyla 1997 yılında sona ermiş, Mandela bu süreci şu sözlerle noktalamıştır: "Halk artık özgür olmakta özgür." Ortaya çıkan anayasada 11 resmi dil, 3 başkent kabul edilmiş, 9 özerk bölge tanınmıştır.

Güney Afrikalı aktivist ve din adamı Desmond Tutu, Anayasanın dayandığı kadim Afrika felsefesini şöyle özetliyor: "Ubuntu sadece sen insan olduğun için benim insan olduğumu söyler. Eğer ben senin insanlığını zayıflatırsam, kendi kendimi insanlıktan çıkartırım."

Bu Afrika felsefesi Güney Afrika geçici anayasasının son sözünde şöyle yer almış: "Bu anayasanın benimsenmesi, insan haklarının büyük ihlallerini, vahşi çatışmalarda insani prensiplerin ihlalini ve bir nefret, korku, suç, intikam mirasını meydana getiren geçmişin çatışmacı bölünmelerini aşmak için Güney Afrika'nın insanları bakımından güvenli bir temel oluşturmaktadır. Şimdi bunlar bir intikam değil anlayış ihtiyacı, bir misilleme değil ıslah ihtiyacı, zulüm değil ubuntu ihtiyacı şeklinde ifade edilebilir." Ubuntu, yani bir anlamda insaniyet, ötekinin ve diğer toplulukların kimliklerine saygı göstermek.

Eritrea'de insan hakları uzmanları kırsal alanda müzakere sürecini başlatmış, anayasa komisyonunun önerisi bölgesel, yerel düzlemlerde müzakere edilerek öneriler alınmış ve son metin oluşturulmuştur.

Tayland'da her ili temsilen gösterilen adaylardan parlamentonun seçtiği 76 üye ve uzmanlar arasından seçilen 23 üyeden oluşan 99 üyeli bir "Anayasa Taslağı Kurulu" (ATK) oluşturulmuş, "Kadınlar Ağı" organizasyonu ile kadınların ATK'da temsilleri güvenceye alınmış, ATK'nın hazırladığı taslağı tartışmak üzere illerden gelen temsilciler bölgelerinde kamuya açık müzakere süreçli toplantılar düzenlemiş, radyo ve televizyonlar müzakere sürecini desteklemişlerdir.

Tayland tarihinde ilk kez toplumsal konular toplum tarafından derinlemesine ve açık olarak tartışılmış, müzakereler sonucu taslak ATK tarafından yeniden yazılmış, kurulca kabul edilerek parlamentoya gönderilmiş, parlamento anayasayı 27.09.1997 tarihinde kabul etmiştir.

Bu süreç sonunda Tayland Krallığı Anayasası'nda "insanların insan onuru, hakları, hürriyetleri ve eşitliği korunur" ve "Tayland halkı, asla, cinsiyet ve dine bakılmaksızın, bu Anayasa kapsamında eşit korumadan yararlanır" düzenlemeleri yer almış olup, Tayland Krallığı Anayasa Mahkemesi, Anayasanın "hukukun üstünlüğüne bağlılık, demokrasinin savunulması, insanların hak ve özgürlükleri için saygı" ilkesine bağlı davranmakta.

Nikaragua'da kurucu meclisin hazırladığı taslak 73 bölgede yapılan yerel meclis toplantılarında 100.000 kişi tarafından tartışılmış, sürece kadınlar etkin bir şekilde katılmış, müzakere süreci radyo ve televizyonlarca yayınlanmış, öneriler tartışılarak ve uzlaştırılarak ikinci bir metin kabul edilmiştir.

Brezilya'da toplumdan gelen 60.000 kadar öneri komisyonlarca toplumda açık olarak müzakere edilmiştir. Fiji ve Kamboçya'da süreç kapalı, üstten belirleyici ve salt çoğunlukçu olarak gerçekleştiğinden başarılı olunamamıştır.

Sözkonusu anayasa inşa süreçlerinde temel hak ve özgürlükler tartışma konusu yapılmamış, bu konuda evrensel demokratik standartlar referans alınmıştır. Özgürlüklerin sınırlandırılmasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden ileri gidildiği görülmüştür.

Yeni anayasayı inşa ederken insaniyet, insancıllık, empati bize yol göstermeli. Süreç odaklı anayasa inşa eden ülkelerden hiçbiri Türkiye'den daha iyi koşullara sahip değilken bunu başardılar. Ülkemizde, toplum katmanlarında siyasi bilinç gelişmiş, özgürlük talebi artmıştır. Toplum sürece katılmadığı, açık, katılımcı, dürüst ve müzakereci bir yöntem izlenmediği takdirde çoğulcu, özgürlükçü, katılımcı, hukukun üstünlüğüne dayalı demokratik bir anayasa inşa etme şansımız kalmaz. Toplumsal barış umudumuz kaybolur.

Anayasayı demokratik bir süreçle inşa etmenin yöntemine ilişkin ilkeleri, Yeni Anayasa Platformu'nun 2012-2013 yıllarındaki çalışmaları sürecinde halkla yüz yüze yaptığımız toplantılardan topladığımız verileri de değerlendirerek şu şekilde tespit etmiştik.

Süreç odaklı bir anayasa yapılacaksa bu ilkeler yol gösterici olabilir.

1- Kuruculuk "halkla başlayan, meclisle devam eden ve halkla biten" bir süreç olarak tanımlanmalıdır.

2- Mecliste ortaya çıkacak temsil eksikliğini gidermek üzere, parlamento dışı siyasi partileri de anayasa yapım sürecine katacak mekanizmaların oluşturulması gerekir.

3- Yeni anayasayı yasalaştırma süreci eski anayasadan bağımsız olarak, onu referans almaksızın, özgün bir meclis kararı ile yürütülmelidir.

4- Halkın doğrudan görüşlerinin alınması esastır. Bu amaçla uygun araçlar ve olanaklar yaratılmalıdır. Meclis başkanlığının inisiyatif almasıyla yönetilecek süreç, tüm siyasi görüşlerin sürece müdahil olduğu ve halk taleplerinin merkeze alındığı bir yöntemle yürütülmelidir. Yeni anayasa için sadece siyasal ve hukuki meşruiyet yetmez. Toplumsal meşruiyete dayanma zorunluluğu, insanların görüşlerini doğrudan ifade etmesini gerektirir. Bu aynı zamanda demokratik kültürün oluşması ve demokrat bireyin ortaya çıkması bakımından çok önemli bir deneyimdir.

5- Anayasal karar halka aittir. Kurumları yaratacak olan da halk iradesidir. Bu nedenle darbe anayasalarının öngördüğü kurumlar yeni anayasanın yapımında karar ve inisiyatif sahibi olmamalıdır.

6- Böyle bir süreçte toplumdaki farklı kimliklere ait geleneklerin birbiriyle kuracağı dayanışmadan yola çıkarak, farklı unsurlar arasındaki uyuşmazlıklar değil, bu unsurların birlikte yaşama arzusu etkili olacaktır. Bu açıdan bakıldığında, yeni anayasanın yapım sürecinde toplumsal dayanışmanın ve farklı kimliklerin yan yana duruşunun güvenceye alınması zorunludur.

7- "Bana anayasa verme, anayasa yapmayı öğret" talebi birtakım temsilciler aracılığıyla değil, isteyenlerin doğrudan sürece eklenebileceği bir katılımcılık modeline işaret ettiğinden sürecin bir festival şenliğinde yürütülmesi katılımın verimliliğini artıracaktır. Ancak sürecin sağlıklı ve verimli işlemesi için ifade özgürlüğünün hukuki güvenceye alınması esas olmalıdır.

8- "Yeni anayasayı surların arkasında yaşayanlar yapmasın" ifadesi, halkın yeni anayasanın yapımında ordu, yargı ya da idari bürokrasi gibi çeşitli kurumları değil, sadece siyasetçileri ve meclisi muhatap aldığını ortaya koyduğundan muhataplarını meşru sayabilmek için, doğrudan halkın görüşlerini dikkate almaları önemlidir.

9- Yeni anayasanın katılımcı bir biçimde yapılabilmesi için, yeni bir anayasaya yönelik çalışan farklı sivil girişimlere ait çabaların birleştirilmesi ya da eşgüdümlü hale getirilmesi gerekir.

10- Yeni anayasanın, önceki anayasalardan farklı olarak, toplumun her kesiminin katılımıyla oluştuğunu ve koruyuculuğunun da topluma ait olduğunu gösteren bir işaretin anayasanın başlangıcında olması toplumsal meşruiyet bakımından gereklidir.

Topluma "Yeni anayasa için söylediğin bir sözün olsun, sen de bir iz bırak", "Özgürlük ve barış sorumluluktur, sen de bu sorumluluğa katıl" ya da Güney Afrika'da yapılan çağrı gibi "Tarihe izinizi bıraktınız, şimdi sıra fikrinizi belirtmekte" diyerek seslenebiliriz.

DİĞER YAZILARI CHP: Altı oku revize edebilecek mi? – 3 01-01-1970 03:00 CHP: Çok partili dönem–2 01-01-1970 03:00 CHP: Tek partili dönem–1 01-01-1970 03:00 Seçim sonrasının düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 Hakikat yolunda yürümek 01-01-1970 03:00 1971-1973: Geriye gidişin ara rejimi 01-01-1970 03:00 Hukukla bağını koparan Türkiye 01-01-1970 03:00 Afrika balladı! 01-01-1970 03:00 Güney Afrika Vicdan Girişimi 01-01-1970 03:00 Cumhuriyetin tercihi tekçi otokratik rejim: 1925 Kürt ayaklanması 01-01-1970 03:00 Postkolonyal dönemde insanın durumu 01-01-1970 03:00 İnsanın medeniyetle tanışması 01-01-1970 03:00 İnsan olmanın anlamı 01-01-1970 03:00 Hafıza aktivizmiyle hakikate ulaşma çabası 01-01-1970 03:00 Bahçeden yeryüzüne bakmak 01-01-1970 03:00 İktidarın amaç ve zihniyetiyle yeni-sivil Anayasa inşa edilebilir mi? 01-01-1970 03:00 Kassandra çağrısı 01-01-1970 03:00 Küresel kozmopolit demokrasi 01-01-1970 03:00 Barbarlığı aşamamak: Savaşmaktan vazgeçmeyen insanlık 01-01-1970 03:00 Cumhuriyet oryantalizmi ve modernleştirmeci milliyetçilik 01-01-1970 03:00 'Eylül'ün içinden geçen şiirler 01-01-1970 03:00 Rumlar üzerinden otoriterleşmeyi meşrulaştırma 01-01-1970 03:00 6-7 Eylül’e giden süreç–2 01-01-1970 03:00 6-7 Eylül'e giden süreç 01-01-1970 03:00 Değişimin önündeki aşılmaz duvar: İdeolojik zihniyetin kemikleşmesi 01-01-1970 03:00 Türkiye değişebilir mi? 01-01-1970 03:00 Zihniyet değişikliğine ülke isimlerinden başlamak! 01-01-1970 03:00 Tekçi-tek kişilik siyasi rejimin kendi hukukunu oluşturması 01-01-1970 03:00 İktidara uzanan yerleşik düşünceden itirazcı-ihlalci göçebe düşünceye 01-01-1970 03:00 ‘Boşluk’tan ‘toz’a, ‘kültür’den ‘uygarlığa’ 01-01-1970 03:00 İnsanın hangi hali – 2 01-01-1970 03:00 İnsanın hangi hali! – 1 01-01-1970 03:00 Yalanların hakikate dönüşmesi 01-01-1970 03:00 Anayasanın temeli ne olmalı? 01-01-1970 03:00 Vicdan, mazlumlardan kelimeleri esirger mi? 01-01-1970 03:00 Yargının yeniden inşası: Adil yargılanma hakkı 01-01-1970 03:00 Yargının yeniden inşası: Hukuksal pozitivizmden doğal hukuka 01-01-1970 03:00 Enkaz altında kalmanın dayattığı zaruret: Adem-i merkeziyet 01-01-1970 03:00 Sorumlular ayağa kalksın! 01-01-1970 03:00 Kürtlerin siyasal temsilde var olma mücadelesi – 2 01-01-1970 03:00 Kürtlerin siyasal temsilde var olma mücadelesi – 1 01-01-1970 03:00 Hrant'ın ideallerini yaşatmak! 01-01-1970 03:00 Tarihsel kronik çizgi: İktidarın merkezde şahsileşmesi 01-01-1970 03:00 Şiddetin vardığı son nokta: Otosansür 01-01-1970 03:00 Rejimin HDP üzerinden yarattığı gerilim 01-01-1970 03:00 Hukukla bağını kesen devlet şiddeti 01-01-1970 03:00 Devlet - Demokrasi - Değişim 01-01-1970 03:00 Türkiye'nin çıkmazı: Korku duvarını aşamamak (3) 01-01-1970 03:00 Türkiye’nin çıkmazı: Merkeziyetçi devletten bölgesel devlete (2) 01-01-1970 03:00 Türkiye'nin çıkmazı: Sömürge tipi idari vesayet rejimi (1) 01-01-1970 03:00 Neden 'Yetmez ama evet' denildi? (3) 01-01-1970 03:00 Neden 'Yetmez ama evet' denildi? (2) 01-01-1970 03:00 Neden ‘Yetmez ama evet’ denildi? (1) 01-01-1970 03:00 Zihniyetin esaretinde yozlaşan dil 01-01-1970 03:00 Zihniyet ikliminde bir çıkmaz: Kısırdöngüde debelenen Türkiye 01-01-1970 03:00 Halife Sultan II. Abdülhamid 01-01-1970 03:00 Adığe (Çerkez) Katliamı 01-01-1970 03:00 Gerçekdışının karşısındaki güç: Sevgi 01-01-1970 03:00 Otokratik rejimin ceza kanunundaki aygıtları 01-01-1970 03:00 Adaletin yitiminde son nokta: Kavala davası 01-01-1970 03:00 Küreselleşmenin bencil aktörleri: Çöküşe giden yol 01-01-1970 03:00 Duvarları yıkabilecek miyiz? 01-01-1970 03:00 Süpürenler ve süpürülenler 01-01-1970 03:00 Dünya: Hassas kalplerin cehennemi 01-01-1970 03:00 Yeni bir dünya inşası-2: Rusya rol alabilir mi? 01-01-1970 03:00 Yeni bir dünya inşası: Madalyonun iki yüzü 01-01-1970 03:00 Birlikte yapabiliriz! 01-01-1970 03:00 Türkiye Mahkemesi nihai mütalaası: 'Yargı bağımsızlığı ve adalete erişim' 01-01-1970 03:00 Kalıcı istisna hali: Hukuksuzluğun normalleşmesi 01-01-1970 03:00 Şiddetin sıradanlaşması 01-01-1970 03:00 İnsanın güçle sınanması 01-01-1970 03:00 Siyaset-bürokrasi-mafya-organize suç örgütü döngüsü 01-01-1970 03:00 Hukukun askıya alınması 01-01-1970 03:00 Yükseltin vicdanınızı! 01-01-1970 03:00 Bırakın adalet yerini bulsun... 01-01-1970 03:00 Düşüncenin erotikleşmesi 01-01-1970 03:00 Akıldışılığın büyüsüne kapılmak 01-01-1970 03:00 Dekadans: Çöküş! 01-01-1970 03:00 Alevilik (8): Başat kimliğin yarattığı çıkmaz 01-01-1970 03:00 Alevilik (7): Ayrı bir inanç sistemi mi? 01-01-1970 03:00 Alevilik (6): Devletin değişmeyen politikası 01-01-1970 03:00 Tekçi Cumhuriyet'ten Çoğulcu Demokrasi'ye 01-01-1970 03:00 Alevilik (5): 18-19. yüzyıl katliamlar zinciri 01-01-1970 03:00 Alevilik (4): Yeniçerilikle ilişkisi bağlamında Bektaşilik 01-01-1970 03:00 Alevilik (3): 15–16. Yüzyıl: 'Kıyım dönemi' 01-01-1970 03:00 Alevilik (2): Babai Ayaklanması 01-01-1970 03:00 'Turkey Tribunal' ('Türkiye Mahkemesi') 01-01-1970 03:00 Alevilik (1): Aleviliğin oluşum süreci 01-01-1970 03:00 "Tekçi-Otokratik" rejimin simgesi: Diyanet İşleri Başkanlığı 01-01-1970 03:00 12 Eylül'ün simgesi: Diyarbakır Cezaevi 01-01-1970 03:00 "Eylül" 01-01-1970 03:00 Kürtler (13): Talepler - Yeni bir inşa için öneriler - 2 01-01-1970 03:00 Kürtler (12): Yeni bir inşa için öneriler 01-01-1970 03:00 Kürtler (11): Yüzleşme-Müzakere-Uzlaşma-İşbirliği ihtiyacı 01-01-1970 03:00 Kürtler (10): Devlet iktidarının hedefindeki HDP 01-01-1970 03:00 Kürtler-9: Taleplerin siyasallaşmasını engelleme süreci 01-01-1970 03:00 Kürtler (8): 1980 Askeri Darbesi'ne uzanan süreç 01-01-1970 03:00 Kürtler (7): Dersim'den "Tunç Eli"ne 01-01-1970 03:00 Kürtler (6): Ağrı İsyanı'ndan Zilan katliamına! 01-01-1970 03:00 Kürtler (5): Takrir-i Sükûn rejimine geçiş 01-01-1970 03:00 Kürtler (4): 1922-1924 01-01-1970 03:00 Kürtler (3): 1916-1923 01-01-1970 03:00 Kürtler (2): 19. yüzyıl 01-01-1970 03:00 Kürtler (1): 16-18. yüzyıl 01-01-1970 03:00 Çağdaş tiranlığın terör yönetimi 01-01-1970 03:00 Organize suç örgütlenmesi bağlamında mafya 01-01-1970 03:00 "Bir daha asla!" diyebilmek için - 3 01-01-1970 03:00 "Bir daha asla!" diyebilmek için - 2 01-01-1970 03:00 "Bir daha asla!" diyebilmek için 01-01-1970 03:00 İnsanın hangi hali? 01-01-1970 03:00 Mağdurların empati ittifakı 01-01-1970 03:00 "Dil"den "Gönül"lere akmak! 01-01-1970 03:00 Kanımla düşünüyorum! / Hermann Göring 01-01-1970 03:00 Yeni anayasa inşa sürecinin açmazları 01-01-1970 03:00 Türk anayasaları bağlamında yasama-yürütme dengesi 01-01-1970 03:00 Sıfırdan Anayasa İnşası: Yeni Anayasa Platformu (YAP) örneği 01-01-1970 03:00 "Küresel eril sistem"in mağdurları: Kadınlar 01-01-1970 03:00 Çok dilli - çok bölgeli anayasa: Güney Afrika anayasası 01-01-1970 03:00 Tabula Rasa: Sıfırdan anayasa inşası 01-01-1970 03:00 Kayyım atamaları bağlamında 1921 Anayasası 01-01-1970 03:00 Anayasacılık: Batı-Osmanlı anayasa hareketleri 01-01-1970 03:00 Sistemin saldırısı karşısında direniş odağı: Aşk 01-01-1970 03:00 Empati ihtiyacı 01-01-1970 03:00 'Çok Kalpli Asi' 01-01-1970 03:00 Eylül’le gelen 01-01-1970 03:00 Tercihiniz; otokrasi mi, demokrasi mi? 01-01-1970 03:00 Hukukun işlevi 01-01-1970 03:00 Barbarlığın son noktası: Çocuklarına kavuşamadan ölen anneler! 01-01-1970 03:00 Vandalizmin kurumlaşmış hali: Cezasızlık pratiği 01-01-1970 03:00 Beton avluların çocukları: Anne! Toprak ne demek? 01-01-1970 03:00 Medeniyetsizlik: Boğulan adalet 01-01-1970 03:00 Meşruiyet: Temel mutabakat – Kamusal müzakere 01-01-1970 03:00 Frenlenemeyen iktidar sorunu 01-01-1970 03:00 Bu kaçıncı Cumhuriyet! 01-01-1970 03:00 İslam'ın siyasetle serüveni: Milliyetçiliğe savrulma 01-01-1970 03:00 Devlet: Güç ve çıkar çatışmalarının alanı 01-01-1970 03:00 Sürgünün trajedisi: Toprağın tadını özlemek 01-01-1970 03:00 Devletin emrindeki din: Diyanet İslam'ı 01-01-1970 03:00