Sedat Peker sahnedeyken Susurluk'u anımsamak

Hakan Tahmaz

11-05-2021 21:22

Sedat Peker, bütün yön ve boyutlarıyla ne olup bittiğini uzun süre öğrenemeyeceğimiz konulara, sorunlara ilişkin itiraf ve suçlamalarıyla dolu üçüncü videosunu da yayınladı. Konuşmalarında sık sık paylaşmak istediği çok sırrının olduğunu vurguluyor. İzin verirler mi bilemeyiz. Bugüne kadar böylelerini bir yolunu bulup susturdular.

Anlaşılan iktidar koalisyonunun resmi, gayri resmi ortakları, çevreler ve devlet kurumları içindeki çeşitli çıkar grupları veya kişiler arasındaki çekişme, çatışma, tepişme, birbirine dirsek atma yeni bir düzleme geçti. Bugüne kadar alttan alta süren çatışma ve gerilimler her geçen gün daha bir alenileşiyor. Bütün bunlar, Türkiye'nin yönetilemez durumda olduğunu veya nasıl yönetilmek istendiğini gösteren somut vakalar. Ancak ne olursa olsun sürdürülebilir değil.

Sedat Peker, Türkiye'nin yönetilemez durumda olduğunu görünür kıldı. İktidar çevresinde yirmi yıldır çok yönlü, çok katmanlı ve çok çeşitli sorunlar yumağı oluştu. Uzun süre kapalı devre yaşanan çatışma ve çekişmeler, bir süredir bütün dünyanın gözleri önünde yaşanmaya başlandı. Belki de bildiklerimiz, duyduklarımız devede kulak misalidir.

Sedat Peker'in açıklamalarında dikkat çeken nokta, Türkiye siyasi tarihinde "derin devletin adamı" olarak yer alan Mehmet Ağar hakkında söyledikleri. Ağar, ülkücü mafya/çete lideri tarafından ağır şekilde suçlanıyor. Mehmet Ağar'ı Türkiye, faili meçhul cinayetlerden, kayıplardan, işkencelerden ve ülkücü mafya/çete, polis, devlet ve siyasetçi ilişkilerinden tanır. Emniyet Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı görevlerinde bulunmuş olan Ağar, 1990'larda çok yaygın olan bu konularda çok "marifetli" uygulama ve davranışlarda bulunmuş bir kişidir.

3 Kasım 1996 yılında gerçekleşen ve Türkiye siyasal tarihine Susurluk Kazası olarak geçen trafik kazasında polis, devlet, ülkücü mafya, siyasetçi ilişkileri bütün çıplaklığıyla ortalığa saçıldığında, ismi öne çıkan biri oldu. O dönem DYP-Refah Partisi koalisyon hükümetinin, DYP kanadından İçişleri Bakanı olan Mehmet Ağar, Susurluk sonrası görevinden istifa etmişti.

Ülkücü mafya, siyasetçi devlet ilişkisi

Sedat Peker'in üç videosunda sözünü ettiği her türlü yasadışı iş ve ilişkinin benzeri olaylar, o dönem Susurluk'ta kamyonun altına giren polis şefi Hüseyin Kocadağ'ın kullandığı araçtan da çıkmıştı.

Polis şefi Hüseyin Kocadağ'ın kullandığı araçtan, DYP Şanlıurfa milletvekili Sedat Edip Bucak, ülkücü çete lideri Abdullah Çatlı ve sevgilisi Gonca Us çıktı. Araçtan sadece Sedat Bucak sağ çıkabildi. Bu ilişkiler içinde yer aldıkları açığa çıkan diğer isimler gibi, kaza sırasında hafızasını geçici olarak yitiren Bucak da doğru dürüst sorgulanmadı, yargılanmadı.

Susurluk döneminde basın önemli bir işlev gördü. Kirli, yasadışı ilişkileri çorap söküğü gibi ortaya çıkardı. Günlerce gazete manşetlerinde ve televizyon haberlerinin ilk sıralarında bu konudaki gelişmeler yer aldı. Ciddi bir kamuoyu oluştu.

Yurttaş Girişimi'nin çağrısıyla Türkiye'nin her yerinde günlerce etkili bir biçimde 1 dakika ışık söndürme eylemleri ilk kez o dönem yapıldı. Devletin yasadışı, kirli-karanlık işlerinin ve ilişkilerinin açığa çıkarılması, toplumsal duyarlılığın artırılması ve siyasi iktidarın zorlanması için, çok değişik etkinlikler ve eylemler yapıldı. Bunlar büyük ölçüde etkili de oldu. 28 Şubatçı askerlerin bunları DYP, Refah ortaklığındaki koalisyon hükümetini devirmeye dönük kullanmaya çalışmasını akılda tutmak gerek.

Nitekim TBMM'de Susurluk Araştırma Komisyonu kuruldu. Türkiye bu komisyonun çalışmaları sırasında önemli bilgi ve belgelere ulaştı, ciddi tartışmalar yapıldı. Tansu Çiller ve Necmettin Erbakan koalisyonunun istifasından sonra Başbakan olan Mesut Yılmaz, toplumsal talebin de bir sonucu olarak, Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş'ı görevlendirdi ve Susurluk Raporu'nu hazırlattı.

24 yıl önce Kutlu Savaş'ın hazırladığı yüz sayfalık bu raporda yer alan değerlendirme bölümünde şöyle cümleler var: "Susurluk, Ankara'daki tercihlerden kaynaklanmış, OHAL bölgesinde gelişmiş ve ülkenin büyük merkezlerine taşınmış, oralardaki uygun olay, kişi ve grupları bünyesine alarak genişlemiştir. Neticede Susurluk'ta çok yönlü ve derinliğine bir ilişkiler yumağı oluşmuş, devlet kurumları ve yöneticiler bilerek veya bilmeyerek devrede olmuşlardır. Bu olay devlet kurumları ve yöneticilerle ilgili olmasa, sadece önemli bir polisiye hadise haline gelecek, basının 3 - 5 günlük ilgisinin dışında sansasyonel bir etkisi olmayacaktı." ... "Silahlı Kuvvetlerin, özellikle Jandarma’nın adının sık sık geçmesi ilgiyi ve kamuoyunun tereddütlerini yoğunlaştırmaktadır." ... "Jandarmanın yanında Özel Harp Dairesi ve kamuoyunca çok bilinmese de Özel Kuvvetler Komutanlığı tartışılır olmuştur."

Bu söylenenler, çıplak birer gerçek olarak bugün Sedat Peker'in açıklamalarında yer alıyor.

Sedat Peker'in iddialarına ilişkin konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Eğer siyasetçi ile mafya el ele tutuşursa, bunlar bir araya gelip de kendi sorunlarını bir şekliyle mafya aracılığıyla çözmeye başlarsa, Türkiye farklı bir sürecin içine evrilmiş olur. Yaşadığımız tablo maalesef budur" cümlesinde söylediği gibi, Peker'in açıklamalarına şaşırmamak gerek. Çünkü Kutlu Savaş'ın hazırladığı raporda yer alan çözüme yönelik somut 27 maddeden her hangi birisi 24 yıldır uygulanmadı. TBMM Susurluk Raporu'nun 17 sayfasında yazılanları hâlâ bu ülkenin yurttaşları, seçilmiş milletvekilleri "devlet sırrı içerdiği" gerekçesiyle bilmiyor, böyle bir ülkede yaşıyoruz. İşte bu cezasızlık ve devlet sırrı ardına sığınma geleneği aşılamadığı ve terk edilmediği için şaşırmıyoruz.

Şaşırmıyoruz, çünkü dava arkadaşım diye ülkücü mafya liderlerini cezaevlerinde ziyaret edip, kendi yardımcısından gizli görüşmeler yapan, iktidar ortağına istediği kişiler için özel af çıkarttıran siyasi parti lideri, bu ülkenin muteber siyasi lideri muamelesi görüyor.

Akademisyenleri, siyasi parti liderlerini, muhalif gazetecileri öldürmekle tehdit eden ülkücü mafya liderine, siyasilere kullanışlı aptallar muamelesi yapıldığı veya sırtlarının sıvazlandığı bir ülke burası.

Haklı olarak Sedat Peker, "Yahu, yirmi bin, otuz bin kişi geliyordu davetlerime, siyasetçisi, gazetecisi, şusu busu... Beni en iyi işadamı, en hayırsever falan seçiyordunuz, ödüller veriyordunuz... Ne oldu? Nasıl şimdi suç örgütü lideri oldum?" diye soruyor. Ama esas sorun, toplumun bu tiyatroya izlemeye son vermemesi ve oyunun siyasi aktörlerinde sandıkta hesap sormayı, demokratik bir davranışı göstermemesi.

DİĞER YAZILARI Kürt sorunu başka bahara kalamaz 01-01-1970 03:00 Erdoğan’dan 15 gün içinde iki farklı seçim mesajı 01-01-1970 03:00 Sonucu belirleyen siyasal umut değil, iktidara tepki 01-01-1970 03:00 Seçim, sonuçlar, birleşik demokratik toplumsal hareketin inşası 01-01-1970 03:00 Kürt hareketi, DEM Partisi yeni bir eşikte 01-01-1970 03:00 Filistin'de Soykırım, İstanbul'da Vicdan Mahkemesi 01-01-1970 03:00 Burcu Köksal'ın ayrımcılığı, CHP'nin tutumu 01-01-1970 03:00 Diyarbakır ile İstanbul'un 'siyasi dertleri' neden yıllardır ortaklaştırılamıyor? 01-01-1970 03:00 1 Nisan'da DEM Parti'yi bekleyen tehlike 01-01-1970 03:00 Korku parantezindeki muhalefet 01-01-1970 03:00 CHP nereye? 01-01-1970 03:00 2028 seçimleri öncesi 31 Mart 01-01-1970 03:00 Can Atalay kararı ve anayasasız rejim 01-01-1970 03:00 Seçim öncesi yine Kürt oyu 01-01-1970 03:00 ‘Terör’, Kürt sorunu ve siyaset 01-01-1970 03:00 Gazze'de soykırım ve Filistin'e Özgürlük Platformu 01-01-1970 03:00 Mezar kazıcılarına karşı barışta ısrar etmek 01-01-1970 03:00 Kürt Çalışmaları Merkezi’nin verileri çözüme davet 01-01-1970 03:00 İnkârdan idraka; silahtan, çatışmadan siyasete geçebilmek 01-01-1970 03:00 Barışçı yerel yönetimler 01-01-1970 03:00 Rantçı değil, insancıl yerel yönetim 01-01-1970 03:00 Çürüme, kabahatin büyüğü sende be kardeşim 01-01-1970 03:00 Gazze savaşı ve terör güvenlik parantezi 01-01-1970 03:00 CHP’de yerel seçimlere yaklaşımda da değişim gerek 01-01-1970 03:00 CHP Genel Başkanı Özel'in, yerel seçimlerde Kürt sorunuyla imtihanı 01-01-1970 03:00 Cumhuriyetin yüzüncü yılı kutlaması 01-01-1970 03:00 Cumhuriyetin ikinci yüzyılının eşiğinde Kürt Sorunu 01-01-1970 03:00 İnsanlık öldürülüyor, Netanyahu yargılanmalı 01-01-1970 03:00 Filistin sorunu, evrensel değerlerin araçsallaştırılması 01-01-1970 03:00 Gezi Davası ve Osman Kavala 01-01-1970 03:00 Celalettin Can örneği ve infaz sisteminde ayrımcılık, keyfilik 01-01-1970 03:00 Yeni anayasa yapmanın zorlukları 01-01-1970 03:00 Millet İttifakı'nın kendilerini yalanlama yarışı 01-01-1970 03:00 Yenilgi ve beş yıllık denemişlik gölgesinde yerel seçimler 01-01-1970 03:00 1 Eylül’de barış hakkını hatırlamak 01-01-1970 03:00 Türkiyelileşme, Üçüncü Yol muhasebesi 01-01-1970 03:00 İmamoğlu’nun gönlünde yatan Cumhurbaşkanlığı 01-01-1970 03:00 Yerel seçimlerde yanlış hesaplar 01-01-1970 03:00 Diyanetin müdahil olmak istediği Kobanê davası 01-01-1970 03:00 Muhalefetin krizi ve yeni sol 01-01-1970 03:00 Cumhuriyetin ve Lozan’ın ikinci yüzyılı 01-01-1970 03:00 Yerel seçimler ve Kürtler 01-01-1970 03:00 Yeni bir yol ama nasıl... 01-01-1970 03:00 İkinci turda puslu hava 01-01-1970 03:00 Ülkem insanı korkularının esiri 01-01-1970 03:00 Türk siyasetinin mayınlı tarlası 01-01-1970 03:00 Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu ile Türkiye Yüzyılı 01-01-1970 03:00 Kürtlere operasyonun bir başka boyutu 01-01-1970 03:00 14 Mayıs sonrası toplumsal barış 01-01-1970 03:00 TİP ve ÖDP benzerliği 01-01-1970 03:00 Merak edilen, seçimlerden sonraki Türkiye 01-01-1970 03:00 Muhaliflerin seçimlere çoklu listeyle girmelerinin tehlikeli riski 01-01-1970 03:00 İktisat politikalarının restorasyon kongresi 01-01-1970 03:00 Seçime barış açısından bakmak 01-01-1970 03:00 3 Mart krizi, risk ve olanak 01-01-1970 03:00 Kızılay'ın çökertilme serüveni 01-01-1970 03:00 Deprem, muhalefeti bekleyen sorumluluk 01-01-1970 03:00 Depremle toplumsal mücadele, güçlü yerel yönetimlerle yapılır 01-01-1970 03:00 İkinci yüzyılda yanlış cumhuriyetin restorasyonu 01-01-1970 03:00 HDP'li Kürt seçmenle sandıkta ittifak stratejisi 01-01-1970 03:00 AK Parti'nin Kürt seçmeni oyunu 01-01-1970 03:00 İkinci yüzyılın eşiğinde seçime giderken muhalefet 01-01-1970 03:00 Ucube sistem: İttifak resmi, koalisyon fiili 01-01-1970 03:00 Saray'ı yolcu etmek işin kolay kısmı 01-01-1970 03:00 BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve dünya nizamı 01-01-1970 03:00 Demirtaş'a yapılan öneri ve muhataplık meselesi 01-01-1970 03:00 13 Kasım ve 19 Kasım'da muhalefet imtihanı 01-01-1970 03:00 AK Parti Türkiye'sinde, sosyalist solun krizi 01-01-1970 03:00 AK Parti ile 20 yıl, üç farklı dönem 01-01-1970 03:00 İkinci yüzyılda Cumhuriyet 01-01-1970 03:00 Suçların araştırılmasının dünü, bugünü 01-01-1970 03:00 Demirtaş'ın Meclis Araştırma Komisyonu önerisi ve ek birkaç soru 01-01-1970 03:00 Anaların konferansı, acıya ve söze kendini kapama 01-01-1970 03:00 Türkiye Cumhur İttifakı'ndan da Altılı Masa'dan da büyük 01-01-1970 03:00 3. İttifak, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'den daha ötesi 01-01-1970 03:00 Muhalefetteki belirsizlikler iktidarı güçlendiriyor 01-01-1970 03:00 Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı 01-01-1970 03:00 Muhalefetin cumhurbaşkanı adayı sorunu 01-01-1970 03:00 Çürümüş sistem ve Hakan'ın kemikleri 01-01-1970 03:00 Suriye'de şark kurnazlığı, Türkiye'nin barışı 01-01-1970 03:00 AK Parti'nin 21. yaşı, 6'lı masanın 7. toplantısı 01-01-1970 03:00 Helalleşme için kritik eşik 01-01-1970 03:00 Suriye'nin Rojava bölgesine yeniden askeri müdahale 01-01-1970 03:00 İki toplantının farkı, muhalefetin açmazı 01-01-1970 03:00 Maltepe mitingi ve yaklaşan seçimler 01-01-1970 03:00 Osmanlı'nın mirası, Gezi'nin tozu 01-01-1970 03:00 Sivil toplum ve hak temelli mücadele 01-01-1970 03:00 Ukrayna savaşı büyüyor 01-01-1970 03:00 NATO ve savaş karşıtlığı, barışın inşası 01-01-1970 03:00 Verilerle, bir arada yaşamın ve barışın zemini 01-01-1970 03:00 Diyarbakır ziyaretinden dersler 01-01-1970 03:00 Yeni tip savaş her şeyi şekillendiriyor 01-01-1970 03:00 Belarus, Ankara Toplantıları ve Barış Hakkı 01-01-1970 03:00 Sürdürülebilir barış, anadil hakkı ve küresel düzen 01-01-1970 03:00 Liderler zirvesinde HDP'nin olmamasının anlamı 01-01-1970 03:00 Muhalefet çok şeye, iktidarla aynı pencereden bakıyor 01-01-1970 03:00 Gül'ün gitmesi, Bozdağ'ın gelmesi 01-01-1970 03:00 Erdoğan'ın İmralı siyaseti çıkmaz yolun sonu 01-01-1970 03:00 2022 yılında gözler CHP ve HDP'de 01-01-1970 03:00 2022, 2021'e benzemesin 01-01-1970 03:00 Ölüye saygı ve adalet 01-01-1970 03:00 İktidar bütün Türkiye'yi cezaevine dönüştürdü 01-01-1970 03:00 MGK Kararları'nda ekonomik tehdit tanımlaması 01-01-1970 03:00 Yeni dönemde çatışma çözümünü bugünden düşünmek 01-01-1970 03:00 Helalleşme, geçmişle yüzleşme 01-01-1970 03:00 Cumhur İttifakı'nın 'yiğitleri, kahramanları' 01-01-1970 03:00 Muhalefetin ikili tezkere tutumu ve ikili ittifak 01-01-1970 03:00 Tezkereye kalkan eller 01-01-1970 03:00 Sivil toplum ve siyasi krizden çıkış 01-01-1970 03:00 10 Ekim katliamı, Davutoğlu, hakikat arayışı 01-01-1970 03:00 CHP'nin 01-01-1970 03:00 HDP'nin deklarasyonu, yeni bir yol arayışı 01-01-1970 03:00 Kılıçdaroğlu'nun son çıkışı ve Kürt barışı 01-01-1970 03:00 HDP'siz ittifakın önü kapalı 01-01-1970 03:00 Görünürdeki yeni çözüm süreci değil 01-01-1970 03:00 Yangın, bir arada yaşam ve demokratik siyaset hakkı 01-01-1970 03:00 Türkiye'nin önündeki engelleri kaldırmak 01-01-1970 03:00 Yeni barış sürecinin zamanı 01-01-1970 03:00 HDP'li Kürt Deniz'in öldürülmesi, 12 Eylül öncesi sağ-sol çatışması 01-01-1970 03:00 İstanbul'daki Suriyeli sığınmacılara yönelik algı ve tutumlar 01-01-1970 03:00 Türkiye'nin karanlık döneminde geleceğe yönelmek 01-01-1970 03:00 Yönetememe sorunu büyüyor 01-01-1970 03:00 Polis devleti olma yolundayız 01-01-1970 03:00 1915, Ankara'da HDP Davası 01-01-1970 03:00 Siyasetin halleri ve emekli amiraller 01-01-1970 03:00 Darbe tartışması ve siyasetin dizaynı 01-01-1970 03:00 Çözüm projesi HDP'yi savunmak, Bilgen’in paylaşımları 01-01-1970 03:00 HDP'yi kapatmak ve milliyetçi hegemonik otoriterlik 01-01-1970 03:00 Muhalefete yeni bir yol haritası gerek 01-01-1970 03:00 28 Şubat dersleri, bugüne yansımalar 01-01-1970 03:00 İktidar ortaklarının HDP karşıtı mücadelesinin sonuçları 01-01-1970 03:00 Devlet ne zamandır eleştirilemez oldu 01-01-1970 03:00 Her yerde, her koşulda yaşatabilmek 01-01-1970 03:00 Boğaziçi, yeni anayasanın zamanının gelmediğini gösteriyor 01-01-1970 03:00 Güçlendirilmiş parlamenter sistem yol haritası 01-01-1970 03:00 Militanlaştırılan toplum ve krizden çıkış olasılığı 01-01-1970 03:00 ABD seçimleri, sorunlar, risk ve imkân 01-01-1970 03:00 ABD'deki faşizan kalkışma 01-01-1970 03:00 HDP'yi kapatmak ve seçmeni seçeneksiz bırakmak 01-01-1970 03:00 Roboski katliamı, bellek ve gelecek mücadelemiz 01-01-1970 03:00 Türk siyasetinin bataklığı, 10 Aralık ve Barış Hakkı 01-01-1970 03:00 Çözümün / Barışın zamanı yok 01-01-1970 03:00 Artık AKP demek, aynı zamanda Bahçeli demek 01-01-1970 03:00 AKP'nin manevraları siyasal krizi çözemez 01-01-1970 03:00 ABD seçim sonuçları ve Kamala'nın seçilmesi 01-01-1970 03:00 Kabahatin büyüğü sende, fark et artık 01-01-1970 03:00 ABD seçimlerinin muhalefete öğretecekleri 01-01-1970 03:00 HDP'nin 8. yılı ve Bilgen’in çağrısı 01-01-1970 03:00 Babacan, Konya’da, Ankara’da konuşsa 01-01-1970 03:00 HDP'ye operasyonun farklı boyutu 01-01-1970 03:00 TTB ile dertleri 01-01-1970 03:00 Sağlık mı eğitim mi ikilemi olmaz 01-01-1970 03:00 Yeni Adli Yıl ve AİHM Başkanı Spano 01-01-1970 03:00 21. yüzyılda insan kalma mücadelesi 01-01-1970 03:00 Eksen değişmiyor, algı operasyonu sürüyor 01-01-1970 03:00 Barış için ezberlerimizi bozmalıyız 01-01-1970 03:00 Seçimler yaklaşırken CHP ve yeni arayışlar 01-01-1970 03:00 Fikri Sönmez'in bilinmeyen hikâyesi 01-01-1970 03:00 CHP'nin Genel Kurulu'na bir bakış 01-01-1970 03:00 Yeni Sistemi'nin İkinci Yılında Türkiye 01-01-1970 03:00 Ayasofya, Osmanlı Türkçülüğü 01-01-1970 03:00 CHP kurultayı ve iç tutarlılık 01-01-1970 03:00 Barış, demokrasi mücadelesi ve adalet arayışı 01-01-1970 03:00 Barış ve Yürüyüş Hakkı 01-01-1970 03:00 Milletvekilleri neden tutuklandı? 01-01-1970 03:00 Korona günlerinde ırkçılık ve gezi 01-01-1970 03:00 İktidar koronavirüsü fırsata dönüştürmek istiyor 01-01-1970 03:00 İYİ Parti kavşakta 01-01-1970 03:00