NATO ve savaş karşıtlığı, barışın inşası

Hakan Tahmaz

06-04-2022 00:09

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) 74. kuruluş yılında, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal savaşı nedeniyle yeniden dünya gündeminin ilk sıralarına oturdu.

NATO, 4 Nisan 1949'da ABD, İngiltere, Belçika, Kanada, Danimarka, Fransa, İzlanda, İtalya, Lüksemburg, Hollanda, Norveç ve Portekiz'den oluşan 12 ülke tarafından kuruldu. Yeryüzünün en heybetli savaş örgütü 74 yıldır her yerde dünya halklarına kan kusturuyor.

Türkiye, kuruluşundan 3 yıl sonra 18 Şubat 1952'de 13. üye oldu. Kurucu üyelerden sonra üye olan ilk ülke. Adnan Menderes liderliğindeki Demokrat Parti hükümeti, NATO'ya üye olabilmek için 1952 yılında ülkeyi Kore savaşına soktu.

Türkiye ile aynı yıl Yunanistan da NATO'ya üye oldu. Bugün 30 üyesi bulunmakta. Almanya (1955), İspanya (1982), Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya (1999), Bulgaristan, Estonya, Letonya, Litvanya, Romanya, Slovakya, Slovenya (2004), Arnavutluk, Hırvatistan (2009), Karadağ (2017), Kuzey Makedonya (2020) üye oldular.

NATO, İkinci Dünya Savaşı sonrasında faşizm tehlikesine karşı güvence olarak beliren komünizmin halklar arasında güç kazanmasını önlemek amacıyla kuruldu. Ama NATO'nun Sovyetler Birliği'nin dağılması sonrasındaki genişleme grafiği, askeri amaçların çok ötesinde politik bir işlev ve amacının olduğunu gösteriyor.

NATO'ya karşı mücadelenin, askeri ve politik hedeflerinin bağı sağlam kurulmadan sürdürüldüğünde, etkili sonuçlar üretmesi imkânsız.

Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının bahanesi, 2021 yılının son aylarında Ukrayna'nın NATO üyeliğinin gündeme gelmesi. Putin bu girişimi, tıpkı Suriye'de yaşananları Ankara'nın beka sorunu/güvenlik sorunu değerlendirmesi gibi gördü ve Ukrayna'ya savaş ilan etti. Afrin'de, Rojava sokaklarında, caddelerinde ne olduysa, Ukrayna sokaklarında, caddelerinde de 40 gündür aynı şeyler oluyor. Her ikisi de egemenlik hakkına müdahaledir.

Farklı olan şeyler ise yok değil tabii. Ankara, Ukrayna savaşında "barış" için çabalıyor, İstanbul'da Ukrayna yetkilileriyle Rus yetkilileri bir araya getirdi, uluslararası güçler nezdinde barış diplomasisi yürütüyor.

İyi de yapıyor. Ama bu durum, Suriye ve Rojava meselesinde Putin ile aynı zihniyette benzer şeyler yaptığı gerçeğini değiştirmiyor. Siyasal tutarsızlığını gizlemeye yetmiyor.

Ankara, "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisini imzalayan akademisyenleri adliye koridorlarında, mahkeme kapılarında aylarca, yıllarca süründürdü. Bir gece yarısı kararnamesiyle işlerinden attı. Afrin'e askeri ve siyasi müdahalesine karşı çıkanları, bu konuda sosyal medyada paylaşım yapanları, açıklama yapanları tutukladı, korku iklimi yarattı. Bütün bu olanlar, estirilen Kürt karşıtı rüzgâr daha hafızalarda çok taze.

Diğer taraftan Putin'in Ukrayna'ya savaş ilan etmesi sonrası, Batı ülkelerinde olduğu gibi Rusya'da da güçlü ve etkili savaş karşıtı gösterilerin olması, dikkate değer gelişmeler. Rusya'da gösterilere katılan 15 binin üzerinde insan gözaltına alındı, tutuklandı, ağır cezalarla tehdit ediliyorlar. Rus halkı, Putin'in savaşına karşı güçlü ve yaygın olarak barışın sesini yükseltti.

Türkiye halkı ise 40 gündür güçlü bir "Ukrayna savaşına hayır" sesini yükseltemedi. Her şeyden öte Türkiye insanı 40 yıldır genelkurmay başkanlığının tabiriyle "düşük yoğunluklu savaşı" ve yakın bölge savaşlarının canlı tanıklığını yaşıyor. Yani biz savaşın nasıl bir şey olduğunu, savaşların içinde yaşayarak öğrendik, gördük. Ama Rus halkı gibi etkili ve güçlü bir savaş karşıtlığı geliştirebilmiş değiliz.

"Ukrayna Savaşına Hayır" sloganı etrafında geliştirilecek güçlü mücadele, hem gelmekte olan büyük tehlikeye karşı toplumsal yığınak yapılması, hem de iç barışın gelişmesinin zemininin güçlendirilmesi anlamına gelecektir.

Yaygın ve net toplumsal duyarlılık ekseninde geniş toplumsal kesimler harekete geçirildiğinde, barış mücadelesinin kendisi toplumsal değişimlere yol açabilir.

İnsanlara barış hakkının değerini öğreten hâlâ savaşlar. İkinci Dünya Savaşı sonrasında BM kararlarında İnsan Hakları bildirgesinde kayıt altına alınan "barış hakkının, yaşam hakkının özü olduğu" gerçeğinin gereği insanlar tarafından yerine getirilmiş değil. Bunun bilinciyle kazanılmış haklarımıza yeterince sahip çıkmaktan hâlâ uzağız.

Ukrayna savaşına karşı mücadeleyi anti-emperyalizme, NATO karşıtlığına veya haklı-haksız savaş ayrımlarına indirgemek, sıkıştırmak; siyasal mücadeleyi kendi mahallesini motive etmeyi, harekete geçirmeyi alışkanlık haline getirmiş yanlışların tekrarı olur.

Barış hakkı, savaş karşıtlığı gibi insanlığın kazanımlarını küçümseyen makro sorunlara yönelik çözümler, ölümlerin önüne geçilmesini geciktireceği gibi, toplumsal dönüşümlere hizmet eden bir yaklaşım olamaz.

Bu nedenle ülkenin iç barışının sağlanması başta olmak üzere sistemsel sorunlarını gözeten bir "Ukrayna'da Savaşa Hayır kampanyası", ülkede ve dünyada her türden savaşın, çatışmanın sona erdirileceği bir iklimin yaratılmasını sağlar. NATO'nun dağıtılması ve emperyalizme karşı kökten mücadelenin gerekliliğini ortaya çıkarır.

Bu bakımdan kaba, indirgemeci teorik analiz yazısı gibi propagandalarla savaş karşıtı hareket inşa edilemez, adil barış için elverişli toplumsal zeminler geliştirilemez. İnsanların kendi savaşlarının haklı olduğu fikrinden uzaklaştırılması, her zaman başka savaşlar konusundaki duyarlıkları geliştiğinde daha hızlı ve kolay olmuştur.

Bu nedenle sokakta, işyerinde, okulda; "Ukrayna savaşına hayır" diyenlerin çoğaltılması için harekete geçenleri, yol arkadaşlığı yapmak isteyenleri, daha ilk adımda, ayrımcılıkla ve Kürtlere karşı yapılanlara sessiz kalmakla itham etmek isabetsizliktir.

Bunu genelleyerek ve Kürt meselesinin ülkedeki özgünlüğünü hiç dikkate almadan yapmak ise ciddi haksızlıktır. Savaş karşıtlığında tutarlı olmak, her türlü savaşa karşı olmayı gerektirir.

Milliyetçiler, ulusalcılar kendi savaşlarını kutsarlar. Bu büyük bir bataklıktır. Bugünün dünyasında, 19. yüzyıldan kalma "haklı savaş, haksız savaş" ayrımı ise paslanmış silahtır. BM'de 1948 yılında kabul edilen "İnsan Hakları Bildirgesi"; temel hakları, görevleri ve hak gaspına karşı direnme hakkını tanımlar. Egemenlik hakkının gasp edilmesi karşısında silahlı direnişi savaş olarak tanımlamak doğru değildir. Savaş ile direniş hakkı arasında önemli yöntemsel ve içerik farklılıkları vardır. Aynılaşması hali mazlumun zalime dönüşmesidir.

Soğuk savaş dönemi siyasal tanımlamaları, ayrışma ve ortaklaşmaları ile ne savaş karşıtı ve ne de barış mücadelesini geliştirmek akıllı bir tercih olmaz. Egemenlerin, her şeyin değiştiği ve birçok şeyin iç içe geçtiği dönemde siyasal saflaşmayı eskisi gibi sürdürme yaklaşımı veya isteği; iktidarın toplumları kutuplaştırarak yönetme anlayışına hizmet ediyor. Çoğulcu toplum, çoğulcu yönetim, her anlamda çoğulcu savaş karşıtı hareketin ve barış mücadelesinin zemininde geliştirilmek zorunda.

Evrensel değerler, kriterler ve insancıl hukuk savaş karşıtı hareketin ortak paydası olmalıdır. Din, dil, mezhep, cins, cinsel yönelim, renk fark etmemelidir. Çünkü İnsan Hakları Bildirgesi'nde ifade edilen barış hakkı, yaşamın özüdür.

DİĞER YAZILARI Kürt sorunu başka bahara kalamaz 01-01-1970 03:00 Erdoğan’dan 15 gün içinde iki farklı seçim mesajı 01-01-1970 03:00 Sonucu belirleyen siyasal umut değil, iktidara tepki 01-01-1970 03:00 Seçim, sonuçlar, birleşik demokratik toplumsal hareketin inşası 01-01-1970 03:00 Kürt hareketi, DEM Partisi yeni bir eşikte 01-01-1970 03:00 Filistin'de Soykırım, İstanbul'da Vicdan Mahkemesi 01-01-1970 03:00 Burcu Köksal'ın ayrımcılığı, CHP'nin tutumu 01-01-1970 03:00 Diyarbakır ile İstanbul'un 'siyasi dertleri' neden yıllardır ortaklaştırılamıyor? 01-01-1970 03:00 1 Nisan'da DEM Parti'yi bekleyen tehlike 01-01-1970 03:00 Korku parantezindeki muhalefet 01-01-1970 03:00 CHP nereye? 01-01-1970 03:00 2028 seçimleri öncesi 31 Mart 01-01-1970 03:00 Can Atalay kararı ve anayasasız rejim 01-01-1970 03:00 Seçim öncesi yine Kürt oyu 01-01-1970 03:00 ‘Terör’, Kürt sorunu ve siyaset 01-01-1970 03:00 Gazze'de soykırım ve Filistin'e Özgürlük Platformu 01-01-1970 03:00 Mezar kazıcılarına karşı barışta ısrar etmek 01-01-1970 03:00 Kürt Çalışmaları Merkezi’nin verileri çözüme davet 01-01-1970 03:00 İnkârdan idraka; silahtan, çatışmadan siyasete geçebilmek 01-01-1970 03:00 Barışçı yerel yönetimler 01-01-1970 03:00 Rantçı değil, insancıl yerel yönetim 01-01-1970 03:00 Çürüme, kabahatin büyüğü sende be kardeşim 01-01-1970 03:00 Gazze savaşı ve terör güvenlik parantezi 01-01-1970 03:00 CHP’de yerel seçimlere yaklaşımda da değişim gerek 01-01-1970 03:00 CHP Genel Başkanı Özel'in, yerel seçimlerde Kürt sorunuyla imtihanı 01-01-1970 03:00 Cumhuriyetin yüzüncü yılı kutlaması 01-01-1970 03:00 Cumhuriyetin ikinci yüzyılının eşiğinde Kürt Sorunu 01-01-1970 03:00 İnsanlık öldürülüyor, Netanyahu yargılanmalı 01-01-1970 03:00 Filistin sorunu, evrensel değerlerin araçsallaştırılması 01-01-1970 03:00 Gezi Davası ve Osman Kavala 01-01-1970 03:00 Celalettin Can örneği ve infaz sisteminde ayrımcılık, keyfilik 01-01-1970 03:00 Yeni anayasa yapmanın zorlukları 01-01-1970 03:00 Millet İttifakı'nın kendilerini yalanlama yarışı 01-01-1970 03:00 Yenilgi ve beş yıllık denemişlik gölgesinde yerel seçimler 01-01-1970 03:00 1 Eylül’de barış hakkını hatırlamak 01-01-1970 03:00 Türkiyelileşme, Üçüncü Yol muhasebesi 01-01-1970 03:00 İmamoğlu’nun gönlünde yatan Cumhurbaşkanlığı 01-01-1970 03:00 Yerel seçimlerde yanlış hesaplar 01-01-1970 03:00 Diyanetin müdahil olmak istediği Kobanê davası 01-01-1970 03:00 Muhalefetin krizi ve yeni sol 01-01-1970 03:00 Cumhuriyetin ve Lozan’ın ikinci yüzyılı 01-01-1970 03:00 Yerel seçimler ve Kürtler 01-01-1970 03:00 Yeni bir yol ama nasıl... 01-01-1970 03:00 İkinci turda puslu hava 01-01-1970 03:00 Ülkem insanı korkularının esiri 01-01-1970 03:00 Türk siyasetinin mayınlı tarlası 01-01-1970 03:00 Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu ile Türkiye Yüzyılı 01-01-1970 03:00 Kürtlere operasyonun bir başka boyutu 01-01-1970 03:00 14 Mayıs sonrası toplumsal barış 01-01-1970 03:00 TİP ve ÖDP benzerliği 01-01-1970 03:00 Merak edilen, seçimlerden sonraki Türkiye 01-01-1970 03:00 Muhaliflerin seçimlere çoklu listeyle girmelerinin tehlikeli riski 01-01-1970 03:00 İktisat politikalarının restorasyon kongresi 01-01-1970 03:00 Seçime barış açısından bakmak 01-01-1970 03:00 3 Mart krizi, risk ve olanak 01-01-1970 03:00 Kızılay'ın çökertilme serüveni 01-01-1970 03:00 Deprem, muhalefeti bekleyen sorumluluk 01-01-1970 03:00 Depremle toplumsal mücadele, güçlü yerel yönetimlerle yapılır 01-01-1970 03:00 İkinci yüzyılda yanlış cumhuriyetin restorasyonu 01-01-1970 03:00 HDP'li Kürt seçmenle sandıkta ittifak stratejisi 01-01-1970 03:00 AK Parti'nin Kürt seçmeni oyunu 01-01-1970 03:00 İkinci yüzyılın eşiğinde seçime giderken muhalefet 01-01-1970 03:00 Ucube sistem: İttifak resmi, koalisyon fiili 01-01-1970 03:00 Saray'ı yolcu etmek işin kolay kısmı 01-01-1970 03:00 BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve dünya nizamı 01-01-1970 03:00 Demirtaş'a yapılan öneri ve muhataplık meselesi 01-01-1970 03:00 13 Kasım ve 19 Kasım'da muhalefet imtihanı 01-01-1970 03:00 AK Parti Türkiye'sinde, sosyalist solun krizi 01-01-1970 03:00 AK Parti ile 20 yıl, üç farklı dönem 01-01-1970 03:00 İkinci yüzyılda Cumhuriyet 01-01-1970 03:00 Suçların araştırılmasının dünü, bugünü 01-01-1970 03:00 Demirtaş'ın Meclis Araştırma Komisyonu önerisi ve ek birkaç soru 01-01-1970 03:00 Anaların konferansı, acıya ve söze kendini kapama 01-01-1970 03:00 Türkiye Cumhur İttifakı'ndan da Altılı Masa'dan da büyük 01-01-1970 03:00 3. İttifak, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'den daha ötesi 01-01-1970 03:00 Muhalefetteki belirsizlikler iktidarı güçlendiriyor 01-01-1970 03:00 Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı 01-01-1970 03:00 Muhalefetin cumhurbaşkanı adayı sorunu 01-01-1970 03:00 Çürümüş sistem ve Hakan'ın kemikleri 01-01-1970 03:00 Suriye'de şark kurnazlığı, Türkiye'nin barışı 01-01-1970 03:00 AK Parti'nin 21. yaşı, 6'lı masanın 7. toplantısı 01-01-1970 03:00 Helalleşme için kritik eşik 01-01-1970 03:00 Suriye'nin Rojava bölgesine yeniden askeri müdahale 01-01-1970 03:00 İki toplantının farkı, muhalefetin açmazı 01-01-1970 03:00 Maltepe mitingi ve yaklaşan seçimler 01-01-1970 03:00 Osmanlı'nın mirası, Gezi'nin tozu 01-01-1970 03:00 Sivil toplum ve hak temelli mücadele 01-01-1970 03:00 Ukrayna savaşı büyüyor 01-01-1970 03:00 Verilerle, bir arada yaşamın ve barışın zemini 01-01-1970 03:00 Diyarbakır ziyaretinden dersler 01-01-1970 03:00 Yeni tip savaş her şeyi şekillendiriyor 01-01-1970 03:00 Belarus, Ankara Toplantıları ve Barış Hakkı 01-01-1970 03:00 Sürdürülebilir barış, anadil hakkı ve küresel düzen 01-01-1970 03:00 Liderler zirvesinde HDP'nin olmamasının anlamı 01-01-1970 03:00 Muhalefet çok şeye, iktidarla aynı pencereden bakıyor 01-01-1970 03:00 Gül'ün gitmesi, Bozdağ'ın gelmesi 01-01-1970 03:00 Erdoğan'ın İmralı siyaseti çıkmaz yolun sonu 01-01-1970 03:00 2022 yılında gözler CHP ve HDP'de 01-01-1970 03:00 2022, 2021'e benzemesin 01-01-1970 03:00 Ölüye saygı ve adalet 01-01-1970 03:00 İktidar bütün Türkiye'yi cezaevine dönüştürdü 01-01-1970 03:00 MGK Kararları'nda ekonomik tehdit tanımlaması 01-01-1970 03:00 Yeni dönemde çatışma çözümünü bugünden düşünmek 01-01-1970 03:00 Helalleşme, geçmişle yüzleşme 01-01-1970 03:00 Cumhur İttifakı'nın 'yiğitleri, kahramanları' 01-01-1970 03:00 Muhalefetin ikili tezkere tutumu ve ikili ittifak 01-01-1970 03:00 Tezkereye kalkan eller 01-01-1970 03:00 Sivil toplum ve siyasi krizden çıkış 01-01-1970 03:00 10 Ekim katliamı, Davutoğlu, hakikat arayışı 01-01-1970 03:00 CHP'nin 01-01-1970 03:00 HDP'nin deklarasyonu, yeni bir yol arayışı 01-01-1970 03:00 Kılıçdaroğlu'nun son çıkışı ve Kürt barışı 01-01-1970 03:00 HDP'siz ittifakın önü kapalı 01-01-1970 03:00 Görünürdeki yeni çözüm süreci değil 01-01-1970 03:00 Yangın, bir arada yaşam ve demokratik siyaset hakkı 01-01-1970 03:00 Türkiye'nin önündeki engelleri kaldırmak 01-01-1970 03:00 Yeni barış sürecinin zamanı 01-01-1970 03:00 HDP'li Kürt Deniz'in öldürülmesi, 12 Eylül öncesi sağ-sol çatışması 01-01-1970 03:00 İstanbul'daki Suriyeli sığınmacılara yönelik algı ve tutumlar 01-01-1970 03:00 Türkiye'nin karanlık döneminde geleceğe yönelmek 01-01-1970 03:00 Yönetememe sorunu büyüyor 01-01-1970 03:00 Sedat Peker sahnedeyken Susurluk'u anımsamak 01-01-1970 03:00 Polis devleti olma yolundayız 01-01-1970 03:00 1915, Ankara'da HDP Davası 01-01-1970 03:00 Siyasetin halleri ve emekli amiraller 01-01-1970 03:00 Darbe tartışması ve siyasetin dizaynı 01-01-1970 03:00 Çözüm projesi HDP'yi savunmak, Bilgen’in paylaşımları 01-01-1970 03:00 HDP'yi kapatmak ve milliyetçi hegemonik otoriterlik 01-01-1970 03:00 Muhalefete yeni bir yol haritası gerek 01-01-1970 03:00 28 Şubat dersleri, bugüne yansımalar 01-01-1970 03:00 İktidar ortaklarının HDP karşıtı mücadelesinin sonuçları 01-01-1970 03:00 Devlet ne zamandır eleştirilemez oldu 01-01-1970 03:00 Her yerde, her koşulda yaşatabilmek 01-01-1970 03:00 Boğaziçi, yeni anayasanın zamanının gelmediğini gösteriyor 01-01-1970 03:00 Güçlendirilmiş parlamenter sistem yol haritası 01-01-1970 03:00 Militanlaştırılan toplum ve krizden çıkış olasılığı 01-01-1970 03:00 ABD seçimleri, sorunlar, risk ve imkân 01-01-1970 03:00 ABD'deki faşizan kalkışma 01-01-1970 03:00 HDP'yi kapatmak ve seçmeni seçeneksiz bırakmak 01-01-1970 03:00 Roboski katliamı, bellek ve gelecek mücadelemiz 01-01-1970 03:00 Türk siyasetinin bataklığı, 10 Aralık ve Barış Hakkı 01-01-1970 03:00 Çözümün / Barışın zamanı yok 01-01-1970 03:00 Artık AKP demek, aynı zamanda Bahçeli demek 01-01-1970 03:00 AKP'nin manevraları siyasal krizi çözemez 01-01-1970 03:00 ABD seçim sonuçları ve Kamala'nın seçilmesi 01-01-1970 03:00 Kabahatin büyüğü sende, fark et artık 01-01-1970 03:00 ABD seçimlerinin muhalefete öğretecekleri 01-01-1970 03:00 HDP'nin 8. yılı ve Bilgen’in çağrısı 01-01-1970 03:00 Babacan, Konya’da, Ankara’da konuşsa 01-01-1970 03:00 HDP'ye operasyonun farklı boyutu 01-01-1970 03:00 TTB ile dertleri 01-01-1970 03:00 Sağlık mı eğitim mi ikilemi olmaz 01-01-1970 03:00 Yeni Adli Yıl ve AİHM Başkanı Spano 01-01-1970 03:00 21. yüzyılda insan kalma mücadelesi 01-01-1970 03:00 Eksen değişmiyor, algı operasyonu sürüyor 01-01-1970 03:00 Barış için ezberlerimizi bozmalıyız 01-01-1970 03:00 Seçimler yaklaşırken CHP ve yeni arayışlar 01-01-1970 03:00 Fikri Sönmez'in bilinmeyen hikâyesi 01-01-1970 03:00 CHP'nin Genel Kurulu'na bir bakış 01-01-1970 03:00 Yeni Sistemi'nin İkinci Yılında Türkiye 01-01-1970 03:00 Ayasofya, Osmanlı Türkçülüğü 01-01-1970 03:00 CHP kurultayı ve iç tutarlılık 01-01-1970 03:00 Barış, demokrasi mücadelesi ve adalet arayışı 01-01-1970 03:00 Barış ve Yürüyüş Hakkı 01-01-1970 03:00 Milletvekilleri neden tutuklandı? 01-01-1970 03:00 Korona günlerinde ırkçılık ve gezi 01-01-1970 03:00 İktidar koronavirüsü fırsata dönüştürmek istiyor 01-01-1970 03:00 İYİ Parti kavşakta 01-01-1970 03:00