Sevdaya dairdir avuçiçlerindeki terin duruşu, kanın kana kaynaması, dokunması kirpiğin kirpiğe.

Ezberimizde başı dumanlı dağlar ve kaybedilenlere dökülen ağıtlar kadar kesici ruhlarımız.

 

Sevdaya dair bildiklerimiz değildir kristalinde gözyaşlarımızın karışması.

Ne gidecek kadar kısa, ne kalacak kadar uzun konuşmalar değil bizim tutukluluğumuz.

Başka türlü bir şey kanatan dudaklarımızı.

Coşkumuzun karışması tam ortasına gecenin ve bir oluşumuz sonra altında yıldızların.

Telaşlı bir diliminde anın, gerilla kıvamında tutuklu kalışlarımız.

 

Ne yana dönsek aynı sokağın başına çıkıyoruz, bütün damları yıkılıyor gökyüzünün.

Sevda sözlerinin boşaltılmış çığlığı yapışmış yanaklarına.

Yanakların ki sığındığım tek mahzenim kuş seslerinden.

 

Bütün sözcüklerin bitip başladığı yerdir henüz söyleyemediklerim.

Sonra biriktirdiğim ne varsa dünden, masallar kadar alıngan ve gözyaşların kadar yakıcı, işte sana bırakıyorum.

 

Ben bunu seviyorum kesintisiz dikip gözlerimi yıldızlara, göğe bakmayı.

Ya da göğün kanatlarında gözünü kaybetmiş bir yıldız olmayı ve anlamayı yüreğinin dört gözünde sevgilinin gözlerinde kaybolmayı.

 

İnsan bazen derin bir kuyuya iner ama çıkmak için yanına ip almayı unutur ve döner durursun olduğun yerde.

Bazen nefesin kesilir gibi olursun, bazense uzaktaki kuru bir ota tutunarak çıkmanın umutlu coşkusunu yaşarsın.

Hangisi gerçektir, içindeki kuyu mu, çıkabilme ihtimalin mi?

 

Aşk neden acılı olmak zorunda?

Ya da acısı olduğu için mi aşka dönüşür girift ve panzehiri içinde saklı.

Sen yanımda olmazsan ya da bu hayatı sensiz bir başkası ile yaşayabilme ihtimalimde içimde telafisi derin bir boşluk hissettiriyor.

 

Olmazsan hep bir eksik kalacağım.

Acıysa yanımdayken veya arasındayken kollarımın arasında ruhunun yanımda olamama ihtimalidir.

Ya da yüreğinin çırpınışıyla değil alışkanlığın kararına etkili olmasıdır korkum.

 

Önümüzde iki yol var.

Ya herkesin kullandığı fakat güvenli yolu yürüyeceğiz, ya da hiç kullanılmamış tehlikelerle.

Bilinmezlerle dolu yoldan yürüyeceğiz birlikte.

Hangisi daha riskli; kendin için mi korkuların, benim için mi?

 

İçindeki kızgınlığın telafisi yok.

Hangi kapıyı çalsam sana çıkıyor sokaklarım.