Hapishaneler bu toprakların insanı ile özdeşleşmiş sanki. Edebiyatımızda da ayrı bir yeri vardır hapishanelerin. Cezaevleri dersiniz, ıslahevi dersiniz, dam dersiniz, her ne adla anarsanız anın mapushane Anadolu halkının gerçeği olmuştur.

Aslında hapishanelere olgunlaşma ve eğitim yeri de diyebiliriz.

Dursun beyin hanları

Şıngırdaklı camları

Bizim için yapılmış

Balıkesir damları

Hapishaneye girmek için illaki bir neden gerekmez; töre cinayetleri, kan davaları, cinayet, uzayıp gider.

Bunların yanında, iktidarlara ya da muktedirlere ters düştüğü, yazdığı, çizdiği, söylediği bunlara ters gelenler var, evrensel hukukta hiçbir cezai yaptırımı olmayan, aksine hak olan hareketlerinden dolayı (bunlar için zindan daha uygun düşer) mapus damlarında yatanlar var.

Mapuslukta zaman çok uzundur, günler geçmek bilmez; düşünürsün, yazarsın, çizersin ve çaresizlik, yokluk ve yalnızlıkla pişer, olgunlaşırsın.

Özünde ve beyninde varsa roman olur, şiir olur, resim olur, türkü olur, ya da hırsızlığın, kabadayılığın, sahtekârlığın bilmediklerini de öğrenir pişersin.

Hepsi için ortak bir özlem vardır; sevdiklerine kavuşmak, özgür olmak... Bunlar için günler sayılır, geçmek bilmeyen günler...

Sabahattin Ali’nin mısraları ile:

Dışarda mevsim baharmış

Gezip dolaşanlar varmış

Günler su gibi akarmış

Geçmiyor günler geçmiyor

Mapushane konusuna son aylarda yoğunlaşan hukuksuz tutuklamalar nedeniyle zindanlara doldurulan insanlarımız adına yazma gereği duydum.

"Cezaevleri yetmiyor artık, yenilerini yapacaklar, nereye kadar bu işkence?" dedik ya, bu toprakların insanı için mapushaneler kader oldu.

Boşuna türküleştirmemiş insanımız:

Bir taş attım havaya

Düştü mapushanaya.

Mapushane çıkışları özleyen ve özlenenler için bir kavuşma törenidir, bekleyeni, özleyeni ve seveni varsa. Tahliyeleri görüyoruz, kucaklaşmalar, sevinç gözyaşları...

Bir de ayrılığı özümsemiş, hapisten çıkmamasının çıkmasından daha iyi olacağını hatırlatırcasına, tek başına çıkıp, evine gidip, niye geldin dercesine yüzüne bakanlar vardır.

Yaşam onlar için hep zindandır. İçerde olsa, dışarda olsa fark etmez.

Cezaevlerinde hukuksuz bir şekilde tutuklu bulunanların bir an önce özgürlüklerine kavuşmaları dileği ile...