İran'da genç bir kadın, saçını iyi kapamadığı, saç tellerinin göründüğü gerekçesi ile İran İslam rejimi güçlerince darbedilmesi sonucu hayatını kaybetti. Ardından binlerce kadın rejimi protesto ederek şeriatı lanetledi.
9 Eylül İzmir'in kurtuluşunun 100. Yılı kutlamalarında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in konuşması iktidarı ve ortağını epeyce rahatsız etti. AKP, MHP ve yandaşları ile gazeteci görünümlü Ali Kemal'ler topyekûn saldırıya geçti.
"Ecdadımıza laf söyletmeyiz."
Demek ki kimin torunlarıymışlar?
Sultan Abdülhamit Han ve Vahdettin'in...
Türkiye'de 70'li yıllarda seçim çalışmalarında MHP'li gençlerin ev ev dolaşarak vatandaşa Kur'an dağıttığını biliyoruz.
Demirel'in "Nurlu Ufuklar" hedefini de biliyoruz.
Milli Görüş'çü Erbakan'ın "İktidara gelişimiz kanlı mı olacak, kansız mı olacak" söylemini de unutmayalım.
Işıklar içinde yatsın, Uğur Mumcu 60'lı yıllardan başlayarak tarikatlar ve cemaatlere dikkat çekmişti.
Türkiye İran olmaz deyip işi pişkinliğe vurarak bugünlere geldik.
"Türkiye Cumhuriyeti laik ve sosyal bir hukuk devletidir..." Anayasa’da yazıyor ve geçerli olduğuna göre alenen şeriat yasaları uygulanır olmuştur. Ekonomide bilimsel kurallar değil, din referans gösterilmiştir.
12 Eylül faşist darbesi ile aydınlar susturulmaya çalışılmış, baskı, korku, faili meçhul cinayetler, idamlar ile temizlik harekâtı yaparak Özal hükümetinin altyapısını hazırlamışlar, Özal ile birlikte tarikat ve cemaatler devlet kademelerine ve askeri okullara sızdırılarak örgütlenmeleri sağlanmıştır.
Her şey projeye uygun olarak sinsice karşı devrim hareketini yürüttüler ve 2002'ye gelindiğinde AKP'yi buyur ettiler.
Ve iktidar olan AKP için Anayasa Mahkemesi oybirliği ile "irticai faaliyetlerin odağı" diye karar verdi. Bu sabıkalı AKP 20 yıldır ülkeyi yönetiyor ve hesapları tutar da 2023 seçimlerini kazanırlarsa şeriat resmen ilan edilecek.
Anketlerde vatandaşa soruluyor "Türkiye'nin birinci önceliği nedir" diye.
Ekonomi yanıtı çıkıyor. Bozulan ekonomik sorunları alınacak tedbirlerle 1 yılda, bilemediniz 2 yılda çözersiniz, çekilen sıkıntılar geçer ama rejimdeki, devletteki bozulmayı düzeltmek yıllar alır. O da sağlam bir kadro ile gerçekleşir.
Türkiye'nin bir rejim sorunu vardır. Bunun için kadınlara ve gençlere ulaşmak, anlatmak gerek diye düşünüyorum.
Demokrasinin tüm unsurları ile işlediği bir Türkiye diliyorum.