2024'ü geride bıraktık, Erdoğan'lı 22 yıllık AKP iktidarını da.
İsrail, ABD'nin desteğiyle bir yılı aşkın süredir Gazze'de Filistin halkına katliam ve soykırım uyguluyor, dünya izliyor. Yayılmacı politikası ile "Büyük İsrail" amacına adım adım ilerliyor.
Erdoğan'ın desteklediği, gönül ortağı HTŞ, Suriye'yi elini kolunu sallaya sallaya işgal edip Şam'a yerleşti.
Önce, terörist kimliğinden kurtulduğunu batıya anlatması gerekiyordu, azınlıklara katliam ve baskı yapmayacağı sözü verdi (Müslüman olmayanlar için), geçici bir hükümet kuruldu.
Esat zamanında Suriye nüfusunun yarısından fazlası (muhalif ve dini gruplar) ülkeyi terk etmiş, mevcut halklar rejim yanlısı çoğunluğu oluşturuyor. Olası bir seçimde HTŞ zorlanacak, bu bakımdan ülke dışındaki Suriyelilerin dönmesi çağrısında bulunuyor.
Başlangıçta Batı'nın desteğini almak adına tıpkı Erdoğan'ın iktidarının ilk yıllarında yaptığı AB uyum yasaları benzeri, güya demokratik göstermelikler bekleniyor. Sonuçta şeriat sistemi özüne dönecek. İsrail ise işgallere 2025'te de devam edecek.
Türkiye ise 2025'e, iflas etmiş bir ekonomi, Anayasa'nın, hukukun, demokrasinin rafa kaldırıldığı bir konumda giriyor.
22 yılda Cumhuriyet dönemi tüm varlıklar satıldı, yandaş müteahhitlere, şirketlere geçiş garantili yollar, tek uçağın inmediği yolcu garantili hava alanları, hasta garantili hastaneler, kur garantili mevduat hesapları, yoksullaşan, açlığa terk edilen insanlar, eğitimin şeriat esaslarına yönlendirilmesi, okulların ve kurumların tarikatların güdümüne bırakılması... 22 yıllık Erdoğan – AKP iktidarının özeti.
Erdoğan’ın iktidarını güvenceye alabilmesi için Cumhurbaşkanı olma şansı da bitmiş olduğundan, tek umut iktidarlarını ve Erdoğan'ı yeniden Cumhurbaşkanı seçtirme yolunu açacak yeni Anayasa. Bunun için DEM Parti'nin, yani Kürt seçmenin oyuna ihtiyacı var. "Demokratik açılım aldatmacası oyunu"nu tekrar uygulamaya hazırlanıyorlar.
Demokratik açılım için önce ülkede demokrasinin tüm unsurları ile uygulanması gerekir. "Türkiye'de bir Kürt sorunu yoktur" kafası ile masaya oturduğun zaman zaten sorunun kaynağının iktidar olduğunu, demokrasinin uygulanmadığını kabul ediyorsun ve başarısız olman kaçınılmazdır.
Halkımıza yeni yılda yine sabretmek, şükretmek, sıkılacak yeri kaldıysa kemerleri sıkmak kalıyor.
Tahammül ettiğiniz sürece, katlandığınız sürece adı ne olursa olsun bu iktidarlar başınızdan eksik olmayacaktır.
Geriye umut kaldı. ÜMİT FAKİRİN EKMEĞİ. YE MEMET YE...