Geçtiğimiz ay SANAT VE SANATÇININ SORUNLARI, ÇÖZÜM ÖNERİLERİ konulu Bodrum'da Kent Konseyi olarak bir panel düzenledik. Yağmur ve fırtınaya karşın Bodrum'daki sanatçıların katılımı sevindiriciydi. Eksik olan ise kamudan hiçbir yetkilinin olmayışı. Sanırım olası eleştirileri düşünerek gelmediler diye düşünüyorum.

Toplantıda görsel sanatlar, müzik ve tiyatrocu, sanatın hemen hemen her dalından insanlar vardı ve sorunları açıkça dile getirdiler. Yerel sorunları burada dile getirmeyeceğim, bu sorunlar ilgililerle süreç içerisinde çözülür.

Ben burada sanatçıları yaşamsal olarak ilgilendiren bir konudan, SOSYAL GÜVENLİK sorunundan bahsetmek ve artık bunun ivedilikle çözülmesi, anayasal güvence altına alınması gereğini vurgulamak istiyorum.

Özellikle Covid-19 salgını sürecinde yaşanılan olumsuzluklar sonucu intiharlara giden sanatçı ölümleri, istediği şarkıyı seslendirmediği için katledilen müzisyenleri gördük. Bugün sanatçıların sosyal güvenliği hem sanatın geleceği, hem de sanatçının yaşamsal sorunu haline gelmiştir. Gerek akademisyen olarak, gerekse kamuda eğitimci olarak çalışanlar dışında sanatçılar yaşam mücadelesi vermektedir. Güzel Sanatlar Fakültelerinden, konservatuarlardan mezun oluktan sonra ya da alaylı olarak adlandırdığımız akademik eğitim almadan kendini yetiştirmiş sanatçılar şayet maddi destek alamazlarsa, sanatları ile yaşamaları mucizelere bağlıdır.

Müzisyenler barlarda, kafelerde, sokaklarda müzik yapmak zorundalar; ressamlar, heykeltıraşlar eserlerini sergilemek için salonlara, galerilerin insafına kalmıştır. Tiyatro için salon gerekli... Her yıl Güzel Sanatlar Fakültelerinden binlerce öğrenci mezun oluyor, güvence olmayınca bulabilirlerse kamuda, bulamazlarsa tezgâhtarlık ve benzeri işlerde çalışmak zorunda kalıyorlar. Yani aldıkları sanat eğitiminin onlara diploma dışında hiçbir önemi yok.

İktidarın sanat ve sanatçıya reva gördükleri saymakla tükenmez. Sanatçı hasta olmamak zorundadır, çünkü hastane masrafını ödeyecek gücü yoktur, sefalet içerisinde ölür gider.

ÇÖZÜM:

Tüm sanat kollarının bir çatı altında toplanarak (meslek odaları benzeri) sosyal güvenlik kapsamına alınmasıdır. Devletin sanatçıya sosyal güvenlik prim desteği vermesi, sanatçıların yarınlara güvenle bakıp sanatlarını maddi kaygılardan ve baskılardan uzak yapabilme olanağı sağlanmalıdır. Çağdaşlığın ve demokrasinin yolu sanata ve sanatçıya verilen önemden geçer.

CHP öncülüğünde altılı masa bileşenleri, HDP ve sol ittifaka buradan bir çağrı yapmak istiyorum: Hazırlanacak yeni anayasada sanat ve sanatçıları güvenceye alacak maddelerin yer almasını ve uygulanmasını sağlayacak adımları atın. Aydınlık bir gelecek için bunu yapmak zorundasınız. Unutmayınız ki, "BİLİM VE SANAT, İTİBAR GÖRMEDİĞİ TOPLUMLARI TERK EDER".

Bilim ve sanatın önemsenmediği toplumları karanlık güçler, beyinler yönetir.