Resim sanatının diğer sanat dallarından ayrılan bir özelliği vardır. Sanatçısının öldükten sonra eserlerinin değer kazanması gibi... Görsel sanatlarla ilgilenenler bilirler, sağlığında tek bir resim satmamış, hayatı yokluklar içinde geçmiş ve ölümünden sonra eserleri milyon dolarlar ile ifade edilen rakamlarla anılan sanatçılar... Sanatçılar diyorum, çünkü ressam olmakla sanatçı olmak farklı şeyler.
Bugün Türkiye'de resim sanatında önde gelen isimleri sayın dediğimizde, isimler arasında nedense Turan Erol ismini bilen çok az kişi çıkıyor.
Sanatçı olmak için popüler mi olmak gerekiyor? Ki, akademisyen ressamların çoğu bunu yapıyorlar. Medyayı çok iyi kullanıyorlar (kullanmak sözcüğünü tanıtma amaçlı kullanıyorum), yine sanat tarihçiler de büyük katkı sağlıyorlar övgü dolu yazıları ile. Ismarlama yazılar da cabası.
Burhan Doğançay da yaşam boyu büyük sıkıntılar çekmiş, yaşamının son zamanlarında maddi olarak rahatlamış çok değerli bir sanatçıydı. Işıklar içinde yatsın. Doğançay ömrünün son yıllarını Bodrum'da geçirdi. Ama Doğançay'ın Bodrum'da yaşadığını çok az ressam biliyordu. O da popüler değildi. Sanatçıydı. Onunla ilgili bir anımı burada anlatmadan geçemeyeceğim:
Bodrum'da Güzel Sanatlar Fakültesi'nin yeni kampüsünün açılış töreni yapılıyordu. Davetliler, milletvekilleri, Bodrum Belediye Başkanı, üniversitenin rektörü, ben de izleyicilerle birlikte oradaydım. Yanımda yine birkaç yıl önce kaybettiğimiz ressam-karikatürist bir arkadaş ve Burhan Doğançay. Törende konuşmacılar Doğançay'ın adını anmadılar ve Doğançay'ın orada olduğundan bile haberleri yoktu. Ben orada yanımdakilere bu tepkimi dile getirdim ve açılış kokteyline katılmadan alanı terk ettim. Biraz yürüdükten sonra arkamdan birisinin daha geldiğini görünce kafamı çevirip baktığımda Burhan Doğançay'ı gördüm. Vefat ettiğinde cenazesinde hiçbir yönetici yoktu, birkaç ressamdan başka...
Turan Erol; 1927 yılında Milas'ta doğdu. 1951 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Bedri Rahmi Eyüboğlu atölyesinden mezun oldu. Türkiye'nin değişik okullarında bir süre resim ve sanat tarihi öğretmenliği yaptı. Fransız hükümetinin bursu ile 3 yıl Paris'te resimle ilgili araştırma ve incelemelerde bulundu. Gazi Eğitim Enstitüsü öğretmenliği ve bir yıl süreyle de Kültür Bakanlığı Plastik Sanatlar Kurulu başkanlığı yaptı. 1987 yılında profesör oldu ve Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ne atandı. 1991 yılında Devlet Sanatçısı unvanı verildi.
Bodrum'da sanat adına bir şeyler yapılmaya çalışılıyor. Yapılanlar güzel... Bodrum Belediyesi'nin Şevket Sabancı'nın yaptırıp bağışladığı bir kültür merkezi var ve bu kültür merkezinde yılda birkaç sergi açılır seçilmiş akademisyen ressamlarla. Bunlar popüler kişiler, sanatlarına saygı duyarım. Profesör Turan Erol, Türkiye'nin resim sanatındaki onur ismi. Turan Erol'lar kolay gelmiyor bu dünyaya. Sanat tarihçiler, sanatçılar, sanatseverler; Turan Erol Milas'ta yaşıyor. Türk resim sanatına damgasını vurmuş gerçek bir sanatçı. Endüstriyel bir ressam değil, sanatçı.
Sanatlı aydınlık günler.