Bingöl Erdumlu, Türkiye’nin önde gelen radikal sol akımlarından Türkiye Halk Kurtuluş Partisi ve Cephesi’nin (THKP-C) az sayıdaki kurucularından biriydi. Hazırlığı birkaç yıl alan nehir söyleşisi formundaki hatıratı, ölümünden bir süre sonra Ekin Kitap’tan geçtiğimiz Aralık 2023’te “ALTINCI SÜİT Bingöl Erdumlu Kitabı” adıyla yayımlandı.

Gazeteci Can Şafak, belli ki bu kitabın ortaya çıkmasına hem oldukça uzun zaman ayırmış, hem de Bingöl Erdumlu’nun bir film gibi yaşadığı 78 yıllık hayatının en kritik yönlerini, önemli olaylarını, etkili kişilerini, gerilla hareketine ve sosyalist uygulamalara sahne olan ülkelerini, örgüt ve kurumlarını, kişilerini ve mekânlarını, mensubu olduğu sosyalist camiaya ve okurlara bütün yönleriyle, eksiksiz olarak yansıtmaya ve sonuç olarak ortaya aynı zamanda onun bilançosunun çıkmasına imkân verecek kapsamlı bir hazırlıkla bu işe girişmiş.

Yıllar alan yoğun bir emek sonucu ortaya çıkan 367 sayfalık kitapta, aynı siyasi geleneğin 1970’ler kuşağından Prof. Dr. Taner Akçam’ın dikkat çekici önsözü, söyleşiyi yapan Can Şafak’ın uzun sunuşu, dönemlere, konulara, olaylara ve kişilere odaklanma kolaylığı sağlayan içindekiler, kaynaklar ve son bölümde de zengin bir fotoğraf arşivi bulunuyor.

Bu haliyle hatırat, Türkiye sol siyasetinin ve sendikal alanın yakın tarihine dair çok önemli bir tanıklığı ifade ediyor. Belge niteliğiyle dönem araştırmacıları için önemli bir kaynak olmaya namzet. Hele radikal solun doğurgan siyasal akımlarından THKP-C’nin kurucusu ve önde gelen simalarının birinci elden verdiği bilgilere dayalı bir nehir söyleşisi olması önemini daha da artırıyor. Ne var ki, bu kitap yayınlanma aşamasına gelince, sol tandanslı anlı şanlı bazı yayınevlerimizin yayın programlarında kendine yer bulamamış.

Son dönemde 68 kuşağından Çağatay Anadol’un ‘Şu bizim İşçi Partisi’ adıyla TSİP’i, Oral Çalışlar’ın ‘İsyan Günleri 68’ adıyla Aydınlık Hareketi’ni anlatan kitaplarının ardından, THKP-C kurucusu Erdumlu’ nun hatıratı olarak “ALTINCI SÜİT Bingöl Erdumlu Kitabı”nın yayınlanması, hem solun yakın siyasi tarihinin birinci elden bilgilerle zenginleşmesi, hem de düşünce hayatımıza katkı adına önemli bir kazanç oldu.

Bingöl Erdumlu Kitabı 1960’ların sonundan başlayarak dünyanın ve ülkenin çalkantılı yıllarına dair çok sayıda olayı ve ayrıntıyı içeriyor. Erdumlu bunları kronolojik sırayla ve belli bir sistematik içinde anlatıyor. Röportajı yapan Can Şafak’ın üzerinde çalışılmış soruları da anlatımın akışını ve okunmasını oldukça kolaylaştırıyor. Bingöl Erdumlu’nun hatıratını bizzat kendi yazmak yerine, Can Şafak’la böyle bir söyleşi yapma yolunu neden seçmiş olduğunu bilemem, ama bunun isabetli olduğu aşikâr.

68 kuşağının birçoğunda rastladığımız gibi, Erdumlu da orta sınıf bir ailenin çocuğu ve iyi bir eğitim alıyor. Bu ilk yıllarda müziğe, resme ve diğer sanat alanlarına oldukça ilgili bir ilk gençlik dönemi yaşıyor. ODTÜ’de mühendislik okuyor ve mezuniyetinin hemen ardından dönemin önde gelen ve büyük kuruluşlarında çalışıyor. Sonraki yıllarda sendikal alana geçiyor. Onun THKP-C hareketinin sınırlı da olsa işçi sınıfı içerisinde yaptığı çalışmanın önde gelen ismi oluyor. O alanın örgütlenmesi ve mücadelesine kafa yoruyor. İşçi mücadelesinin yükselmeye başladığı yıllarda, silahlı bir saldırıda öldürülen, işçi lideri Necmettin Giritlioğlu’nu bu süreçte tanıyor ve onunla yakın çalışma yürütüyor.

Bingöl Erdumlu’nun hayatı, 68 kuşağının önde gelenlerinin çoğunda gördüğümüz gibi, sert ve romantik mücadeleler, örgüt içi karşı karşıya gelişler, hapishane yılları, hayata tutunma çabaları, kaçışlar ve sürgünlerle geçiyor. İnsanlar ve ülkeler tanıyor; özellikle de, ilgisini ve sevgisini son yıllarına kadar muhafaza ettiği ve kiminde bir hayli zaman kaldığı Latin Amerika ülkelerini.

Beklenebileceği gibi, Erdumlu yasadığı dönemin olaylarına, kişilerine, yol ayrımlarına, sosyalizm model ve uygulamalarına dair yorum ve düşüncelerini, kitabını akışına uygun olarak yer yer aktarıyor. Bunları izlerken kimi zaman fikrinde ısrarını, bazen ağır eleştirilerini, kimi zaman ise sürecin ruhuna uyarak yaşadığı değişimi görüyoruz.

Şüphesiz onlara katılmak zorunda değiliz. Ama bunların, THKP-C gibi hem o yılları, hem de daha sonrasını etkilemiş bir radikal örgütün doğrudan temsilcisinin ağzından ifade edilmiş olmasının Türkiye sol siyaseti ve tarih bakımından önemi ortadadır.

12 Mart 1971 Darbesi’ne yaklaşan yıllarda öğrenci gençlik mücadelesinden uzaklaşarak ve bölünerek silahlı şehir ve kır gerillasına yönelen ihtilalci örgütlerin kurulması, sol içinde bazı kesimlerin darbecilerle flört ilişkisine girmeleri, 9 Mart Darbecileri’nin tasfiyesi, gelen darbenin sola ağır darbe vurması ve takip eden aylar ve yıllardaki olaylar, önemli radikal sol bir yapının içinde önemli sorumluluk üstlenmiş bir kurucunun gözünden canlı bir şekilde yansıtılıyor.

Aslında Bingöl Erdumlu’nun bu uzun röportaj hatıratında verdiği bilgiler ve yaptığı yorumlar, Türkiye siyasetinin ve sosyalist hareketinin halen tartışmakta olduğu bazı kritik olaylar bakımından son derece önem taşıyor.

Bunların arasında, THKP-C’nin şehir gerillasına yönelmesinin arka planı, adam kaçırma ve banka soymaya yönelmeler, Efraim Elrom’un kaçırılması ve öldürülmesi, Yüzbaşı İlyas Aydın olayı, Maltepe Askeri Cezaevi’nden kaçış, Maltepe’de kuşatılan evde Hüseyin Cevahir’in öldürülmesi ve Mahir Çayan’ın yaralanması, Kızıldere’ye sürükleniş ve katliam, 1 Mayıs 1977 Taksim Katliamı ve ‘Maocu Blok’ alana girmeye çalışırken yaşananlar vb. çok sayıda olay bulunuyor.

Ötesini okurun ilgisine bırakmak istiyorum.

Bitirirken, Erdumlu solun tarihinde ne kadar iz bıraktıysa, onu böyle bir hatıratta cisimleştirmesi, geride kalanlar için çok değerli bir şey olduğunu bir kez daha ifade etmek isterim.

Kitabın henüz perakende dağıtım sistemine verilmiş olmadığını da ilgilenen kimi arkadaşlarımdan öğrendiğimden, edinmek isteyenler için ilgili adresleri de aşağıda iletiyorum.

 

* ALTINCI SÜİT Bingöl Erdumlu Kitabı, Can Şafak, Ekin Kitap Yayıncılık, Aralık 2023, 367 s.

İnternet Sipariş: www.adaliyayinlari

Dağıtım: Engin Sakallı, engin@ekinyazim.com

(Serbestiyet)