Zorlamayalım, “beka” seçimlere sığmaz!

Atilla Aytemur

07-03-2019 21:25

Türkiye'nin bir "beka sorunu var mı, yok mu?" toplum olarak üzerinde anlaşamıyoruz.

Ak Parti iktidarı ve Cumhur İttifakı'ndaki ortağı MHP, son dönemde yaşadığımız bazı iç olaylar ve özellikle güney sınırlarımızdaki gelişmelerden hareketle, ülkenin bekasının ciddi tehdit altında olduğunu iddia ediyorlar.

Muhalefet ise Türkiye'nin varlığının iktidarın ileri sürdüğü gibi bir tehdit altında olmadığını; izlenen politikalar nedeniyle ülkenin kimi zorluklar yaşadığını; "beka sorunu" diyerek, Cumhur İttifakı'nın hedef saptırdığını ve kendi geleceklerini kurtarmaya çalıştıklarını söylüyor.

Belediye seçimlerine giren düşmanlar mı var?

Mahalli seçimlerin yapılmasına şunun şurasında 20-25 gün kalmış olmasına karşın, iktidar koalisyonu bilinçli bir tercihle "nasıl bir yerel yönetim modeline ihtiyacımız var" sorusunu tartışmak yerine, "beka sorunu" etrafında propaganda yürütmekte ısrar ediyor.

Üstelik bekadan ne anladıklarını ve mahalli seçimlerle bağını nasıl kurduklarını açıklamış da değiller.

Beka konusunu mahalli seçimlerin içine yerleştirip, iktidarın bazı belediye yönetimlerini kaybetmesini ülkenin varlık yokluğuyla bir tutmak seçmenin oyunu çekmek için cazip bir yol mu, çok şüpheli. Olur olmaz her demokrasi ve ekonomi kavgasını Türkiye'nin bağımsızlığı ve geleceğine bağlamak bir politik tercih olabilir, ama siyaseten doğruluğu ve ikna ediciliği hayli tartışmalıdır.

Bazı belediyelerin yönetimi seçim sonucu el değiştirip, üyeleri bu ülkenin vergi veren ve askerlik yapan vatandaşı olan başka partilere geçerse ülkenin varlığı ve bağımsızlığı tehlike altına girecek, demek, her yönüyle sorunlu bir yaklaşımdır.

MHP Genel Başkanı Bahçeli de beka konusunda dur durak nedir bilmiyor. Mahalli seçimlerin "beka sorunuyla" ne gibi bir alakası olduğunu soranlara "31 Mart Mahalli İdareleri Seçimleri'nin bekayla ne ilgisi var diyenlerin niyetleri bozuk olduğu gibi, milli mensubiyetleri de sorunludur" diyerek hakaret etmekte sakınca görmüyor.

Beka kavramı etrafında ülkenin geleceği hakkında endişe, korku, şüphe ve belirsizlik yaratarak ve muğlak düşmanlar göstererek seçmenden oy istemeyi Ak Parti'nin on yedi yıllık iktidarı süresinde attığı en sorunlu adımlardan biri olarak görüyorum.

İttifak yapmak herkes için mubahtır

Yeni başkanlık rejiminin bir sonucu olarak seçimlere ittifaklarla gidilmesi bütün siyasi partiler için bir zaruri hale geldi ve ilk kurulan Cumhur İttifakı oldu. Hal böyleyken, hem Ak Parti yönetimi, hem de MHP yönetimi muhalefet partilerinin Millet İttifakı etrafında toplanmasını, sanki yasalara aykırı bir iş yapılıyormuş gibi çok ağır ithamlar ve suçlamalarla karşıladılar.

HDP'nin resmen dışında olsa bile fiilen Millet İttifakı'nı destekleyen bir politika izlemesinden hareketle, bu ittifakı "Terör örgütüyle kol kola yürümek", "Kandil'den talimat almak", "Hainlerle işbirliği yapmakla" suçladılar.

Halbuki, HDP halen parlamentoda grubu bulunan ve yasal siyaset yapan bir parti ve hakkında yetkili yargı organlarınca verilmiş bir kapatma kararı yok. Altı milyon seçmenin oyunu almış bir partinin Millet İttifakı'nı dolaylı olarak destekliyor olmasından hareketle yapılan suçlamalar ne "beka sorunu" tartışmasında, ne de seçim rekabetinde anlamlı bir şey kazandırıyor.

Hele "Kürdistan" kavramını kullanmalarından ötürü "defolup Kürdistan’a gitsinler" diyerek kovmaya çalışmak ne anayasayla, ne vatandaşlık hukukuyla ne de siyasi etikle bağdaşıyor. Üstelik Kürt seçmenin böyle bir yaklaşımı olumlu karşılamayacağını görmek için falcı olmaya da gerek yok.

Zorunlu ve tatsız hatırlatmalar

Konunun bir başka boyutuna, yakın tarihimizdeki kullanımına da dikkatinizi çekmek isterim.

Olağan demokratik sürece ve seçimle gelmiş sivil iktidarlara müdahale eden veya müdahaleye teşebbüs eden bütün silahlı ve silahsız darbeci vesayet güçlerinin ilk yaptıkları iş, zamana göre radyo TV kanallarında bildiri okumak veya sosyal medya üzerinden yayınlamak, altını çize çize ülkenin bekasının tehdit altında olduğunu iddia etmek olurdu.

27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997, 27 Nisan 2007 ve 15 Temmuz 2016'daki darbe ve müdahale girişimlerinde hep bu gerekçeye sığındılar.

Ama gerçeklerin bu iddiayla ilgisi olmadığı, seçimle gelmiş meşru iktidarı silahlı ve gayri meşru yollardan devirerek kendi iktidarlarına meşruiyet kazandırmak ve halka bu fikri empoze etmek amacı taşıdıkları kısa zamanda ortaya çıkmıştı.

Eğer anlamlı bir örnek aranırsa...

Şüphesiz ülkelerin tarihinde "beka sorunu"nun yaşandığı dönemler olabilir. Dünya savaşları, savaş,  iç savaş, işgal ve istilalar, olağanüstü doğal afetler ve büyük salgınlar, vb. ülkeleri böylesi durumların eşiğine getirebilir. Bu durumlar belli bir süre devam etse, devletlerin ve toplumların hayatında esas olarak istisnai hallerdir.

Böyle dönemlerde aralarındaki ideolojik, politik vb. kimi farklılıklara rağmen toplumsal kesimler arasında genel olarak birlikte davranış ihtiyacı er geç doğar.

Osmanlıdan cumhuriyete böyle kritik dönemlerin yaşandığını biliyoruz.

Hakiki bir "beka sorunu"nun doğduğu bir durum aranacak olursa, üzerinde mutabakat sağlanabilecek bir örneğin Osmanlı İmparatorluğu'nun dağıldığı ve topraklarının dönemin büyük emperyalist güçleri tarafından paylaşılmak istendiği Birinci Dünya Savaşı ve onu takip eden Kurtuluş Savaşı yılları olduğunu söyleyebiliriz.

Cumhuriyeti kuran kadro, içinden yirmi yedi devlet çıkan imparatorluğun yıkıntıları üzerinde yeni bir gelecek ararken, yaşadıkları durumu haklı olarak "beka sorunu" olarak değerlendiriyorlardı. Tarih haksız olmadıklarını gösterdi.

DİĞER YAZILARI Bingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat * 01-01-1970 03:00 '68 İsyan Günleri' ve Özeleştiri Mahkemeleri 01-01-1970 03:00 Taner Akçam'dan 'Yüzyıllık Apartheid' 01-01-1970 03:00 Neymiş? 14 Mayıs siyasi darbeymiş. Eee... N'olacak? 01-01-1970 03:00 14 Mayıs seçiminde 'Yetmez ama evet' var mı? 01-01-1970 03:00 Dip dalga 01-01-1970 03:00 Umut yüklü görüşme 01-01-1970 03:00 Seçim ve üç risk 01-01-1970 03:00 Millet İttifakı ve HDP 01-01-1970 03:00 Vizyondan geriye kalan 01-01-1970 03:00 Kılıçdaroğlu yasa teklifiyle yanlış mı yaptı? 01-01-1970 03:00 Yolsuzluk ve rüşvet işleri ne olacak? 01-01-1970 03:00 Bekir Ağırdır ne demek istiyor? 01-01-1970 03:00 İttifaklar ve güç birlikleri 01-01-1970 03:00 Sosyal medya ve internet yasa tasarısı: Şekerler ve zehirler 01-01-1970 03:00 SADAT ve iktidar 01-01-1970 03:00 Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu davası 01-01-1970 03:00 Adil seçim ve seçim güvenliği sorunu 01-01-1970 03:00 Aysel Tuğluk 01-01-1970 03:00 Muhteşem Süleymaniye'ye perde çekmek! 01-01-1970 03:00 Millet İttifakı'nın performansı ve beklentiler 01-01-1970 03:00 Sevgili arkadaşımız Saffet Uygur'u kaybettik 01-01-1970 03:00 Vakit tamam; yeni ekonomiye geçiyoruz! 01-01-1970 03:00 Durmayan dolar ve duruşma 01-01-1970 03:00 Muhalefetin ayak sesleri... 01-01-1970 03:00 İktidar, hangi dala elini atsa elinde kalıyor! 01-01-1970 03:00 Ali Babacan, DEVA ve yakın gelecek 01-01-1970 03:00 Hedef muhalif belediyeler 01-01-1970 03:00 Edremit vakası 01-01-1970 03:00 Sosyal medyayı susturma yasası! 01-01-1970 03:00 Türkiye, Afganistan'da ne kazandı? 01-01-1970 03:00 Yangın dersleri 01-01-1970 03:00 Muhalefetin Cumhurbaşkanı Erdoğan sonrasına hazırlıkları 01-01-1970 03:00 Validebağ Korusu'na dokunmayın! 01-01-1970 03:00 HDP'ye yapılanlar ve yaklaşan seçimler 01-01-1970 03:00 Ezgi Mola'nın isyanı 01-01-1970 03:00 CHP Raporu'nun işaret ettiği çöküntü! 01-01-1970 03:00 MHP'nin şiddet dili ciddi riskler barındırıyor 01-01-1970 03:00 Emniyet genelgesi: Uydurma suç 01-01-1970 03:00 'Eylem Planı' neden heyecan yaratmıyor! 01-01-1970 03:00 Başarısız Gara operasyonu ve hedefteki HDP 01-01-1970 03:00 Boğaziçi'ndeki iktidar kuşatması 01-01-1970 03:00 Selahatttin Demirtaş ve Erol Katırcıoğlu 01-01-1970 03:00 Türkiye, bu filmi daha önce de gördü! 01-01-1970 03:00 İnanılmaz proje: Cami Gençlik Kolları! 01-01-1970 03:00 Millet İttifakı'nın durumu ve beklentiler 01-01-1970 03:00 Türkiye, Türkiye olalı böyle 'Devran' görmedi! 01-01-1970 03:00 Hedefteki lider: Kemal Kılıçdaroğlu 01-01-1970 03:00 İktidar yeni bir sayfa açabilir mi? 01-01-1970 03:00 Deprem vergisinin tuhaf hikâyesi 01-01-1970 03:00 Muhalif partiler olmasa memleket ne güzel... 01-01-1970 03:00 Seçim tartışması bu şartlarda biter mi? 01-01-1970 03:00 İktidar ülkeyi nereye sürüklüyor? 01-01-1970 03:00 "Samimi demokrasi" buysa... 01-01-1970 03:00 İçişleri Bakanı böyle davranamaz! 01-01-1970 03:00 Atlamayalım... Bahçeli bu defa idam istedi! 01-01-1970 03:00 Barış Atay'a saldırı geçiştirilemez! 01-01-1970 03:00 Müjde ve felaket: Karadeniz’in gazı ve seli 01-01-1970 03:00 İktidarın boş işleri 01-01-1970 03:00 'Nepotizm' dediğin böyle olur! 01-01-1970 03:00 Bugün CHP'den ayrılma ne anlama gelir? 01-01-1970 03:00 CHP'deki muhalefet ne diyor? 01-01-1970 03:00 Muteber işadamı ve durmaksızın patlayan fabrikası 01-01-1970 03:00 İktidar, kıdem tazminatında IMF ile aynı noktada buluştu 01-01-1970 03:00 Ak Parti’nin "ince" hesapları 01-01-1970 03:00 Türkiye, Kürt sorununu kiminle çözecek? 01-01-1970 03:00 HDP'yi kapattırma sevdası 01-01-1970 03:00 Yine neler oluyor? 01-01-1970 03:00 Siyasette iki tıkanma 01-01-1970 03:00 Hayır, cüretleri cehaletlerinden değil! 01-01-1970 03:00 Kullanım süresi geçmiş suçlama 01-01-1970 03:00 Adalete ve eşitliğe uzak İnfaz Yasası 01-01-1970 03:00 Vebadan sonra Avrupa’da ne oldu? 01-01-1970 03:00 Salgınla mücadelenin üzerine düşen gölge 01-01-1970 03:00 Korona günlerinde siyaset 01-01-1970 03:00 Ömer Faruk'tan 'Aşk ve Ereksiyon Aşk'ı' 01-01-1970 03:00 Kavala şimdi de FETÖ’nün beyni ve finansörü mü oldu? 01-01-1970 03:00 Vesayet ve darbe tehlikesi hortladı mı? 01-01-1970 03:00 Siyasi ayağı ararken 01-01-1970 03:00 Kanal İstanbul tartışması ve son gerçekler 01-01-1970 03:00 Kamu yetkililerinin sorunlu zihniyeti 01-01-1970 03:00 Kanal İstanbul-3: Risk bombası! 01-01-1970 03:00 Türkiye ücretli geçişe zorlayabilir mi? * 01-01-1970 03:00 Kanal İstanbul hakiki bir ihtiyaç mı? * 01-01-1970 03:00 Bunu da gördük: Üniversiteye haciz! 01-01-1970 03:00 Dipsiz Göl’ün ölümü 01-01-1970 03:00 Otizmli çocuklara ayrımcılık 01-01-1970 03:00 Zor denklem! 01-01-1970 03:00 Yargı ve adalet krizi 01-01-1970 03:00 Bütün anneler birleşin! 01-01-1970 03:00 Sosyal medya ve 'Gariplikler' * 01-01-1970 03:00 İstanbul Belediyesi meğer kimleri finanse etmiş! 01-01-1970 03:00 HDP Diyarbakır Mitingi'nin düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 Hedefteki adalet! 01-01-1970 03:00 Doğu Akdeniz krizi ve iklim değişikliği 01-01-1970 03:00 Ak Parti’de ayrılık rüzgârları 01-01-1970 03:00 Başkanlık tartışmasının ardında dış güçler mi var? 01-01-1970 03:00 Metamorfoz (başkalaşma) ve 23 Haziran Seçimi 01-01-1970 03:00 S-400'ler ve sol partiler 01-01-1970 03:00 "KHK uygulamaları ve Medeni Ölüm" 01-01-1970 03:00 Türkiye Gemisi 01-01-1970 03:00 #sanatçıyadokunma! 01-01-1970 03:00 İktidar, YSK kararı ve muhalefet 01-01-1970 03:00 Ortada kalan İttifak 01-01-1970 03:00 23 Nisan ve linç girişimi 01-01-1970 03:00 HDP bu seçimlerde ne yaptı? 01-01-1970 03:00 Ak Parti ülkeyi nereye sürüklediğinin farkında mı? 01-01-1970 03:00 Ak Parti mahallesinde adresini arayan uyarı 01-01-1970 03:00 Sıradaki kriz: S-400’ler 01-01-1970 03:00 Başkası Adına Konuşmanın Haysiyetsizliği * 01-01-1970 03:00 CHP manifestosu neler vaat ediyor? 01-01-1970 03:00 Ak Parti manifestoda ne diyor, ne demiyor? 01-01-1970 03:00 Seçilmişlerin meşruiyeti ve Venezüela 01-01-1970 03:00 Kaz Dağları'nda itiraz ve isyan! 01-01-1970 03:00