Türkiye, bu filmi daha önce de gördü!

Atilla Aytemur

23-01-2021 05:18

Devlet Bahçeli ve diğer MHP yöneticilerinin son dönemde izlediği siyasal çizgi ve dil, ister istemez bu partinin 1970'li yıllardaki halini akla getirmeye başladı.

15 Temmuz darbe girişiminden bugüne, özellikle HDP ve CHP kurumsal yapıları ile bu partilerin genel başkan ve yöneticilerine karşı hakaret, aşağılama, itham ve tehdit neredeyse bir alışkanlık halini almıştı.

Hatta MHP'nin bir genel başkan yardımcısı HDP'lilerin "itlaf edilmesi" gerektiği gibi iğrenç ve insanlık dışı bir dili kullanacak kadar işi ileri götürmüştü.

Merkezi idarenin faaliyetlerinin denetlenmesinde son derece önemli rolleri olan Barolar ve Tabip Odaları gibi köklü ve bağımsız kimi sivil toplum örgütleri de epey zamandır bu parti ve yöneticilerinin benzeri ithamcı ve hakaretamiz dilinden paylarını alıyordu.

Cumhur İttifakı'ndaki konumunu aşan ölçüde bir iktidar ortaklığı görüntüsü sergileyen MHP, İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturan Süleyman Soylu ile fikri yakınlığının yarattığı hâkimiyet kurma ve baskın olma algısını sonuna kadar kullanma havasında görünüyor.

AK Parti ise, ideolojik ve politik hegemonyası altına girmekten öte, parlamento aritmetiği, iktidarın yaşadığı ekonomik ve siyasi açmazlar, seçimleri kazanma ihtimalinin giderek zayıflaması ve tabanındaki daralma gibi sebeplerle, bu partiye mahkûmiyet ve mecburiyet durumu yaşıyor.

Bu nedenle mafya babaları ve çete artıklarına af çıkarılsın gibi dayatmaları iktidar elinde çok gecikmeden karşılığını buldu.

Yine aynı nedenle, ana muhalefet partisi lideri Kılıçdaroğlu'na yönelik açık tehdit mektupları karşısında iktidar, günlerce üç maymunu oynadı.

Ne tür bir politik strateji ve motivasyonla yapıldığı henüz netlik kazanmamış olmakla beraber, son hafta içinde saldırı ve tehditler hız kazandı.

Önce Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve eski milletvekili Selçuk Özdağ, Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Orhan Uğurluoğlu ve KRT TV programcısı Afşin Hatipoğlu sokakta fiili saldırıya uğradı.

Arkasından bizzat MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Twitter hesabından yaptığı açıklamayla Karar gazetesinin yazarları Taha Akyol, Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'u aleni bir şekilde tehdit etti.

Son bir-iki yıl içinde yaşanan bu saldırıların vahameti, sayısı ve arka planı hakkında Serbestiyet’in yaptığı küçük arşiv taraması yeterince alarm veriyor. (https://www.serbestiyet.com/haberler/mhpyi-elestirmenin-bedeli-uzerine-bir-arsiv-calısmasi-50123/)

Devlet Bahçeli'nin "Ülkücüleri sokaktan çeken lider" olduğu yönündeki propagandanın altının boş olduğu ve ciddi bir karşılığının bulunmadığı, bizzat kendisinin eylemi ve söylemiyle ortaya çıkıyor.

Hele, her şey bütün çıplaklığıyla önümüzdeyken, saldırıları "hareketin talimat dinlemez delilerine" bağlamak, bir zamanların "münferit" veya "meczup" geçiştirmelerine benziyor.

Bütün olan biten sokakta cereyan ederken, "ülkücülerin sokakla işi olmaz" yalanına devam etmek ise milletin aklıyla alay etmek anlamına geliyor.

Yaşananlar, Bahçeli hakkındaki "sorumlu devlet adamı" iddiasının da aslında derme çatma bir yanıltmadan ibaret olduğunu görmek istemeyen herkese gösterdi.

Böylesi saldırganlığın, faşizmin bir versiyonu olarak lümpen taşra milliyetçiliğinin fıtratında olduğunu teorisinden ve geride bıraktığı tarihinden biliyoruz.

Cumhur İttifakı'nın kurulmasıyla birlikte bu fikriyatın iktidar partisini de büyük ölçüde etkilediğini görüyoruz.

Bu karışımdan ortaya çıkan şey maalesef ülke için hayırlı bir şey olmadı. Türkiye demokrasinin sözkonusu olmadığı ülkeler dünyasına savruldu.

Hukukun, adaletin, basın ve düşünce özgürlüğünün neredeyse tamamen askıya alındığı söylemek artık abartı olmaz. Bazılarının devlet destekli kabadayılığı da zaten bu iklimden besleniyor. Son olaylar bunun göstergesi.

Kabul edelim ki, şehir eşkıyasının sokaklarda cirit atması kimsenin hayrına bir durum değildir ve sürgit devam edemez.

Kusura bakmasınlar, kimse canını ve hürriyetini sokakta bulmadı. Onları ne Sayın Devlet Bahçeli'nin, ne de iktidarın ayağının altına sermez. Hukuku, saygıyı, ahlakı bir yana itip, bu şekilde davranılmasına da müsaade etmez.

Biz Türkiye olarak bu filmi gördük! En ağır şekliyle sonuçlarını yaşadık. Klişe bir söz olacak ama, "Bir daha asla!"

Öyle "beka", "yerli, milli" gibi cafcaflı sözcükler hiçbir suçun üstünü örtemez.

Saldırgan sokak kuklalarının arkasındaki eller açığa çıkarılmalıdır.

Yargı üzerine düşeni yapmalı ve saldırganlar cezalarını çekmelidir.

Yaptıkları gazetecilikle düşünce hayatımıza katkıda bulunanlar, halktan yana politikalarla ortak geleceğimize bir tuğla koyanlar, bu saldırılar karşısında asla yalnız değildir.

DİĞER YAZILARI Bingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat * 01-01-1970 03:00 '68 İsyan Günleri' ve Özeleştiri Mahkemeleri 01-01-1970 03:00 Taner Akçam'dan 'Yüzyıllık Apartheid' 01-01-1970 03:00 Neymiş? 14 Mayıs siyasi darbeymiş. Eee... N'olacak? 01-01-1970 03:00 14 Mayıs seçiminde 'Yetmez ama evet' var mı? 01-01-1970 03:00 Dip dalga 01-01-1970 03:00 Umut yüklü görüşme 01-01-1970 03:00 Seçim ve üç risk 01-01-1970 03:00 Millet İttifakı ve HDP 01-01-1970 03:00 Vizyondan geriye kalan 01-01-1970 03:00 Kılıçdaroğlu yasa teklifiyle yanlış mı yaptı? 01-01-1970 03:00 Yolsuzluk ve rüşvet işleri ne olacak? 01-01-1970 03:00 Bekir Ağırdır ne demek istiyor? 01-01-1970 03:00 İttifaklar ve güç birlikleri 01-01-1970 03:00 Sosyal medya ve internet yasa tasarısı: Şekerler ve zehirler 01-01-1970 03:00 SADAT ve iktidar 01-01-1970 03:00 Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu davası 01-01-1970 03:00 Adil seçim ve seçim güvenliği sorunu 01-01-1970 03:00 Aysel Tuğluk 01-01-1970 03:00 Muhteşem Süleymaniye'ye perde çekmek! 01-01-1970 03:00 Millet İttifakı'nın performansı ve beklentiler 01-01-1970 03:00 Sevgili arkadaşımız Saffet Uygur'u kaybettik 01-01-1970 03:00 Vakit tamam; yeni ekonomiye geçiyoruz! 01-01-1970 03:00 Durmayan dolar ve duruşma 01-01-1970 03:00 Muhalefetin ayak sesleri... 01-01-1970 03:00 İktidar, hangi dala elini atsa elinde kalıyor! 01-01-1970 03:00 Ali Babacan, DEVA ve yakın gelecek 01-01-1970 03:00 Hedef muhalif belediyeler 01-01-1970 03:00 Edremit vakası 01-01-1970 03:00 Sosyal medyayı susturma yasası! 01-01-1970 03:00 Türkiye, Afganistan'da ne kazandı? 01-01-1970 03:00 Yangın dersleri 01-01-1970 03:00 Muhalefetin Cumhurbaşkanı Erdoğan sonrasına hazırlıkları 01-01-1970 03:00 Validebağ Korusu'na dokunmayın! 01-01-1970 03:00 HDP'ye yapılanlar ve yaklaşan seçimler 01-01-1970 03:00 Ezgi Mola'nın isyanı 01-01-1970 03:00 CHP Raporu'nun işaret ettiği çöküntü! 01-01-1970 03:00 MHP'nin şiddet dili ciddi riskler barındırıyor 01-01-1970 03:00 Emniyet genelgesi: Uydurma suç 01-01-1970 03:00 'Eylem Planı' neden heyecan yaratmıyor! 01-01-1970 03:00 Başarısız Gara operasyonu ve hedefteki HDP 01-01-1970 03:00 Boğaziçi'ndeki iktidar kuşatması 01-01-1970 03:00 Selahatttin Demirtaş ve Erol Katırcıoğlu 01-01-1970 03:00 İnanılmaz proje: Cami Gençlik Kolları! 01-01-1970 03:00 Millet İttifakı'nın durumu ve beklentiler 01-01-1970 03:00 Türkiye, Türkiye olalı böyle 'Devran' görmedi! 01-01-1970 03:00 Hedefteki lider: Kemal Kılıçdaroğlu 01-01-1970 03:00 İktidar yeni bir sayfa açabilir mi? 01-01-1970 03:00 Deprem vergisinin tuhaf hikâyesi 01-01-1970 03:00 Muhalif partiler olmasa memleket ne güzel... 01-01-1970 03:00 Seçim tartışması bu şartlarda biter mi? 01-01-1970 03:00 İktidar ülkeyi nereye sürüklüyor? 01-01-1970 03:00 "Samimi demokrasi" buysa... 01-01-1970 03:00 İçişleri Bakanı böyle davranamaz! 01-01-1970 03:00 Atlamayalım... Bahçeli bu defa idam istedi! 01-01-1970 03:00 Barış Atay'a saldırı geçiştirilemez! 01-01-1970 03:00 Müjde ve felaket: Karadeniz’in gazı ve seli 01-01-1970 03:00 İktidarın boş işleri 01-01-1970 03:00 'Nepotizm' dediğin böyle olur! 01-01-1970 03:00 Bugün CHP'den ayrılma ne anlama gelir? 01-01-1970 03:00 CHP'deki muhalefet ne diyor? 01-01-1970 03:00 Muteber işadamı ve durmaksızın patlayan fabrikası 01-01-1970 03:00 İktidar, kıdem tazminatında IMF ile aynı noktada buluştu 01-01-1970 03:00 Ak Parti’nin "ince" hesapları 01-01-1970 03:00 Türkiye, Kürt sorununu kiminle çözecek? 01-01-1970 03:00 HDP'yi kapattırma sevdası 01-01-1970 03:00 Yine neler oluyor? 01-01-1970 03:00 Siyasette iki tıkanma 01-01-1970 03:00 Hayır, cüretleri cehaletlerinden değil! 01-01-1970 03:00 Kullanım süresi geçmiş suçlama 01-01-1970 03:00 Adalete ve eşitliğe uzak İnfaz Yasası 01-01-1970 03:00 Vebadan sonra Avrupa’da ne oldu? 01-01-1970 03:00 Salgınla mücadelenin üzerine düşen gölge 01-01-1970 03:00 Korona günlerinde siyaset 01-01-1970 03:00 Ömer Faruk'tan 'Aşk ve Ereksiyon Aşk'ı' 01-01-1970 03:00 Kavala şimdi de FETÖ’nün beyni ve finansörü mü oldu? 01-01-1970 03:00 Vesayet ve darbe tehlikesi hortladı mı? 01-01-1970 03:00 Siyasi ayağı ararken 01-01-1970 03:00 Kanal İstanbul tartışması ve son gerçekler 01-01-1970 03:00 Kamu yetkililerinin sorunlu zihniyeti 01-01-1970 03:00 Kanal İstanbul-3: Risk bombası! 01-01-1970 03:00 Türkiye ücretli geçişe zorlayabilir mi? * 01-01-1970 03:00 Kanal İstanbul hakiki bir ihtiyaç mı? * 01-01-1970 03:00 Bunu da gördük: Üniversiteye haciz! 01-01-1970 03:00 Dipsiz Göl’ün ölümü 01-01-1970 03:00 Otizmli çocuklara ayrımcılık 01-01-1970 03:00 Zor denklem! 01-01-1970 03:00 Yargı ve adalet krizi 01-01-1970 03:00 Bütün anneler birleşin! 01-01-1970 03:00 Sosyal medya ve 'Gariplikler' * 01-01-1970 03:00 İstanbul Belediyesi meğer kimleri finanse etmiş! 01-01-1970 03:00 HDP Diyarbakır Mitingi'nin düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 Hedefteki adalet! 01-01-1970 03:00 Doğu Akdeniz krizi ve iklim değişikliği 01-01-1970 03:00 Ak Parti’de ayrılık rüzgârları 01-01-1970 03:00 Başkanlık tartışmasının ardında dış güçler mi var? 01-01-1970 03:00 Metamorfoz (başkalaşma) ve 23 Haziran Seçimi 01-01-1970 03:00 S-400'ler ve sol partiler 01-01-1970 03:00 "KHK uygulamaları ve Medeni Ölüm" 01-01-1970 03:00 Türkiye Gemisi 01-01-1970 03:00 #sanatçıyadokunma! 01-01-1970 03:00 İktidar, YSK kararı ve muhalefet 01-01-1970 03:00 Ortada kalan İttifak 01-01-1970 03:00 23 Nisan ve linç girişimi 01-01-1970 03:00 HDP bu seçimlerde ne yaptı? 01-01-1970 03:00 Ak Parti ülkeyi nereye sürüklediğinin farkında mı? 01-01-1970 03:00 Ak Parti mahallesinde adresini arayan uyarı 01-01-1970 03:00 Sıradaki kriz: S-400’ler 01-01-1970 03:00 Başkası Adına Konuşmanın Haysiyetsizliği * 01-01-1970 03:00 Zorlamayalım, “beka” seçimlere sığmaz! 01-01-1970 03:00 CHP manifestosu neler vaat ediyor? 01-01-1970 03:00 Ak Parti manifestoda ne diyor, ne demiyor? 01-01-1970 03:00 Seçilmişlerin meşruiyeti ve Venezüela 01-01-1970 03:00 Kaz Dağları'nda itiraz ve isyan! 01-01-1970 03:00