Kaz Dağları'nda itiraz ve isyan!

Atilla Aytemur

26-08-2019 12:45

Günlerdir Kaz Dağları'nda bir itiraz ve protesto var! Bir avuç altın uğruna devlet eliyle yapılan doğa kıyımına itiraz ediliyor; canlı yaşamı ve bitki örtüsüyle yurdun bir cennet köşesinin mahvedilmesine engel olmak isteniyor.

Çanakkale merkeze bağlı Kirazlı Köyü Balaban Tepesi mevkiinde Kanadalı uluslar arası altın tekeli Alamos Gold şirketi ve yerli taşeronu Doğu Biga Madencilik firmasının altın arama çalışması başlatmış ve on binlerce ağaç kesmişti. Altın şirketine, taşeron firmaya ve iktidara karşı büyük bir tepki oluşmuş durumda. Ormanın tahrip edildiği, maden ayrıştırmada teknolojisinde kullanılacak siyanür nedeniyle suyun, toprağın ve havanın zehirleneceği, bölgede canlı yaşamının olumsuz etkileneceği belirtiliyor. Ayrıca, sözkonusu şirketlerle yapılan sözleşmelerin, verilen raporların ve tanınan imkanların hukuksuz olduğu ileri sürülüyor.

Bunun için kadın erkek, genç yaşlı, sağcı solcu, dindar laik, öğrenci memur, iş insanı işçi ve sendikacı, çiftçi çevreci, her kesimden duyarlı yurttaş bugünlerde Kaz Dağları'nı mesken tuttu. 26 Temmuz'dan beri maden alanından ayrılmayan protestocular şirketlere verilen iznin iptalini, faaliyetin durdurulmasını ve dümdüz edilen bölgenin rehabilite edilmesini istiyor.

ARTIK KİMSE İNANMIYOR!

Maden şirketi, taşeron firma, Ak Parti yönetimi ve hükümet sözcülerinden gelen açıklamalar ise tam aksi yönde, ne eylemcileri ne de kamuoyunu ikna etmiyor. Yolsuzluk, hukuksuzluk, eş dost kayırma gibi olaylarda artık devlet yetkilisinin ve/veya iktidar partisi yöneticisinin ağzından çıkan her söze kimse hemen inanmıyor.

Özellikle Ak Parti'nin bugüne kadar kentleri beton yığınına çevirmesi; doğal ve tarihi SİT alanlarını imara açması; tarihen önemli anıtsal binaları yandaş vakıf ve özel üniversitelerin emrine vermesi; belediyelerin ruhsat verme ve imar plan değişikliğinde hukuksuzluğu âdet haline getirmesi, maden arama ruhsatı verirken hiçbir ilke, risk, hukuk gözetmemesi nedeniyle belli ki çok ciddi bir güven kaybı oluşmuş. Çevre, doğa ve ekoloji duyarlılığı toplumda gün geçtikçe gelişiyor ve siyasilerin ilgisi artıyor. Bu konuyu yakından takip eden ve araştıran sivil girişimlerin sayısı ve uzmanları hızla çoğalıyor.

O nedenle, iktidar ve şirket sözcülerinin karşısına şimdi farklı gerçeklerden söz eden geniş bir kesim var. Bölge halkı, kent konseyleri ve sivil girişimler yapılan sözleşme, ÇED raporları, bölge riskleri, şirketlerin sicili, ruhsatların yasalara uygun olup olmadığı hususunda en az devlet görevlileri kadar donanımlılar. Görülen o ki zamane çocukları "Memleketin yeraltı zenginliğini ortaya çıkarıyoruz. Altın ithalatına para vermektense kendi altınımıza sahip çıkıyoruz" masalına pek inanmıyorlar. Nitekim, maden bölgesindeki protestoları organize eden 'Su ve Vicdan Nöbeti Koordinasyon Komitesi' yaptığı açıklamada, "Tüm kentlilerimizi, kalbi burada bizlerle atan herkesi ve sesimizi dünyaya duyurmamıza aracılık eden tüm basın camiasını, dünya mirası Kaz Dağlarımızın geleceğine sahip çıkmaya, mücadelemize ses olmaya davet ediyoruz" diyor.

ÜÇ PARALIK ALTIN İÇİN DOĞAL, TARİHİ VE KÜLTÜREL MİRAS HARCANIR MI?

Kaz Dağları aslında bu olaydan önce de dünyanın iyi bildiği dağlardandı. Yunan Mitolojisi'nde ve antik tarihçi Homeros'un İlyada adlı ünlü eserinde İda olarak geçiyor. Pagan dönemin Yunan tanrılar panteonunun baş tanrısı ve tanrıçası,  Zeus ve Hera bu dağda görkemli bir törenle evlenmişler. Dünyanın ilk güzellik yarışması bu dağda yapılmış. Homeros'un anlattıklarına göre, ünlü Troya savaşlarını bu dağdan tıpkı maç seyreder gibi seyretmişler.

Kaz Dağları'nın tanınırlığı şüphesiz bu mitolojik anlatılardan ibaret değil. Oksijen üretme gücü ve kalitesi bakımından dünyanın ve Türkiye'nin önde gelen bir bölgesi.  Astım, nefes darlığı ve diğer solunum hastalıkları olanlar için bölge bir nevi doğal hastane. Bu sebeple birçok insan hayatlarının belli bir döneminde tedavi amacıyla köy, kasaba ve ilçelerinde yaşıyorlar. Çevresinde ise son derece verimli ve zengin tarım arazilerinin bulunduğunu söylememe bilmem gerek var mı? Yerli ve yabancı şirketlere verilen maden ruhsatlarının olağanüstü sayısına bakılacak olursa altın şirketleri ve iktidar da bölgeyle çok yakından “ilgileniyor”.

İKTİDAR HALEN GEZİ'NİN ETKİSİ ALTINDA

Protestoya neden olan maden işletme sahası, Çanakkale'nin yegane içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı'na kuş uçumu 14 kilometre mesafede ve su toplama havzasının sırtlarında bulunuyor. Şu anda fidanlar dahil iki yüz bin ağaç kesilmiş ve işletme çalışamaya başlamış durumda. Yeniden dikilen ağaç sayısı ise 14 bin.

Ülke ve dünya örnekleri bu tür maden arama işlemlerinde su, hava ve toprağın kirlenmesinin kaçınılmaz olduğunu söylüyor. Protestonun derinleşme temayülünü gören iktidar sözcülerinden art arda açıklamalar geliyor. Yedi konuyu öne çıkarıyorlar:

"1-Her şey hukuka uygun ve ruhsat CHP belediyesi tarafından verildi; 2- Çevreye zararı yok; 3-Ekonomiye katkı sunuyor; 4- Bölgede ağaçlandırma ve rehabilitasyon yapılıyor; 5- Çevre ve ekolojiye duyarlı samimi yurttaşlarla sorunumuz yok, ama içlerinde onları kullanmak isteyen terör yandaşları ve dış güçlerin işbirlikçileri var; 6-Niyetleri iktidarı hırpalamak; 7- Şirket yetkilileri yeterli aydınlatmayı yapmadığı anlaşılıyor."

Bu anlatı bana iktidarın çok sayıda vatandaşın ölümüyle biten Gezi Günleri’ndeki tavrını hatırlattı.

"SORUN BÜTÜN TÜRKİYE'Yİ İLGİLENDİRİYOR"

Bu olayın başından itibaren içinde olan ve maden aramaya tepki gösteren Yeşil Sol Parti’nin (YSP) Eş Genel Sözcüsü Sinan Tutal'la konuyu telefonda görüştüm. Sinan Tutal şöyle dedi:

"Kaz Dağları bölge insanının, bitkilerin, hayvanların, meraların, tarım alanlarının ve en önemlisi su kaynaklarının sigortasıdır. Bölgeden çıkacak olan cevheri siyanür havuzlarında işleyecekler. Kirlenme kaçınılmazdır… Bu durum insan ve doğal çevre için büyük bir tehdittir. ÇED raporu, ruhsatlar, verilen krediler, vb konularda hukuk ihlalleri olduğunu düşünüyoruz… Konunun TBMM’de görüşülme önerisinin Ak Parti ve MHP oylarıyla reddedilmesi doğru olmadı… Biz YSP olarak, bölgedeki Çanakkale, Balıkesir, İzmir gibi örgütlerimiz ve üyelerimizle baştan itibaren bu konunun yerinde takipçisi olduk ve bunu sürdüreceğiz. Ama sorun bütün Türkiye’yi ilgilendiriyor… Hükümet bu projeden vazgeçmeli, ruhsatı iptal edip çalışmaları durdurmalı ve süratle bölgeyi yeniden ağaçlandırmalıdır. İklim krizi ve doğal afetler kapımızı çalarken böyle projelerde ısrar etmek kabul edilemez..."

Sağlıklı ve huzurlu bayramlar...

DİĞER YAZILARI Bingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat * 01-01-1970 03:00 '68 İsyan Günleri' ve Özeleştiri Mahkemeleri 01-01-1970 03:00 Taner Akçam'dan 'Yüzyıllık Apartheid' 01-01-1970 03:00 Neymiş? 14 Mayıs siyasi darbeymiş. Eee... N'olacak? 01-01-1970 03:00 14 Mayıs seçiminde 'Yetmez ama evet' var mı? 01-01-1970 03:00 Dip dalga 01-01-1970 03:00 Umut yüklü görüşme 01-01-1970 03:00 Seçim ve üç risk 01-01-1970 03:00 Millet İttifakı ve HDP 01-01-1970 03:00 Vizyondan geriye kalan 01-01-1970 03:00 Kılıçdaroğlu yasa teklifiyle yanlış mı yaptı? 01-01-1970 03:00 Yolsuzluk ve rüşvet işleri ne olacak? 01-01-1970 03:00 Bekir Ağırdır ne demek istiyor? 01-01-1970 03:00 İttifaklar ve güç birlikleri 01-01-1970 03:00 Sosyal medya ve internet yasa tasarısı: Şekerler ve zehirler 01-01-1970 03:00 SADAT ve iktidar 01-01-1970 03:00 Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu davası 01-01-1970 03:00 Adil seçim ve seçim güvenliği sorunu 01-01-1970 03:00 Aysel Tuğluk 01-01-1970 03:00 Muhteşem Süleymaniye'ye perde çekmek! 01-01-1970 03:00 Millet İttifakı'nın performansı ve beklentiler 01-01-1970 03:00 Sevgili arkadaşımız Saffet Uygur'u kaybettik 01-01-1970 03:00 Vakit tamam; yeni ekonomiye geçiyoruz! 01-01-1970 03:00 Durmayan dolar ve duruşma 01-01-1970 03:00 Muhalefetin ayak sesleri... 01-01-1970 03:00 İktidar, hangi dala elini atsa elinde kalıyor! 01-01-1970 03:00 Ali Babacan, DEVA ve yakın gelecek 01-01-1970 03:00 Hedef muhalif belediyeler 01-01-1970 03:00 Edremit vakası 01-01-1970 03:00 Sosyal medyayı susturma yasası! 01-01-1970 03:00 Türkiye, Afganistan'da ne kazandı? 01-01-1970 03:00 Yangın dersleri 01-01-1970 03:00 Muhalefetin Cumhurbaşkanı Erdoğan sonrasına hazırlıkları 01-01-1970 03:00 Validebağ Korusu'na dokunmayın! 01-01-1970 03:00 HDP'ye yapılanlar ve yaklaşan seçimler 01-01-1970 03:00 Ezgi Mola'nın isyanı 01-01-1970 03:00 CHP Raporu'nun işaret ettiği çöküntü! 01-01-1970 03:00 MHP'nin şiddet dili ciddi riskler barındırıyor 01-01-1970 03:00 Emniyet genelgesi: Uydurma suç 01-01-1970 03:00 'Eylem Planı' neden heyecan yaratmıyor! 01-01-1970 03:00 Başarısız Gara operasyonu ve hedefteki HDP 01-01-1970 03:00 Boğaziçi'ndeki iktidar kuşatması 01-01-1970 03:00 Selahatttin Demirtaş ve Erol Katırcıoğlu 01-01-1970 03:00 Türkiye, bu filmi daha önce de gördü! 01-01-1970 03:00 İnanılmaz proje: Cami Gençlik Kolları! 01-01-1970 03:00 Millet İttifakı'nın durumu ve beklentiler 01-01-1970 03:00 Türkiye, Türkiye olalı böyle 'Devran' görmedi! 01-01-1970 03:00 Hedefteki lider: Kemal Kılıçdaroğlu 01-01-1970 03:00 İktidar yeni bir sayfa açabilir mi? 01-01-1970 03:00 Deprem vergisinin tuhaf hikâyesi 01-01-1970 03:00 Muhalif partiler olmasa memleket ne güzel... 01-01-1970 03:00 Seçim tartışması bu şartlarda biter mi? 01-01-1970 03:00 İktidar ülkeyi nereye sürüklüyor? 01-01-1970 03:00 "Samimi demokrasi" buysa... 01-01-1970 03:00 İçişleri Bakanı böyle davranamaz! 01-01-1970 03:00 Atlamayalım... Bahçeli bu defa idam istedi! 01-01-1970 03:00 Barış Atay'a saldırı geçiştirilemez! 01-01-1970 03:00 Müjde ve felaket: Karadeniz’in gazı ve seli 01-01-1970 03:00 İktidarın boş işleri 01-01-1970 03:00 'Nepotizm' dediğin böyle olur! 01-01-1970 03:00 Bugün CHP'den ayrılma ne anlama gelir? 01-01-1970 03:00 CHP'deki muhalefet ne diyor? 01-01-1970 03:00 Muteber işadamı ve durmaksızın patlayan fabrikası 01-01-1970 03:00 İktidar, kıdem tazminatında IMF ile aynı noktada buluştu 01-01-1970 03:00 Ak Parti’nin "ince" hesapları 01-01-1970 03:00 Türkiye, Kürt sorununu kiminle çözecek? 01-01-1970 03:00 HDP'yi kapattırma sevdası 01-01-1970 03:00 Yine neler oluyor? 01-01-1970 03:00 Siyasette iki tıkanma 01-01-1970 03:00 Hayır, cüretleri cehaletlerinden değil! 01-01-1970 03:00 Kullanım süresi geçmiş suçlama 01-01-1970 03:00 Adalete ve eşitliğe uzak İnfaz Yasası 01-01-1970 03:00 Vebadan sonra Avrupa’da ne oldu? 01-01-1970 03:00 Salgınla mücadelenin üzerine düşen gölge 01-01-1970 03:00 Korona günlerinde siyaset 01-01-1970 03:00 Ömer Faruk'tan 'Aşk ve Ereksiyon Aşk'ı' 01-01-1970 03:00 Kavala şimdi de FETÖ’nün beyni ve finansörü mü oldu? 01-01-1970 03:00 Vesayet ve darbe tehlikesi hortladı mı? 01-01-1970 03:00 Siyasi ayağı ararken 01-01-1970 03:00 Kanal İstanbul tartışması ve son gerçekler 01-01-1970 03:00 Kamu yetkililerinin sorunlu zihniyeti 01-01-1970 03:00 Kanal İstanbul-3: Risk bombası! 01-01-1970 03:00 Türkiye ücretli geçişe zorlayabilir mi? * 01-01-1970 03:00 Kanal İstanbul hakiki bir ihtiyaç mı? * 01-01-1970 03:00 Bunu da gördük: Üniversiteye haciz! 01-01-1970 03:00 Dipsiz Göl’ün ölümü 01-01-1970 03:00 Otizmli çocuklara ayrımcılık 01-01-1970 03:00 Zor denklem! 01-01-1970 03:00 Yargı ve adalet krizi 01-01-1970 03:00 Bütün anneler birleşin! 01-01-1970 03:00 Sosyal medya ve 'Gariplikler' * 01-01-1970 03:00 İstanbul Belediyesi meğer kimleri finanse etmiş! 01-01-1970 03:00 HDP Diyarbakır Mitingi'nin düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 Hedefteki adalet! 01-01-1970 03:00 Doğu Akdeniz krizi ve iklim değişikliği 01-01-1970 03:00 Ak Parti’de ayrılık rüzgârları 01-01-1970 03:00 Başkanlık tartışmasının ardında dış güçler mi var? 01-01-1970 03:00 Metamorfoz (başkalaşma) ve 23 Haziran Seçimi 01-01-1970 03:00 S-400'ler ve sol partiler 01-01-1970 03:00 "KHK uygulamaları ve Medeni Ölüm" 01-01-1970 03:00 Türkiye Gemisi 01-01-1970 03:00 #sanatçıyadokunma! 01-01-1970 03:00 İktidar, YSK kararı ve muhalefet 01-01-1970 03:00 Ortada kalan İttifak 01-01-1970 03:00 23 Nisan ve linç girişimi 01-01-1970 03:00 HDP bu seçimlerde ne yaptı? 01-01-1970 03:00 Ak Parti ülkeyi nereye sürüklediğinin farkında mı? 01-01-1970 03:00 Ak Parti mahallesinde adresini arayan uyarı 01-01-1970 03:00 Sıradaki kriz: S-400’ler 01-01-1970 03:00 Başkası Adına Konuşmanın Haysiyetsizliği * 01-01-1970 03:00 Zorlamayalım, “beka” seçimlere sığmaz! 01-01-1970 03:00 CHP manifestosu neler vaat ediyor? 01-01-1970 03:00 Ak Parti manifestoda ne diyor, ne demiyor? 01-01-1970 03:00 Seçilmişlerin meşruiyeti ve Venezüela 01-01-1970 03:00