İçişleri Bakanı böyle davranamaz!

Atilla Aytemur

16-09-2020 01:19

14 Eylül 2020 Pazartesi günü Türkiye tarihinin az rastlanır olaylarından birine şahit olduk.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir kanunun fıkralarından birini Anayasa’ya aykırı bulup iptal ettiği için Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan'a alenen meydan okudu.

Süleyman Soylu'nun muhalefete ve vatandaşlara muhtelif olaylar bağlamında atarlı tutarlı konuşmalarını biliyorduk ama bu defaki farklıydı. Bakan bu defa devletin içinden birini, üstelik yüksek yargının bir numaralı temsilcisini hedef almıştı.

İçişleri Bakanı Soylu, "Toplumsal Olaylarda Müzakere Kursu"nun açış konuşmasında sözü AYM'nin kararına getirdi, karara verdi veriştirdi. Türkiye'de yolların, sokak ve caddelerin pek güvenli olmadığını söyleyip, kanunun iptalinden sorumlu tuttuğu AYM Başkanı'na cadde ve sokaklarda polis koruması olmaksızın dolaşma konusunda meydan okudu.

İptalin arkasında Soma maden işçileri var

Soma kömür madeninde yıllar önce meydana gelen faciada yaşamını yitirenlerin aileleri ve işinden olan 3 bin 500 kömür işçisi adına 55 işçi ölüm ve emeklilik tazminatları için Bağımsız Maden-İş Sendikası'nın organizasyonunda bir yol kadar önce Ankara'ya yürümek istiyorlar.

2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'nın 22. Maddesinin 1. Fıkrasındaki "Şehirlerarası karayollarında gösteri yürüyüşleri düzenlenemez" hükmünden hareketle önce Soma Kaymakamlığı, daha sonra da Manisa Valiliği yürüyüşü yasaklıyor. Jandarma da iki kere yürüyüşü engelliyor.

İşçilerin konuyu taşıdığı Manisa 1. İdare Mahkemesi ise, yasanın ilgili maddesinin bu fıkrasını Anayasa'nın tanıdığı özgürlük sınırlarını ihlal niteliğinde buluyor ve iptal ediyor.

Demokrasiyi sindirememek böyle bir şey

İşte, İçişleri Bakanı Soylu'nun Zühtü Arslan'a meydan okumasına yol açan gelişme buydu.

Demokrasinin vasatı sayılabilecek bir hakkın yeniden kabulü; vatandaşın düşüncesini ifade etmedeki ve hak aramadaki son derece önemli bir özgürlük kullanımının önündeki engellerin kalkması, İçişleri Bakanı Soylu tarafından inanılmaz bir asabiyetle karşılandı. Bu, ülke ve iktidar adına gerçekten hüzün verici bir durum.

Yıllardır engellenen bir özgürlüğün yüksek mahkeme tarafından nihayet vatandaşlara teslim edilmesinin, iktidarın en önemli bakanlarından biri, üstelik konuyla doğrudan ilgili bakan tarafından kamuoyuna bir felaket gibi sunulması da kolay kabul edilebilecek bir durum değildir. Burada demokrasi kriterleri bakımından bir hazımsızlığın olduğu aşikârdır.

Polis ordusuna rağmen Türkiye caddeleri güvensiz, öyle mi?

Bakan Soylu AYM Başkanı’nı kızgınlık içinde eleştirirken, Türkiye'nin sokak ve caddelerinde can ve mal güvenliğinin pek de emniyet içerisinde olmadığını ima eden sözler söylemesi de ayrı bir şaşkınlık yarattı.

Dört yıldır İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturan bir kamu görevlisinin, hoşnut olmadığı bir karar Anayasa Mahkemesi'nden çıktı diye yüksek mahkeme başkanının polis koruması olmaksızın sokaklarda dolaşmayı göze alamayacağını iddia etmesi ve meydan okuması bir garabet örneğidir.

Yüz binlerce polis, on binlerce polis özel harekât, binlerce bekçi ve kırsal bölgede görev alan jandarma birlikleri ortadayken, AYM Başkanı'na söylenen fütursuz sözler hiçbir şekilde hoş karşılanamaz.

Bunu söyleyen bir İçişleri Bakanı’nın en başta yapacağı iş, kendi konumunu sorgulamak olmalıdır.

AYM Başkanı ve üyeleri bunu hak etmedi

Hepimizin yargı kurumlarının aldığı kararlarla ilgili hoşnutsuzluğu olabiliyor. Bunları eleştiriyoruz da. Eğer yargı silsilesi içinde kararın değişmesi ve/veya düzeltilmesi yönünde bir imkân varsa onu kullanıyoruz. Onun ötesinde tek tek yargı mensuplarına yönelik özel bir tavrımız veya meydan okumamız söz konusu olmuyor. Zaten olamaz da.

Bildiğiniz gibi AYM, her ne kadar yazılı böyle bir tanım yoksa da, Türkiye’deki yargı kurumlarının zirvesidir.

Orada görev alan hakimler, en kötü koşullarda dahi son derece ciddi seçilme süreçlerinden geçerek o koltuklara oturuyorlar. Her biri mesleki formasyonları itibariyle o düzeyde görev almaya uygun insanlar arasından seçiliyor.

Saygınlıklarının siyasal tercihlerinden dolayı değil, anayasa ve yasalara gösterdikleri sadakat ve sergiledikleri vicdani tutumdan alıyorlar. Belli koşullar oluştuğunda cumhurbaşkanlarını bile yargılama yetkisini haiz yüksek yargının başkanlarını, mahalle arkadaşı gibi cesaret gösterisine davet etmeler filan yakışıksız olmuştur.

Bu olay aslında, güçler ayrılığı prensibinde geldiğimiz vahim durumun maalesef çok kaba bir göstergesi oldu.

(Serbestiyet)

Anayasa Mahkemesi'nden KHK ile atılan işçilere iyi haber Hakan Tahmaz yazdı: Sağlık mı eğitim mi ikilemi olmaz Bakanlık sokağa çıkma yasağı kararı aldı, Erdoğan iptal etti Ayşegül Ilgaz yazdı: Hayata tutunmanın bırakma hali Anayasa Mahkemesi'nden flaş karar: Akademisyenlere 'hak ihlali' yapılmıştır
DİĞER YAZILARI Bingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat * 01-01-1970 03:00 '68 İsyan Günleri' ve Özeleştiri Mahkemeleri 01-01-1970 03:00 Taner Akçam'dan 'Yüzyıllık Apartheid' 01-01-1970 03:00 Neymiş? 14 Mayıs siyasi darbeymiş. Eee... N'olacak? 01-01-1970 03:00 14 Mayıs seçiminde 'Yetmez ama evet' var mı? 01-01-1970 03:00 Dip dalga 01-01-1970 03:00 Umut yüklü görüşme 01-01-1970 03:00 Seçim ve üç risk 01-01-1970 03:00 Millet İttifakı ve HDP 01-01-1970 03:00 Vizyondan geriye kalan 01-01-1970 03:00 Kılıçdaroğlu yasa teklifiyle yanlış mı yaptı? 01-01-1970 03:00 Yolsuzluk ve rüşvet işleri ne olacak? 01-01-1970 03:00 Bekir Ağırdır ne demek istiyor? 01-01-1970 03:00 İttifaklar ve güç birlikleri 01-01-1970 03:00 Sosyal medya ve internet yasa tasarısı: Şekerler ve zehirler 01-01-1970 03:00 SADAT ve iktidar 01-01-1970 03:00 Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu davası 01-01-1970 03:00 Adil seçim ve seçim güvenliği sorunu 01-01-1970 03:00 Aysel Tuğluk 01-01-1970 03:00 Muhteşem Süleymaniye'ye perde çekmek! 01-01-1970 03:00 Millet İttifakı'nın performansı ve beklentiler 01-01-1970 03:00 Sevgili arkadaşımız Saffet Uygur'u kaybettik 01-01-1970 03:00 Vakit tamam; yeni ekonomiye geçiyoruz! 01-01-1970 03:00 Durmayan dolar ve duruşma 01-01-1970 03:00 Muhalefetin ayak sesleri... 01-01-1970 03:00 İktidar, hangi dala elini atsa elinde kalıyor! 01-01-1970 03:00 Ali Babacan, DEVA ve yakın gelecek 01-01-1970 03:00 Hedef muhalif belediyeler 01-01-1970 03:00 Edremit vakası 01-01-1970 03:00 Sosyal medyayı susturma yasası! 01-01-1970 03:00 Türkiye, Afganistan'da ne kazandı? 01-01-1970 03:00 Yangın dersleri 01-01-1970 03:00 Muhalefetin Cumhurbaşkanı Erdoğan sonrasına hazırlıkları 01-01-1970 03:00 Validebağ Korusu'na dokunmayın! 01-01-1970 03:00 HDP'ye yapılanlar ve yaklaşan seçimler 01-01-1970 03:00 Ezgi Mola'nın isyanı 01-01-1970 03:00 CHP Raporu'nun işaret ettiği çöküntü! 01-01-1970 03:00 MHP'nin şiddet dili ciddi riskler barındırıyor 01-01-1970 03:00 Emniyet genelgesi: Uydurma suç 01-01-1970 03:00 'Eylem Planı' neden heyecan yaratmıyor! 01-01-1970 03:00 Başarısız Gara operasyonu ve hedefteki HDP 01-01-1970 03:00 Boğaziçi'ndeki iktidar kuşatması 01-01-1970 03:00 Selahatttin Demirtaş ve Erol Katırcıoğlu 01-01-1970 03:00 Türkiye, bu filmi daha önce de gördü! 01-01-1970 03:00 İnanılmaz proje: Cami Gençlik Kolları! 01-01-1970 03:00 Millet İttifakı'nın durumu ve beklentiler 01-01-1970 03:00 Türkiye, Türkiye olalı böyle 'Devran' görmedi! 01-01-1970 03:00 Hedefteki lider: Kemal Kılıçdaroğlu 01-01-1970 03:00 İktidar yeni bir sayfa açabilir mi? 01-01-1970 03:00 Deprem vergisinin tuhaf hikâyesi 01-01-1970 03:00 Muhalif partiler olmasa memleket ne güzel... 01-01-1970 03:00 Seçim tartışması bu şartlarda biter mi? 01-01-1970 03:00 İktidar ülkeyi nereye sürüklüyor? 01-01-1970 03:00 "Samimi demokrasi" buysa... 01-01-1970 03:00 Atlamayalım... Bahçeli bu defa idam istedi! 01-01-1970 03:00 Barış Atay'a saldırı geçiştirilemez! 01-01-1970 03:00 Müjde ve felaket: Karadeniz’in gazı ve seli 01-01-1970 03:00 İktidarın boş işleri 01-01-1970 03:00 'Nepotizm' dediğin böyle olur! 01-01-1970 03:00 Bugün CHP'den ayrılma ne anlama gelir? 01-01-1970 03:00 CHP'deki muhalefet ne diyor? 01-01-1970 03:00 Muteber işadamı ve durmaksızın patlayan fabrikası 01-01-1970 03:00 İktidar, kıdem tazminatında IMF ile aynı noktada buluştu 01-01-1970 03:00 Ak Parti’nin "ince" hesapları 01-01-1970 03:00 Türkiye, Kürt sorununu kiminle çözecek? 01-01-1970 03:00 HDP'yi kapattırma sevdası 01-01-1970 03:00 Yine neler oluyor? 01-01-1970 03:00 Siyasette iki tıkanma 01-01-1970 03:00 Hayır, cüretleri cehaletlerinden değil! 01-01-1970 03:00 Kullanım süresi geçmiş suçlama 01-01-1970 03:00 Adalete ve eşitliğe uzak İnfaz Yasası 01-01-1970 03:00 Vebadan sonra Avrupa’da ne oldu? 01-01-1970 03:00 Salgınla mücadelenin üzerine düşen gölge 01-01-1970 03:00 Korona günlerinde siyaset 01-01-1970 03:00 Ömer Faruk'tan 'Aşk ve Ereksiyon Aşk'ı' 01-01-1970 03:00 Kavala şimdi de FETÖ’nün beyni ve finansörü mü oldu? 01-01-1970 03:00 Vesayet ve darbe tehlikesi hortladı mı? 01-01-1970 03:00 Siyasi ayağı ararken 01-01-1970 03:00 Kanal İstanbul tartışması ve son gerçekler 01-01-1970 03:00 Kamu yetkililerinin sorunlu zihniyeti 01-01-1970 03:00 Kanal İstanbul-3: Risk bombası! 01-01-1970 03:00 Türkiye ücretli geçişe zorlayabilir mi? * 01-01-1970 03:00 Kanal İstanbul hakiki bir ihtiyaç mı? * 01-01-1970 03:00 Bunu da gördük: Üniversiteye haciz! 01-01-1970 03:00 Dipsiz Göl’ün ölümü 01-01-1970 03:00 Otizmli çocuklara ayrımcılık 01-01-1970 03:00 Zor denklem! 01-01-1970 03:00 Yargı ve adalet krizi 01-01-1970 03:00 Bütün anneler birleşin! 01-01-1970 03:00 Sosyal medya ve 'Gariplikler' * 01-01-1970 03:00 İstanbul Belediyesi meğer kimleri finanse etmiş! 01-01-1970 03:00 HDP Diyarbakır Mitingi'nin düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 Hedefteki adalet! 01-01-1970 03:00 Doğu Akdeniz krizi ve iklim değişikliği 01-01-1970 03:00 Ak Parti’de ayrılık rüzgârları 01-01-1970 03:00 Başkanlık tartışmasının ardında dış güçler mi var? 01-01-1970 03:00 Metamorfoz (başkalaşma) ve 23 Haziran Seçimi 01-01-1970 03:00 S-400'ler ve sol partiler 01-01-1970 03:00 "KHK uygulamaları ve Medeni Ölüm" 01-01-1970 03:00 Türkiye Gemisi 01-01-1970 03:00 #sanatçıyadokunma! 01-01-1970 03:00 İktidar, YSK kararı ve muhalefet 01-01-1970 03:00 Ortada kalan İttifak 01-01-1970 03:00 23 Nisan ve linç girişimi 01-01-1970 03:00 HDP bu seçimlerde ne yaptı? 01-01-1970 03:00 Ak Parti ülkeyi nereye sürüklediğinin farkında mı? 01-01-1970 03:00 Ak Parti mahallesinde adresini arayan uyarı 01-01-1970 03:00 Sıradaki kriz: S-400’ler 01-01-1970 03:00 Başkası Adına Konuşmanın Haysiyetsizliği * 01-01-1970 03:00 Zorlamayalım, “beka” seçimlere sığmaz! 01-01-1970 03:00 CHP manifestosu neler vaat ediyor? 01-01-1970 03:00 Ak Parti manifestoda ne diyor, ne demiyor? 01-01-1970 03:00 Seçilmişlerin meşruiyeti ve Venezüela 01-01-1970 03:00 Kaz Dağları'nda itiraz ve isyan! 01-01-1970 03:00