CHP Raporu'nun işaret ettiği çöküntü!

Atilla Aytemur

19-05-2021 02:06

TBMM'nin kuruluşunun 100. yılı dolayısıyla CHP Bilim Platformu, Prof. Dr. Fethi Açıkel başkanlığında ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba'nın katılımıyla ülkenin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal durum hakkında çok önemli bir rapor yayınladı.

Açıklanan veriler Türkiye'nin bir çöküntü içinde bulunduğuna dikkat çekiyor ve gidişat hakkında alarm zillerini çalıyor.

Raporun ele aldığı konuların odağında aile ve çocuk bulunuyor. Bu iki temel hususa dair ortaya konulan istatistiki rakamlar ve gelişmelerin yönü maalesef hiç umut vermiyor. Açıkçası, gün geçtikçe derinleşen ekonomik ve sosyal çöküntü rakamlar eşliğinde sergileniyor.

Rapor, bir değerlendirme yapmak ve anlamlı sonuçlar çıkarmak bakımından yeterli bir zaman dilimi olan AK Parti'nin 19 yıllık iktidar dönemine odaklanmış. Özellikle ikinci yarıdaki gelişmeler sıklıkla ele alınmış.

AK Parti’den bu konuda bir şey beklenebilir mi?

AK Parti ve küçük ortağının, sözkonusu raporu ciddiye alıp ülkeyi toparlamak için adımlar atmasını beklemek, gelinen nokta itibariyle beyhude olur.

Zaten, günbegün artan iç kavgaları, derin devlet-mafya ayağından ortalığa saçılan ifşaatları, tükenmiş enerjisi ve kaybolmuş vizyonuyla, ülke hazinesini mirasyedi misali boşaltmış bu siyasal akımın pek de onurlu olmayan bir vedaya hazırlanması için fazla zamanı da kalmadı.

Bu nedenle CHP raporunun seçime kadar sürecek gerçekleri halka anlatma kampanyasının temel belgelerinden biri olarak rol oynayacağını öngörebiliriz.

Rapordan göze çarpan bazı noktalara işaret ederek, sizi rakamlara boğmadan yazının bu bölümünü noktalamak istiyorum.

Raporda neler var?

Türkiye'de 7.5 milyon çocuk, gelişimlerini destekleyecek gerekli şartlardan yoksun. Bunlardan 2 milyona yakınının ailesinde hane reisi işsiz. Bu haliyle Türkiye, 27 AB ülkesindeki toplam çocuk yoksulluğunun % 59'una sahip.

Çocuklarda dikkat çeken oranlarda iş cinayetleri ve intihar sözkonusu. Örneğin, 2019 yılında 232 çocuk intiharı kayıtlara geçmiş.

Çocuklarda uyuşturucuya başlama yaşı hayli düşmüş.

Çocukların protein bakımından yeterince beslenemediği ve yılda bir kez olsun evinden uzakta tatil yapamadığına işaret ediliyor.

Türkiye'de yaklaşık 22 milyon çocuk var. Çocuk hastanesi sayısı 10'dan 4'e kadar inmiş durumda ve ihtisaslaşmış yatak sayısı 1500'ü bile bulamıyor.

Malum, pandemi dönemindeyiz ve okullar uzaktan eğitim (EBA) veriyor. Ama 6 milyon öğrenci, cihazları ya da internetleri olmadığı için bu öğretime erişemiyor.

Öğrenci başına yapılan harcama konusuna gelince, ancak OECD ülkelerinin yarısı kadar.

Çocuk işçi oranı bu iktidar döneminde, 2018 yılı itibariyle % 21.1 seviyesini buluyor.

Çocuk istismarı halen ağır bir sorun olmaya devam ediyor ve 2012-2019 arasında % 29 artmış durumda.

AK Parti'nin 19 yıllık iktidarı döneminde, 713 bin reşit olmayan kız çocuğu evlendirildi. Halen de böyle evliliklere göz yuman bir anlayış sürüyor.

Türkiye'de doğurganlık hızı azaldı, nedeni çocuk yetiştirmenin ağır yükü... Ailelerin çocuklarına bakmakta zorlandığına işaret ediliyor. İktidardan gelen üç çocuk tavsiyesine, ağırlaşan hayat şartları nedeniyle fazla itibar edilmediği görülüyor.

Nüfusa göre evlilik oranı da düşmüş vaziyette. Ev eşyası fiyatlarının bu 19 yılda % 1216 artmış olmasına dikkat çekiliyor.

Boşanmalarda ciddi artış var. 2012-2019 arasında boşanma oranı % 27 artmış görülüyor. Öne çıkan ikinci sebebin evi geçindirememek olduğu anlaşılıyor.

CHP bu olumsuz tabloyu düzeltmek için çok sayıda öneride de bulunmuş. Bunlar CHP'nin resmi internet sayfasında yer alıyor. Umuyorum vahim durumdan ülkeyi bir an önce çıkaracak siyasi değişim yaşanır. Yoksa, geleceğimizi karabulutlar kaplamış görünüyor.

Hüseyin Hasançebi’ye veda

12 Mayıs 2021 günü, Türkiye sosyalist solunun birliği için yıllar boyu samimi emek harcamış, önemli sorumluluklar yüklenmiş olan Hüseyin Hasançebi'yi kaybettik.

1980 öncesinin örgütlerinin, Türkiye Sosyalist İşçi Partisi'nin (TSİP) kurucularından ve önde gelen liderlerindendi.

Askeri darbe sonrası, bir süre (1984-1989) Almanya'da yaşadı.

12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra sosyalistlerin kurduğu hemen bütün birleşik partilerin kuruluş sürecinde ve yönetimlerinde yer aldı. TSİP, sosyalistlerin birliğine amasız fakatsız destek veren en samimi çevrelerin başında geliyordu ve bunu sonuna kadar temsil edenlerden biri de Hüseyin Hasançebi'ydi.

Kuruluşuna emek verdiği ve yönetimlerinde yer aldığı yapılar arasında SBP, BSP, ÖDP ve SEH bulunuyordu. Bunların nihayetlenmesi sonrasında ise Kürt Sorunu'nun çözümü için fiilen HDP'ye destek verdi.

Hüseyin Hasançebi'yi 1980'in sonunda tanıdım. Çok farklı ve hayli karşıt siyasal akımlardan geliyor olmamıza karşın, hemen birbirimize ısındık. SBP'nin yayın organı Birlik Dergisi'ni birlikte çıkardık. Zamanın ruhuna ve ihtiyacına uygun güzel yazılar yazdı. Geride kalan otuz yıl içinde ise ara sıra tercihlerimiz değişse de dostluğumuza hiç gölge düşmedi.

Biz ona "Çebi" diye hitap ederdik. Çebi, bir düşünce insanıydı. Bunu aşağı yukarı siyasal ömrünün bütün safhalarında, göze batırmadan yaşadı. İçinde yer aldığı bütün partilerin yayın çalışmalarında, program komisyonlarında ve bildiri çalışmalarında sürekli yer alır, hep önerilirdi. Kendi yoksa, yeri mutlaka ayrılırdı.

Böyle önemli komisyon ve kurullarda yer almanın asla hevesi içinde olmazdı. Ama arkadaşları, onun ahlaki duruşunu, fikri sağlamlığını, sağduyu ve hakkaniyetini gözeterek bu mühim ve kritik işleri onun eline gönül rahatlığıyla teslim ederlerdi.

Zaten görünüşü, davranışı, derinliği ve düşüncelerini ifade edişiyle de, yakın arkadaşı ve yoldaşı Çağatay Anadol'un yazdığı gibi bir filozoftu. Soldan bir filozoftu. Bir gelecek kaygısı duymaksızın kendini siyasal faaliyete hasredişi, mütevazı yaşayışı da büyük ölçüde bunu anlatıyordu.

Sahaya dair gözlemleri bizi etkiler, çok güzel anlattığı fıkralar güldürürdü. Onu hep özlemle hatırlayacağız.

DİĞER YAZILARI Bingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat * 01-01-1970 03:00 '68 İsyan Günleri' ve Özeleştiri Mahkemeleri 01-01-1970 03:00 Taner Akçam'dan 'Yüzyıllık Apartheid' 01-01-1970 03:00 Neymiş? 14 Mayıs siyasi darbeymiş. Eee... N'olacak? 01-01-1970 03:00 14 Mayıs seçiminde 'Yetmez ama evet' var mı? 01-01-1970 03:00 Dip dalga 01-01-1970 03:00 Umut yüklü görüşme 01-01-1970 03:00 Seçim ve üç risk 01-01-1970 03:00 Millet İttifakı ve HDP 01-01-1970 03:00 Vizyondan geriye kalan 01-01-1970 03:00 Kılıçdaroğlu yasa teklifiyle yanlış mı yaptı? 01-01-1970 03:00 Yolsuzluk ve rüşvet işleri ne olacak? 01-01-1970 03:00 Bekir Ağırdır ne demek istiyor? 01-01-1970 03:00 İttifaklar ve güç birlikleri 01-01-1970 03:00 Sosyal medya ve internet yasa tasarısı: Şekerler ve zehirler 01-01-1970 03:00 SADAT ve iktidar 01-01-1970 03:00 Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu davası 01-01-1970 03:00 Adil seçim ve seçim güvenliği sorunu 01-01-1970 03:00 Aysel Tuğluk 01-01-1970 03:00 Muhteşem Süleymaniye'ye perde çekmek! 01-01-1970 03:00 Millet İttifakı'nın performansı ve beklentiler 01-01-1970 03:00 Sevgili arkadaşımız Saffet Uygur'u kaybettik 01-01-1970 03:00 Vakit tamam; yeni ekonomiye geçiyoruz! 01-01-1970 03:00 Durmayan dolar ve duruşma 01-01-1970 03:00 Muhalefetin ayak sesleri... 01-01-1970 03:00 İktidar, hangi dala elini atsa elinde kalıyor! 01-01-1970 03:00 Ali Babacan, DEVA ve yakın gelecek 01-01-1970 03:00 Hedef muhalif belediyeler 01-01-1970 03:00 Edremit vakası 01-01-1970 03:00 Sosyal medyayı susturma yasası! 01-01-1970 03:00 Türkiye, Afganistan'da ne kazandı? 01-01-1970 03:00 Yangın dersleri 01-01-1970 03:00 Muhalefetin Cumhurbaşkanı Erdoğan sonrasına hazırlıkları 01-01-1970 03:00 Validebağ Korusu'na dokunmayın! 01-01-1970 03:00 HDP'ye yapılanlar ve yaklaşan seçimler 01-01-1970 03:00 Ezgi Mola'nın isyanı 01-01-1970 03:00 MHP'nin şiddet dili ciddi riskler barındırıyor 01-01-1970 03:00 Emniyet genelgesi: Uydurma suç 01-01-1970 03:00 'Eylem Planı' neden heyecan yaratmıyor! 01-01-1970 03:00 Başarısız Gara operasyonu ve hedefteki HDP 01-01-1970 03:00 Boğaziçi'ndeki iktidar kuşatması 01-01-1970 03:00 Selahatttin Demirtaş ve Erol Katırcıoğlu 01-01-1970 03:00 Türkiye, bu filmi daha önce de gördü! 01-01-1970 03:00 İnanılmaz proje: Cami Gençlik Kolları! 01-01-1970 03:00 Millet İttifakı'nın durumu ve beklentiler 01-01-1970 03:00 Türkiye, Türkiye olalı böyle 'Devran' görmedi! 01-01-1970 03:00 Hedefteki lider: Kemal Kılıçdaroğlu 01-01-1970 03:00 İktidar yeni bir sayfa açabilir mi? 01-01-1970 03:00 Deprem vergisinin tuhaf hikâyesi 01-01-1970 03:00 Muhalif partiler olmasa memleket ne güzel... 01-01-1970 03:00 Seçim tartışması bu şartlarda biter mi? 01-01-1970 03:00 İktidar ülkeyi nereye sürüklüyor? 01-01-1970 03:00 "Samimi demokrasi" buysa... 01-01-1970 03:00 İçişleri Bakanı böyle davranamaz! 01-01-1970 03:00 Atlamayalım... Bahçeli bu defa idam istedi! 01-01-1970 03:00 Barış Atay'a saldırı geçiştirilemez! 01-01-1970 03:00 Müjde ve felaket: Karadeniz’in gazı ve seli 01-01-1970 03:00 İktidarın boş işleri 01-01-1970 03:00 'Nepotizm' dediğin böyle olur! 01-01-1970 03:00 Bugün CHP'den ayrılma ne anlama gelir? 01-01-1970 03:00 CHP'deki muhalefet ne diyor? 01-01-1970 03:00 Muteber işadamı ve durmaksızın patlayan fabrikası 01-01-1970 03:00 İktidar, kıdem tazminatında IMF ile aynı noktada buluştu 01-01-1970 03:00 Ak Parti’nin "ince" hesapları 01-01-1970 03:00 Türkiye, Kürt sorununu kiminle çözecek? 01-01-1970 03:00 HDP'yi kapattırma sevdası 01-01-1970 03:00 Yine neler oluyor? 01-01-1970 03:00 Siyasette iki tıkanma 01-01-1970 03:00 Hayır, cüretleri cehaletlerinden değil! 01-01-1970 03:00 Kullanım süresi geçmiş suçlama 01-01-1970 03:00 Adalete ve eşitliğe uzak İnfaz Yasası 01-01-1970 03:00 Vebadan sonra Avrupa’da ne oldu? 01-01-1970 03:00 Salgınla mücadelenin üzerine düşen gölge 01-01-1970 03:00 Korona günlerinde siyaset 01-01-1970 03:00 Ömer Faruk'tan 'Aşk ve Ereksiyon Aşk'ı' 01-01-1970 03:00 Kavala şimdi de FETÖ’nün beyni ve finansörü mü oldu? 01-01-1970 03:00 Vesayet ve darbe tehlikesi hortladı mı? 01-01-1970 03:00 Siyasi ayağı ararken 01-01-1970 03:00 Kanal İstanbul tartışması ve son gerçekler 01-01-1970 03:00 Kamu yetkililerinin sorunlu zihniyeti 01-01-1970 03:00 Kanal İstanbul-3: Risk bombası! 01-01-1970 03:00 Türkiye ücretli geçişe zorlayabilir mi? * 01-01-1970 03:00 Kanal İstanbul hakiki bir ihtiyaç mı? * 01-01-1970 03:00 Bunu da gördük: Üniversiteye haciz! 01-01-1970 03:00 Dipsiz Göl’ün ölümü 01-01-1970 03:00 Otizmli çocuklara ayrımcılık 01-01-1970 03:00 Zor denklem! 01-01-1970 03:00 Yargı ve adalet krizi 01-01-1970 03:00 Bütün anneler birleşin! 01-01-1970 03:00 Sosyal medya ve 'Gariplikler' * 01-01-1970 03:00 İstanbul Belediyesi meğer kimleri finanse etmiş! 01-01-1970 03:00 HDP Diyarbakır Mitingi'nin düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 Hedefteki adalet! 01-01-1970 03:00 Doğu Akdeniz krizi ve iklim değişikliği 01-01-1970 03:00 Ak Parti’de ayrılık rüzgârları 01-01-1970 03:00 Başkanlık tartışmasının ardında dış güçler mi var? 01-01-1970 03:00 Metamorfoz (başkalaşma) ve 23 Haziran Seçimi 01-01-1970 03:00 S-400'ler ve sol partiler 01-01-1970 03:00 "KHK uygulamaları ve Medeni Ölüm" 01-01-1970 03:00 Türkiye Gemisi 01-01-1970 03:00 #sanatçıyadokunma! 01-01-1970 03:00 İktidar, YSK kararı ve muhalefet 01-01-1970 03:00 Ortada kalan İttifak 01-01-1970 03:00 23 Nisan ve linç girişimi 01-01-1970 03:00 HDP bu seçimlerde ne yaptı? 01-01-1970 03:00 Ak Parti ülkeyi nereye sürüklediğinin farkında mı? 01-01-1970 03:00 Ak Parti mahallesinde adresini arayan uyarı 01-01-1970 03:00 Sıradaki kriz: S-400’ler 01-01-1970 03:00 Başkası Adına Konuşmanın Haysiyetsizliği * 01-01-1970 03:00 Zorlamayalım, “beka” seçimlere sığmaz! 01-01-1970 03:00 CHP manifestosu neler vaat ediyor? 01-01-1970 03:00 Ak Parti manifestoda ne diyor, ne demiyor? 01-01-1970 03:00 Seçilmişlerin meşruiyeti ve Venezüela 01-01-1970 03:00 Kaz Dağları'nda itiraz ve isyan! 01-01-1970 03:00