Ak Parti ülkeyi nereye sürüklediğinin farkında mı?

Atilla Aytemur

11-04-2019 21:33

Seçimlerde oyumuzu kullandık ama başta İstanbul olmak üzere bazı il ve ilçelerde kazanan adaylar, Ak Parti’nin envai çeşit itirazları nedeniyle mazbatalarını alamadılar.

Şimdiye kadar makul izahını duymadığımız garip bir durum var. Seçime itirazlar nedense büyük ölçüde Ak Parti’nin kaybettiği yerlerde bu partiden geliyor.

İtiraz demokratik bir haktır. Ama özellikle İstanbul belediye başkanlığı seçim sonucuna zorlama yöntemlerle itiraz ettiği için meşruiyet hususunda her kesimde ciddi kuşku uyandırdı.

Hem tüm kontrol kendisinde, hem de itiraz ediyor

Bunca zamandır memleketi yöneten, girip de almadığı seçim bulunmayan, seçim işleri kadrosunun yeteneği ve sayısını yere göğe koymayan iktidar partisi “mağdurum da mağdurum” diyerek, en alengirli yollara sapıyor.

Seçim kurulu başkanı olan hakimleri, kurulda yer alan kamu görevlilerini, sandık başkanı olan kamu görevlilerini kim atadı? Elbette idare atadı. Peki,  idare kimde? Ak Parti’de. Geçelim.

Daha seçim gecesi İstanbul’da oyların seyri değişip İmamoğlu öne geçince Anadolu Ajansı’nın veri akışını kesmesinin halka makul bir izahı yapılmış bile değil. Tatsız gelişmelerin olacağı o andan itibaren belli olmuştu. Onu da geçelim.

YSK’nın kendi işini mümkün olduğu kadar şaibesiz yapmaya çalışmasına bile tahammül edilemediği seçim işlerinden sorumlu AK Parti Genel Başkan Yardımcısı’nın açıklamalarında görülüyor. Bu kurulun süresini bir dönem daha uzatan da kendisi değil miydi? Şimdi bir nevi güvensizlik ima ediyor.

Kaybedince “Sandık darbesi” demek, olmuyor!

Aylardır  “seçimde usulsüzlükler” olabilir; “aynı adreslere çok sayıda seçmen kaydı yazdırılıyor” deniliyordu. Özellikle muhalefet bunu ifade ediyordu.  Peki kim kulağının üzerine yattı?  Elindeki bütün imkanlara rağmen iktidar.

Üstelik YSK da “Her şey yolunda, düzgün bir seçim yapacağız” diye hazır olduğunu açıklamıştı.

Elindeki olağanüstü sayıdaki kolluk kuvvetini temiz bir seçim geçirebilmemiz için zamanında değerlendirmeyip, sonuçlar belli olup, seçimi kaybettikten sonra, şartları zorlamak üzere onları devreye sokmanın adil, ahlaki ve hukuki hiçbir yönü yoktur.

Seçimi kaybettikten sonra “sandıkta darbe yapıldı”, “olay büyük, işin içinde FETÖ var” veya “Organize işler sözkonusu” diye muhalefetin bir seçimi gölgelemeye “çalışmanın Ak Parti’ye bir getirisi olmayacağı gibi, şimdiye kadar dile getirdiği “meşruiyet” kavramı karşısındaki samimiyetinin sorgulanmaya başladığını görmesi gerekir.

Normalde yasayı çiğneyip seçim sonuçlarını değiştirecek olaylar sözkonusu olduğunda  oradaki adli personelin devreye girip, tutanak tutup işlem yapması ve ilgili kişileri yargı kurumlarına sevk etmesi gerekir. Bu nitelikte ve geniş çapta (organize) olaylardan bunların hiçbiri yaşanmamış ve adli kurumlara bu yönde bir şikâyet ve ihbar filana gitmemiş.

Sonradan “delil” mi oluşturuluyor?

Oy kullanma süresi bitince sandık kurulları mutabakat halinde sayımlarını yapıp, oyları ve listeleri seçim kurullarına ıslak imzayla ve tutanak eşliğinde teslim etmişler. Her şey olup bittikten günler sonra binlerce polisi bir ilçeye yığıp kapı kapı “kayıt dışı kaçak seçmen” aramak neyin nesi? Böyle akla seza bir durumla seçimi iptal ettirme girişimi dönüp dolaşır ve kaldığı kadarıyla Ak Parti’nin inandırıcılığını aşındırır. 

Aslında olağanüstü itiraza yönelip, şaibeli iddia ve delillerle seçimin iptalini ve yenilenmesini istemek, baştan sona zorlama bir taleptir. YSK belge üzerinden değerlendirme yapar. Seçimle ilgili bütün belgeler de ona zaten ulaşmıştır. Sandık ve seçim kurullarında hazırlanmayan belgelerle bir karar verilemeyeceğine göre, ortada iktidarın YSK’yı aleni zorlamasından öte bir şey olduğunu söylemek zordur.

Ülke içinde ve dışında giderek Ak Parti’nin her türlü hukuk dışı yollara başvurarak kaybettiği seçimin sonuçlarını tanımayacağı ve gerekli tedbirleri alıp özellikle İstanbul’u yeniden seçime götüreceği ileri sürülüyordu. Şimdi kendi eliyle bunu doğrulayacak işler yapıyor.

Güven endeksi yerlerde...

Ak Parti, hakkındaki zaten hayli örselenmiş güven endeksinin iyice dip yapmasına yol açacak ne varsa onu yapacak bir yola girmiş gibi görünüyor.

“İstanbul Belediyesi’ni vermemek için her yolu deneyen iktidar, faraza genel seçimleri kaybetse neler yapmaz ki!” söylemi etrafında sosyal medyada dönenlere bakmak bile Ak Parti için yeterince uyarıcı olmalıydı.

Nitekim, durumu biraz toparlamak için hazırlandığı düşünülen ve Berat Albayrak’ın açıkladığı ekonomik tedbirler piyasanın havasını zerre kadar değiştirmedi.

 Ak Parti bu işi yüzüne gözüne bulaştırdı. Farkındalar mı bilmiyorum ama ülkeyi tatsız bir noktaya doğru sürüklüyorlar.

Bu gidiş iyi bir gidiş değil.

Bu noktada YSK’nın daha fazla gecikmeden Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasını vermesi ve seçimin tekrarlanması yolunu kapatması ülke ve Ak Parti için en hayırlısı olacaktır.

DİĞER YAZILARI Bingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat * 01-01-1970 03:00 '68 İsyan Günleri' ve Özeleştiri Mahkemeleri 01-01-1970 03:00 Taner Akçam'dan 'Yüzyıllık Apartheid' 01-01-1970 03:00 Neymiş? 14 Mayıs siyasi darbeymiş. Eee... N'olacak? 01-01-1970 03:00 14 Mayıs seçiminde 'Yetmez ama evet' var mı? 01-01-1970 03:00 Dip dalga 01-01-1970 03:00 Umut yüklü görüşme 01-01-1970 03:00 Seçim ve üç risk 01-01-1970 03:00 Millet İttifakı ve HDP 01-01-1970 03:00 Vizyondan geriye kalan 01-01-1970 03:00 Kılıçdaroğlu yasa teklifiyle yanlış mı yaptı? 01-01-1970 03:00 Yolsuzluk ve rüşvet işleri ne olacak? 01-01-1970 03:00 Bekir Ağırdır ne demek istiyor? 01-01-1970 03:00 İttifaklar ve güç birlikleri 01-01-1970 03:00 Sosyal medya ve internet yasa tasarısı: Şekerler ve zehirler 01-01-1970 03:00 SADAT ve iktidar 01-01-1970 03:00 Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu davası 01-01-1970 03:00 Adil seçim ve seçim güvenliği sorunu 01-01-1970 03:00 Aysel Tuğluk 01-01-1970 03:00 Muhteşem Süleymaniye'ye perde çekmek! 01-01-1970 03:00 Millet İttifakı'nın performansı ve beklentiler 01-01-1970 03:00 Sevgili arkadaşımız Saffet Uygur'u kaybettik 01-01-1970 03:00 Vakit tamam; yeni ekonomiye geçiyoruz! 01-01-1970 03:00 Durmayan dolar ve duruşma 01-01-1970 03:00 Muhalefetin ayak sesleri... 01-01-1970 03:00 İktidar, hangi dala elini atsa elinde kalıyor! 01-01-1970 03:00 Ali Babacan, DEVA ve yakın gelecek 01-01-1970 03:00 Hedef muhalif belediyeler 01-01-1970 03:00 Edremit vakası 01-01-1970 03:00 Sosyal medyayı susturma yasası! 01-01-1970 03:00 Türkiye, Afganistan'da ne kazandı? 01-01-1970 03:00 Yangın dersleri 01-01-1970 03:00 Muhalefetin Cumhurbaşkanı Erdoğan sonrasına hazırlıkları 01-01-1970 03:00 Validebağ Korusu'na dokunmayın! 01-01-1970 03:00 HDP'ye yapılanlar ve yaklaşan seçimler 01-01-1970 03:00 Ezgi Mola'nın isyanı 01-01-1970 03:00 CHP Raporu'nun işaret ettiği çöküntü! 01-01-1970 03:00 MHP'nin şiddet dili ciddi riskler barındırıyor 01-01-1970 03:00 Emniyet genelgesi: Uydurma suç 01-01-1970 03:00 'Eylem Planı' neden heyecan yaratmıyor! 01-01-1970 03:00 Başarısız Gara operasyonu ve hedefteki HDP 01-01-1970 03:00 Boğaziçi'ndeki iktidar kuşatması 01-01-1970 03:00 Selahatttin Demirtaş ve Erol Katırcıoğlu 01-01-1970 03:00 Türkiye, bu filmi daha önce de gördü! 01-01-1970 03:00 İnanılmaz proje: Cami Gençlik Kolları! 01-01-1970 03:00 Millet İttifakı'nın durumu ve beklentiler 01-01-1970 03:00 Türkiye, Türkiye olalı böyle 'Devran' görmedi! 01-01-1970 03:00 Hedefteki lider: Kemal Kılıçdaroğlu 01-01-1970 03:00 İktidar yeni bir sayfa açabilir mi? 01-01-1970 03:00 Deprem vergisinin tuhaf hikâyesi 01-01-1970 03:00 Muhalif partiler olmasa memleket ne güzel... 01-01-1970 03:00 Seçim tartışması bu şartlarda biter mi? 01-01-1970 03:00 İktidar ülkeyi nereye sürüklüyor? 01-01-1970 03:00 "Samimi demokrasi" buysa... 01-01-1970 03:00 İçişleri Bakanı böyle davranamaz! 01-01-1970 03:00 Atlamayalım... Bahçeli bu defa idam istedi! 01-01-1970 03:00 Barış Atay'a saldırı geçiştirilemez! 01-01-1970 03:00 Müjde ve felaket: Karadeniz’in gazı ve seli 01-01-1970 03:00 İktidarın boş işleri 01-01-1970 03:00 'Nepotizm' dediğin böyle olur! 01-01-1970 03:00 Bugün CHP'den ayrılma ne anlama gelir? 01-01-1970 03:00 CHP'deki muhalefet ne diyor? 01-01-1970 03:00 Muteber işadamı ve durmaksızın patlayan fabrikası 01-01-1970 03:00 İktidar, kıdem tazminatında IMF ile aynı noktada buluştu 01-01-1970 03:00 Ak Parti’nin "ince" hesapları 01-01-1970 03:00 Türkiye, Kürt sorununu kiminle çözecek? 01-01-1970 03:00 HDP'yi kapattırma sevdası 01-01-1970 03:00 Yine neler oluyor? 01-01-1970 03:00 Siyasette iki tıkanma 01-01-1970 03:00 Hayır, cüretleri cehaletlerinden değil! 01-01-1970 03:00 Kullanım süresi geçmiş suçlama 01-01-1970 03:00 Adalete ve eşitliğe uzak İnfaz Yasası 01-01-1970 03:00 Vebadan sonra Avrupa’da ne oldu? 01-01-1970 03:00 Salgınla mücadelenin üzerine düşen gölge 01-01-1970 03:00 Korona günlerinde siyaset 01-01-1970 03:00 Ömer Faruk'tan 'Aşk ve Ereksiyon Aşk'ı' 01-01-1970 03:00 Kavala şimdi de FETÖ’nün beyni ve finansörü mü oldu? 01-01-1970 03:00 Vesayet ve darbe tehlikesi hortladı mı? 01-01-1970 03:00 Siyasi ayağı ararken 01-01-1970 03:00 Kanal İstanbul tartışması ve son gerçekler 01-01-1970 03:00 Kamu yetkililerinin sorunlu zihniyeti 01-01-1970 03:00 Kanal İstanbul-3: Risk bombası! 01-01-1970 03:00 Türkiye ücretli geçişe zorlayabilir mi? * 01-01-1970 03:00 Kanal İstanbul hakiki bir ihtiyaç mı? * 01-01-1970 03:00 Bunu da gördük: Üniversiteye haciz! 01-01-1970 03:00 Dipsiz Göl’ün ölümü 01-01-1970 03:00 Otizmli çocuklara ayrımcılık 01-01-1970 03:00 Zor denklem! 01-01-1970 03:00 Yargı ve adalet krizi 01-01-1970 03:00 Bütün anneler birleşin! 01-01-1970 03:00 Sosyal medya ve 'Gariplikler' * 01-01-1970 03:00 İstanbul Belediyesi meğer kimleri finanse etmiş! 01-01-1970 03:00 HDP Diyarbakır Mitingi'nin düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 Hedefteki adalet! 01-01-1970 03:00 Doğu Akdeniz krizi ve iklim değişikliği 01-01-1970 03:00 Ak Parti’de ayrılık rüzgârları 01-01-1970 03:00 Başkanlık tartışmasının ardında dış güçler mi var? 01-01-1970 03:00 Metamorfoz (başkalaşma) ve 23 Haziran Seçimi 01-01-1970 03:00 S-400'ler ve sol partiler 01-01-1970 03:00 "KHK uygulamaları ve Medeni Ölüm" 01-01-1970 03:00 Türkiye Gemisi 01-01-1970 03:00 #sanatçıyadokunma! 01-01-1970 03:00 İktidar, YSK kararı ve muhalefet 01-01-1970 03:00 Ortada kalan İttifak 01-01-1970 03:00 23 Nisan ve linç girişimi 01-01-1970 03:00 HDP bu seçimlerde ne yaptı? 01-01-1970 03:00 Ak Parti mahallesinde adresini arayan uyarı 01-01-1970 03:00 Sıradaki kriz: S-400’ler 01-01-1970 03:00 Başkası Adına Konuşmanın Haysiyetsizliği * 01-01-1970 03:00 Zorlamayalım, “beka” seçimlere sığmaz! 01-01-1970 03:00 CHP manifestosu neler vaat ediyor? 01-01-1970 03:00 Ak Parti manifestoda ne diyor, ne demiyor? 01-01-1970 03:00 Seçilmişlerin meşruiyeti ve Venezüela 01-01-1970 03:00 Kaz Dağları'nda itiraz ve isyan! 01-01-1970 03:00