Erkan Can'ın başrolünde oynadığı Gemide filminde bir sahne var:

Sabah kalkıyorlar, kaptan köşkünde, akşamdan kalmış Kaptan Erkan Can. baş ağrısını tarif etmek için "kafamın içinde filler s...şiyo" diyor.

Benim kafamda da filler değil ama fikirler itişiyo kakışıyo.

Tıpkı acilin muayene kapısının önünde kapıdaki güvenliğe "beni önce al, benim durumum acil, hastamız çok acil, tansiyonu yükseldi, tahlillerim çıkmış mı?" diye itişip kakışan hasta ve hasta yakınları gibi kafamda da fikirler "beni önce yaz, beni yarım bıraktın, ne zaman tamamlayacaksın" diye itişiyor.

Onlardan bir tanesi de buu.

 

"Yazmam durdu," diyorum nöbette, kimse oralı olmuyor. Bir daha, "Yazmam durdu," diyorum, yine kimse takmıyor.

Son kez şansımı deniyorum, yanımdaki veri girişi yapan arkadaş, "Siz bu yazdıklarınızdan para alıyor musunuz?" diye soruyor.

Ben, "Yok," diyorum.

"O zaman niye yazıyorsunuz?"

"Karşımdaki bilgisayardan da yazı okuyorum ama karşılığında para almıyorum, sen de okuyosun, para alıyor musun?"

"O başka mesele," diyor.

"O kadar yok yere ek nöbete geliyorsunuz, karşılığında tek kuruş fazla mesai parası almıyorsunuz. Okumayı-yazmayı da mı paralı bir şey zannediyorsun," deyip minnak sohbeti bitiriyorum.

Ama okumanın ve yazmanın en büyük düşmanı internet.

Bu satırları yazmayı planladığımda evimizde WİFİ yoktu. Duyan şaşırıyordu: "Koskoca doktor, onca maaş alıyor, eve bir WİFİ bağlatmıyor."

Büyük kızım bu sene lise geçiş sınavına girecek, onun için WİFİ bağlatmamıştım.

Sonra...

İki çocuk için karantina günleri, büyük kızımın online dersleri, evde kalan çocukların mobil internetimizi kurutması, faturaların kabardıkça kabarması beni pes ettirdi ve eve WİFİ bağlattığım şu günlerde bana bu yazıyı yazdırttı.

WİFİ'siz günlerde mobil interneti ay sonuna yetiştirmek için nerdeyse kırk takla atıyorduk eşimle. Bir gün hediye internet –o da 2 gün içinde kullanman lazım–, bir gün aman paket bitmesin derdi.

Çok olunca bitirme derdi, az olunca aman paketi aşmasın derdi, okumanın ve daha çok da yazmanın düşmanı.

Bir kere ben yazılarımı interneti kapatıp yazıyorum konsantrasyonumu kaybetmemek için, ama internet fazlaysa bunu yapamıyorum. WİFİ'li günlerimizde bu baskı daha da  arttı.

Yani kıssadan hisse; nerde çokluk, orda b.kluk...

Ve nerde yokluk, yine orda b.kluk.