Tarihi Göçlerde Coğrafyanın Etkisi, Türklerin Göç Yolu ve 1923 Mübadele (Nüfus Değişimi) Acısı (1)

Tarihteki Büyük Coğrafi–Sosyal Göçler

Kimi gündemler vardır, belleklerden silinmez. Kimi kişi, olay ve zamanlar vardır; tarihin her döneminde belleğimize ve oniks mermer sütunlara kazınır ve hep anımsanır ve yaşarlar. Pek çok göçlerde ve bu göçlerin sebep olduğu olaylar da bunlardan biridir.
13 milyar yıl önce Güneş, 4.5 milyar yıl önce Dünya, 3 milyar yıl önce su yoktu.
3 milyon yıldan bu yana, insan denen canlı vardı.

İnsanoğlu; İlkel Komünal, Köleci, Feodal (Derebey), Kapitalist ve Sosyalist Toplum Tarzı ve de Üretim İlişkisi Sistemi ile bu güne gelmiştir. Bu sosyal yaşam ilişkileri, hep savaş ve göçlere neden olmuştur.

Oysa bugün 8.5 milyar insanın yaşadığı dünyamız ve onun nimetleri herkese yeter. Toplumsal ve yığınsal zorunlu göçlere neden olan tüm kirliliklere dur demenin zamanı geçiyor. Göç eden ve farklı coğrafyalara zorunlu olarak savrulan mazlum ulusların çığlığı yankılanıyor. Mübadele Acısını yaşayan Ege Denizi’nin iki yakasından, Balkanlar’dan, Suriye’den, Irak’tan, Afganistan’dan, Afrika ülkelerinden ve İsrail’in “Vadedilmiş Topraklar” üzerinde başlattığı soykırım projesi olan Gazze Vahşeti ile somutlanan ve Filistin’den zorunlu göç eden mazlum halkların acısını görmezlikten gelen, uzaktan palavra atarak yakınanlar ve “iyi geceler” uykusuna dalan vahşi insanoğlu, bu kan ve gözyaşı dolu yeni göçlere ne kadar daha seyirci olacaktır? Bilinmez...

Tarihte yeryüzünün büyük bir kısmını etkileyen göç hareketleri gerçekleşmiştir. Bu göç hareketlerinin başlıcaları Türklerin Orta Asya’dan göçü, Kavimler Göçü ve Yeni Dünya'ya göçlerdir.

Türklerin Orta Asya’dan Anadolu’ya Göçü

Türklerin Orta Asya’da yaşadığı yerlerde kuraklık hâkimdi. Hayvancılıkla uğraşan Türkler ise göçebe yaşıyorlardı. Bu koşullarda hayvanlarına otlaklar bulmak, bu toplulukların başlıca sorunuydu. Diğer bir yandan nüfusun artması da yaşam koşullarını güçleştirmekteydi. Bu nedenlerden dolayı Türk toplulukları batıya, doğuya, kuzeye ve güneye doğru göç etmişlerdir. Türklerin bu göç hareketi milattan önce başlamış, milattan sonra da devam etmiştir. MS IV. yüzyılda batıya doğru gerçekleşen Türk kavimlerinin göçü, dünyanın en büyük göçlerinden biri olan Kavimler Göçü’nü başlatmıştır.

Kavimler Göçü olarak bilinen göçler, yoğun olarak Asya ile Avrupa kıtaları arasında gerçekleşmiş, Avrupa’dan da Afrika’ya sıçramıştır. Bu göçler, IV. yüzyıl ile VI. yüzyıl arasında meydana gelmiştir. Kavimler Göçü’nün başlamasının nedeni, Orta Asya’da yaşayan ve Türk kavimlerinden olan Batı Hunları olarak kabul edilmektedir. Batı Hunları da Türklerin Orta Asya’da yaşadığı sorunlardan dolayı Hazar Gölü’ne doğru göç etmiş, bir süre Hazar Gölü ile Aral Gölü arasındaki bölgeye yerleşmişlerdir. Yaşadıkları bu yerlerde de benzer sorunlar yaşadıkları için Hazar Gölü’nün kuzeyinden batıya doğru göç etmişlerdir. Avrupa’ya doğru ilerleyen bu topluluklar, burada Alanlar, Ostrogotlar ve Vizigotlar’la karşılaşmışlardır. Bu kavimlerin, Hunların baskısından dolayı batıya göç etmeleri, Avrupa’da Kavimler Göçü’nü başlatmıştır.

Kavimler Göçü

Ostrogotlar ve Vizigotlar, batıya doğru ilerleyip Roma topraklarına girdiler. Roma’nın ikiye ayrılmasına neden olan bu hareket, Avrupa’daki diğer kavimleri de etkiledi. Her biri, diğerinin baskısından dolayı farklı yönlere göç eden Vikingler, Germenler, Angıllar, Saksonlar ve Frenkler gibi kavimler bugünkü Avrupa’nın temellerini atmış oldular.

Yeni Dünya’ya Göçler

Avrupalılar tarafından keşfedilen Amerika ve Avustralya’ya “Yeni Dünya’’ karaları denir. Amerika kıtasının 1492 yılında keşfedilmesinden sonra Avrupa’dan buraya yoğun bir şekilde göçler yaşanmıştır. Amerika kıtasına ilk göçler Avrupa’dan gerçekleşmiştir. Kıtanın keşfedildiği dönemde göçler daha az iken sonraları göç yoğunluğu artmıştır. Avrupa’nın hemen her ülkesinden insanlar bu kıtaya göç etmiştir. Göçlerin 2/3’ünden fazlası Kuzey Amerika’ya gerçekleşmiştir. “Gazap Üzümleri” ve “Demir Ökçe” kitabında da vurgulandığı gibi; Yerli Kızılderili halkı yok eden ve güneyden kuzeye doğru yapılan büyük göçler, hala anımsanmaktadır. Bu kıtaya yerleşen yağmacı Avrupalılar, bu kıtaya köle olarak çok sayıda Afrikalı getirmişlerdir. Böylece dünya tarihinde, kıtalar arasındaki en büyük göç hareketi yaşanmıştır.

Avustralya ve Yeni Zelanda’nın Hollanda ve İngilizler tarafından keşfedilmesinden sonra, başta İngilizler olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinden bu yerlere de göçler gerçekleşmiştir.

Türklerin Coğrafi Göç Yolları

Türkler göçebe bir toplumdu. Bu yüzden göç ettikleri yerlerde büyük değişimler yaşanırdı. Bizler de sizlere bu içerikte Türklerin göçlerinin sebeplerini bir araya getirdik. Türkler neden göç ederdi? Göç etmede en büyük neden neydi?

Tarihte yaşanan önemli Türk göçlerinin sebepleri, genel olarak daha iyi bir yaşam, kuraklık, bağımsızlık mücadelesi gibi nedenler temelinde gerçekleşmiştir. Ana yurdu Orta Asya olan Türkler, tarihin ilk dönemlerinden bu zamana kadar birçok yere göç etmişler veya göç etmek zorunda kalmışlardır. Türkler, sadece Türkiye’de değil, dünyanın birçok yerinde yaşayan bir ırktır.

Doğuda Kingan Dağları’ndan batıda Hazar Denizi ve İtil boylarına, kuzeyde Sibirya’dan, güneyde Hindikuş ve Karanlık Dağları’na kadar uzanan Orta Asya, Türklerin ana yurdudur. Orta Asya, coğrafi açıdan sert bir yerdir ve bu da Türklerin karakter yapılarına sirayet eden bir durumdur. İklimsel özellikler, bölgenin sosyal yaşamı ve ekonomileri, insanların yaşam biçimleri üzerinde olumlu etkiler bırakır. Her bölgenin bu tip özellikleri, o bölgede yaşayan insanların yaşam biçimini doğrudan etkiler. Mesela kurak ve sert iklime sahip olan insanların mizacı da bu şekildedir veya daha yumuşak bir iklime sahip olan bölgelerde yaşayan insanların mizacı da yine yaşadıkları bölgenin iklimine, ekonomik durumuna ve insanlar arası ilişkilerine göre şekillenir. Türkler de Orta Asya’nın bu özelliklerinden dolayı sert ve dayanıklı bir yapıya sahiptirler.

Göçlerin Nedenleri Nelerdir?

MÖ 2000’li yıllardan itibaren anayurtları Orta Asya olan Türkler, ekonomik, siyasi ve sosyal nedenlerden dolayı göç etmek zorunda kalmışlar. Tabi bu saydıklarımız, sadece önemli olarak görülen nedenlerdir, bunlar haricinde de Türklerin Orta Asya’dan göç ederek başka yerlere yerleşmelerinin başka nedenleri de vardır.

Şairin dediği gibi: “Uzak Asya’dan Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan Anadolu” coğrafyasına göç eden Türkler, yaklaşık 10 bin yıldır, Anadolu topraklarını yurt edinmişlerdir. Türkler, tarih boyunca su başını yurt edinmişler ve suyun olmadığı yerlere de; çok uzaklardan, yeraltından karız kanalları ile yer üstünden de kemerler yaparak yaşam alanlarına su getirmişlerdir...

Orta Asya’dan Anadolu topraklarına göç edişin pek çok nedenleri vardır.

Bunlar;

1- İklim değişikliklerinden dolayı hayat şartlarının zorlaşması,

2- Nüfus artışına bağlı olarak tarım arazilerinin ve otlak alanların azalması,

3- Bazı nedenlerden dolayı yaşanan hayvan hastalıkları ve buna bağlı olarak ekonomik darlığa girilmesi,

4- Türk boyları arasında egemenlik mücadelesini kaybeden boyların zorunlu olacak göç etmeleri,

5- Dış baskıların artması (Çin ve Moğol saldırıları),

6- Yeni yurt elde etme düşüncesi.

Türkler, yukarıda saydığımız nedenlerden dolayı MÖ 2000’li yıllardan itibaren Orta Asya’dan göç etmeye başlamışlardır. Göç etmek, kendi başına zahmetli bir iştir. Öyle ki göç tarihinin eski dönemlerde olması, teknoloji ve imkânların geniş olmadığı bir dönemde yaşanması, göçün daha da zor hale gelmesine neden olmuştur. Ancak Türklerin göç etmesini kolaylaştıran etkenler devreye girdiğinde, bu iş daha kolay bir hale gelmiştir.

Türklerin göç etmesini kolaylaştıran unsurlar nelerdir?

1-Atları evcilleştirmeleri,

2-Tekerleği kullanmaları,

3-Doğa şartlarına dayanıklı olmaları göçlerde Türklerin başarıya ulaşmasını etkilemiştir.

Türklerin Göç Ettikleri Coğrafi Bölgeler Nerelerdir?

Türkler, Orta Asya’dan göç ettiklerinde sadece belli bölgelere göç etmemişler, dünyanın başka yerlerine yerleşmişlerdir. Bu dönemde en çok göç edilen yerler İran, Kafkasya, Anadolu, Suriye, Orta Avrupa ve Sibirya olmuştur.

Göçlerin Sonuçları Nelerdir?

Türklerin anayurtlarından göç etmeleri, beklentilerini karşılama noktasında başarılı sonuçlara ulaşmalarını sağlamıştır.

Göçlerin sonuçları ile ilgili şunlar sıralanabilir:

1- Türklerin Orta Asya’dan göç etmeleri, bu bölge dışında da Türk devletleri kurmalarını sağlamıştır.

2- Askeri ve teşkilatlanma açısından örnek olmuşlardır.

3- Avrupa ve Asya’nın siyasal ve kültürel yapısının değişmesine neden olan Türklerin göçleri, başka ırklar için de göç yollarının açılmasını sağlamıştır.

4- Türk boylarından güçsüz olanlar, göç ettikleri yerin kültürünü benimsemişler ve milli birliklerini kaybetmişlerdir.

5- Türklerin göç ettikleri bölgelerden etkilenmeleri, Türkler arasında dini, kültürel, ekonomik, sosyal ve siyasal farklıkların yaşanmasını etkilemiştir.

Türklerin Orta Asya’dan göç etmeye başlamaları, olumlu ve olumsuz yönde sonuçlanmıştır. En büyük olumsuzluk ise, Türk boylarından güçsüz olanların gittikleri bölgenin gelenek ve kültürlerini içselleştirmeleri yüzünden araştırmaların zora girmesine neden olması olarak değerlendirilebilir.

(1. bölümün sonu)