Alperenler, bozkurtlar, ülkücüler ve ötesi

Bugünlerde MHP'nin Türkiye siyaset tarihinde oynadığı rol sıkça tartışılır oldu. Tabii ki yıllar içinde yaşanmışlardan bildiklerim var. Ancak bu yazıyı yazmadan MHP'yi, hatta onun önceki lideri Alparslan Türkeş'i çok iyi bilen bir kaynakçaya başvurmayı yeğledim. İnsan hafızası bu. Ola ki yanılabilirim.

Ankaralı meslektaşımız Sabahattin Önkibar bir süre önce Devlet Bahçeli ve Ülkücüler Hakkında Her Şey isimli bir kitap yazdı. Ancak kitap daha dağıtıma girmeden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin mahkemeye başvurmasıyla toplatılma kararı alındı. Uzun bir yargı süreci sonunda kitap, kitapçılardaki raflarda yerini aldı. İçinde çok ilginç bilgiler var. Örneğin, buraya aktaracağım birkaç bölümü ilgiyle okuyacağınızdan eminim.

"DOĞU-RUZİ-BAYRAK-ALTAYLI

"MİT Müsteşarı Fuat Doğu, CIA Şefi Ruzi Nazar, esrarengiz faşist Murat Bayrak ve MİT mensubu Enver Altaylı âdeta bir zincirin halkalarıydı. Fuat Doğu, Türkeş gibi 1950'lerde seçilip ABD'ye gönderilen Türk Milli İstihbaratı'nın yıldız ismidir.

"1962-64 ve 1966-71 yılları arasında Türk istihbaratının başında bulunan Korgeneral Fuat Paşa, Ruzi Nazar'la Alparslan Türkeş'in çok yakınıydı. Dolayısıyla MHP'nin Türk-İslam fikri kulvarına girmesinden komando kamplarına kadar her olayda vardır. Ruzi Nazar ise SSCB karşıtı, Özbek asıllı ve Turancı üst düzey bir CIA görevlisi. Alparslan Türkeş'le tanışıklığı 1950'li yıllara, ABD'ye dayanıyor. Türkiye'de (Ankara) 1959-71 yılları arasında görev yaptı. Türkeş'e çok yakın ve onun ABD'yle ilişkilerinde köprü isim.

"HERGÜN Gazetesi'ni MİT YÖNETTİ

"Keza Özbek asıllı Enver Altaylı, gene Ruzi Nazar ve Türkeş'in tavsiyesiyle MİT'e giren, hukuk mezunu olan ve Talat Aydemir'in darbe teşebbüsünde ordudan atılan bir üsteğmen. 12 Eylül öncesi yayımlanan ülkücü gazete Hergün'ün başyazarı ve genel yayın yönetmeni ki, bunun anlamı bu gazetenin MİT tarafından yönlendirildiğidir.

"Murat Bayrak ise 1940'lı yılların başında Yugoslavya'da bir ilçenin belediye başkanıyken Almanlar bu ülkeye saldırınca Hitler'in SS'leriyle işbirliği yapan bir isim.

"Almanya yenilince gizlice Türkiye'ye kaçan Murat Bayrak Sefaköy'de Sancak Tül Fabrikası'nı kurmuş ve pek çok ticari faaliyet yapmış. Fabrikasındaki sol işçilere karşı Ülkücüler'i kullanan Murat Bayrak'ın Ayvalık'taki geniş arazisinde Ülkücüler'e ilk komando kamplarından birini açan isim olduğu biliniyor.

"Dahası, komando kampları organizasyonunun para bağlamındaki önemli destekçilerinden biri Murat Bayrak'tı. İşte Alparslan Türkeş bu dörtlünün en yakın dostuydu ki Ruzi'nin 1960 ihtilalinde Türkeş'in hayatını kurtardığı bir başka iddiadır. Ruzi Nazar'ın 14'ler olayında devreye girip Cemal Madanoğlu'nu engellediği ve idam yerine sürgüne ikna ettiği yazılıp çizildi."

Kitabın bir başka bölümünde Türkeş'ten şöyle söz ediliyor:

"Parayla ilişkisi iyiydi, yani parayı severdi. Bankalarda kamuoyuna açıklanan-açıklanmayan pek çok hesabı vardı ki bunlar aslında şahsının değil, MHP'nin parasıydı. Vefatı sonrasında çocukları tarafından MHP'ye iade edilip edilmediğini bilmiyorum.

"Gelelim hükme...

"Tanıdığım Türkeş katıksız bir dava adamı mıydı?

"Dürüst olmam gerekirse gözü kapalı olarak yüzde yüz öyleydi, diyemem. Büyük bir vatanseverdi, inancı-ideali-ahlakı ve fikirleri vardı ama uğruna gözünü kırpmadan canını verecek bir davası var mıydı? Kuşkuluyum."

Yakın tarihten alıp bugüne bir not düşeyim dedim. Bu konuda bilgisi olmayan ya da hafızası yaramazlık edenlere bir hatırlatma olsun diye...