Kutsal devlet adına...

Leyla Tavşanoğlu

03-06-2020 01:08

Devlet kavramını dilimizden düşürmüyoruz. Bunu yaparsak devlet çöker altında kalırız, korkusu salınarak insanlar sindirilmeye çalışılıyor da nedir bu devlet dediğimiz?

Gücü eline geçirdikten sonra o gücü elinden kaçırmamak için her yolu mubah gören bir avuç bürokrat mı, yoksa halkına hizmet götürmekle, halkını koruyup kollamakla yükümlü bir yapı mı?

Hatta kendi ikballeri uğruna tarihi 180 derece tersine çevirip kendi resmi tarihlerini yazdıranlar mı? O resmi tarihe karşı çıkanları "vatan haini" olarak yaftalayanlar mı?

Kutsal devlet adına tarih boyunca ne savaşlar verildiğini, ne cinayetler, suikastlar işlendiğini buraya yazmaya kalksam ciltler doldurur.

Bunları neden mi yazıyorum? 19 Mayıs Günü her yıl yaptığımız gibi Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutladık. Gün boyu kutlama mesajlarına bakıyorum. Bir kısım zevat hep yaptıkları gibi Atatürk güzellemeleri kaleme almışlar. Ama ne güzellemeler. Sanırsınız Mustafa Kemal Atatürk etten, kemikten, kandan candan bir insan evladı değil de bir put. Hani utanmasalar Anıt Kabir'deki sütunlara çul çaput bağlayacaklar.

Kimse kızmasın, darılmasın. Hanımlar, beyler ve sevgili çocuklar, demek istediğim Atatürk’e bağlılık, onun ilke ve devrimlerini sürdürmek öyle sadece sözlerde kalan güzellemeler döşenmekle olmaz. Atatürk ve Kemalizm adına işlenen suçları, yapılan yolsuzlukları, hırsızlıkları, uğursuzlukları unuttuk mu sanıyorsunuz? Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür, sanırsanız yanılırsınız. Hafıza-i beşer yaşamdaki dönüm noktalarına işaretini koyar. Bir daha da hiç silmez.

Allah aşkına, artık 21. yüzyılın neredeyse ilk çeyreğini geride bırakacağız. Ama bizler hâlâ 1920'li 30'lu yıllara takılıp kalmışız. Önümüze, ileriye bakacak yerde eldeki malzemeyle idare etmeye çalışmak nereye kadar?

Hâlâ kafa kaldırmaya çalışan bir kısım Fethullahçının, kutsal devlet adına çevirdikleri fırıldaklar, Ergenekon, Balyoz rezaletleri kendi eserleri değilmişçesine ortalıkta Atatürk güzellemeleri yapmaları adamı zıvanadan çıkarıyor.

Hele de isimleri siyasi suikastlara karışmış, hatta o suikastları bizzat işlemiş ya da istihbarat örgütleri adına çalışmış birtakım zevatın bugün muteber kişiler olarak siyasi partiler çatıları altında Atatürk ahkâmı kesmeleri, devletçilik oyunu oynamaları tepe tasını iyice attırıyor.

Bugünkü Türkiye'nin manzara-i umumiyesi budur, sevgili okurlar. Bundan daha fazlasını beklemek bence abestir ve bu iş de buraya kadardır.

DİĞER YAZILARI Okyanus ötesi rüşvet iddiaları 01-01-1970 03:00 Depremle gelen depremle mi gider? 01-01-1970 03:00 Din, kumar, kabadayılık, tekmili birden 01-01-1970 03:00 Kleptokrasi ya da Hırsızlar Yönetimi 01-01-1970 03:00 Çok zor bir yazı 01-01-1970 03:00 Kıbrıs usulü boşanma 01-01-1970 03:00 Usta ile Kukla 01-01-1970 03:00 Kırk iki yıldır aynı film 01-01-1970 03:00 Beyni bıngıldayanlar ve Covid-19 01-01-1970 03:00 Corona günleri macerası 01-01-1970 03:00 Gerçekle hayal arasında... 01-01-1970 03:00 Neden ille de doğalgaz? 01-01-1970 03:00 Alperenler, bozkurtlar, ülkücüler ve ötesi 01-01-1970 03:00 Geçmişe yolculuk: Aylardan Haziran 01-01-1970 03:00 Covid ve bir çiçeğin ömrü 01-01-1970 03:00 KKTC lideri hayal âleminde mi yaşıyor? 01-01-1970 03:00 Gençler siyasete neden ilgi duymuyor? 01-01-1970 03:00 ABD, Ortadoğu’da savaş tercihini mi kullanacak? 01-01-1970 03:00 Türkiye'nin enerji kaynağı arayışı 01-01-1970 03:00