AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Kanal 7'de yayınlanan Başkent Kulisi programına katıldı.

Muhalefetin sürekli olarak erken seçim talebinde bulunduğunu ve kamuoyundaki tartışmaları takip ettiklerini belirten Dağ, seçimlerin normal tarihi olan haziran ayının tatil ve sınav dönemine denk gelmesinin değerlendirildiğini ifade ederek, "MYK ve MKYK'da bu konuda bir müzakere durumu henüz sözkonusu olmadı. Müzakere edildiğinde ve bir karar noktasına geldiğinde bunu kamuoyuyla paylaşırız" dedi.

"18 Haziran dışında bir kararımız yok"

Şartların, muhalefetin dile getirdiği 6 Nisan öncesinde bir seçim durumunu doğurmadığını vurgulayan Dağ, şöyle konuştu:

Seçim tarihine ilişkin 18 Haziran dışında bir kararımız yok. Eğer böyle bir durum olursa Anayasa'da, seçim mevzuatında karşılığı var. İki türlü seçime gitme imkânı var: Biri, Meclis'in 360 milletvekiliyle karar almasıyla, diğeri de Cumhurbaşkanının Meclis'i feshetmesiyle. 18 Haziran değil de başka bir tarih durumu sözkonusu olacak olursa bunlardan birisi uygulanabilir. Muhalefet 'ben bu işte yokum' derse kendileri bilir.

"En güçlü aday olarak gördüklerinin bile durumunu gayet iyi biliyoruz"

Muhalefetin henüz aday belirlememesine ilişkin bir soru üzerine, 6 muhalefet partisinin adaya ilişkin kendi içlerinde farklı söylemlerinin olduğunu söyleyen Dağ, muhalefetin adayıyla ilgilenmediklerini, kendi adaylarının ve rotalarının belli olduğunu işaret etti.

Dağ, şöyle devam etti:

'Adayı yıpranmasın diye açıklamıyoruz' diyorlar. Muhalefet kendi içinde verdiği mesajlarla potansiyel isimlerini yıpratıyor. Karşı tarafın adayı noktasında bir gündemimiz yok. Recep Tayyip Erdoğan karşısında en güçlü olarak değerlendirdiklerinin bile durumunu gayet iyi biliyoruz. En güçlü kimse onu aday olarak gösterebilirler.

"Akşener-Kılıçdaroğlu görüşmesinden sonra yedi ayak iki ayağa düştü"

AK Partili Dağ, altılı masanın çalışmalarına ilişkin de şu değerlendirmede bulundu:

Altılı masayı bilardo masasına benzetecek olursak, eline istekayı alıp sayı yapmaya çalışan ve kuralları kendi belirleyen bir masa. Altılı masa diyoruz ama masanın altında yedi ayak var. Yedi ayaklı bir masa. Akşener-Kılıçdaroğlu görüşmesinden sonra yedi ayak iki ayağa düştü. Birisi parmakla dokunsa yıkılacak gibi. O masadan kamuoyuna verilen mesajlara bakılınca ortada senfoni yok, kakofoni var. 40 günde bir araya gelip fotoğraf vermekle masa devam ediyor mesajı vermenin hiçbir siyasi karşılığı yok. Bir araya gelip hiç anlaşma yapamayanlar, birbirleriyle uğraşan pozisyonuna geliyorlar.

Başörtüsüne ilişkin anayasa değişiklik teklifiyle ilgili muhalefetin nasıl bir tavır takınacağı da sorulan Dağ, teklif karşısında muhalefetin sessizliğe büründüğünü öne sürdü.