Geçtiğimiz günlerde şiirseverlerin beğenisine sunulan Şairin 12'si, Türk şiirinin günümüzde en önemli temsilcileri arasında sayılabilecek on iki şairle gerçekleştirilmiş söyleşiler toplamından oluşuyor. Kitap; Gülseli İnal, Abdülkadir Budak ve Yelda Karataş gibi 70’li yıllardan bu yana şiir yazmayı sürdüren; Haydar Ergülen, Lâle Müldür, Sunay Akın ve küçük İskender gibi 80'li yılların şiirine damgasını vuran; Cevat Turan, Yeşim Ağaoğlu, Şeref Bilsel, Gökhan Arslan ve Yavuz Türk gibi 1990 ve 2000'li yıllardan günümüze uzanan üç kuşağı bir araya getirmesi bakımından oldukça önemli.

Ayhan Şahin imzasıyla 2006-2018 yılları arasında on iki şairle yapılan ve Fihrist Kitap etiketiyle yayımlanan Şairin 12'si, aslında bilindik söyleşi formundan ayrılan, edebiyatın gerçekçi tarafının yanı sıra, 'oyunsu', 'ironik', 'eğlenceli' yönünün de öne çıkarıldığı bir niteliğe sahip.

1970'lerden bu yana dünyada ve ülkemizde yaşanan köklü değişimlerin ve büyük toplumsal çalkantıların şairler üzerindeki etkisini ve şiirimizin yarım yüzyıllık serüveninde geçirdiği dönüşümleri de izleyebileceğimiz bu kitap, üç aşamalı bir çalışmanın ürünü. Birinci aşaması, Şairin Evreni bölümüyle başlıyor; ikinci aşaması, şairin kendi belirlediği bir şiirinin gerçek hayattaki öyküsünü anlattığı Şiirin Öyküsü bölümüyle devam ediyor; üçüncü aşaması ise, şairin imgeleminden seçilen on iki sözcüğün şair tarafından bambaşka bir imgesel düzleme çekebileceği Şairin 12'si bölümüyle tamamlanıyor.

Lâle Müldür’den küçük İskender’e Şairin Evreni

Şairlerin doğum tarihlerine göre sıralandığı Şairin 12'si kitabı, şiirimizin en ilginç simalarından biriyle açılıyor: Gülseli İnal... Şairin Evreni başlığıyla açılan bu köşe, Gülseli İnal ile 'şiir ve kozmoloji' etkileşimini merceğe alıyor; ardından, modern şiirin en önemli temsilcilerinden olan Abdülkadir Budak ile 'şiirde söz, ses ve ritim' arayışı sorgulanıyor.

Şems ve Mevlana ilişkisi üzerinden Yelda Karataş ile Tanrı ve insan sevgisi bağlamında başka bir evrenin kapılarının aralandığı bu köşede; sonrasında Haydar Ergülen ile 'şiirde diyalektik yapı' ele alınıyor.

Yurtdışındaki sayısız toplantıda ülkemizi temsil eden Lâle Müldür ile 'şiirde metafizik, şizofreni, amnezi ve aşk'ın konuşulduğu; sosyal duyarlılık ekseninde zekice kurgulanmış dizeleriyle politik bir söyleme yaslanan Sunay Akın ile 'antimilitarizm ve şiir' ilişkisinin değerlendirildiği; 2019 yılında kaybettiğimiz, protest şiirin son dönem temsilcilerinden küçük İskender ile 'şiir ve patoloji'nin irdelendiği Şairin Evreni köşesi, giderek 1990'lı ve 2000'li yıllara doğru uzanıyor.

Yine bu köşede, Cevat Turan ile şiirindeki 'varoluşçu temalar'ın ele alındığını; Yeşim Ağaoğlu ile 'şiirde gerçeküstücülük, şiddet ve erotizm' kavramlarının yorumlandığını; dilin bilinegelen dizgesel mantığının ötesine geçmeye çalışan Şeref Bilsel ile 'gündelik dil ile şiir dili' ilişkisinin sorgulandığını; Babam Beni Niye Öldürdü? kitabından hareketle Gökhan Arslan ile 'baba-oğul-iktidar' ilişkisinin konuşulduğunu; şiir çizgisinde 'insan-toplum-tarih' merkezli bir noktadan psikanalitik bir alana doğru kayan Yavuz Türk ile 'şiir ve kadercilik' anlayışının masaya yatırıldığını görüyoruz.

Gerçek hayattan çıkan çarpıcı şiirler

Her şairin bir şiirini seçip o şiirin gerçek yaşamdaki öyküsünü ilk kez bu kitapta anlattığı Şiirin Öyküsü bölümü de, okuyucuyu kâh hüzünlendiren, kâh şaşırtan yönleriyle yaşanılanların nasıl imgelere ve mısralara dönüştüğünü gözler önüne seriyor.

Kitapta kimi şairin ablasının hüzünlü öyküsüne (Abdülkadir Budak / "Ablam Ablam"), kimi şairin çocukluk arkadaşının ölümüyle sarsılmasına (Haydar Ergülen / "Yağmur ve Fransızca"), kimisinin usta bir şairi yitirişinin acısına (Sunay Akın / "Cemal Süreya"), kimisinin peş peşe cinayetler işleyen bir katille dağ köyündeki görüşmesine (Cevat Turan / "Kan Unutmaz"), kimisinin de demokrat görünümlü arkadaşlarının muhafazakâr tutumlarına dönük tepkisine (küçük İskender / "bu bulduğum") tanık oluyoruz.

Şairlerin imgeleminden 12 sözcüğe esprili yanıtlar

Kitabın ismini aldığı son bölüm olan Şairin 12'si ise, her şairin, şiirini imgesel düzlemde ‘bütünleyeceği’ varsayılan on iki imgeye kısa, ironik ve esprili yanıtlarla karşılık vermesinden oluşuyor. Belki onca poetik konuşma/tartışma ve şiirlerin hüzünlü hikâyelerinden sonra bu bölüm okuyucuyu bir nebze olsun başka bir düzleme çekerek rahatlatacak, kelimelerle kurulan ilişkiyi göstermesi bakımından şairin zihinsel/imgesel kavrayışına odaklayacaktır.

Şairin 12'si, sadece edebiyat ve şiir alanında çalışmalar yapan araştırmacıların ve denemecilerin başvuracağı bir eser değil, şiirle ilgilenen genç şairlerin ve şiire gönül veren okuyucuların da keyifle okuyabilecekleri bir kitap olmaya aday.

(Yeşim Eşkin / Hürriyet Gösteri dergisi)