Her şeye O'nun adı ile başladılar...
Tanrı'nın kelamı öğreneceksin dediler, ama öğretmediler.
Günde beş vakit namaz kılacaksın dediler, duaları ezberleyeceksin ve namazda okuyacaksın, anlamını bilmen gerekmiyor, sadece oku ve tekrar et, anlamını bilmen gerekmiyor.
Arapça geldi, Arapça tekrar edeceksin, okuyacaksın Türkçesini bilmeyeceksin,
Verilene şükredeceksin, rızk Allah'tandır, bu dünya sınav yeridir diyeceksin,
Sana cennet vaat edecekler, avunacaksın.
Sormayacaksın,
Sorgulamayacaksın,
Düşünmeyeceksin...
Hele hele aklını kullanmayacaksın. Sadece biat edeceksin.
Kısaca bunları istiyor egemenler.
Tamam da bu hırsızın teki?
Olsun namaz kılıyor, Allah'a iman ediyor, her şeye Allah'ın adı ile başlıyor.
Yalan söylüyor gözüne baka baka, seni kandırıyor...
Müslüman ya, olsun...
Sen açken, ekmek kuyruklarında yağmur, soğuk demeden beklerken, sana layık görülen sefaletle şükrederken, bu inançlı dediğin muhteremler hayal ettiğin cenneti yaşıyorlar.
Bunları yaşatanlar, halka açlığın, yoksulluğun bir sınav olduğunu söyleyenler, hep Allah ve dini kullanarak hükmediyorlar. Halkı cahil, eğitimsiz bırakırsanız, memleket tarikatlardan, şeyhlerden geçilmez olur ve neden böyle yönetiliyoruz diye sormaya hakkımız olmaz sanırım.
Bilim ve sanatın olmadığı toplumlarda böyle yönetim kaçınılmaz olur, kader der geçerler.
Bilimle kalın, sanatla kalın...