Suriye'de 13 yıldır süren iç savaş, muhalif grupların başkent Şam'a girmesiyle yeni bir döneme girdi.

Güney ve kuzeydeki muhaliflerin ilerleyişi hızlanarak, Şam'ın güneyindeki mahallelerin kontrolünü ele geçirdiler. Muhalifler, Halep ve Hama'nın ardından Humus kent merkezini de tamamen ele geçirdi.

Bu gelişmeler, rejimin başkentteki kontrolünü büyük ölçüde zayıflattı.

Göstericiler, akşam saatlerinde başkentin birçok mahallesinde rejime karşı ayaklanırken, rejim güçleri Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve uluslararası havalimanından çekildi.

Muhalif gruplar, 27 Kasım'da başlattıkları operasyonlarla kuzeyden ve güneyden ilerleyerek stratejik öneme sahip Hama kentini üç taraftan kuşattı.

Hama'nın doğusundaki komuta merkezi, çatışmalar sonrası rejim karşıtı gruplar tarafından ele geçirildi.

Bu gelişmelerin ardından, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın Şam'ı terk ettiği ve 61 yıllık Baas rejiminin sona erdiği bildirildi.

Bakan Fidan'dan açıklama

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Rejimin siyasi sürece samimi bir şekilde dahil olmaması bir hataydı. Türkiye, bu yönde gereken tüm katkıyı sağlamaya hazırdır" ifadelerini kullandı.

Uluslararası tepkiler

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Cien, "Çin, Suriye'nin kuzeydoğusundaki durumdan derin endişe duyuyor. Suriye'nin ulusal güvenliğini ve istikrarını korumasını destekliyoruz" dedi.

Rusya ise Beşar Esad'a desteğini sürdüreceğini belirterek, "Elbette ki Beşar Esad'ı desteklemeye devam ediyoruz" açıklamasını yaptı.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, "Askeri danışmanlarımız Suriye'deydi ve hâlâ oradalar. Bu varlıklarımız, rejimin istekleri doğrultusunda sürecek" şeklinde konuştu.

Suriye'deki bu hızlı gelişmeler, bölgedeki güç dengelerini yeniden şekillendirirken, uluslararası toplumun da dikkatini çekiyor.

Türkiye: 'Terör örgütlerine geçit vermeyeceğiz'

Türkiye, Çin, Rusya ve İran gibi ülkeler, Suriye'nin geleceğine dair farklı tutumlar sergiliyor. Özellikle Türkiye, bölgedeki istikrarsızlık ortamından faydalanmaya çalışan terör örgütlerine asla izin vermeyeceğini vurguluyor.

Bu süreçte, Suriye halkının güvenliği ve ülkenin toprak bütünlüğünün korunması, uluslararası toplumun öncelikli gündem maddeleri arasında yer alıyor.