CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu.

Bölgedeki bir savaşın en çok Türkiye'ye zarar vereceğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Doğalgaz ithalatının yüzde 40, petrolün yüzde 25'i Rusya'dan ithal ediliyor. Montrö sözleşmesini tartışmaya açmanın nasıl bir ihanet olduğunu gösteriyor. Bölgenin güvenliği açısından son derece önemli. Bunun doğuracağı vahameti 84 milyon iyi bilmeli. Dış politikada sağduyu ile harekete etmemiz lazım" dedi.

"Gitmezler lafını kullanmak kadar yanlış bir şey yok"

Bir sonraki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AK Parti iktidarının son bulacağını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Genelde şöyle söyleniyor: 'Bunlar asla gitmez.' Ne demek asla gitmez? Onları tıpış tıpış milletin iradesiyle göndereceğiz. Gitmezler lafını kullanmak kadar yanlış bir şey yok. Niye gitmesinler? Dünya kime bâki kaldı?" diye konuştu.

"Çıkın milletin önüne, 'şu sorunu şöyle çözeceğiz' deyin bilelim"

"İktidar sahipleri sorunları çözemiyorsa yapacakları şey sandığı milletin önüne koymak" diyen Kılıçdaroğlu, CHP olarak sorunları çözebileceklerini belirterek, "Sorunların çözüm vaatlerini dinleye dinleye millet perişan oldu. Çıkın milletin önüne, 'şu sorunu şöyle çözeceğiz' deyin bilelim. Bekleye bekleye millet perişan oldu. Demokrasilerde yapılacak güzel bir şey vardır; sandığı getirirsin, millet oy verirse devam edersin" değerlendirmesinde bulundu.

"Gülistan Doku'nun süreci aydınlatılamıyorsa iktidarın bunun hesabını vermesi lazım"

5 Ocak 2020 tarihinden itibaren kendisinden haber alınamayan Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku'yu da gündemine taşıyan CHP lideri, "Gülistan Doku'nun süreci aydınlatılamıyorsa iktidar sahiplerinin bunun hesabını vermesi lazım. Biz 21. yüzyılın Türkiye'sinde faili meçhuller istemiyoruz. Hâlâ Gülistan Doku bulunamıyorsa, insan hakları açısından da bir sorunumuz var demektir" ifadelerini kullandı.

"Ülkede hukuk olmadığı için Sedef Kabaş içeride tutuluyor"

"Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçundan tutuklanan gazeteci Sedef Kabaş'ın eleştiri hakkını kullandığını aktaran Kılıçdaroğlu, "Sedef Kabaş, şimdi 12 yıl 10 ay hapisle yargılanıyor. Bir ayını doldurdu. Aslında tutuklanmaması lazım ama ülkede hukuk olmadığı için Sedef Kabaş içeride tutuluyor" dedi.

"Savaşın acımasızlığını en iyi bizim tarihimiz anlatır"

Kılıçdaroğlu, Ukrayna kriziyle ilgili de şöyle konuştu:

Bölgemizde bir savaş istemiyoruz. Savaşın acımasızlığını en iyi bizim tarihimiz anlatır. Bölgedeki bir savaşın Türkiye'ye büyük zararlar vereceğini hepimiz biliyoruz. Bir savaşı önlemek sadece bir insan olarak bizim değil, bütün dünyanın ortak talebi olarak ortaya çıkmak zorundadır. Rusya bu süreç içinde 2014'e göre daha güçlü bir şekilde sahneye çıkmış durumda. 2014'te döviz rezervi 531 milyar dolarken, şu anda 630 milyar dolar. Montrö Sözleşmesi'ni tartışmaya açmanın nasıl bir ihanet olduğunu topluma anlatmak için. Montrö Sözleşmesi, Türkiye'nin güvenliği, dünyanın güvenliği açısından son derece önemli bir anlaşma ama birileri Montrö Anlaşmasını tartışmaya açarsa bunun doğuracağı vahameti herkesin bilmesi lazım. Hepimizin dış politikada sağduyulu hareket etmesi Türkiye'nin çıkarlarına odaklanması lazım.

"Türkiye sorunlar yumağı içinde çırpınan bir ülke haline döndü"

Kılıçdaroğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

Türkiye'nin sorunlarını biliyoruz ama hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın Türkiye'nin çözülmeyecek hiçbir sorunu yok. 'Sorunları çözeceğiz' diyerek iktidar olanlar sorunların üzerine yeni sorunlar eklediler. Türkiye sorunlarını çözmüş bir ülke olmaktan çıktı, sorunlar yumağı içinde çırpınan bir ülke haline döndü. Sorunları çözemiyorsa yapacakları tek iş, sandığı milletin önüne getirmek.

"6 milyon 200 bin liraya el koydular, bunun adı vicdansızlıktır"

İBB'ye vatandaşların bağış olarak verdikleri 6 milyon 200 bin liraya el koydular. Bunun adı vicdansızlıktır. Fakire gidecek paraya el koyuyorsunuz, mutfakta en azından aileyi biraz olsun rahatlatacak paraya el koyuyorsunuz. Buna rağmen belediye başkanlarımız çalışıyor. 298 bin aileye belediyelerimiz nakdi yardım yaptılar. 3 Kasım 2021'den bu yana 4 milyon 161 bin 778 aileye 2 milyar 459 bin 885 bin liralık yardım yapıldı.

"Emeklinin en düşük aylığı asgari ücrete gelmeli"

Emeklilikte yaşa takılanların (EYT) sorununu çözmesi gereken kişi, sorunu yaşayan kişiye 'türedi' diyorsa o makamda oturmamalıdır. O makam ona yakışmıyor demektir. Hiç meraklanmayın az kaldı, sizin sorunlarınızı çözeceğiz. Sadece sizin de değil, emeklinin en düşük aylığı da asgari ücrete gelmeli. Bunun sözünü verdik.

"Erdoğan 'muhtarların aylıklarını asgari ücret seviyesine çıkaracağız' dedi, sözünde durmadı"

Sözler tutulmuyorsa hesabının vatandaşlar tarafından sandıkta sorulması lazım. Bu sözüm de muhtarlara; muhtarlarla en çok toplantı yapan bu kardeşiniz. Gittiğim her ilde mutlaka muhtarlarla toplantı yaparım. Bir açıklama yaptı Erdoğan, dedi ki, 'Muhtarların aylıklarını asgari ücret seviyesine çıkaracağız.' Güzel. Bekledik. Aralık geçti, ocak geçti, şubata geldik, asgari ücret seviyesinde değil. Ne oldu da bu koskoca adam söz verdi, sözünde durmadı? Bugüne kadar hangi sözünde durdu ki bunu da tutsun. Lafa gelince bol, at işkembeden. Bunun üzerine biz muhtarlarla ilgili bir kanun teklifi hazırlamıştık .Kanun teklifi 19 Ocak'ta bunu söylüyor; 15 Şubat'ta bu teklifi genel kurula indirdik.

AK Parti ve MHP milletvekillerinin de söylediklerini hatırlatarak 'Bu kanun teklifine evet deyin' dedik, iki partinin oyuyla reddedildi. Muhtarlara asgari ücret tutarındaki ödenek ödenmedi. Yine indireceğiz aynı teklifi. Destek mi veriyorlar, karşı mı çıkıyorlar göreceğiz. Muhtar arkadaşlarıma söylüyorum; sizi demokrasinin temel taşı haline getirecek olan partinin adı Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Bizim kanun teklifi reddedilince ne oldu? Birleşik oy pusulası uygulaması reddedildi. Sosyal yardımların muhtarlar aracılığıyla dağıtılması teklifi reddedildi. Muhtarların belediye meclisi toplantılarına girmesi, söz ve karar sahibi olması teklifi reddedildi.

"MHP'lilerin tek görevi var: El kaldırıp indirmek"

AK Parti'den de bir şey beklemeyin, zaten MHP toplumla hiç ilgilenmez. Siz hiç MHP'nin esnafın derdiyle ilgili bir sorunu gündeme getirdiğini duydunuz mu? Duyamazsınız. Siz hiç işsizlerin derdini dile getirdiklerini duydunuz mu? Duyamazsınız, mümkün değil. Onların tek görevi var. Saraydan aldıkları talimatın gereği olarak 19 Mayıs hareketleri yapmak, el kaldırıp indirmek. Başka bir şey yok. Bunu AK Parti milletvekilleriyle yapıyorlar.