Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun ile ortak basın toplantısı yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç ve Finlandiya dışişleri bakanlarının Türkiye'ye yapacağı ziyareti değerlendirdi.

Erdoğan, "Pazartesi günü Türkiye'ye geleceklermiş. Bizi ikna etmeye mi gelecekler? Kusura bakmasınlar, yorulmasınlar" dedi.

"Teröristleri teslim etmeyeceklerine dair açıklamaları var"

"Her iki ülkenin de terör örgütlerine karşı açık ve net bir tavrı sözkonusu değil. Bu süreç içerisinde biz terör örgütlerine karşıyız deseler bile, teröristleri teslim etmeyeceklerine dair açıklamaları var" diyen Erdoğan, "Her şeyden önce Türkiye'ye yaptırım uygulayanların bu süreç içerisinde bir güvenlik örgütü olan NATO'ya girmelerine biz 'evet' demeyiz" diye konuştu.

İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:

Cezayir ile ilişkilerimize yeni bir ivme kazandırıyoruz. Görüşmelerimizde Türkiye-Cezayir ilişkilerini kapsamlı bir şekilde ele aldık. Aziz kardeşim Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun'u misafir etmekten büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Sayın Cumhurbaşkanı ve heyetine hoş geldiniz diyorum. Cezayir'den ülkemize 17 yıl aradan sonra cumhurbaşkanı düzeyinde yapılan bu tarihi ziyaretle ilişkilerimize yeni bir ivme kazandırıyoruz. Bu sene aynı zamanda diplomatik ilişiklerimizin 60. yılına tekabül ediyor. Ortak mazimiz 500 yıl önceye kadar dayanıyor.

"1400'ü aşkın Türk firması Cezayir ekonomisinin gücüne güç katıyor"

İkili ilişkilerimizi yeni bir düzeye taşıyan Yüksek Düzeyli İş Birliği Teşkilatımızın ilk toplantısını gerçekleştirmek bugüne nasip oldu. İşbirliğimizi daha da ileriye taşımayı bir kez daha karşılıklı olarak teyit ettik.

Salgına rağmen ticaret hacmimiz yüzde 35 artarak 4.2 milyar dolar düzeyine ulaştı. Yeni hedefimiz 10 milyar dolar. 1400'ü aşkın Türk firması Cezayir ekonomisinin gücüne güç katıyor.

Görüşmelerimizde Afrika ve İslam dünyasındaki meseleleri de ele aldık. Cezayir, Afrika'nın yeryüzü ölçümleri bakımından en büyük ülkesi olmasının yanı sıra, kıtanın lider ülkelerinden biridir. Cezayirli kardeşlerimizin Afrika'nın tamamında oynadıkları rolü takdirle karşılıyoruz. Türkiye olarak biz de Afrika'daki kardeşlerimizle işbirliğimizi güçlendirmeye çalışıyoruz.

Afrika Kıtası'nda barış ve istikrarın temininde önemli rol oynayan iki ülke olarak savunma sanayi alanında işbirliğini güçlendirmekte kararlıyız. Türkiye Muhaarif Vakfımız da Cezayir'de kuracağı okulla, Cezayirli kardeşlerimize kaliteli eğitim sunacaktır. Madencilikten çevreye, eğitimden kültüre biraz önce imzaladığımız anlaşmalarla ilişkilerimizin ahdi zeminini tahkim ettik.

"Finlandiya ve İsveç'in terör örgütlerine karşı net bir tavrı yok"

Her iki ülkeyle ilgili de gerçi bu aralar Dışişleri Bakanları arasında bazı görüşmeler yapıldı. Çok açık, net, samimi bir şeyi benim söylemem lazım. Her iki ülkenin de (Finlandiya ve İsveç) terör örgütlerine karşı açık, net bir tavrı sözkonusu değil. Kaldı ki bu süreç içerisinde bu terör örgütlerine karşı kalkıp, 'Biz karşıyız' deseler bile ki, tam aksine teslim etmeleri gereken bazı teröristlerle ilgili teslim etmeyeceklerine dair açıklamaları var. Velev ki teslim edeceklerini dahi söyleseler biz şuna inanırız; bir delikten iki kez Müslüman sokulmaz. Daha önce, biliyorsunuz Yunanistan NATO'dan çıkmıştı, o dönemin yönetimi tekrar Yunanistan'ın NATO'ya girmesini sağladı.

"NATO'ya girmelerine biz 'evet' demeyiz"

Şimdi ekranları başında bizi izleyen milletime sesleniyorum: Peki NATO'nun en önde gelen ülkeleri Yunanistan'a her türlü desteği veriyor mu? Veriyor. Yunanistan'da üsler kuruyorlar mı? Kuruyorlar. Biz bunlara nasıl inanacağız? İsveç, terör örgütlerinin zaten kuluçka merkezi. Parlamentolarında teröristleri getirip orada bunları konuşturtuyorlar, özel davetler çıkartıyorlar. Hatta ve hatta PKK yanlısı teröristler var parlamentolarında. Biz bunların neyine güveneceğiz. Ha pazartesi Türkiye'ye geleceklermiş. Bizi ikna etmeye mi gelecekler? Kusura bakmasınlar, yorulmasınlar. Her şeyden önce Türkiye'ye yaptırım uygulayanların, bu süreç içerisinde NATO'ya girmelerine biz 'evet' demeyiz. Çünkü o zaman NATO güvenlik olmaktan çıkar. Buna 'evet' demek mümkün değil. Biz sokulduğumuz yerden bir daha sokulamayız. Kusura bakmasınlar.