100'den fazla artçı oldu

10 Ağustos günü saat 19.53'te Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki depremin ardından bölgede peş peşe artçılar yaşanıyor.

AFAD verilerine göre 10 Ağustos'tan bu yana bölgede 100'ü aşkın artçı sarsıntı gerçekleşti.

Halk geceyi dışarıda geçiriyor

Artçılar nedeniyle evlerine giremeyen çok sayıda kişi, ikinci geceyi de dışarıda geçirdi.

Vatandaşların toplanma noktası ise Sındırgı Stadyumu oldu.

Prof. Dr. Naci Görür: "Tek çözüm deprem dirençli kentler"

Prof. Dr. Naci Görür, Balıkesir'deki deprem sonrası şu açıklamada bulundu:

Şimdi Alakır-Sındırgı/Balıkesir'de 6.1 deprem oldu. Deprem, Simav Fay Zonu, Sındırgı Segmanı üzerinde. Sağ yönlü, yanal bir fay niteliğinde. Küçük deprem değil, hasar olabilir. Daha büyük deprem olacağını sanmıyorum. Evlerden bir müddet uzak durun. Sındırgı ve çevresinden yıkım haberleri geliyor. Sanıldığı kadar hasarsız atlatılmayacak. İnşallah fazla zayiat olmaz. Unutmayın Tek çözüm deprem dirençli kentler. Artçılar devam ediyor.

Prof. Dr. Ahmet Övgün Ercan: "Depremi 'çok büyük' olarak nitelemek yanlış"

Prof. Dr. Ahmet Övgün Ercan, yetkililerin depremi "çok büyük" olarak nitelemesinin yanlış olduğuna vurgu yaparak, şu ifadeleri kullandı:

M6,1'lik deprem orta ölçektedir. Gelişmiş ekonomilerde bu büyüklükteki depremler yapıları sarsar ama yıkım yapmaz. Çok büyük deprem M8-M9'dur ve Türkiye'de olmaz.

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy: "Ege'de hareket hâlâ devam ediyor"

Balıkesir'den bir kordon var. Buradan Manisa'ya, Menderes'ten İzmir'e geliyor. Peki, bu neden böyle oluyor? Burası, yerkabuğunun en derin katmanlarından, Ege Adaları'ndan gelen bir bölge. Alt kabuktan 15 km yukarı çıkılmış bir alan.

Bursa Ovası, İznik, Eskişehir; keza Aydın Ovası, Simav Ovası çöküyor. Orada çökme yapısı oluşuyor ve insanlar bu çökme alanlarına yerleşiyor, dağa gitmiyor. Aynı şekilde, Marmara Denizi'nde de benzer bir olay yaşanmış. Bir zamanlar Marmara Denizi'nde böyle bir çökme olayı olmuş, ama daha sonra plaka sınırı dediğimiz Kuzey Anadolu Fayı devreye girmiş. Böylece Marmara Denizi'nde açılma bitmiş. Bu yüzden Adalar Fayı, Kuzey Marmara Fayları gibi faylar susmuş. Ama burada, Ege'de bu hareket hâlâ devam ediyor.

Prof. Dr. Okan Tüysüz: "Önlem almaktan başka çaremiz yok"

Artçılar genellikle ana şokun bir altına çıkabilir. 6.1 büyüklüğündeki bir depremin 5.1’e varan artçılarının olması mümkün. Artçıların 5.1'e çıkan kısmı ilk üç gün içinde gerçekleşebilir. Tabii bu bir kural değil. Özellikle Ege Bölgesi'nde artçı etkinliği uzun sürebiliyor. Deprem fırtınaları şeklinde çok farklı büyüklükte depremler bir arada gelişebiliyor. Artçılar birkaç gün sürebilir, küçülerek devam edecektir.

2011'de Simav'da 5,9 büyüklüğünde deprem olmuştu. O da İstanbul'dan kuvvetle hissedilmişti. Hatta iki kişi hayatını kaybetmişti. Uzun yıllardır söylememize rağmen 'başarılı olduk' diyemeyiz.

Depremin merkez üssü Simav'ın aşağı yukarı 12 kilometre kuzeybatısındaki Çakıllı köyü civarı. Bölge Simav fay zonuna çok yakın, büyük bir fay zonu. 1978'de Gediz, 2009, 2011'de Simav depremini yaratan bir fay. Bugün de maalesef Sındırgı'da deprem yarattı ve haberlere bakılırsa birtakım hasarlara yol açmış. Aşağı yukarı neredeyse İstanbul'da, hatta Trakya'da hissedilmiş.

6 büyüklüğü yıkıcıdır. Ülkemiz bir deprem ülkesi ama yapı stokumuz deprem dirençli değil. Önümdeki haritada Ege Bölgesi'ndeki depremlerin merkez üsleri var. Buna baktığı zaman insanın nasıl bir coğrafyada algılaması herhalde çok daha kolay olacak. Simav'dan başlayan, neredeyse Ege Denizi'ne kadar uzanan alana kadar yayılıyor. Bu bölgenin deprem üretkenliği açık ve net. 'Yaşadık bitti' demek maalesef mümkün değil. Önlem almaktan başka çaremiz yok.