Yozgat’ta iğne ile öldürüldüğü belirlenen 20'den fazla köpek ile canlı halde 30 yavru, Azizli Mahallesi bölgesinde bulunan Katı Atık Tesisleri yolu üzerine atıldı.
İhbar üzerine bölgeye giden Yozgat Belediye Başkanı Kazım Arslan, "Hayvanların uyutulmasının bahsedildiği bir dönemde böyle bir vahşeti kabul etmemiz mümkün değil. Biz üzerimize düşen insanlık görevini yapacağız. Biz bu canlılara merhametle yaklaşacağız. Oradaki yavruların hepsini aldık, getirdik. Burada beslenmesini ve barınmasını sağlayacağız" dedi.
Yozgat Valiliği, olayla ilgili soruşturma başlatıldığını duyurdu.
30'a yakın yavru ve yetişkin köpek belediye barınağına götürüldü
Yozgat'ta 20'nin üzerinde köpek, iğneyle öldürülerek canlı yavrularıyla birlikte belediye ve köylerdeki çöplerin toplanarak depolandığı Katı Atık Birliği Tesisleri yolu üzerine atıldı.
Köpekler, belediye ekiplerinin kazdığı çukura gömülürken, hayatta kalan 30'a yakın yavru ve yetişkin köpek ise belediyenin barınağına götürülerek bakım altına alındı.
Valilik: 'Adli sürecin takipçisi olacağız'
Yozgat Valiliği'nden yapılan açıklamada, "Konu ile alakalı valiliğimiz Tarım ve Orman İl Müdürlüğü'nce soruşturma başlatılarak, Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmuştur. Konu ile ilgili yürütülecek olan adli sürecin takipçisi olacağımız hususu kamuoyuna saygıyla duyurulur" ifadeleri kullanıldı.
Belediye Başkanı Kazım Arslan: 'İğneyle zehirlenmişler'
Bölgeye giden Yozgat Belediye Başkanı Kazım Arslan, barınağa giderek tedavi ve bakım altına alınan yavrularla ilgili bilgi aldı.
Arslan, burada yaptığı açıklamada şunları söyledi:
Bugün hakikaten insan olarak üzüldüğümüz bir manzarayı, bir vahşeti yaşadık, daha doğrusu tanık olduk. Üniversitede görevli bir öğretim görevlisi arkadaşımız bize ihbarda bulundu, kendimiz oraya gittik.
Bizim katı atık tesisimiz var, oraya yaklaşık 200 metre, 300 metre mesafede, 20'nin üzerinde yetişkin köpeğin zehirlenerek öldürülüp oraya atıldığını gördük. Bunlar iğneyle zehirlenmişler. Başka bir yerde zehirleyip getirip, oraya muhtemelen kamyon kasasından üst üste atıp gitmişler.
Daha kötü olanı da bunların yavruları vardı. Onlarca yavruyu, zannediyorum 30'un üzerinde yavru vardı o bölgede, onlar da perişan bir haldeydi.
Ben de o anda sahada olduğum için bizzat kendimin de müdahale etme imkânı oldu. Hem de görevli arkadaşları hemen oraya davet ettik, yavruları ve sağ olan diğer yetişkin köpekleri aldık, barınağımıza getirdik.
Ölmüş olarak atılan 20'nin üzerinde köpek aynı zamanda ciddi bir sağlık sorunu da oluşturacak durumdaydı. Kokmaya başlamıştı tamamen. Orada büyük bir çukur açmak suretiyle belediyemizin ekipleri onları da gömdüler, herhangi bir sağlık sorunu oluşturmasın diye.
'Bunu yapanları insan kabul etmek mümkün değil'
Bunu kabul etmek mümkün değil. Böyle bir vahşetin savunulacak hiçbir tarafı olamaz. Hayvanlarla ilgili bir yasanın görüşüldüğü dönemde, hayvanların uyutulmasının bahsedildiği bir dönemde böyle bir vahşeti kabul etmemiz mümkün değil. Bunu yapanları da insan kabul etmek mümkün değil. Ben bunları Allah'a havale ediyorum.
Biz üzerimize düşen insanlık görevini yapacağız. Biz bu canlılara merhametle yaklaşacağız. Oradaki yavruların hepsini aldık, getirdik. Burada beslenmesini ve barınmasını sağlayacağız.
Yine söylüyorum, bu 20'nin üzerinde köpeği zehirleyerek öldürenler kimse muhtemelen bir kamyonla getirdi, buraya atılmış. Ben onları Allah'a havale ediyorum. Başka söz bulamıyorum.
'Türkiye'ye de örnek olacak bir proje hazırlıyoruz'
Geçici hayvan barınağımızın olduğu bölgedeki bu arazi bizim için yeterli, 'Evcil Köy' dediğimiz projeyi çok kısa zamanda harekete geçireceğiz. Bununla ilgili çalışmalarımız zaten başladı, proje çalışmalarımız. Şu anda barınağımız Türkiye'nin birçok illerinden çok daha ileri seviyede, çok daha sağlıklı şartlarda ama bu yeterli değil.
Biz burada güzel bir veteriner kliniği oluşturacağız. Bütün hayvanların burada bakımı, her türlü beslenmesi sağlanacak. Bunun yanında mama üretimini de burada yapacağız. Ve hayvanların burada doğal ortamda sağlıklı bir şekilde türlerine ayrılmak suretiyle yaşamalarını sağlayacağız.
Göreve başladığımda bu barınakta bulunan hayvanlar bir hücre içerisinde tutuluyordu, çok dar bir hücrede, çok sıkışık bir şekilde. Şu anda bunları tamamen açık alana taşıdık. Hayvanlar yaşlarına göre, cinslerine göre ayrıldı ve birbirine zarar vermeyecek şekilde artık açık havada daha huzurlu şekilde barınıyorlar.
Dediğim gibi asıl projemiz de 'Evcil Köy' projesi. İnşallah buranın fiziki şartlarını çok daha iyileştirip bu evcil köy projemizi harekete geçirdiğimizde Türkiye'ye de örnek olacak bir proje. O zaman insanlar hayvan öldürmekten, sokaktaki hayvanları öldürmek bahsetmeyecekler.