Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı 3 saat 40 dakika sürdü.

Toplantının ardından yayımlanan bildiride şu ifadelere yer verildi:

Milli Güvenlik Kurulu, 25 ocak 2023 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanmıştır.

Toplantıda;

  • 2022 yılında milli güvenliğimiz açısından önem arz eden siyasi, askeri ve iktisadi gelişmeler tüm yönleriyle değerlendirilmiş; 2023 yılında karşı karşıya kalınması muhtemel meseleler ile bu çerçevede yürütülecek faaliyetler ve alınacak tedbirler müzakere edilmiştir.

  • PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere, milli güvenliğimize, birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurtiçinde ve yurtdışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında kurula bilgi sunulmuş; ihtiyaç duyulması halinde daha ileri adımların atılacağı, bunun için gereken iradenin ve hazırlıkların tam olduğu kaydedilmiştir.

  • PKK/KCK-PYD/YPG terör örgütünün ve destekçilerinin, Suriye halkının barış, huzur ve refaha kavuşmasının önündeki en büyük engeli teşkil ettiği; terör örgütlerinin tamamen bertaraf edilerek Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini esas alan kapsayıcı ve bütüncül bir çözüme ulaşılmasının, kalıcı barışa giden yolu açacağı belirtilmiştir.

  • Yunanistan'ın sürdürdüğü kışkırtıcı eylem ve söylemleri ile silahlanma gayretlerinin, bölgemizdeki gerilimi artırmanın ötesinde bir fayda sağlamayacağı belirtilmiş; Türkiye'nin milli güvenliğini ve menfaatlerini hedef alan herhangi bir oldubittiye hiçbir surette müsaade edilmeyeceği hususu, bir kez daha kuvvetle vurgulanmıştır.

  • Türkiye'nin NATO’nun açık kapı politikasını desteklediği, buna mukabil NATO ittifakına katılmak isteyen devletlerin de müttefiklik hukukuna ve ruhuna uygun hareket etmeleri gerektiğinin altı çizilmiş; PKK/KCK-PYD/YPG ile FETÖ başta olmak üzere terör örgütleri ile mücadele konusundaki mutabakat zaptından kaynaklanan yükümlülüklerini somut adımlarla bir an evvel yerine getirmelerinin zaruri olduğu ifade edilmiştir.

  • İslam karşıtı ırkçılığın bir tezahürü olan ve milyarlarca insanın kutsal değerlerini hedef alan menfur saldırılar şiddetle kınanmış; din, vicdan ve düşünce hürriyeti gibi değerleri temellerinden sarsan, demokrasi ve ifade özgürlüğü ile de izah edilemeyecek eylemleri teşvik ve himaye edenlerin, insan haklarını hiçe sayan bu nefret suçuna ortak oldukları hatırlatılmıştır.