"Bilimsel yöntemleri ya kabul edersiniz, ya da etmezsiniz"
Yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür, Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen 'Bursa'nın Depremselliği ve Depreme Dirençli Osmangazi' programında yaptığı konuşmada, Bursa'nın deprem tehlikesine dikkat çekti.
Görür, kentin depreme dayanıklı hale getirilmesi için yerel yönetimlerin ve merkezi hükümetin işbirliği içinde çalışması gerektiğini vurguladı.
Depreme karşı toplumsal zihniyet değişiminin önemine işaret eden Görür, şu ifadeleri kullandı:
Bilimsel yöntemleri ya kabul edersiniz, ya da etmezsiniz. Eğer bütün varlığınızla ve düşüncenizle bunu benimsemezseniz, geleceğimiz her zaman problemli olacak. Yani deprem olduğu zaman yine sevdiklerimizi toprağa vereceğiz ve unutacağız. Ama bir sonraki depremde aynı acıları tekrar yaşayacağız.
Depremlerin milyonlarca yıldır Türkiye'de var olduğunu ve olmaya devam edeceğini belirten Görür, Bursa'nın en fazla hasar görecek bölgelerden biri olabileceğini söyledi.
"Bursa, büyük bir depremde ağır hasar görebilir"
Görür, Bursa'nın ovasal kesimlerinin çürük zemin yapısı, yeraltı suyunun fazlalığı ve yüzeye yakınlığı nedeniyle büyük bir depremde ağır hasar görebileceğini dile getirdi.
Depremle mücadelede koordinasyon ekibinin oluşturulması gerektiğini belirten Görür, şu önerilerde bulundu:
Belediye başkanı, belediye yönetim koordinatörü, halk koordinatörü, altyapı koordinatörü, yapı stoku koordinatörü, ekosistem ve çevre koordinatörü, ekonomi koordinatörü gibi birimler oluşturulmalı. Belediye başkanı, halkı düzenli bilgilendirmeli ve alınan önlemleri kamuoyuyla paylaşmalıdır. Siyaset üstü bir anlayışla, deprem öncesi hazırlıklar şeffaf şekilde yürütülmelidir.
"Hatay ve Malatya için de uyarılarda bulunmuştuk"
6 Şubat 2023 depremlerinin öncesinde Hatay ve Malatya için uyarılar yaptıklarını hatırlatan Görür, fay hareketlerinin oluşturduğu risklere dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Görür, şöyle konuştu:
6 Şubat'tan önce 'Malatya'dan korkuyorum' dedim. 3 gün sonra 50 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Fayların hareket etmesini engelleyen sürtünme noktalarında enerji birikir ve sonunda büyük depremler meydana gelir. Eğer bir fay zonu içerisindeyseniz, ya depreme dayanıklı bir binada oturmalı, ya da zeminin güvenli olduğundan emin olmalısınız.
"Olan, zavallı insanlara oldu"
Türkiye'de 2011 yılına kadar depremle ilgili bir strateji uygulanmadığını belirten Prof. Dr. Görür, mevcut uygulamaların da yetersiz kaldığını ifade ederek şöyle devam etti:
Türkiye'nin deprem stratejisi yıllarca 'Deprem olur, devlet güçlüdür, çorba dağıtırız, konut yaparız' anlayışından öteye geçemedi. Olan, zavallı insanlara oldu. Bu bizim kaderimiz değil. 2011'den sonra şehirleri depreme dirençli hale getirme fikri ortaya çıktı, ancak kentsel dönüşüm rantsal dönüşüm haline geldi. 10 yılda Bursa'yı tamamen depreme hazır hale getirebilirsiniz ama İstanbul'u 25 yıldır dönüştüremedik.
Depreme hazırlık için devletin ilgili birimlerinin harekete geçmesi gerektiğini vurgulayan Görür, "Eğer devlet Bursa'yı depreme hazırlamak için harekete geçerse işin yüzde 70'i tamamlanmış olur" ifadelerini kullandı.