İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Tunceli’de çeşitli ziyaretlerde bulundu.

Eşi Dilek İmamoğlu ile kente gelen Ekrem İmamoğlu, ilk olarak Hozat ilçesindeki Derviş Cemal Ocağı'nı ziyaret etti.

Burayla ilgili ilçe belediye başkanı Seyfi Geyik'ten bilgi alan İmamoğlu, ardından Ovacık ilçesine geçerek Koyungölü köyünde yaşayan Alevi dedesi Zeynel Batar ile görüştü.

İmamoğlu, daha sonra Munzur Gözeleri'ni gezerek il merkezinde esnaf ziyareti yaptı.

Kentteki Kışla Meydanı'nda konuşan İmamoğlu, Türkiye'nin 81ilini ve 86 milyon insanını ayırt etmeksizin çok sevdiklerini söyledi.

Kentteki ziyaretlerine devam edeceğini belirten İmamoğlu, "İnanın İstanbul'da görev yapmamızın bir önemi yok, gözümüz kulağımız bu vatanın her yerinde. Buradaki sıkıntıyı da dinliyoruz, doğayla ilgili problemi de dinliyoruz, buradaki insanlarımızın ibadethanelerinde yaşadığı problemleri de dinliyoruz. Elimizden ne gelirse yapmaya gayret ediyoruz" dedi.

İmamoğlu, 2024 yerel seçimleri nedeniyle önlerinde büyük bir sınav olduğunu dile getirdi.

'Neleri eksik yaptık, düşünmek zorundayız, konuşmak zorundayız'

Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'ni kaybettiklerini hatırlatan İmamoğlu, şöyle konuştu:

Tarihi bir seçimdi ve kazanmalıydık. Neleri eksik yaptık, düşünmek zorundayız, konuşmak zorundayız. Bunları düzeltmeden önümüze bakamayız. Bakın, ben 90 gündür partinin içindeki muhatapların dışında kimseyle partimi konuşmadım. Ben 90 gündür partimin yöneticileriyle konuşuyorum, konuşmaya devam edeceğim. Doğruları konuşan Ekrem İmamoğlu olmak zorunda, millet bana onun için oy veriyor, ben öyle inanıyorum.

'Memleketin bundan sonraki seçimlerini kaybetmeyeceğiz'

Çözümleri bulma gayretinde sonsuz bir nefer olacağım. Çünkü biz kaybedemeyiz. Kaybettiğimiz her seçim ülkemizin bir başka beş yılını bizden alıp götürüyor. Biz artık kaybedemeyiz ama İstanbul'u da kaybetmeyeceğiz. Memleketin bundan sonraki seçimlerini de kaybetmeyeceğiz.

O bakımdan önümüze daha güçlü bakan ama hatalarından ders çıkartan, halk ile dertleşen, hesap veren ve her zaman halkın denetimine tabi olan siyasiler ve kurumlar olmaya söz veriyorum.