Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congressium'da Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günleri'ne katıldı.

Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, son yaşanan PKK terörünün ardından CHP'nin Meclis'te 4 partinin ortak bildirisine imza atmamasına da değindi.

'4 siyasi partinin PKK'yı lanetleyen bildiriye imza atmasını çok önemsiyoruz'

Erdoğan, yaşanılan her hadisenin 'önce milletim ve memleketim' diyenlerle 'önce çıkarım ve ideolojim' diyenler arasındaki farkı biraz daha netleştirdiğine işaret ederek şunları söyledi:

Bu dönemlerde Türkiye ortak paydasında buluşmaya daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Önceki gece meclisimizdeki 4 siyasi parti grubunun bir araya gelerek PKK'yı lanetleyen ortak bildiriye imza atmasını çok önemsiyoruz. Siyaset kurumu, milli meseleler ve acılar karşısında kendisinden beklenen olgun tavrı açıkça göstermiştir. Siyasi rekabetin yeri geldiğinde birleşmeye engel teşkil etmediği böylece bir kez daha ortaya çıkmıştır. Buradan ortak hareket etmek suretiyle bu zor günlerde milletimize umut aşılayan, 85 milyonun yıkılmaz bir kale olduğunu tüm dünyaya gösteren siyasi partiler ve milletvekillerimize şükranlarımı sunuyorum. 4'lü bildiriye desteğini açıklayan siyasi aktörlere de teşekkür ediyorum.

'Bölücü örgütün siyasi uzantısı gibi davrananları muhatap almıyoruz'

Milletin temsilcisi olmak yerine bölücü örgütün siyasi uzantısı gibi davrananları zaten muhatap almıyoruz. Bunlar bizim gözümüzde kendi özgür iradeleri olmayan siyasi kuklalardır. Kimi Kandil'den, kimi Silivri'den, kimi yeraltından, kimi yurtdışından uzaktan kumandayla yönetilen bu şahısların irapta mahalli yoktur. Tabii bunların terörü öven, şiddeti meşrulaştıran beyanatlarını da göz ardı edemeyiz.

'Kandil güdümlü kuklalardan asgari düzeyde de olsa insani bir duruş beklenemez'

Şunu çok açık ve net ifade etmek isterim; teröristle aynı dili konuşan terörist gibi muamele görmekten kaçamaz. Milletvekili dokunulmazlığı zırhına bürünerek teröre destek verenlerle mücadelemizi siyaset ve hukuk zemininde sürdürmekte kararlıyız. Katranı kaynatmakla nasıl şeker olmazsa Kandil güdümlü kuklalardan da asgari düzeyde de olsa insani bir duruş beklenemez.

Burada asıl sorgulanması gereken CHP'nin halidir. Sevgili gençler elinizi vicdanınıza koyun ve şu tabloyu lütfen objektif olarak değerlendirin: Milletçe hepimizin yüreği yanıyor. Siyasi partiler görüş ayrılıklarını bir tarafa bırakıp ortaklaşıyor, ama 'Atatürk'ün partisiyiz' diyen CHP gidiyor utanmadan, sıkılmadan bölücü örgütün uzantıları yanında konumlanıyor.

İçine düştükleri sefalet karşısında çıkıp milletten özür dilemek yerine bir de sağa-sola saldırarak suçlarını bastırmaya çalışıyor. Bunun adı yüzsüzlüktür, utanmazlıktır, gaflet çukurunda debelenmektir. Terörü adıyla ve sanıyla kınayamamanın adı hassasiyet değil korkaklıktır.

Daha düne kadar ağızlarını doldura doldura Hamas'a 'terör örgütü' iftirası atanların bugün bölücü terör örgütü PKK'nın adını zikretmemek için 40 dereden su getirmeleri sadece korkaklığın, sadece teslimiyetin değil, kurnazlığında daniskasıdır, riyakârlığın daniskasıdır.