Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı'nda AK Parti İstanbul İl Örgütü'nün organizasyonuyla düzenlenen 'Büyük Filistin Mitingi'ne katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

'Hamas nedir, Hamas kimdir, bundan bihaber olan bedhahlar talihsizler var'

Yarın cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılının coşkusunu yaşarken bugün Gazze için yüreklerimizin yangınını cümleâleme haykıracağız.

Ufkumuzun uzandığı her yerde kalplerini ve gözlerini bize çevirmiş kardeşlerimizin derdi ile dertlendiğimiz, yardım eli uzattığımız, gerektiğinde sınırlarımızı açtığımız kardeşlerimize yaptığımız gibi, Gazze için de bugün olduğu gibi kıyamdayız.

Maalesef ülkemin siyasileri içerisinde Hamas’ı Netanyahu'ya bırakan talihsizler var. Netanyahu nasıl teröristse Hamas da teröristmiş. Yazıklar olsun. Hamas nedir, Hamas kimdir, bundan bihaber olan bedhahlar talihsizler var. Onlara ülkemde oy atanların da şu anda iyi düşünmesi lazım, onlara oy verenlerin iyi düşünmesi lazım. Bugün burada yaşadığımızı tarih bize yaşatmasın inşallah.

'Bugün birileri Gazze'yi bizimle hiç alakası olmayan bir yer gibi görüyor'

Bizim ve bizden önceki kuşağın gençliği dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimizin yaşadığı acıları takip etmekle, anlatmakla, telkin etmekle geçti.

Kırım'dan Karabağ'a, Bosna'dan Kerkük'e, Filistin'den Türkistan'a, Afganistan'dan Çeçenistan'a pek çok coğrafya için biz gözyaşı döktük. Ömrümüz boşuna geçmedi.

Bugün birileri Gazze'yi uzakta, çok uzakta, bizimle hiç alakası olmayan bir yer gibi görüyor.

Halbuki bir asır önce bu millet için, bu ülke için Adana ne ise, Gazze de o idi. Tıpkı Edirne neyse Üsküp'ün, Kırklareli neyse Selanik'in, Mardin neyse Musul'un, Gaziantep neyse Halep'in o olduğu gibi Gazze de vatan topraklarının ayrılmaz sandığımız bir parçasıydı. Nereden nereye geldik.

'Hamas terör örgütü değildir dedim ya, İsrail çok rahatsız oldu'

Ülkemizin güneyinde, kuzeyinde, doğusunda, batısında ve hatta bunların ötesinde yaşanan hiçbir hadisenin, çıkan hiçbir krizin, kurulan hiçbir ittifakın Türkiye üzerine oynanan oyunlardan bağımsız olmadığını bilin.

'Hamas terör örgütü değildir' dedim ya, bundan İsrail çok rahatsız oldu. Zaten başka bir şey beklemiyorduk. Bunu söyleyeceğinizi biliyorduk. Bunu bildiğimiz için de açık ve net olarak ifade ettik.

Ve inşallah ne diyoruz, biz buna iman etmişiz, buna imanımız var. Galip olan sadece Allah'tır.

'İsrail sen buralara nasıl geldin, nasıl girdin? Sen bir işgalcisin'

Dolayısıyla biz burada sadece Gazze'de yaşanan katliamı tevil etmekle kalmıyoruz. Onunla birlikte kendi istiklalimizi ve istikbalimizin de müdafaasını yapıyoruz.

Sultan Abdülhamid oralarla az mı haşır neşir oldu. İsrailli yöneticilerin en üst seviyede dile getirdiği kavramların altını kazıyın, hepsinin içinden ülkemiz topraklarını da kapsayan bir ihanet haritası çıkar.

1947'de Gazze, Filistin buralar neydi, bugün ne? İsrail sen buralara nasıl geldin, nasıl girdin? Sen bir işgalcisin, sen bir örgütsün. Dolayısıyla Türk milleti bunu biliyor. Batı sana borçlu ama Türkiye'nin sana borcu yok, onun için bu kadar rahat konuşuyoruz. Türkiye sana borçlu olmadığı için Erdoğan böyle konuşuyor. Ama ne yazık ki batının her ülkesi sana borçlu, borçlu olduğu için de konuşamıyorlar. Seni ziyarete geliyorlar, ziyarete gelerek senden âdeta af diliyorlar. Bizim böyle bir derdimiz yok. Biz mazlumlardan yanayız.

'Yeniden bir hilal-haçlı mücadelesi mi estirmek istiyorsunuz?'

Dün Ukrayna-Rusya savaşında katledilen siviller için timsah gözyaşları dökenler, bugün binlerce masum çocuğun ölümünü sessizce seyrediyor. Herkes biliyor ki İsrail bölgede sadece, günü geldiğinde feda edilecek bir piyondur.

Ey Batı, size sesleniyorum: Yeniden bir hilal-haçlı mücadelesi mi estirmek istiyorsunuz? Eğer böyle bir gayretin içerisindeyseniz biliniz ki bu millet ölmedi, bu millet dimdik ayakta. Aynı şekilde Libya'da neysek, Karabağ'da neysek, Ortadoğu'da oyuz.

Batı dünyası Gazze'deki çocuk, kadın, masum katliamını meşrulaştırmak için siyasetçisinden medyasına seferber oldu, İsrail açıkça savaş suçu işliyor. Gazze'deki katliamın en büyük sorumlusu işte bu Batı'dır. Gazze'de yaşanan katliam topyekûn Batı'nın eseridir. Batı kendi elini kirletmeden, kimi zaman parayla, kimi zaman fitneyle, kimi zaman suçlarının üstünü örterek araç kullanmayı sever. Biz bunları iyi tanırız. Hiçbir oyunun sonsuza kadar sürmeyeceği gibi Batı'nın sinsi ve kirli taktiği de deşifre olmuştur.

'İsrail, seni dünyaya savaş suçlusu olarak ilan edeceğiz'

Biz Irak ve Suriye'nin kuzeyinde karşımıza çıkarılan teröristlerin gerisinde kimlerin olduğunu gayet iyi biliyoruz. PKK'nın, YPG'nin, FETÖ'nün arkasında kimler var? İsrail de var; paraysa para, silahsa silah... Biz Avrupa ve ABD yönetimlerinin kulislerinde ülkemiz aleyhinde çevrilen dolapları gayet iyi biliyoruz.

İsrail 22 gündür savaş suçu işliyor. Biz de seni dünyaya savaş suçlusu olarak ilan edeceğiz. Bunun hazırlığı içindeyiz. Daha ne kadar kadın ve çocuk ölmesi gerekiyor? Her ülkenin kendini savunma hakkı vardır, ama adalet nerede? Gazze'de katliam yürütülmektedir. Gazze halkını açlıkla, susuzlukla, yakıtsızlıkla topluca yok etme peşindeler.

Bu gece Gazze'nin hali neydi gördünüz değil mi? BM Genel Sekreteri haykırıyor, duymuyorsunuz. Sağır oldunuz, kör oldunuz. Yahudileri gaz odalarında yok ediyor, atom bombasıyla şehirleri haritadan siliyorlardı. Şu anda aynı zihniyet bugün de Gazze'de. Daha önce Karabağ'da, Bosna'da, Irak'ta, Suriye'de, Arakan'da bu zulümleri gördük. Vahşetin failidir bunlar. Gazze o yüzden hepimizin meselesidir.

'Bunun bedelini eninde sonunda ağır ödeyeceksiniz'

120 ülke İsrail'e ateşkes için 'evet' dedi, 40 ülke çekimser, 14 ülke İsrail'in yanında yer aldı. İsrail sen dünyada yalnızlığa mahkûmsun. Bundan sonra da öyle kalacaksın.

Şu anda BM bu kararı vermek suretiyle güzel bir adım attı. İsrail topraklarında sivillere yönelik saldırıları biz de doğru bulmuyoruz.

Savaşın bir ahlakı ve hukuku var. Sivilleri hedef almak bu ahlaka sığmaz. Bunun bedelini eninde sonunda ağır ödeyeceksiniz.