Piyanist Gülsin Onay sosyal medya hesabında, keman virtüözü Suna Kan'ın hayata veda ettiğini duyurdu.
Onay, paylaşımında, "Suna Kan’ı kaybetmişiz... Allah rahmet eylesin... Mekânı cennet olsun... Oğlu Ömer Üstel başta olmak üzere tüm yakınlarına, sevenlerine, müzik camiamıza başsağlığı ve sabırlar dilerim... Büyük bir müzisyenimizi, yakın dostumu ve yeri doldurulamaz değerli kemancımızı kaybetmenin üzüntüsü içerisindeyim... Kalbimizde hep yaşayacak eşsiz anıları ve kayıtlarıyla" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu'ndan başsağlığı mesajı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, dünyaca ünlü keman virtüözü Suna Kan'ın vefatı dolayısıyla yayınladığı mesajda şunları söyledi:
Cumhuriyetimizin çoksesli müzik alanında yetiştirdiği büyük değer, dünyaca ünlü keman virtüözlerinden, devlet sanatçımız Suna Kan'ın vefatından dolayı büyük üzüntü duydum.
Kendisine Allah'tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve tüm sanat camiasına başsağlığı diliyorum.
'Kemanın kutusunu bu dünyadan gidinceye kadar kapattım' demişti
Kan, Mayıs 2017'deki bir röportajında eklem hastalığı nedeniyle 1.5 yıldır konser vermediğini belirtip, "Kemanın kutusunu şimdilik, bu dünyadan gidinceye kadar kapattım" demişti.
10 yaşında 'Harika Çocuk' unvanını aldı
Türkiye'nin en iyi keman virtüözlerinden biri olarak bilinen Suna Kan, 1936'da Adana'da doğdu.
Babasından 5 yaşında keman öğrenmeye başlayan Kan, Hulusi Karsel, Walter Gerhardt, Gilbert Back ve Liko Amar gibi dünyaca ünlü kemancılardan ders aldı.
İlk resitalini 10 yaşında Ankara Devlet Konservatuvarı'nda veren Kan, Mozart'ın 5. Keman Konçertosu'nu seslendirdiği bu resitalden ötürü 'Harika Çocuk' olarak anıldı.
Daha sonra 1948'de dönemin hükümeti tarafından isme özel çıkartılan bir kanunla, piyanist İdil Biret ile birlikte yurtdışında eğitim görmek için devlet bursu aldı.
Ferhunde Erkin'le birlikte ülkenin birçok yerinde konser ve resital verdi
Roma'da başlayan eğitimini Paris Konservatuvarı'nda devam ettiren Kan, 1952'de konservatuvarı birincilikle bitirdi.
Yurtdışında katıldığı uluslararası yarışmalarda çok sayıda ödül alan ünlü virtüöz, 1957'de Türkiye'ye döndü ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası solist sanatçılığına atandı.
Kan, Türkiye'nin ilk konser piyanisti Ferhunde Erkin ile kurduğu keman-piyano ikilisi ile ülkenin birçok yerinde konser ve resital verdi.
Daha sonra Almanya'da öğrenimini tamamlamış Gülay Uğurata ile bir ikili oluşturan Kan, Uğurata ile 29 yıl birlikte sahne aldı.
Ankara Oda Orkestrası'nın kuruluşunda yer aldı
Suna Kan, 1970'li yılların başında orkestra şefi Gürer Aykal ve eşi Faruk Güvenç ile Ankara Oda Orkestrası'nın kuruluşunda yer aldı ve orkestra ile yurtdışında 100'ün üzerinde konser verip çeşitli plaklar yaptı.
Ankara Oda Orkestrası'nda 1977'den 1986'ya kadar başkemancı ve solist sanatçı olarak yer alan Kan, 1996'da 'Sevda - Cenap And Müzik Vakfı Onur Altın Madalyası' ile ödüllendirildi.
Kan, Türk bestecilerinin keman için ürettikleri repertuvarın önde gelen yorumcularından biri olarak biliniyordu.