Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle en yüksek alarm düzeyi olan 3'üncü seviye acil durum ilan etmiş ve tüm ülkelere Türkiye'yle koordinasyon sağlama mesajı vermişti.

"Temiz su temininde yaşanan sorunlar hastalıkları artırabilir"

Halihazırda çalışmalarını sahada sürdüren Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Türkiye Ülke Ofisi Temsilcisi Batyr Berdyklychev, yaptığı açıklamada, "Felaketin ölçeği ve sonuçları çok büyük; kaynaklarımızı daha fazla seferber etmek için yetkililerle temastayız. Hastanelerin ve sağlık tesislerinin yeniden inşası öncelikli konu. Temiz su temininde yaşanan sorunlar, hastalık riskini ve aşıyla önlenebilir hastalıkları artırabilir" dedi.

"Bölgedeki insanların kahramanca çalışmalarından etkilendik"

Hürriyet'ten Gamze Şener'in haberine göre, yaşanan trajediden üzüntü duyduklarını ve gelişmeleri dikkatle takip ettiklerini belirten Berdyklychev, şöyle konuştu:

3'üncü derece acil durum, prosedürü hızlandırmak ve kaynakları seferber etmek anlamına geliyor. DSÖ, Türkiye'de olduğu gibi Ukrayna, Afganistan, Somali, Sudan, Suriye ve Yemen gibi ülkelerde bu seviyede çalışmalarını sürdürüyor.

Şimdiye kadar sağlık ekipleriyle bölgeye destek verdik; bazı ekipler ve ekipmanlar da Türkiye'ye getirilmek üzere hazır tutuluyor. Kaynaklarımızı daha çok seferber etmek için yetkililerle irtibattayız. Mevcut durumun ciddiyeti mücadeleyi zorlaştırıyor. Yine de ülke çapında insanların hayatını kurtarmak için bir seferberlik ortamı görüyoruz. Bölgedeki ziyaretlerimizde insanların kahramanca çalışmalarından etkilendik.

"Aşıyla önlenebilen bazı hastalıklarda artış olabilir"

Arama ve kurtarma çalışmaları tamamlandığında ilk olarak birincil sağlık hizmetleri ve kronik hastalıklara ilişkin hizmetlerin ön planda tutulacağını kaydeden Berdyklychev, sözlerini şöyle tamamladı:

Ameliyat sonrası bakım, rehabilitasyon ve psiko-sosyal destek, diğer bir öncelik. DSÖ olarak, olası bulaşıcı hastalıklarda teşhis ve salgın kontrolünde Sağlık Bakanlığı'nı desteklemeye odaklanacağız.

Devam eden artçı sarsıntılar, binalardaki ve yollardaki hasar, kurtarma çalışmalarını engelleyebilir. Salgın riksi açısından temiz suya ulaşmada olası kesintiler, hastalık riskini artırabilir ve insanlar çadır ve konteynerlerde yaşadığından solunum yolu hastalıkları riskini yükseltebilir. Rutin sağlık hizmetlerinin bir süreliğine de olsa kesintiye uğraması durumunda aşıyla önlenebilen bazı hastalıklarda artış olabilir.