Yargıtay, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından verilen hak ihlali kararına uymayıp, kararda imzası bulunan yüksek yargı mensupları hakkında suç duyurusunda bulundu.

Yargıtay ayrıca TBMM'ye Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi için kararın gönderileceğini belirtti.

Bu gelişmelerin ardından CHP Genel Başkanlığı görevini yeni devralan Özgür Özel, partisini olağanüstü topladı.

Toplantının ardından partisinin TBMM'deki grup salonunda konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kararın Meclis'e, anayasaya ve AYM'nin tüzel kişiliğine karşı bir darbe girişimi olduğunu vurguladı.

'Anayasal düzeni ortadan kaldırma ve doğrudan bir kalkışma girişimidir'

Özgür Özel'in açıklamaları şöyle:

Bu karar düpedüz bir darbe girişimi. Can Atalay'ı mağdur eden bir karardır, ancak hedefindekiler Can Atalay ile sınırlı değildir. Anayasa'yı hiçe sayma, Anayasa'ya direnme, Anayasal düzeni ortadan kaldırma ve doğrudan bir kalkışma girişimidir Yargıtay eliyle.

Kendilerini Meclis'in, Meclis Başkanı'nın ve milli iradenin üzerinde görmektedirler. Karar Meclis'e karşı darbe girişimidir, Anayasa'ya karşı darbe girişimidir ve karar Anayasa Mahkemesi'nin tüzel kişiliğine karşı darbe girişimidir.

Görünen odur ki, filler tepişirken çimenler ezilmektedir ama göründüğü gibi Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay tepişip Can Atalay'ın haklarının ezilmesinin çok ötesindedir. Tepişen, aralarında çatışan Cumhur İttifakı'nın kendisidir. Kriz, Cumhur İttifakı'nın krizidir. Kriz, MHP-AK Parti krizidir. AK Parti'nin içindeki kliklerin çatışma krizidir.

'Halkı, bu kalkışmayı bastırmaya davet ediyoruz'

Buna el koymak, direnmek gerekmektedir. Halkı, bu kalkışmayı da bastırmaya davet ediyoruz.

Bu darbeye kim direnirse arkasında Cumhuriyet Halk Partisi'ni bulacaktır. Sayın Numan Kurtulmuş Meclis Başkanı sıfatıyla bu darbeye direnirse, ki direnmelidir, arkasında Cumhuriyet Halk Partisi'ni bulacaktır.

Bu mahkeme, Anayasa Mahkemesi'ne açıkça meydan okumaktadır. ‘Anayasaya rağmen bizi bağlamaz' demektedirler.

Eğer buna Anayasa Mahkemesi üyeleri ayrı ayrı ve kurumsal olarak direneceklerse, gerekeni yapacaklarsa Cumhuriyet Halk Partisi arkalarındadır. 'Biz yargı krizi çıkarmak, devlet krizi çıkarmak istiyoruz' demektedirler. Bu karar gerçekten kopuk bir yaklaşımdır.

'Numan Kurtulmuş'u sabah erken saatlerde arayacağım'

Sayın Numan Kurtulmuş'u sabahın erken saatlerinde ayrıca telefonla arayacağım, yarın buradan tüm grupların başkanlarını, genel başkanlarını kendi başkanlığındaki bir danışma kurulu toplantısı yapmaya davet ediyorum.

Danışma kurulunun toplanmasını ve danışma kurulunun yarınki Meclis’in çalışma planına yeniden karar vermesini, bir adalet oturumu gerçekleştirilmesini ve içinde bulunduğumuz adalet krizine TBMM'nin nasıl el koyacağına karar vermesini talep ediyoruz.

Bu toplantının yapılmaması durumunda Sayın Numan Kurtulmuş'tan acil randevu talebim vardır.

'Meclis'te adalet oturumu yapacağız'

Ardından Cumhuriyet Halk Partisi kendisi bir adalet oturumu talebini Meclis gündemine taşıyacaktır. Gerekirse kapalı oturum talep edeceğiz ve içinde bulunduğumuz büyük krizin ne manaya geldiğini bir kapalı oturumda tüm milletvekilleri ile konuşacağız.

Oturum açıldığında parti gruplarının mutlaka Anayasa ve adalet komisyonlarından birer temsilciyle Cuma-Cumartesi-Pazar günü gerekli çalışmayı yapmalarını, pazartesi günü adalet komisyonuna sevk edilmek üzere bu yargı krizine el koymalarını öneriyoruz.

Dayatmamız yoktur ama bu yargı krizini çözecek fikrimiz, irademiz vardır. Cumhur İttifakı, 'Aramızda didişiriz ama sizinle ortaklaşmayız' diyorsa bu adalet oturumunu biz önce teklif edeceğiz, yaparlarsa yaparlar, yapmazlarsa, bu genel görüşme talebimiz reddedilirse, biz adalet oturumunu bu Meclis'te sürdüreceğiz. Bütün milletvekilleri, Meclis kapansa da Meclis'i terk etmeyecekler.

'Sokaklarda, meydanlarda direneceğiz, bu hukuksuzluğa teslim olmayacağız'

Ardından ikinci bir karar alana kadar Türkiye'deki gelişmeleri değerlendirerek Cumhuriyet Halk Partisi, Meclis'in açık olduğu her saat adalet meselesini gündeme getirip mücadelesini verecek, ancak Meclis kapandığında en az 20 milletvekili adalet oturumunu, nöbetini sürdürecektir. Bu iş Türkiye kamuoyuna mal olacaktır.

Cumhuriyet Halk Partisi, bu darbe girişimini püskürtmek için üzerine düşeni yapacaktır. Sadece Meclis'te değil... Halkı direnmeye çağırıyoruz. Tüm milletvekillerini direnmeye çağırıyoruz.

Anayasayı ortadan kaldıranlara karşı gün susma günü değildir. Tarih susanları da yazacaktır, direnenleri de yazacaktır. Tüm halkımızı bu darbe girişimine karşı direnmeye davet ediyoruz. Her reaksiyonu sonuna kadar destekliyoruz. Sivil toplumun, meslek örgütlerinin yanındayız. Sokaklarda, meydanlarda direneceğiz, bu hukuksuzluğa teslim olmayacağız.