İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TV100 yayınında Candaş Tolga Işık'ın sunduğu 'Az önce konuştum' programına konuk oldu.

Programda, gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Akşener, neden başbakanlığa talip olduğunu şu sözlerle açıkladı:

Ben Eylül 2021'de cumhurbaşkanı adaylığına talip olmadığımı, buna karşılık kimseyle pazarlık etmeden partimi birinci parti yapabilirsek o zaman başbakanlığa aday oldum. Yani milletimizin teveccühü ve tercihiyle başbakanlığa aday olduğumu ilan ettim. Dolayısıyla böyle bir pozisyondayım şu anda.

"Cumhurbaşkanlığı makamını kim istemez?"

Cumhurbaşkanlığı makamı elbette harika bir makam. Kim istemez? Fakat bir kişinin böyle bir tutum alması gerekiyordu bu sistemin içinde.

"Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı gelirse sizin tavrınız ne olur?" sorusuna Akşener, şu yanıtı verdi:

Herkesin aday gösterdiği bir insan reddedilir mi? Elbette reddedilemez. Ama benim adaylıktan feragat etmek, önceden bunu ilan etmek isteğimin arka planında tek adayla gitme talebinin olduğunu söylemeye çalıştım.

Çünkü birden fazla adayla gidildiğinde, önce birbirinizle rekabet ediyorsunuz, sonra ikinci tura kalmak için gayretiniz var. İkinci tura kalabildikten sonra Cumhur İttifakı'nın adayıyla rekabete doğru gidiyorsunuz. Bunu da biz tecrübe ettik. Bunun da yanlış olduğunu söyleyebilmek için ve o birlikteliği daha rahat sağlayabilmek için bunu bu kadar önceden ilan ettim.

"13. Cumhurbaşkanı kesinlikle Millet İttifakı'nın olacak"

Akşener, "Kılıçdaroğlu sizce seçilir mi?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:

Bütün herkesin ittifak ettiği bir aday niye seçilmesin? Hepimizin fevkalade çalıştığı bir sistemde elbette seçilir. Tek adayla gittik ve 13. Cumhurbaşkanı kesinlikle Millet İttifakı'nın olacak. Bir şey daha var gözden kaçan; bu sistemin değişmesi için birincisi cumhurbaşkanlığını alacağız, ikincisi Meclis'te makul bir çoğunluk alacağız. Yani 301 alacağız, 360 alacağız, mümkün olursa 400 alacağız. Onun da çalışmasının yapılması gerekiyor.

"HDP'nin PKK'yla arasına mesafe koyamadığını görüyoruz"

Akşener, 6 parti liderinin yuvarlak masa buluşmasında HDP'nin de yer alacağı iddialarına ilişkin ise şöyle konuştu:

O masada HDP yok, o masada HDP ‘varım’ demiyor zaten. Ama ben sayın Erdoğan ve arkadaşlarını, bu goygoya kapılan herkesi, o insanları incitmek konusunda dikkate davet ediyorum.

Güneydoğu'da yaşayan Kürt vatandaşlarımızın PKK'nın yanında yer almadıklarını biliyoruz. Onlar eğer devletin yanında yer almasalardı... korucular kimden kardeşim? Devletin yanında yer almamış olsalardı ne olacaktı?

Orada sapasağlam bu devletin yanında durduğu için o insanlar, biz bugün bazı şeyleri rahat rahat konuşuyoruz. Elbette terör örgütünün Allah belasını versin. Sonuna kadar mücadele edilmeli ama bu ikisi arasındaki o ayrımı çok net yapmak lazım. Bu ülkede at izi, it izine karıştı. Alt tarafı bir siyaset için, yazıktır, günahtır. Yani o masada HDP falan yok. O masada HDP olsa biz olmayız. Bunu en başından beri söyledim. Bizim bir yolumuz var. Çünkü HDP'nin PKK'yla arasına mesafe koyamadığını görüyoruz.

"Kürt seçmenin her birinin oyuna tek tek talibiz"

Şimdi HDP'ye oy veren vatandaşlarımızı PKK'lılıkla suçlamıyoruz biz. HDP'ye ya da başka bir siyasi partiye oy veren... AK Parti ciddi bir oy aldı Güneydoğu'dan ve İstanbul'daki dindar Kürtlerden. O seçmenin her birinin oyuna tek tek İYİ Parti olarak biz talibiz.