İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.

Grup toplantısına başlamadan önce partiye katılan eski Maliye Bakanı Lütfullah Kayalar'a rozet takan Akşener, konuşmasına, "Kadim kültürümüzle harmanlanan cennet vatanımızda hakkımız olan tüm değerlerden, tüm imkânlardan, tüm fırsatlardan mahrum bırakıldığımız ucube bir dönemin nihayet sonuna geliyoruz" sözleriyle başladı.

Sinan Ateş cinayetine değinen Akşener, emniyet teşkilatının cinayeti planlayan kişiyi bir milletvekilinin evinde yakaladığını, ancak buna ilişkin tutanağın ortadan kaybolduğunu, dava dosyasında da olmadığını iddia etti.

"Sandığa gideceksiniz ve Recep Bey'i o koltuktan indireceksiniz"

İktidarın sosyal medyaya ve gençlere düşman olduğunu öne süren Akşener, "Sevgili gençler, şunu asla unutmayın ki 14 Mayıs'ta oy kullanmaya gittiğinizde çok kritik bir seçim yapacaksınız. Kim Jong'un uzun boylu ruh ikizi ile Millet İttifakı'nın adayı arasında bir tercih yapacaksınız. Kuzey Kore'ye özenen bir Türkiye ile Avrupa standartlarında bir demokrasiyi doyasıya yaşayan bir Türkiye arasında bir tercih yapacaksınız. Kim Jong'un izinden gidenlerle, Atatürk'ün gösterdiği istikamete yürüyenler arasında bir tercih yapacaksınız. Sizlere öğrenilmiş çaresizlik prangaları takanlar ile 'Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet' diye haykıranlar arasında bir tercih yapacaksınız" diye konuştu.

Gençlerin 14 Mayıs'ta sandığa giderek kaderinin dizginlerini eline alacağını dile getiren Akşener, "Sandığa gideceksiniz ve Recep Bey'i o koltuktan indireceksiniz. Sandığa gideceksiniz ve atamızdan aldığınız emanetin hakkını verip yepyeni bir tarih yazacaksınız. Hiç şüphem yok ki o sene, bu sene" ifadelerini kullandı.

"Bak, tam 21 yıl oldu ama sen hâlâ asgari düzeyde bir devlet insanı olamadın"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçimi kaybedeceğinin farkına vardığı için gergin olduğunu söyleyen Akşener, şöyle devam etti:

Recep Bey, 'Gerginsin' deyince bana ve arkadaşlarıma kızmak, tehdit etmek, hakaret etmek sandıktaki kaçınılmaz sonunu değiştirmeyecek. Çünkü içinde bulunduğun bu acınası durumun tek sorumlusu sensin. Bak, tam 21 yıl oldu ama sen hâlâ asgari düzeyde bir devlet insanı olamadın. Bir de üstüne, geçtiğimiz hafta çıkmışsın bana 'Utan, utan' diyorsun. Evet, utanıyorum. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı olma şerefinin zerresini dahi üzerinde taşıyamamandan ben utanıyorum.

"Sen kuponcu olduğundan vatan toprağının kıymetini bilmezsin, ama biz gayet iyi biliriz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Bunlar teröristlerle el ele, kol kola yol yürürler. 14 Mayıs'ta bunları Cudi'ye, Gabar'a, Bestler Dereler'e gömmeye var mıyız?" sözlerini hatırlatan Akşener, "Bak Recep Bey, Cudi ve Gabar senin için vatan olmayabilir ama bizim için Rize ne kadar vatan toprağıysa, Cudi de o kadar vatan toprağıdır. Kocaeli ne kadar vatan toprağıysa, Gabar da o kadar vatan toprağıdır. Sen kuponcu olduğundan vatan toprağının kıymetini bilmezsin, ama biz gayet iyi biliriz. Al bayrağımızın gölgesinin düştüğü her yer bizim için cennettir, cennet" dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın benzer ifadeleri 2019'da da söylediğini öne sürerek, "Sonra ne oldu? Millet seni sandığa gömdü. Hatta utanmadan bir de ağladın, mızıkçılık yaptın. O zaman ne oldu? Millet seni o sandığa bir daha gömdü. Hem de bu defa katmerli gömdü. O yüzden iyisi mi sen bu tehditlerini kendine sakla. Çünkü bu kafayla gitmeye devam edersen 14 Mayıs'ta sandığın dibini görünce, daha çok ağlarsın. Sonra söylemedi deme" diye konuştu.

"Recep Bey, sen hiç merak etme, ben kiminle uğraşacağımı çok iyi bilirim"

Yeni bir toplumsal sözleşme vaat ettiklerini anlatan Akşener, bu toplumsal sözleşmenin ilk ve en temel unsurunun "yaşatmak", ikinci unsurunun "adaleti sağlamak ve adil olmak", üçüncü unsurunun "saygılı olmak", dördüncü unsurunun "nitelikli insan yetiştirmek", beşinci ve son unsurunun ise "güçlü Türkiye'yi inşa etmek" olacağını belirtti.

Bunu hamasi sözlerle değil, Türkiye'nin gerçek potansiyelini açığa çıkartarak sağlayacaklarını dile getiren Akşener, "Güçlü, zengin ve mutlu bir Türkiye'yi inşa edeceğiz" dedi.

Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Beni kendinle uğraştırma" sözlerine ise, "Vay vay vay... Bir aslan miyav dedi, minik fare kükredi. Recep Bey, sen hiç merak etme, ben kiminle uğraşacağımı çok iyi bilirim. Hiç kusura bakma, sen sevsen de sevmesen de, gıcık olsan da olmasan da uğraşmaya devam edeceğim" karşılığını verdi.

"Ateş edilen yerden bina girişinin vurulma ihtimali imkânsız"

"Recep Bey'in bu tehdidinin yansımasını hemen ertesi gün gördük" diyen Akşener, İstanbul İl Başkanlığı'na bir saldırı yapıldığını söyledi.

Devlet ciddiyeti olan bir iktidarın böyle bir durumda hemen harekete geçeceğini, ancak kendilerine kızıldığını ve sosyal medyadan hakaret edildiğini ifade eden Akşener, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Neymiş efendim, inşaat bekçisi bir kardeşimiz hırsız kovalıyormuş. Hırsızları kaçırmak için de havaya ateş etmiş. Ne hikmetse kurşunlar gelmiş, İYİ Parti'yi vurmuş. Benim fotoğrafımı 20 santim sekmiş. Bakın siz şu işe. Allah'tan il binamız Kabataş'ta değil. Bilmeyenler için söyleyeyim; İstanbul İl Başkanlığımız sanılanın aksine havada değil, yerdedir. Üstelik ateş edilen yer ile binamız arasında belediyenin reklam panoları ile koskoca bir E5 karayolu var. Yani binamızın girişi E5'in altında kaldığı için ateş edilen yerden bina girişinin vurulma ihtimali gerek fizik gerek de geometri kurallarına göre imkânsız. Yani ya ifade yanlış, ya da bu bekçi kardeşimiz bir aksiyon filmine özenmiş olacak, mermiye falso vermiş ve olağanüstü bir nişancılık sergileyerek yanlışlıkla binamızı vurmuş. Ayrıca iddiaya göre, bu bekçi kardeşimiz, hırsızlığı engellemek için defalarca ateş etmiş ama ne hikmetse bu kadar ciddi bir hadiseyi şirketteki üstlerine bildirmemiş, tutanak tutmamış, polise haber vermemiş. Hatta bunları yapmadığı gibi üstüne de sanki hırsızlık hadisesi normal bir olaymış gibi hırsızlara ateş etmek de bu Teksaslı kardeşimizin günlük rutiniymiş gibi gitmiş evine, bir güzel yatıp uyumuş. Hollywood prodüksiyonlarına taş çıkartacak bu fantastik açıklamanın sonunda ise Recep Bey çıkmış, benden özür bekliyormuş. Recep Bey utanmasan 'mermiye saldırdı' diye parti binamızı tutuklayacaksın. Bir de senden özür dileyeceğim öyle mi? Hadi oradan be, hadi oradan, çok beklersin.

Mermi kovanlarını göstererek yere fırlattı

Akşener, her sorusunda eline aldığı farklı mermi kovanlarını göstererek ve yere fırlatarak, partililere şöyle hitap etti:

Soruyorum sizlere, bunca engeli aştıktan sonra şimdi bize bu kurşun mu 'dur' diyecek? Söyleyin, Sinan Ateş durdu mu? Bunca tehdide direndikten sonra şimdi bizi bu kurşun mu korkutacak? Söyleyin, Ömer Halisdemir korktu mu? Bunca ahlaksızlığa göğüs gerdikten sonra şimdi bizi bu kurşun mu sindirecek? Söyleyin, Özgecan'lar, Şule'ler, Ceren'ler, Emine'ler sindi mi? Bunca tuzağı bozduktan sonra şimdi bizi bu kurşun mu öldürecek? Söyleyin, Gaffar Okkan'lar, Uğur Mumcu'lar öldü mü? Bunca hainliğin üstesinden geldikten sonra şimdi bizi milli misakımızdan bu kurşun mu vazgeçirecek? Söyleyin, Eren Bülbül'ler, Yasin Börü'ler, Aybüke Öğretmen'ler, Konca Kuriş'ler vazgeçti mi? Bunca nifakı, bunca fitneyi hakikatin ışığıyla yendikten sonra şimdi bizi bu kurşuna adres verenler mi ayıracak? Söyleyin, hilalle yıldız hiç ayrıldı mı?

"Bu millet, 15 Mayıs sabahı, 21 yıldır kendine biçilen deli gömleğini yırtıp atacak"

Partililerden bir söz isteyen Akşener, "Tüm tehditlere, tüm iftiralara direneceksiniz, söz mü? Tüm mermilere göğüs gerip milletimize güneş olacaksınız, söz mü? 15 Mayıs günü burada gülmeyen yüzleri güldürmek için, susmuş sesleri haykırmak için, çöken karanlığı dağıtmak için, 40'tan 40 bin olacaksınız, söz mü? Türkün Türküsü olacaksınız, söz mü? Milletin şiiri olacaksınız, söz mü? Bilge Kağan'ın, Kürşad'ın, Fatih'in torunları, Mustafa Kemal'in çocukları, Türkiye'nin iyi ve cesur evlatları; bu millet, 15 Mayıs sabahı 21 yıldır kendine biçilen deli gömleğini yırtıp atacak. Bu millet, 15 Mayıs sabahı istibdatın çürük zincirlerini kırıp atacak. Bu millet, 15 Mayıs sabahı hep bir ağızdan 'Hürriyet' diye haykıracak ve 15 Mayıs'ın şafağında Türkiye tarih yazacak, söz mü?" ifadelerini kullandı.