Sergen Hoca'nın talebeleri liderliğe pençelerini geçirdi dersek yalan olmaz. Evet, Beşiktaş bir derbiden daha zaferle ayrılarak bu sene şampiyonluğun Fenerbahçe ile beraber en güçlü adayı olduğunu bir kez daha gösterdi biz futbolseverlere.
Maça gelirsek, seyir zevki veren bir futbol yoktu sahada, fakat inanılmaz bir fiziksel mücadele ve taktik savaşı vardı. Ara ara Premier Lig'i anımsatan ikili mücadelelere tanık olduk.
Oyunu taktik bakımından irdelersek, maçı iki bölüme ayırabiliriz: Diagne'nin kart gördüğü 58. dakikaya kadar olan bölüm ve sonrası. İlk bölüm kontrollü-mücadeleci Beşiktaş'ın biraz üstünlüğüyle geçti ve iki takım da pozisyon bulmakta zorlandı. Teknik adamlar kafalarında nasıl oyuna müdahale ederiz derken Diagne'nin kırmızı kartı geldi; tartışmasız kırmızı karttı zaten.
Karttan sonra Sergen Hoca iki ofansif değişiklik yaptı, Mensah ve N'Koudou'yu oyuna alıp Ghezzal ve Oğuzhan'ı dışarı aldı. Sola N'Koudou, sağa Larin, göbeğe Mensah geçti. Atiba'yı da tamamen ileri atarak oyunu Galatasaray'ın sahasına yıktı. Fatih Hoca da en azından 1 puan koparmak için Belhanda ve Arda'yı dışarı alıp, Donk ve Babel hamlelerini yaptı.
Fakat Galatasaray, 79. dakikaya kadar dayanabildi Beşiktaş'ın baskısına ve maçın Galatasaray adına en iyi oyuncusu olan Luyindama'nın ıskasını Josef çok düzgün bir vuruşla cezalandırarak kilidi açtı ve maç Beşiktaş için daha kolay hale geldi. Nitekim 90. dakikada kapılan kontra topla Larin'in N'Koudou'ya 'al da at' demesiyle ikinci golü bularak skoru belirledi.
Beşiktaş adına Oğuzhan âdeta sahada yoktu, böyle bir şansı iyi değerlendirmesi ve Sergen Hoca'nın güvenini boşa çıkartmaması gerekirdi. Yoksa hep maçlar koptuktan sonra son 10 dakika oynamaya mecbur kalır.
Beşiktaş adına sevindirici olay ise, Gökhan Töre'nin uzun zamandan sonra istekli ve güçlü bir şekilde sahalara dönmesiydi. Buradan belirtiyorum ki Gökhan ikinci yarı Beşiktaş'ın en önemli transferi olacak âdeta; demedi demeyin.
Galatasaray'a bakarsak Linnes ile başlamayıp Şener ile başlaması Fatih Terim'in bence en büyük hatasıydı. Diagne'nin sorumsuzluğu da dillere destandı.
Bu arada Arda'ya da değinmeden geçemeyeceğim; gerçekten eski performansından çok uzaklarda, onu böyle etkisiz görmek bir futbolsever olarak beni çok üzüyor.
Evet Beşiktaş ve Sergen Hoca yine bir derbiden galip çıkarak bunun haklı gururunu yaşıyorlar.
İlk yarıdaki bütün derbileri içeride-dışarıda kazandı Beşiktaş ve Sergen Hoca takımın başına geçtiğinden bu yana da derbi kaybetmedi.
Bugünkü maçtan da çıkan sonuca göre, bu sene şampiyonluk yarışı Beşiktaş ve Fenerbahçe arasında geçeceğe benziyor.
Bakalım öyle mi olacak? İzleyip göreceğiz.